30 Nisan 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

356 Değerli Artıst Yaşayışı (OVe Küçük Kemali, birçok kişi ta- nır. Kimi sahne üstünde görmüştür, kimi yazılarını okumuştur, kimi de onunla doğrudan doğruya tanışmığ- tır. Artistliği takdir edilmiş, yazı- ları alâka ve istifade ile okunmuş ve şöhaına karşı saygı ve sevgi beslenilmiştir. Böyle bir insanın ö- lümünün derin akisler bırakacağı giphesizdir. Bu sayıda, kendisi hak- kında Halid Fahri Ozansoyla, Gavsi Ozansoyun teessür yazıları bulunu- yor. Bu yazılar, şümullü olarak duyulan teessürün birer pârçasını itade ediyor. «Uyanış» ayrıca, derin acı duyarak, merhumun gilesi men- suplarına içten taziyetlerini bildirir ve ölene Allahın sonsuz rahmetini diler. «Küçük» lâkabile anılan M. Ke- mal, - ufak, tefek yapılı olmasile beraber, biraz da sahne arkadaşı H. Kemalle isim iltibası gözetile- rek, bu noktadan ayırt edilmek için - tanıdıklarının o kendisine verdikleri ve herkesin de ken- disinden o suretle bahsetmeği iti- yat edindiği bu lâkabı candan benimsemiş ve soyadı kanunu çık- tıktan sonra asil isminin sonuna ka- tarak, tescil ettirmiştir; dolayısiyle SERVETİFÜNUN Tandıklarının kendine verdiği «Küçük» iâkabını soyadı olarak alan Küçük Kemalin birkaç yıl önGe çekilmiş resimlerinden biri Küçük Kemal) dediğimiz gibi Kemal Küçük de, diyebiliriz, hayatını, he men hemen ta ilk zamanlardanberi ve ta sonuna kadar, sahne ağkile ge» çirmiğtir, Mektep sırslarındünberi ovun, kendisile en yakından tanışan bir arkadaşı olau Refik Ahmed Se- vengil, 25 Nisan Cumartesi günkü «Kurun» da çıkan bir yazısında, eb yakın bir şahit ve müşahit ola- rak bu ciheti bilhassa belirtiyor, Diğer taraftan, onu en yakından tanıyan bir arkadaşı olduğuna göre, Na. 2071—386 Küçük Kemalin Gömülme Töreni hayatının muhtelif safbalarına sit en doğru malümatın da, onun an- lattıkları arasında yer tutmaı, lâ- zımgelir. Bu itibarla bu kısmı te&- bit için, doğrudan doğruya Refik Abmed o Sevengilin bu yazısını, &ynen iktibas ediyoruz : «Fikir ve san'at hayatımız için büyük bir acı: Küçük Kemsl öldü. Türk sahnesinin en değerli ar- tistlerinden olan ve herkes tarafın- dan sevilen Kemal'in kaybedildi- ğini duyanlar dün büyük bir hü: zünle sarıldılar, bugün bu haber yayılınca bu hüznün halkaları genişliyecektir. 1901 de Giritte doğmuştu; ba- bası Girit eşrafından Mehmet Fa- zıl'dır. Küçük yaşında İstanbula geldi, Vefa lisesinde ve İtalyan mektebinde okudu. Dahs mektep sıralarında iken sahne hayatına karşı büyük bit istek duyuyordu. Bundan on yedi yıl önce, henüz pek genç yaşında iken Beyazıtta Türkocağında Babür Şahın secen- desi isimli komediyi oynamak su- retile sahneye çıktı, ayni sene Da- rülbedayle aktör olarak girdi; o zamandanberi tiyatromuzda vücu» dile, kafasile, kalemile çalıştı, uğ- raştı, didindi, hırpalandı, haste- landı ve nihayet. Komedi istidadı tazla İdi, Fransız tiyatro neşriyatını mun- tagam surette takip ederdi; ti- yatro, edebiyat ve ruhiyat mev- zularına dair eserleri derin bir alâka ile okurdu. Okudukça ve sahnede çalıştıkça bir yandan zevki inceliyor, yükseliyor, bir yandan da san'atkârlık kudreti artıyor, inkişaf ediyordu. M. Ke- mel, Türk sahnesinin en kuv; vetli kompozisyon san'atkârlar rından biri olmuştu; bilhassa klâsik komedilerde yarattığı fev- kalâde sevimli ve muvaffakiyetli tipler, daima sempati ve alkış ile karşılanırdı. M. Kemal düzgün, sağlam, Küçük Kemal, amansız bir hastalığın pençesinde kıvranmakla beraber, hemen daima neşeli görünürdü. Alay köşkündeki bir müsnmereden, arkadaşlarile beraber çıkarken alınmış olan bü resimde de güldüğünü görüyorsunuz. Kendisi, rejisör Ertuğrol Muhsinin yanında durandır güzel bir üslüpla tiyatro mev- zuları üzerinde makaleler ya zardı; bunların bir çoğu gazete- mizde ve başka gazete ve mec-