KAKAO! — Başı 88 inci sayıfada — — Burada gördüğünüz yav- ruların çoğu, birtakım hayırsız adamların bizlere armağanları- dır, dedi. İnce görüşlü kadının yüreği burkulmuştu. Dudakları tit- riyerek : — Nasıl da kıyarlar... Di- ye mırıldandı. İçli Bayan, bu körpe çi- çekler içinden bir gonca a- yırabilmek için sağa koştu, sola koştu, bütün koğuşu altüst etti. Bunların hepsi gü- zel, hepsi cana yakındı. İçle- rinden birisini ayırmak çok güçtü. «Ağul> diyenden tutu- nuz da bülbül ötenlere varıncı- yadek, çeşit çeşit, renk renk bir insan ufaklığı, gönlünü dol- durmuştu. Kara, yeşil, mavi gözlülerden, sarı, kıvırcik, düz saçlılardan, ak ve esmer tenli- lerden birkaç ötnek bulunuyor- du. Bayanın bir köşeden öbür köşeye gezinip durması, yalnız büyüklerin değil, küçüklerin de gözünü almıştı. Bütün çocuklar, oyunlarını, ağlamalarını bırak- muşlar, şaşkın şaşkın kadına ba- kıyorlardı. Uzun zaman dolaş- tıktan sonra gene o yumakelli, ipek saçlı, ak tenli yavrunun başucuna geldi. Kocası de ya- nina sokularak kulağına : — Direktörü çok ayakta tuttuk.. Titizlik etme de biri- sini beyeniver, dedi. Güler yüzlü yavru körpe bir yeşillik titriyen iri gözlerini kadına dikerek - beni al - diye yalva- Tıyormuş gibi bakıyordu. Ço- cuğun gözlerine dalmış kadına doğru yaklaşan direktör : — Kızım beni dinlersen sen bu yavruyu al.... Eski bir yi SERVETİFÜNUN Talafon : 2-013 UYANIŞ fedi günde an gerin gel — gazetesi Abonesi : mal ir e. an ii 600 asi Yabancı aa > İsviçre İrangıdır. bazetemize ilân verseekler, İstanbulda Ankara Caddesinde Hafer Samamon ve Huli İlân Şirkeline gitmelidir. No.2077—392 : İstanbul Uyanış urugtur ata sözü vardır: — Kendi gü- zel olanın huyu da güzel olur — derler, Kadın uzun zamandır elinde taşıdığı paketi hızla açtı. İçer- sinden toz penbe yün elbiseler çıkardı. (Sevinçten o çırpınan yavruya çabucak giydirdi. Dört yandan bu cicili bicili şeyleri gören kimsesiz çocuklar, kucak» ta götürülen bebeğin arkasın- dan bakakalmışlardı..... Noterlikçe onaylanmış bir konturatla iki ince duygulu eş sanki yavruyu satın almışlardı. Mutlu çocuk, Yücel apartı- manının $ üncü katındaki kü- çük bir odayı kendisi için dü- zülmüş buldu. İpeklilere bü- rünmüş küçük karyolasının üs- tünü dolduran oyuncakları ya- bancı bakışla süzüyordu. Önce- leri, henüz ayrıldığı o gürültülü yaşayışını aradı. Yalnızlık için- de eski yerini yadırgadı. Dört yana çırpındı, durdu. En so- nunda da, yorgun düşerek, genç babanın sıcak göğsünde uyuya kaldı. Çocuk düşkünü bayan bu güzel yavruyu sevmekten artık eskisi kadar süslenemiyordu. O ilkin hoppa bir kadınken şimdi saygideğer bir anne ol- muştu. Yavrunun yeni yuvada gözlerini ilk açtığı günün tan zamanıydı. Erkenden uyanan bayan, çocuk bakıcı bebeğinde okuduğu üzre bebeği ılık bir banyoya soktu. Az sonra bes- İeme kız, kahvealtıyı düzdü- günü söyleyince öz duygulu bir anne gibi çocuğunn kucakladı, yemek odasına götürdü. Boy- nuna sakız gibi bir önlük ge- çirdikten sonra kucağına oturt- tu. İnce parmaklarile reçelden, yağdan birer parça tattırdı. Bebeğin yüzü gülmüştü. Bu güzel şeyler onun da hoşuna gitmişti. Sevimli yavru, bir aralık minik barmaklarile masa üstünde duran kahverengi şişeyi göstererek : — Bune....? Diye sordu. Eve geleliberi bu ilk konuşmasıydı. Evin ba- yının, sanki ötmesile eylendi- recek bir kuş satın almış gibi, çocuğun konuşmadığına canı sıkılmıştı. Bayan yavrunun bu güzel soruşunun sevincile kar- şılığını verdi : — Kakao! Küçüğün güler yüzü sol- muştu. Yumak ellerile şişeyi itmek istedi. Ve burada dört yanındaki iyiyi, kötüyü seçin- ciye kadar, onca >kaka> olan o şeyi bir daha eline almadı, ağzına koymadı! 0 -X1-1935 M. Hulüsi Dosdoğru |SOYADI ALMAK Müddetinin Sonu Geliyor ! Temmuzun ikisinde, bu hususta kanunla konulan müddet, so nunu buluyor. Henüz şoyadı seçip, nüfus memurluklarında tes- cil ettirmiyenler acele etmelidirler ! AHMED İHSAN Basımevi Ltd.