No.1917—232 SERVETİFÜNUN 381 Mayis. meşhur Alâeddin köşkünden bir yüksek eyvan. 'um 3 birimciteşrin 1312 tarihli ve 291 numaralı nüshasından menkuldir. ağır sandık içinde Nevyorka büyük masrafla naklet- tiler. Bunu sonra İstanbul Müzesi İdaresine haber vererek, antikaların emrimize amade olduğunu da bildirdiler. Bu büyük bir dostluk ve samimiyet eseri idi. Buna karşı sandıklar İstanbul'a geldiği takdirde kendilerine bazı parçaların ihda edilmesini hükümet münasip gördü. Tekmil o taşlarla dolu sandıklar hiç ılmadan Amerika'dan İstanbul'a geldi. Kendilerine verilmek üzere ayrılan ve pek az miktarda olan par- gaları tekrar Amerika'ya gönderdiler, diğerleri kâmilen İstanbul müzelerinde teşrih olunmuştur. Şimdiye ka- dar görülmemiş olan bu vak'a büyük bir namuskârlığı ifade eder. Biz buna karşı, zaten işgal orduları tara fından çok zedelenmiş olan harabeyi parasızlıktan dolayı kendi haline terkederek birçok tahribata uğ- rattık. Bununla beraber Sart mevkii gene pek mühim ve görülmeğe şayandır. Adını birkaç kere andığımız Bergama gebrinin harabeleri iki yüz metreye ya- kın bir yükseklikteki tepenin üzerindedir, Milâttan takriben dört buçuk asır önce Atina'da Perikles ve heykeltraş Fidiyas zamanlarında inşa olunan ve el'an birçok kısımları mevcut bulunan Akropol'un meşhur bi- naları mimarlık ve heykeltraşlık san'atının en yüksek derecesine varmıştı. Bu devirden öonra Yunani san'at inkıraza meylet- ti. Fakat Milâttan takriben bir buçuk iki asır önce Bergama kıralları olan Ataler silesi za- manında Bergama'da nefis san” atlar için bir intibah devri husule gelip bir müddet sür- müştü ki işte bu müddet zar- fında Bergama Akropolu namını taşıyan mezkür kalenin üzerin- de o asrin en güzel binaları ve hatta büyük kütüphaneleri yü- cuda gelmiştir. Heykeltraşlık ta o devirde kendine mahsus gayet kuvvetli bir terz almıştı. Bu devrin en meşhur eserini büyük bir mabedin önünde inşa ve bir- çok yüksek kabartma resimler- le tezyin olunan bir muazzam Mezbah teşkil ediyordu. Alman- ların o mevkide senelerce yap- tıkları hafriyatta çıkan mezkür kabartmaları ve daha birçok heykelleri ve mimari eserleri Berlin'e nakletmelerine müsâğ- de olundu. Şimdi onler Berlin” de bir hususi müzede teşhir olunmuşlardır. .Maameafi bu hafriyat esnasında meydana çıkanlan mabetler, müteaddit tiyatrolar, su yolları, pazar yer- leri ve sair binsişr yerlerinde durmaktadır. Konya'da Alâeddin köşkü tamir edilemediğinden 1907 de bu hale girdi.