| © No. 2264—579 her halde bize sonrada telkin edilen saray ve harem adab ve adatının bir mirası olsa gerek.. Bu bizi sıcak odamız- da uyuşukluğa ve tenbelliğe teşvik eden bir zihniyetin bir telâkkinin ifadesidir.. Halbuki kış mevsimi insanın İaaliyeti- ni arttıran bir mevsimdir. O- nun için kiş sporları yapmak zinde ve genç kalmanın bir sırrıdır ki eski devrin hanım evlatları kış mevsimini topra- ğın altına gömülen köstebekler gibi geçirerek evin içine ka- panıp kalmayı tercih ederlerdi. Bu suretle hayat hareketsiz kalarak uyuşur harekete muh- taç olan insanın ruhu bedeni ve dimağı körleşirdi.. Memleketimizde bir hayli alâka uyandaran ski sporları Uludağın karlı tepelerinde ya- pılmaktadır. Fakat yaz mevsi- * minde Uludağa ulaşmak ne ka- dar kolaysa kışın da aksine olarak güçleşmektedir. Vesaiti nakliyenin ucuzlatılması bilhas- sa cumartesi günleri azami de- - recede ucuz olması veya tenzi- âtlı bir tarife yapmakla bu spora son zamanlarda gösterilen alâkanın derecesini arttırmak mümkündür. Kış sporu olan kayak ve ski yalnız spor sahasında kalma- yıp bugün harp sahasınada in- tikal etmiş bulunmaktadır. Ruslarla çarpışan Finlerin iyi UYANIŞ birer skiyör olması onların mu- kavemetini arttırarak müdafa- ada bulunmalarını kolaylaştır- mıştır. Bizda halkın bü spora gösterdiği alâkanın derecesini kar yağdığı zamanlar mahalle aralarında yokuşlu sokaklarda bütün çocukların merdiven ve döşeme parçası gibi bir takım vasıtalarla büyük bir neşe içinde kızak kaydıklarını gör- mekle anlarız. Ferdi alnız bürokratik he- yatın şartları içinde bırakma- yib fikir ve beden terbiyesini müsavi derecede tutarak onun maddi ve manevi tekâmülünü içtimai ve terbiyevi bir sistem- le hazırlamalıyız. Ancak sih- hatli ve sağlam bir vücud müsbet ve mütekâmil ileri bir kafayı taşıyabilir. Kışın bütün bu güzellikle. rini ve iyi taraflarını hatırlar- ken evimizin sıcak odasında istirahate çekilmiş bulunurken tabiatin gadrine uğrayan Zzel- zele felâketzedelerini ounutmı- yalım. Buğulu camdan yağan karın zevkine doyulmaz fakat bu kış bü kar ve kıyamette çadır altında barınan binlece vatan- daşlarımızı (o hatırlayalım ve onlara yardımdan aslâ çekin- meyip, milli, insani ve beşeri vazifeyi ifa etmeyi bir borç sa- yalım. Ali Suavi KOÇER 21 MUTLAK Ağlıyordu Arif Dine'ye, Arzımız kalkınarek, Bana “denk, varmı ? diye; Haykırdı uzaklara. ölemler doğrularak, Cevap verdiler, yer, yer: “Denk. değil, biz üstünüz! Kahkaha dalgaları, Yükseldi arzımızdan. Bu dalgalar süzüldü; Anlaşıldı manâsı : Arz diyordu ki, - “Eşsiz sanatkör. benim! Bir “ruh. oldu bu sözler, Tılsımlandı ölem. Arz gülüyordu; Onlar da gülüyardu. “O. ağlıyordu; Onlar da ağlıyordu. “Ö. suzuyordu; Onlar da susuyordu. Arzımız gürliyerek, Çınlattı âlemleri : - “Ben. neyim 71 Duyuldu her yerden, Bu sesin yanıkları. Hıçkırık alevleri : “MUTLAK. ağlıyordu. İhsan ALTAY