358 x v Küçük Kemalin 25 nisau cu- martesi günü yapılan gömülme töreni, kadın, erkek tahminen beşyüz kişinin iştirakile yapılmış ve ölen için yirmibir çelenk ge- tirilmiştir. Bu çelenkler, İstanbul belediyesi, Radyo şirketi, Konser- vatıvar, Eminönü Halkevi temsil şubesi, Beyoğlu Halkevi, Kadıköy Helkevi, Cumhuriyet Gençler mah- feli, Güzel san'atlar akademisi, İs- tanbul Başın Kurumu, Şehir ti- yatrosu, Üsküdar Amerikan Kuz lisesi, Türk talebe kurumu, sahne arkadaşları, Şehir tiyatrosu sahne işçileri, garden müdiriyeti, garden artistleri, garden mızıkacıları, Naşit ve arkadaşları, Dümbüllü İsmail ve arkadaşları, doktor pro- İesör Mazhar Osman, Franaz ti- yatrosu sahibi Arditi, garden gar- sonları namlarınağdır. Beyoğlunda oturduğu apartıma- bın yanındaki Kamerbatun cw miinin önünde ve tabutun bu- lunduğu uvlusanda sabahleyin saat dokuz buçuktan sonra büyük bir kalabalık toplanmağa başlamıştı. İstanbulun bütün san'at ve fikir muhitlerine mensup kadın erkek bir çok kimse burada yare idi. Şehir tiyatrosunun rejisörü ve bütün san lilik vi va mensupları, diğer sahnelere men- sup san'atkârlar, O Koservatuvar müdürile muallimlerinden ve tale- besinden birçoğu, Güzel san'atlar akademisi müdürü, müdür muavini, muallim ve talebelerinden birço- gu, Eminönü Halkevi temsil şu- besinin uzun zaman Küçük Ke- mal'den ders görmüş olan gan'at- kârları, Beyoğlu Gençler mahfeli san'atkârları, diğer gençlik ve san? at teşekkülleri mensupları, muhar- rirler, san'atkârı seven, takdireden birçok kimse gelmiştir. e Cami kapısında, gelenlerin o yakasına, Küçük Kemalin ismini ve resmini tesbit eden karalı beyazlı rozetler ilişdiriliyordu. stanbul vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ, önce Kemal'in apartımanına giderek annesine b&- basına (o taziyetlerini (o bildirmiş, sonra Kamerhatun camiine gelmiş, tabut çevresinde dua edildikten sonra, Saat onu yirmi geçe hareket edilmiştir. Önde ellerde giden yir- mihir çelenk, arkada san'atkârın eller üstünde giden sırma ile dini yazılar işlenmiş örtülere sarılı tabutu, ve arkasında yaya olarak SERVETİFÜNUN takip eden tahminen beşjüz kişilik bir grup, İngiliz sarayının arka- sındaki sokaktan ve Tepebaşı cad- desinden geçerek Şehir tbiyatrosu- nun önünde birkaç saniye dur- muş, bu sırada parmaklar ucunda ytkseltilen tabutun baş tarafı, merhumun içinde yıllarca çalıştığı tiyatro binasının kapısına çevril- miştir. Bu ânde tiyatronun saati tam onu yirmibeş geçiyordu. Tiyatro: nun kapı yanı camekânları arka- mnda duran « Tosun» komedisinin afişleri yapıştırılmış iki levha ter- sine döndürülmüştü ve kapının &ol cihetindeki cam üzerine yapıştırıl- mış büyükçe ve beyaz bir kâğıd üzerinde irice ve kara yazı ile altı satır yazı okunuyordu : Tiyatromuz; değerli san'at- kârı M. Kemal Küçüğün ölü- mü dolayısile cuma ve cu- martesi akşamları kapalıdır. Şehir tiyatrosunun önündeki bir kaç saniyelik duruştan sonra, yü rüyüş, tramvay caddesi üzerinden ağır ağır devam etmiştir. O ıncı dairenin: saati, onbire yirmibeş da- kika kaldığını gösteriyor. Tabut, şimdi o yerdeki kavisten geçiriliyor. Şişhane