< Gilt I, Sayı 28 SEBİLÜRREŞAD * İ A'llaiğz ve Din_.în inkişaf mebdel: Görülüyor ki: İradesi hütün kâihat üze- . " ryinde hâkim, külli kudrete malik bir yarati- eının varlığına inanmak ve ona ibadet etmek - ' İnsana mahsus akli ve fıtri bir kemaldir. Bi bakımdan dinin menşei fıtrattir. İnsandaki akhsehmdır Lakın yukarıda da söylediğimiz .gıbı insanda fiıtri ve bir cürsume halinde mevçut olan bu his Ve şuur; ilâhi vahiy ile bBeyan ve takviye olunmuştur. Çünkü. yalnız kalbde olan : fatlarmı, emirlerini, hak ve vazife hudutla- mebde' ve maâdı anlamak için. kâfi de- gıldır Bunu aydınlatacak olan Peygambherin beyanıdır. Binaenaleyh, beşerin dini ve huü- kuki mebdei kendisinde fıtri olan akıl ve ba- siret ise de onun inkişafı, ilâhi vahiy iledir. Bunun içindir ki, İslâm 1t1kadma göre din hem'akli, hem de naklidir vahye — da- “ yanması akli ve makul o].masma mâni degıl— - dir. Kur'an habeı veriyor ki: Âdem oglu ken- disini anladığı günden itibaren kendisine Al- lahı ve onun kanunlarını bildiren ve .Hakka giden doğru yolu gösteren yuksek ve üstün şahsiyetler, Peygemberler eksik amış ve her zaman, her ümmette böyle kılavuzlar çık- maştır. İnsanın bir ucu ezeliyetin karanlıkla- rında, öbür ucu istikbalin Sonsuzluğunda kay- bolan yolunu onlar aydınlatmışlar, insanı dü- şündüren muammaları kat'i olarak orilar çöz- müşlerdir. Ölümün mutlak bir yokluk olmayıp ebedi bir hayatm başlangıcı olduğunu, hayır ve şer, fazılet Ve rezilet esaslarımı ilknöce on- lar bildirmişlerdir. Âdem oğlu bu hakikat yolcularının ellerınde tuttukları kuvvetli me- şâlelerle, bunların nurlu ve feyizli kılavuz- Juklariyledir ki yaratanı tanımış; kendisinin ne olduğunu, nereden geldiğini, niçin geldi- * ğini, nereye gıdecegmı haklaı'ım ve vazıfe— İerini anlamıst andan ogrenıyoruz ki: İlâhi te- Yi |celliye erısmıs olan Peygamberler insanları * e AL : daima bir Allaha ibadete çağırmışlar vi lahtan başka herhangi bir şeyi mukaddes ve tapmmaya lâyık sanman.m sapıklık ve şirk (Tanrıya ortak koşmak, Allahtan baskasına tapınmak) olduğunu soylemışlerdır Ş bu cürsume, Allahı bilmek ve sı- Din Fikri Yazan: Dıyanet Reisi Hamdi Akseki İ “Mamafih, insânlara doğru yolu gostermış olan bu Peygamberlerden sonra da niçe nice beşer kütleleri yine bu doğru. yoldan saparak maddi ve ruhani şekillere tapmışlar ve bu su- retledır ki bâtil ve hurafı dinler meydana gel-’ miş Bınaenaleyh beserm ilk dmı bazı hasta ' dimağların zannettikleri gibi; en kaba şekil-- . de bulunan sanemlere ibadetten başlamış ve gittikçe vahdeti ilâhiye fikrine doğru tekâ- mül etmiş olmayıp esasen tam bir tevhit ve tenzihtir. Bunu dini bir akide olarak ileri sür- müyorüz. Dinler tarihi ile ciddi bir. surette meşgul olanlardan birçokları da aynı kana- attedırler MaXmoller, dinlerin en eskisi sa- diyor: etmıs, hem de onu bır had ile tahdit etmek- ten ve cismani olmaktan tenzih ederek bu ibadetini tevhit ve tenzihin en halis, en kâ- mil suretiyle yapmıgtır Bu putlara, hu sa« nemlere gelince: Onlar hayalm dogurdugu birtakım şeylerdir ki insanm, içind eduydu- ğu her şeyi gözü ile görebilmek, eliyle tuta- bilmek arzusundan, ona bir suret vermeğe olan tabit meylinden doğma ârızi bir şeydir. Bınaenaleyh bizim eski cetlerimiz gercekten yaratıcıya daha bir isim vermeye cesaret ede- medikleri halde onun azametını duymuş -ve , onunde secdeye varmışlardır.» fikir Ütalâalar, aşağı yukarı; mu- kaddes kitapların talimlerine de uygundur. Binaenaleyh, bir Allaha imâan ve ibadet, Al- htan başkasına, ister bir olsun, ister birden ziyade' olsun, tapınmak his ve fikrinden ev- veldir. Zira bir ikiden evveldir; fıtratte tevhit asıl, şirk ve ikilik ise sonradır. Şu halde hem | şirk ve Allahtan başkasına tapınmak, hem de Allahşızlık tam bir dalâlettir. Muhtelif âmil- ler ve sebeplerle başlamış olan bu dalâlet her devirde muhtelif şekillere bürünmüş ve nihâ- yet Onsekizinci ve Ondokuzuncu asırlarda ikinci şekil yani Allahsızlık, ilmi bir kisveye bürünerek daha ziyade şıddetmı Arttırmış ve -İspanyol nezlesi . gibi her tarafa Ve münevver . tabakaya ya: ştır. : Evet, 18 inci ve 19 uncu Tasır, Fransada dinsizliğin en yüksek basamağına çıktığı bir .devir sayılabilir. Allah ve âhiret fikrini büs-