.Kolup gittiklerine ağladığım evlât- ların orada çalışmağa başlayışlarını levha, levha biliyorum, Gölcükte açılan Tersane faaliyeti, düşman tarafından tekmil yakıldıktan son- ra deniz kenarında yeniden kuru- lan ve tabiatile inşaati çok iptidai olan Değirmendere köyüne büyük hisse vermiştir. enizcilik modern ilminde yük- selen “Türk evlâdları Gölcükte öğ- reniyor, Değirmenderedeki köy ev- lerine sığınmış olan kendi aileleri- nin ocaklarına akşamları geliyordu. Gölcük fabrikaları büyüyüp çoğal- dıkca orağa çalışan amele takımı dahi Değirmendere ve civarı köy evlerinde melcea buluyorlarâı. Hü- lâsa Gölcük teraanesindeki harp de- nizciliğimiz ve Değirmendere köyü birbirine kardeş olmuştu. İşte, kardeş ve arkadaşların arasında bulunmak Is gon derece keyifliydim. Halbuki « Refah > faciası bu keyfi mateme çevirdi, Bu felâkete bilerek ve bil- miyerek, cehil ile veya inad ile sebep olanların buyunları altlarında kalasın demekten başka söz bula- mıyorum! Sıhhatımı düzeltmek için haziranın 20 sindenberi izinli ola- rak geldiğim Değirmenderede bu yıl böyle bir faciayı duymak ve kaybolanların aile ocakları arasın- da bulunmak bana nasipmiş! Facia hakkında partimiz ve meclis top- lantısında söylenen sözleri okudum ve öğrendim. Müdafasi Milliye ve- kilimiz olan merd ruhlu Saffet Arıkanın bu cinayete seheb olanla- rın yakalarına yapışıp cezalarını verdiröceğine eminim. Fakat, Türk ata sözlerindendir, mal yerine ko- nur, can yerine kanulamaz! İşte bu gün hepimizin canımızı yakan budur! Hele facianın ilk haberleri duyulduğu zaman Değirmendere- deki acıklı manzaraları gördükten sonra insanın bağrı yanık kalıyor. Tanrı bu tedakâr evlâdların evlâd- larına, #yallerine, analarına ve babalarına sabırlar vergin. Cehil veyahut inad ile ihmalin ve belki zelil surette hususi istifadenin peşinde koşanların kurbanı olan evlâtlarımızın sayısını meclis kür- süşünde muhterem Müdafaa Veki- limiz Arıkan söyledi. Yetişmiş ve yetişecek zabit kısmı yüz yirmiden ziyadedir. Bu, bizim harp denizci- liğimiz için çok büyük bir rakam- dır; bu rakam dahi Avrupada de- nizde karada havada her dakika he- lâk olanların sayısile mukayese olu- nuuca bizlere yüksek bir hakikatı tekrar gösteriyor: oda Avrupanın 86 — Servetifünun — 2347 Değirmendereden çok güzel bir eski manzara Bu Değirmen şimdi yerinde yoktur, fakat o, sümrüt dereye isim verdiren güzel Değirmenlerden birisi idi ve Önündeki çağlıyan hâlâ şkar ve gider. giriştiği, öldürücü ve yakıcı ve yı- kıcı muharebede Türk siyasetinin yüksek ve inaani olan tam yolu tutmuş olmasını görmektir. «Refah» İnciasile Değirmenderede yürekle- rinden vurulmuş olan ana ve ba- balar ve evlâtlar arasında hasıl ettiğim çok derin teegşürü 4 Tem- muzda Başvekilimiz Refik Say- dam'ın nutkunu dinlemekle bir dereceye kadar giderdim. Hiç mü- balâğa yapmiyorum veyahut gaze- teçilere mahsus kalem nüvazişi göstermiyorum : mevcudiyeti altı asrı geçmiş olan Türk varlığı ta- rihinde Başvekilin nutku çok par- lak bir sahifedir. Sade kendini dü- şünüp kendin için başkalarını fe- dadan çekinmemek siyaseti diplo- maside bile iflâs etmiştir! Mukad- desata dönmek lâzımgeliyor; doğ- ruluk, samimilik ile insaflı olmak insanlığı yaşatacak prensiplerin ba- şındadır. Bunlar olmadan kurula- cak siyasetler iflâsa mahkümdur- Yeni Türk siyaseti doğruluktan, insanlık ve sulhseverlikten ayrıl- madığı için bugün cihanın her ta: ralında takdire mazhar oluyor. Alman devlet reisi Hitler dahi milletimizin yüksek ruhunu görüp anladığı için yurdumuza karşı gü- zel sözler söylüyor. Başvekilimiz bu noktayı dahi nutkunda tebarüz ettirerek Alman devlet reisine te- şekkürlerini tekrarladı. Alman dev let reisile bütün Alman milleti Türklüğün kalbini kazanan bu tatlı sözleri ounutmıyacağımıza emin olsunlar. Ahmed İhsan TOKGÖZ ilâve — Refah faciasını mütea- kip gazeteci arkadaşım kıymetli Abidin Daver tam deniz duygusile çok güzel bir makale yazdı; başka makaleler birbirini takip eyledi. Bu yazıların hepsini buradaki kazazede aileler göz yaşlarile okudular. Dün- kü “Vakit, de Sadri Etemin maâka- lesi bizim idare adamlarımızın ek- seriyetle tutulmuş oldukları ihmal ve imhal derdine parmak basmıştır. İleride belki göz açmağa faide- si olamazsa bile kolleksiyonu- muzda kalsın diye bu makaleden mühim parçaları aşağıya alıyorum. Evet, bu bizim idare işlerimizde en acı derdimizdir; felâket olunca pa- çaları sıvar koşarız; fakat felâket olmadan olmamasına yardım ede- cek tedbirleri derhal “ihmal, dosya- sna ve “havale,, denilen kırtasiye- cilik torbasına atarız. Bu eski dertden ben de #oğunu hatırlıyorum ve hergün yürüyorum. Bir tanesini söyliyeyim. 31 yil evvel Beyoğlu belediye reisi olmüştum. — Devamı 92inci Sayyfı —