; Cit 1, Sayı 15 SEBİLÜRREŞAD : B SST < azg -. neden çekilmesinden sonra yazılmaga bas]anıl— mış ve dördüncü asırda yüzlerce İnciller ara- sından dört İncil seçilmiştir. Kostantin tarafın- . dan Hıristiyanlık resmi din olarak ilân edilin- ce mâbetlerde eski putların yerini Nasrant tas- " yirleri almıs fakat eski putperestlik an'aneleri “ yine devam etmişti. Ruhbaniyetin ihdası, pat- “ , riklerin yeni yeni mezhepler çıkarmaları, afo- " yoz sistemi, mukaddes kitaplar haricinde ilmin memnuiyeti, İndulgence'lar, kilisenin ağır ver- gileri, mes âyini, ruhban hâkimiyeti ve engi- zisyon hareketleri birbiri ardından Ortaçağı Sar- O mişti. Bu'tahammül edilmez haller karşısında Rönesansın cehalet ve taassupla mücadelesi başladı ve neticede hayata kavuşmak ve nefes almak için dini inkılâp bir zaruret halini aldı. Bu netice hem makuldur, hem gayet tabitdir ve. yerındedıı : Müslümanlıkta ise din, Peygamberin haya- gamberin vefatını takip eden yıllarda Kur'an nüshaları teksir edilerek etrafa gönderilmiştir. Peygamberin sözleri, hal ve hareketleri ayrı bir 'itinayi' mahsusla zâptedilmistiı Müslümanlık akla istinat etmiş, ilmi tesvık etmiş, fikir ve vic- :— dan hürriyetini kur ş, İlk günlerden itibaren - müçtehitler, 1marnlar ve:âlimler birbirini takip | etmiş ve hudutsuz bir hürriyet içinde ilim ve fikir münakaşaları yâğnlmıs ve dini esaslar olduğu gıbı, hiç tahrife ugramadan tesbit edilmiştir. Bundan başka dinde ruhbaniyet' >men'edil- - miş; ilme ve akla zincir vurulmak şöyle dursun, büyük bir serbesti verilmiş! usr x./e hareç (güç- 'luk ve meşakkat), “cebr ve ikrah kaldınlmış, bilâkis bütün insanlara şefkat ve sevgi, müsa- vat ve serbesti, adl ve ihsan esasları kahul ve tatbık edilmiştir. imdi şt karsıhkh 1kı levhaya dıkkatle ba- kalım: -Din tarihi ve din mevzuatı bakımmdan bir- “ . birinden ayrı talihe mazhar olan bu iki mües- seseden birinin zarurt olarak vardığı reforma, diğerinin zınde esaslarmı nasıl benzetelim de zoru zoruna «dini âp zamanı geldi» diye- rek onu da tauhın akısma aykırı akıbete, götü- relim? .- — arpta dini mkılap, İsanın Incıllerde yazı]_ı şahsi talimatına rücü talebinden ibarettir. Kur- - anda yazılı hükümlerden din bakımından ayrıl— “ ma var mı ki biz de Kur'an hukumlerıne TÜcuu istiyelim? Dınlerm bu tauhı bunyeleımın ıstılzam et- tiği birbirinden ayrı neticeleri, şimdilik bir ta- rafa birakıp da mevzuu bir de inkılâp tarihi ba- kımından inceliyelim Garpta reform hareketi, şimdi burada ya- pılmak istenildiği gibi hiçbir zaman herhangi bır arzuya veya taklit gayıetme dayanmış de- Üi — Oıada mücadele sihri âyinler ve 1uhban hâ- kimiyeti mevzuları üzerinde başladı İslâm dün- yasiyle vukua gelen temas ağlara: hür ve fit bir ışık salmıştı. Din mütehassısları ve ilâ- . hiyat profesörleri (Viklef, Oksfordun büyük ho- cası... Jan Hos, Prag Darülfünun Emini), uzun zaman karşı tarafla, kilise ricaliyle iki fikir ce- reyanı halinde taraftarlarını çoğaltmışlar ve Ââmme efkârını inkısama uğratmışlardı. Böyle bir durumda ise inkılâp mevzuu bahs olabilir. arafta ise mütehassısin medresesi ka- patı].mıs, Ilahıyat Fakültesi felce uğratılmış, ve * meslek teşvik görmemiştir. ir -cereyanı ve ilm hareketi nerede?.. Bu dununda herhangi şekilde bir inkılâbı bahis mevzuu etmek kadar < garip, hayret verici bir şey olamaz, * değeak . Her iki bakımdan 'bu karşılıklı manzaralar gösteriyor ki Vatan başyazarının «dini inkılâ- bın zamanı gelmiştir» sözü, bütün tarihi ve şe'ni hakıkatlere gözü kulağı kapayarak, işin mahis et ve önemi kavranılmadan sarf edilmiş bir yanıltmadır. Bunu muharririn kullandığı tâbir- den de anhyoruz Çünkü «dini inkılâp yarat- mak» diyor. Yaratmak, bir şeyi yokken kendi arzu ve irademizle ihdas etmektir. Halbuki in- kılâp ihdas edilmez. ©, birtakım za.rure’deıden ve içtimat şaı'tlardan dogar izahı aynen 1çt1hat mevzuuna da tatbik — Bui: edebiliriz. Önce şu ciheti esefle beyan edelim ki, «uzak bir mazide kapanan içtihat kapısının. açılması» sözü de tamamen yanlıştır. İçtihat, ne ak mazide, ne de yakın mazide kapanmış de- gildir. ki bunun açılması mevzubahs olsun. Ma- “halli içtihat olan meselelerde şeraiti içtihadi haiz olanlar, usulü içtihat dairesinde her zaman hü- küm ve karar verebilirler. de ve sıhhati - mütehassıslar sabit olmuş Hadisi Şeriflerde açıklanmıs bir din emri ıçtıhat mevzuu, rey ve kıyas sahası ola- Z : meşhurdur: Mevridi nast& içtihada mesağ yoktur. İçtihat, daha ziyade, zaman icap- Jarının ve âmme ı'gıe's'alihinm genişlemesi yüzün-