No. 207 7—392 Derin Ve Hisli Bir Şair: UYANIŞ ——w 35 Yazan: Gavsi Halid Oransoy Muazzez Kaptanoğlunun Şiirleri.. Babıâli caddesi, bilmem ne kadarlık ömrünün haletinezie vardığı şu son zamanlarında, yeni bir hâdiseyle canlandı: Kadınlar istilâsı... Artık, ki- tapçı camekânlarında; yıllardan» beri bu mabut yokuşu tırman- maktan dizlerinde takat, soluk- larında kuvvet kalmamış ak saçlı üstatlarla, tırnakları ma- nikürlü bu yeni fatihlerin eserleri beraber güneşlemiye başladı... İnsan, kitapçı vitrinlerinin bu son manzarasını seyrederken, gayrıihtiyari olarak : * Nisyanın ebedi aydınlığında ne hazin bi arkadaşlık» diye düşünüyor. Çün- kü, filân meşhur şairin dillere destan eserile; bilmem hangi ba- yancığın romanı daima ayni lâ- kaydinin soğuk «atmosphâöre»inde barınmak imkânını bulabiliyor. Ancak, ne olursa olsun, şurası muhakkak ki, kadıılar her sa- hada olduğu gibi, fikir ve ede- biyat hayatında da hâkim'vetle- rini kurmak kaygusundalar... Otların içersinde ş Sbretin sihirli basâmaklatında öyle sarhösolan- lar var ki, sayıfalarını C>n Kro- ford'un, Marta Fgert'in resim- lerile süsliyen sinema gazetele- rine kadar yazı yetiştirmiye ça- lışıyorlar.. Fakat, san'ati asil bir heyecan halinde taşıyan; en- dişeler, tereddütler içinde çırpı- nan kalpler için bu geçici sar- hoşluktan daha boş bir şey o- lur mu?.. İşte kendisinden bahsetmek istediğim Muazzez kaptanoğlu, böyle neticesiz bir şöhret kaçak- çılığına çıkmıyan; hakiki bir san'atin her şeyden önce tevazu ilesüslenebileceğine inanan genç ve olgun yazıcılardan biridir.. Bundandır ki, büyük puntolu harflerle artist resimleri altında isimleri lânse edilen büyük im- zaların (5) hepsinden daha de- gerlidir o... Bu kısa başlangıçtan sonra artık Muazzez Kaptanoğlunun şiirleri üzerinde, br etüd ya- pabiliriz.. Bunun için de, son zamanlarda iki arkadaşile birlikte neşretmiş olduğu * Üç his ve üç Akis» adlı kitabına giren parçılar üstünde durmak kâfi gelecektir sanırım.. İşte, bu küçük şiirler dergisinin ilk şilili olan, tutuşan çölden bir parça : Hatusında kıpkısı renkler uçuşan, susuz Bir çölün yangınını duyuyorum içimde İ.. n “#wwdiğim yaşarken düşüncesiz, duygusuz, Benini kalbim tutuşan renklerle bir biçimda..., Yüksek Sıhhat Şürası, toplantı halinde Daha ilk mısralarında için» deki isyanı samimiyetin kalı- bına döken Muazzez Kaptanoğ- lanun ruhunda tutuşan çöl, öz san'atin ta kendisi değil midir?. Bu küçük kıt'anın tutuşan havasında büyük bir ıztırabın isyanlarile, derin, içli itiraiları- ni fısıltıları birbirine karişiyor gibi... En sevdiği insanın ken- dinden çok uzaklarda düşünce- siz, duygusuz yaşayışını.. bir türlü kabul edemiyen genç şair unutuyor ki, ayni acıyı bütün san'atkârlar -belki bir zaman için - kalplerinde taşımışlardır.. Ancak, Muazzez Kaptanoğlunun mısralarında ıstırap okadar de- rinleşmiştir ki ; artık gençlik çağının geçici bir heyecanı ol- maktan kurtulmuş, büyük yas radılışlarda rastlanan ebedi su- suzlukların arasına katılmıştır; “.., Rangi solan, kuruyan gözlerimi silorm Bir çöl gibi tutuşan kalbimin kan rengine j Kırık emellerimle düşünmeden dalarım Bu çölde serab olan kum dalgalı engine 1 Başka bir şiirinden: “Hayatta bağlanacak hiçbir şey yok ki derdin Gösterip boş bir vehmi saadet sananlanı sv.” Şair, çok kere kendini al- datmaktan haz duyan insandır. Fakat Muazzez teselliyi aldan- maktı değil, bilâkis hayatın acılarile sarmaşmakta buluyor. Nihayet işte bir mısra ki, onda bir çok pnç şairleri kıs- kandıracak, #ngın bir muvaffa- kiyet saklı e Belki yaşarım ilirr 'imit istemiyorsun ür Artık inanabiliriz: ilk ya- zlarında bu üstünlüğe erişen, duyan bir kalliin serpintilerile beraber, ebedi kıymetleri de yaşatımasını bilen genç Şairin edebiyatımızda bir değer oldu- £una... Şiir hakiki bir 'sen- timentalisme' in çağıltısı için- de, büyük fikirleride yaratabi- lirse meğer ne kadar kudretli — Sonu 89 uncu sayfada —