Milliyet gazetesinin ilk sayısı 11 Şubat 1926 tarihinde Atatürk'ün izniyle Siirt Milletvekili Mahmut Soydan tarafından yayımlanmaya başladı.[1] 1 Aralık 1928 yılına kadar Osmanlı Arap harfleriyle basılan gazete, 1935 yılında Ali Naci Karacan tarafından satın alınarak Tan adıyla yayımına devam etti. Ancak Tan Olayı nedeniyle kapatılarak 3 Mayıs 1950 tarihinde tekrar Milliyet adıyla yayımlanmaya başladı. Gazetenin yazarları arasında Refik Halid, Bedii Faik, İsmail Hami Danişmend, Ulunay bulunmuştur. Abdi İpekçi 1954'te Yazı İşleri Müdürü olunca Milliyet gazetesi Türkiye'nin en etkili siyasi gazetelerinden biri hâline geldi. Peyami Safa, Reşat Ekrem, Çetin Altan gibi yazarlar da Milliyet{{'}}te yazmaya başladı.
Milliyet kurulduğu ilk zamanlar Demokrat Parti'yi destekliyordu, daha sonra giderek sola kaydı. Tirajı 20 binlerden, 100 binlere çıktı. Batı tarzı gazetecilik, Abdi İpekçi'nin dengeli başyazıları, haftalık röportajları, Ali Gevgilili'nin entelektüel yazıları ve açık oturumları Milliyet{{'}}i Babıali'de saygın bir gazete durumuna getirdi. 1960'larda yazı kadrosunda; Burhan Felek, Talat Halman, Refik Erduran, Bülent Ecevit, Kemal Bisalman, İsmail Cem, Metin Toker, Hasan Pulur, Sami Kohen, Ümit Deniz, Bedri Koraman, Mümtaz Soysal, Örsan Öymen ve Yılmaz Çetiner yer aldı.
1970'lerde gazete sosyal demokrat bir çizgiye oturdu ve tirajı 200 binlere çıktı. CHP'ye yakın görünmesine rağmen başta Adalet Partisi olmak üzere sağa da yer verdi. 1970'lerin terör ortamında gazetenin Başyazarı ve Yönetmeni Abdi İpekçi siyasi amaçlı bir suikasta hedef oldu. 1 Şubat 1979'da, İstanbul Nişantaşı'nda bugün adını taşıyan caddede otomobilinin içinde silahlı bir saldırıya uğrayarak öldürüldü. Suikasttan sorumlu olduğu belirlenen Mehmet Ali Ağca, 25 Haziran 1979'da yakalandı. Ancak 23 Kasım 1979'da tutuklu bulunduğu askeri ceza evinden kaçan Ağca 13 Mayıs 1981'da Papa II. Ioannes Paulus'a karşı yaptığı suikast girişimiyle kendisini ve Milliyet gazetesini dünya gündemine soktu. Abdi İpekçi suikastı Türkiye'yi 12 Eylül darbesi'ne götüren önemli şiddet eylemlerinden biri olarak anılmaktadır.
20 Temmuz 1979 tarihinde Ercüment Karacan, gazetenin çoğunluk hisselerini Aydın Doğan'a sattı.[2] Aydın Doğan, 6 Ekim 1980 tarihinde gazetenin sahibi olarak gazetenin künyesine girmiştir.[3][4][5] Milliyet, 12 Eylül askeri darbesinden sonra zor günler yaşadı. Başyazarlığı bir süre Ali Gevgilili yaptı, bir süre de Mehmet Barlas aynı görevi üstlendi. Çok sık Genel Yayın Yönetmeni değiştiren Milliyet, okuyucu kaybetti, çizgisi belirsizleşti. Ancak, promosyon savaşları döneminde, ansiklopedi ve karton oyuncaklarla tekrar tiraj ve gelir artışı sağladı. Eş zamanlı olarak yapılan halka arz ile Milliyet büyük bir gelir elde etti ve güçlenme olanağı buldu.
Milliyet, Sedat Ergin'in 2005 yılında Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlenmesinden sonra soldaki siyasi çizgisini tekrar sabitleştirdi. İktidara 'muhalif' diye nitelenebilecek haberler yayımlamaya başladı. Sedat Ergin genç yazarları öne çıkardı ve Milliyet'i hem okur hem de fikir olarak gençleştirme çabasına girdi.
Meyhane baskısı adı verilen akşam baskısı, 1990'lı yıllarda kaldırılıncaya kadar gazetenin son sayfası spora ayrılıyordu. Bugünkü Milliyet spordaki öncülüğünü kaybetmiş olmakla birlikte, genç futbol yazarlarına verdiği destek ile dikkat çekmektedir. Milliyet gazetesi DPC tesislerinde, diğer Doğan Yayın Holding gazeteleriyle birlikte basılmaktadır. Her ayın son haftası Kitap eki verir. Hafta sonları iki-üç ek yayınlar.
Milliyet Genel Yayın Yönetmenliğini 4,5 yıldır sürdüren Sedat Ergin, 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren yerini Vatan gazetesi eski Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu'ya bırakmıştır.[6]
Eylül 2012 istatistiklerine göre Milliyet{{'}}in internet haber sitesi Türkiye genelinde en çok ziyaret edilen siteler sıralamasında 5. sıradadır. Dünya genelinde ise 323. sıradadır.[7]
Milliyet, Doğan Holding tarafından Nisan 2011'de Karacan ve Demirören gruplarının ortaklaşa oluşturdukları konsorsiyuma, Vatan ile birlikte 79 milyon dolar karşılığında satıldı. Sancılı bir sürecin ardından gazetenin sahipliği Demirören ailesine geçti.[8] Demirören Medya Grubu'na geçen diğer gazete ve kanallarda olduğu gibi, Milliyet'te de birçok isim tasfiye edildi.[9] Başta Yazı İşleri olmak üzere çok sayıda isim Milliyet ile yollarını ayırmak zorunda kaldı. Ayrılan isimler şöyle:
Mart 2012'de Milliyet ve Vatan{{'}}dan sorumlu Medya Grup Başkanlığı'na Akif Beki getirildi. Son olarak, Kanal 24'ün Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüten Beki, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanlığını da yapmıştı. Ancak Beki ile Demirören ailesi anlaşamadı ve Beki görevi başlamadan bırakmak zorunda kaldı.
Ekim 2012'de Milliyet Genel Yayın Yönetmenliği görevine Derya Sazak getirildi.[10]
Hasan Cemal'in 2013 yılında yazdığı yazılarından dolayı Milliyet gazetesindeki işine son verildi.
2013 yazında köşe yazarı Can Dündar ve Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak görevden alındı.[11] Bu görevden almaların sebebi olarak Gezi Parkı olaylarına verdiği desteğin patron Demirören tarafından hoş karşılanmaması gösterildi. Derya Sazak'ın bıraktığı Genel Yayın Yönetmenliği görevine Fikret Bila getirildi.[12]
2015 yılında, gazetenin patronu Erdoğan Demirören hakkında yazdığı bir yazı sebebiyle köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş'ın da işine son verildi.[13]
2016'nın Haziran ayının başında Fikret Bila, 3 yıldır Genel Yayın Yönetmenliğini yürüttüğü ve 30 yıldır çalıştığı Milliyet gazetesinden istifa etti.
Orijinal kaynak: Milliyet. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.