yokuşu, Bankalar caddesi, Karaköy. Saat onbire beş var. Te- but, köprü ve Haliç iskelesinin mer- diveninden eller üstünde indiriliyor. Haliç idaresinin tahsis ettiği 7 nu- maralı vapur bekliyor. Tabut, va- purg yerleştiriliyor. Merasime iştis tirak edenler, iki kişi koltuklarına girmiş olarak teessürle bitkin bir halde yürüyen merhumun babası, tabutu bir otomobil içerisinde ta- kip eden, merhumun âilesi men- suplarından kadınlar, gözleri ağla- maktan kızarmış bir halde... Hep basamaklardan inerek vapura giri- yorlar. Bir yandan gazete fotoğraf- cıları bu hüzünlü görünüşü resim- le tesbit ediyorlar, bir yandan yir- mibir çelenk, vapurun üst kısmına uzatiliyor. Birkaç dakikalık bir bekleyiş. Saat onbiri çeyrek geçe, vapur 868- sizce kalkıyor, iskeleden ayrılıyor. Camiden iskeleye kadar yaya olarak tabutun geytiği yoldan inen vali ve belediye reisi Muhiddin Üstün- dağ, tabuta doğru başını iğiyor, gideni buradan son defa selâmlıyor, Gökyüzü kapalı, serin bir hava..... Vapur, yavaş yavaş, orta yerinden No. 2071386 Gazeteci Sadeddin De Üldü — Başi 235p inci sayıfada — sini kadere tevekkül göstermeğe alıştırdığını, daha küçük yaşta ba- basını kaybedecek olan biricik er- kek çocuğuna bii «İstanbul Ba- #mn Kurumu» nun maddi ve mane- vi alâka gönteltemek;, ei koruyaca Sani gerer söylemiştir. Vasiyeti bud imdi 24 Nisan Cuma günü öğle üzeri Teşvikiyede Amerikan Hastahanesinden kaldırılmış, na mazı Teşvikiye camiinde kılınmış ve Kuruçeşmedeki aile mezarlığı- na gömülmüştür. Tabutu Maçka Silâhhanesine kadar arkadaşlarının omuzlar, üstünde götürülmüş, bu- radan otomobillerle mezarlığa, gi- dilmiştir. Cenaze töreninde, «İstanbul Ba- sın Kurumu» başkanı ve Gireson saylavı Hakkı Tarık Us, İnhisarlar direktörü Midhat, Sadeddinin mu- harrir ve memur arkadaşları hazır bulunmuşlardır. ente <İstan- bul Basın Kurumu», İnbisarlar di- rektörlüğü ve İnbisarlar beril Damına üç çelenk konulmuştur. İnhisarlar direktörtü Midhat, Sa- deddinin ölümünden teessürle bah: sederken, şöyle demiştir : — Çok çalışkan, zeki, kabili- yetli, fedakâr ve iyi yürekli bir gençti. Çok intizamlei iş görmüştür. Tütün kanunu projesi hazırlanıt- ken, komisyonda faaliyetindan çok istifade edildi. Projenin hazırlan- masında çok emeği vardır. Kayde değer faydası dokunmuştur. Ziyaın- dan nekadar teessür duyulsa azdır, Uğradığı hastalık li Buya hasretti. «Bari öldüğüm gün hava yağmurlu olsa» diyen Sadeddin, yam çiselediği bir günde gö- müldü. «Uyanış», merhuma Allahın rah- metini dilerken, zevcesi Nâzâna ve bütün ailesi menguplarına samimi- yetle taziyet beyan eder. açık duran Unkapanı köprüsüne doğru uzaklaşıyor, gittikçe göz önünde ufalıyor, siyahbir nokta halini alıyor. Vapurun içerisinde, Hafız Saded- din, mubrik bir sesle ilâhiler oku- muştur. Eyüp iskelesine çıkılmış, Eyüp Sultan camiinde öğlen ve cenaze namazı kılınmış, san'atkâr, o civarda Haliç sırtları üstünde hazırlanmış olan makberede, göz- yaşları arasında Allahın rahmetine tevdi edilmiştir. Mezarın üstüne çelenkler konulmuş ve bu&on teş- yide bulunanlar, onu orada yalnız meki aş e bir halde geriye önmüşle;