432 UYANIŞ — 499 ncu sahifeden devam — onlara . kâfi mikdarda ehemmiyet ve kıymet veriyordu. Gerçi bunların şiire benzer bir yeri mevcüt değildi, fakat Mösyö Lüretin de bu hususta katiyyen kaygusu yoktu. Bana dedi: «Sizi sevmiyorum.» Bu beni güldürdü. Sonra, bana dedi: «Sizi seviyorum.» Bu beni ağlattı. Ben bir banka memuruym. Eğer elli dokuz yaşında bunlar gibi dört mısra tertip etmeğe muvaffak olsam, o kadar sevinirim ki hayatım faidesiz geçmiş olmazdı. Ve kendi kendime: «Vücudunle iftihar et Maryüs... » diye bilirdim. Ahl. Evet, Mösyö Lüret hakikaten garip bir adamdı. EŞ Bir gün, onun gaybubeti esnasında | hiz- metci kadın vasıtasile salona dahil oldum. Derhal gözüme bir resim sehpası üzerinde €s- rarlengiz siyah bir örtü ilişti. Bu, her tarafi çok mai bir deniz ve acip kayalarla müuhat küçük bir plaj resmiyidi. Renkler, öyle büyük bir zahmet ihtiyar edilmeksizin keyfi olarak vurulmuştu. Odada modele benzer bir şey gö- remediğimden tarzı tertibinin uydurma olduğunu zanettim. Bununla beraber Mösyö Lüretin ilham aldığı modeli de görüyordum. Bu model, hiç şüphesiz, bir gün evvel, pazardan satın alınmış cansız küçük bir balıktı. Işte, bu küçük balıkta, bu acip kayalarda, altun gibi küçük plajda ve mai denizde doğmuştu. Dostum içeri girdiği zaman, ben, hayret ve şaşkınlık içinde ayakta duruyordum. O, derhal yüzünde hafif bir can sıkıntısı izhar etti. Fakat, şaşkınlığım, ona hiç şüphesiz ehemmiyetsiz görünmüştü. Zira dudaklarında hafif ve memnun bir gülümseme belirdi. i — Değil mi?... Dedi. Bu onun, en ziyade tercihetiği bir süaldi. — Dvet... dedim.., Fakat tersim etmek istediğiniz nedir? pek çok seyyahat yaptım. Her sene banka tarafından verilen izinle yaz tatilimi muhtelif plajlarda geçiririm, buna benzerini bilemiyorum. Mösyö “Lüret bana, bir tevazu'la dedi ki: deniz kendisine yaraştırdığı Ben asla korkuyorum ki bu plaj, galiba benim müfek- kiremden başka bir yerde mevcut: değil!... Şu balık ve Bazı fotoğraflar sayesinde tasavvur ederk yaptım... Anlıyorsunuz ya!... O günden itibaren Mösyö Lüretin plajını görmedim. © kadar NO, 1712 —27 aramağa başladım. Zira çok mavi denizi, siyah kayaları ve altun gibi kumlariyla bü plaj mev- Değilmi ki mösyö her hâlde cuttu.... Buna eminim.... Lüre' bir artisti... Benim için, mevcuttu. Gi Bir gün, dostum Mösyö Lüret, bir gramofon makinası satın aldi. Halbuki musiki “için, şimdiye kadar, aklın kabul edemiyeceği, daimi bir istihfafı vardı. Yevmi mesaimin sıkıntılarını def maksadıla her pazar klasik konserlere giderken bana refakat etmesini rica edince talebimi redediyordu. Askeri muzika dahi onun kalbinde küçük bir tesir yapamiyordu. O halde niçin bir gramofon makinası satn almıştı ? Ayuı zemanda, bu ihtiyar çocuğun ev iş- lerine de bakan ev sahibesi madam (Dedol) ve ben bir sabah konuşurken, kadıncağız kiracı- sından kendisi içtin küçük bir hava çalmasını talep etmişti. Fakat dostum sert bir tavurla arzusını redetti, Kadın ; — Ahi... hava... — Hayır... Hayır... diyerek hiddetli hiddet- li cevap verdi ve siması anlaşılmaz bir asabi- yetin tahti tesirinde kıp kirmizi oldu. Biraz sükütten sonra: — Bir daha bundan bahsetmemenizi rica ederim dedi... Bunun üzerine Madam Dedol çekildi ve aynı akşamı bana talisizliğinden şikâyet etti. Ne olursa olsun bu esrarı keştetmeğe karar vermiştim. Niyetim, elbette dostumu isticvap etmek de- gildi. Bazı mülâhazalardan sonra, bu esrarın sebeblerine nufuzetmeği düşünüyordum.. Bir kaç gün zarfında Mösyö Lüretin satın almış olduğu bir plakla mesele daha ziyada muğlaklaşmış ve henüz bir şey keşfedememiş tim. Yalınız plak almışta, Bir tarafındaki etiketinde: (Taren geçitlerinde) Polka.. Solo..M. Rüfek tarafından.. yazılıydı. Dostum niçin bu plağı almıştı? Oldukça mahirane bir çalışma sayesinde onu öğrenebile- ceğini ümid ediyordum. Bir akşam hemen hemn ağzına girecek gibi yanıma yaklaşarak: — ne güzel intihap değilmi? geçitlerinde!.. dedim. — Bana niçin böyle söyleyorsunuz? Ben oraya asla gitmedim!.. Diye cevap verdi. Niçin Mösyö Lüret... Küçük bir Bu oTaren