Cılt II Sayı 28 : SERİLÜRREŞAD —— KK .. Bg la_m Tarihi Profesörü Dokto' Cemaleddııîm bas- tırdığı Maktızi'nin «Ahbar <ül- Ezmmet—ul Fatı- mzym» ısmmdekı kitabın mehazleıı sırasında- 3 Kahire İlâhiyat Fakülteşi Kelâm Pro- fesörü Ali Mustafa el-Garabi'nin telif eylediği ((Tı.ı'rıh-ul Hir k—ıl İslâmiye» nin mehazler inden- : 4 Profesör Mustafa Abdürrazık ve Alı .Sami Neşşarm müştereken haşiyelendirerek bastırdıkları İmam - Fahrüddini Razi'nin «Ptike- dat-i Firakal-Müslimin»in haşiye ve talikatın- | da ona müracaat edilmiştir.. 5. Kahire Üniversitesi Profesörlerinden Doktor Hasan İbrahim ve Tâhâ et Şerifin yayınladıkları — «İmam-üç Şiat-al-İsmailiyer - sımh eserin kaynaklaıı arasındadır. 5. %?3 â tün tehfatını burada sıralamak uzun düşer, “Bunl,; n hiçbirini gör meHıg_m sandığım ve eline geçse de okuyamıyacağına inandığım Bay Yalmanın; bu derece yüksek salâhiyetlerin me- haz olarak başvurdukları değerli bir tarihi ter- - teme ve neşrettirmesinden dolayı Dıyarıet İş. leri Reıshgı makamını muahaze ey]en'ıesı iyi ni- dişiyle uygunsuz gelen inançların, gizli tören- lerin savletinden ve cazibesinden korumak için Bu kitabı terceme ettirdiyse, dini ve ahlâki va- zifelerinden birini yapmıştır. Ona, Allah vazı 'olsun deriz, Böyle değil de Isîam'tarihî ile alâ- kadar değerli bir eseri; tarih ile uğraşan ve fa- kat Arapça bilmiyen muallimlerimizin ve mü- nevverlerimizin işine yarasın diye yayınladıysa, 'Türk kütüphanesine ve irfanına pek lüzumlu bir mehaz hediye eylemiştir. Yine de, Allah Yazı olsun, Diyanet İşleri makamınım neşriyat alanın- daki vazifesi; bu yoldaki ciddi- ve ilmi" eserle- Tin |tercemea.ve telifi olmıyacak da, Bay Yalma- nın fav: #siye eylediği roman ve hikâyeleri mi ya- “ yınlıyacaktır? Dünyanın dört bucağını gezebil- mek fnsatını elde eylnnııs 1aı,ıhman başmuhar- rir; bu toparlak âlemin hangi köşesindeki dini haqkarüık rnakamınm roman ve hikâye bastire diğini gormu.ştuı öğrenmeyi pek merak edi- - Vorım-ı ! & Lâiklil'c gıbz millete mal edîlğn hür ide- al mürteci ve sapık taalımm müdafaası ıçm Bir itaba; mutebeı ilmi kaynak ola_ak eser- anan şark ve garp âlimlerinin bü- per yapıl'ımaz Li aı_khk dınsızhoı, dine saygısızhgı teşvik” ve luma'/e eylemez. siâm Âlemince kı teberrâ eyliyeceği dalâlet fırkaları, gizli-ve ess" rarlı terikatler sapıklıklarının İslâm camiasına mal edilmesini, İslâm Diyanstinin başkanlık ma- kamından izlep ve intizar eyleme khafifliğin göstermek için ÂAhmet Emin; davamızı kendine siper olarak Lulanamaz ve kullanma— malıdır. Ahmet Emin ;bu «Aleviye» tabirinin med- lülünü ve mensuplarını, darılmasın ama, bile-' memektedir. «Alevi» tabiti i, nisbet ve sıfat öla: yak alınınca bunun her £ mayan ehli sünnete dahi ıtlakı kabildir. Fakat, Aleviye tabirimi hu vasıfla ilgili cemaatler naz mına alınca, bu vasıf altında mütalâa olunabı— Tecek dalâlet fırkaları çoktur: Diğer tari bir mezhep olarak qedıl s;vîece birer” tarikat sanılan Bektaşilik, Hur okt Vıhk Hay- datilik, Kizılbaâşlık, Ali AJ:ıhı]ık gibi zenadıka dabi meveuttur. Fakat -bunlar, mezheptirler. Sözde tarikatfirler. Kaldı ki mas hıvcîı ve talimatı ne olurca olsun tarıkatîer, vehhumune, ne de bııtakım sap]khkların ulu- orta yapılmasına göz yumulamaz. Böyle olun- ca; sırlı inançlar, gizli âyinler, ser'in ancak ma- sum imamın talimi ile öğrenilebileceğine bağ- lanışlar, daha ileri gidilerek 'alacalı değnekten ,keramet, dağ basında yatan atsız meçhulden şefaat umanlar, mum wonıiuren, aleve tapan, posttan himmet bekliyenler “eğer varsalar- müs nevverlerin Vaznesı -bunları bâtıl- yollarında yürümeğe z için onlara hak.sunmak değil- dir, Oyleîerı, Yıınuncı medeniyet asrının ışık- İar iyle aydınlanan insan aklının inanmaması ve uymaması ıktiza eyliyen geriliklerden kurtâr- «Hayatta en büyük mürşit ü yalnız Ankara Üniversitesinin mi kalmalıdır? Ceıileıi_ geriliğini 3 hürriyeti namına överek, böyle kalmıs- alısmaktır. : 'îaım muhayvoî saydarı Üzerinde durarak esa— abul olun-' epler dışında kalan: ve içyüzlerini;- ye, hattâ Hazreti Ali- yi sevmek ve saymaktaâ onlard afı hiç de geri kal- ne din, ne de-