3 Temmuz 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

3 Temmuz 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ellibir Yıl Evvelki Servetifünun'dan: 19 Temmuz 1891 tarihli ve 77 numara o <Gepvetifünüun> dan : İstanbul Postasından : Cuma ve Pazar günleri İstan- bulun en kalabalık sokaklarında muvakkat bir hareket hasıl oluyor. Şirket vapurları ahaliyı yüklene- rek bir kısmını Anadolu ve bir kısmını Rumeli sahiline bırakıyor. Sarıyer, Göksu, Küçüksu, Çabuklu bir haftadanberi insanlarla dolu, Akşamın güzel ve lâtif renkleri deniz suları üzerine düştüğü za- man İn$ânın içini bir hüzün alıyor. Bebekteki Millet bahçesinde Önma ve Pazar geceleri kesif bir kalabalık dolaşıyor. Etraftan sandala binip te ge- lenler bahçenin önünde durarak hafif bir ziya içinde görünen piya- sayı seyrediyorlar. Zaman zaman uzaklardan akse- den güzel sesler insanda garib bir his peyda ediyor. Şekepir: Bizde Şekepir'e dair henüz bir kitap neşrolunmadığı için onun teröümei haline dair biraz malümat vermek muvafık- tır zannederiz. İngiliz ediblerinden diyor ki ; «Bizce tamamen tahakkuk ve taayyün eden birçey varsa oda Şekapir'in (İsttatfor - Sur - Aven)de doğup büyümesidir. Buradan kal- karak aktörlük ve güzel sanatlarla meşgul olmak üzere Londrays gi- diyor. Burada manzum ve mengur birçok asar yazdıktan sonra yine (İstratfor)a dönüyor ve orada ö- lüyor. Stedene Şekspirin tercümei hali ilk defa olarak kendi eserlerinin tabii olan (Nikola - Rov) tarafından 1709 se- nesinde neğredilmişse de, bu eserde sadece oyun arkadaşlarının ağzın- dan nakledilen bir takım tefferruat Istanbul postasından. — Şekspir — yeni kitaplar : Nadide. vardır ki sıhhatına pek inanamayız, Muasırı olan ediblerin eserlerin: de Şekepir'e dair pek az malümata tesadüf edilir. Yalnız İstratfor şeh- rindeki kuyadat muntazama ve nü- fuz defterleri vasıtaşile biraz ma- lümat elde edilmiştir. Fakat bu da 0 kadar azdır ki şöhreti dünyayı saran İngiliz edibinin hayatı yine bir sır kalmaktadır. Yeni Kitaplar, Nudide: Milli romanların günden güne kazandığı rağbet ve teveccüh umumiye «Na- dide» namile Cahid Beyin yazdığı romanı takdim ederiz. Bu roman- da terbiye, fedakârlik ve evlâd muhusbbeti gibi üç şeyden bahse dilmektedir. Zengin vak'alarla de: lu olan bu kitap genç mubartirin hususi üslübile bir kat daha kıy- metini arttırıyor ve böylece dik- katle okunacak bir kitap oluyor. ia e ads de aaa neller birbirini takib etti; Dağ gi- mendiferleri yapıldı; elektrik ile tahrik usnlü tecessüs eyledi. Elek- trik ışıkları her tarafı sardı. Dağ- Isrın en hücta köşelerine bile oteller yapıldı. Böylece terakki gi- dişleri zamanında 1865 Alman Avusturya muharebesi, 1871 Al. man Fransız muharebeleri oldu. 1878 Türk Rus muharebesi oldu ve nihayet 1914 de büyük muha- rebe patladı. 650 yıl evvelki sulh ve selâmet ve hürriyet aşkına tam birlikle bağlı İsviçre asla mesle- ğini değiştirmedi; hatta daba ileri gitti Croix - Rouge Kızılhaç deni- len insanlığın birisik inaaniyet ve merhamet cemiyetini kurdu. Her milletin yaralısını ve hastasını ka- bul eyledi;sonra buna milletlerarası mahiyetini verdi. Bugün merkezi Cenevra olan milletlerarası Kızıl- haçı dünyanın biricik şefkat ve insaniyet kurumudur. Bizim Kızıl» ayımız da ona bağlıdır ve oradan alınan prensiplerle ayni maksat uğrunda Türk merhamet ve şefka- tini #trafa dağıtır. 14 — Servetifunun — 2341 Görülüyor ki insanlığın igine. düştüğü müthiş boğuşmada, bil. haşsa bu muharebenin şon zaman- larda aldığı Ehlisalib şeklinde milli birlik kadar milletleri kurtaracak kuvvet yoktur. Bugün tekmil nü- fusu dört milyona kadar yükselmiş olan ve Avrupanın ateşi ortasında bitaraf kalan İsviçrenin 650 yıl evvel sayısı üçyüzbin bile değildi. Makalemizin başlangıcında yazdı- gımız andı içerek o memleketin müessisleri birliklerini kurdular ve bugüne kadar getirdiler, Böyle ta- rihten alınmış ve asarı ortada olan parlak misal Türkiye Cümhuriye- tinin 1939 Eylülündenberi tuttuğu yolun en sağlam ve selâmetli in- saniyet yolu olduğuna kimsede şüp- he bırakmamıştır. Ancak böyle gidiş ve yaşayışladır ki insanlığın merhamete, şefkate dayanacak ve ahlâkı mukaddes prensipleri kur- taracak bir istikbale malik olabil- nesi kabildir. | Fin-Rus harbi: Fin ordulan başkumandanı Ahmed İhsan TOKGÖZ Mareşal Mannerheim

Bu sayıdan diğer sayfalar: