Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| %uaıa dair? BC ve kitlenin takdiri D OSTUM Sadri Ertem “Vuzuha ve Mlphama dair,, adlı bir yazısında Up; ” 11 Eylül), sanatkâr hakkında ,h_m“de durup düşünmek heyesini ve- “birtakım kat'i sözler söylüyor. Bun- Sllkaz edecek değilim, Günkü bir ba. hhtdoğm oldukları inkâr edilemez; & uenbîîka bir bakımdan onlarım aksini 'sSürmek kabil olur. İıî;ıdu Ertem meselâ diyor ki: “Şair, e Hİ sairim diye sıfatlandıramaz. Şa- diyen başkalarıdır. ... Başkaları Ü sıfatı vermedikçe kimse “kart li bastxrarak kendini şiire mal ede- h. Vetekim bu sebebledir ki insan t öt kimyaker, mühendis filân diye ı*'lü:i takdim ettiği halde, şair diye Mi kimseye takdim edemez.,, Ken- qq-; 2 sşair olduklarını söyliyenler var- %_niarla - pek haksız olarak . alay Mcünkü şairlikte bir büyüklük gö- * “Ben şairim,, diyen adamın id- " İStihzayla karşılayıştmız önün &ö- (B altında “büyük,, sıfatını duyduğu- J bnm'ğçindir. Bir kimse çıkıp da: “Ben Tiş, hnbiî doktorum, büyük bir kimyake. Yük bir mühendisim,, dese ona da M:na da sinirleniriz, Bir şiir kitabı | % Veya herhangi bir mecmuada, %ı 8 manzumelerini neşrettiren a- -'ş,%h“ hareketiyle kendisinin şair oldu- &hullddia etmiyor mu? niçin bunu ta- h..uu::yomz da o adamm şair diye kart h—î'q asma tahammül edemiyoruz? Ri- (& h:fik'in kendisine “filosof” demesi _%Nli tenkid edilmişti. Bence o ten- —"l. de haksızdı. “Filosof”, asıl mana. * % 'hikmet sever, muhibbülhikme,,de, hy , * © halde hakimlerin eserlerini oku- %]qı €t meseleleri üzerinde düşünen, - “Üğir yazılar yazan adamm da ken- — a "fllosof,. demesi; hattâ kelimeyi &eîmdikl manasmda kullanarak “bir M SaLiLi,, olduğunu iddia etmesi de tabitdir. Bundan bir büyüklük iddia Y4, * çıkarmak garibdir. Bir adam pek %“Ben şairim, ama iyi şair miyim? & | ir miyim? bunu takdir etmek ba- %îînez,, diyebilir. Ressam, ressam | : u; heykeltraş, heykeltraş oldu- İ h%?yliyebillyor ya! şair niçin söyle, | )qıu:ı:'azan adamın şair olduğunu söy- Yaş, 18 gülmemizin bir sebebi daha h%“il'uğin bir meslek olduğuna inan- w Herhangi bir kimsenin köprü ç b k, hastalara bakarak, kimyaker- *rek, çalgı çalarak, resim yaparak n Sini kabul ediyoruz da bir insa- | : güzel şekiller vererek, umumi? ! hımîl:lıs! heyecanları söyliyerek ce- Yızkımı İstemesi bize tuhaf ge. hal, paradoksal bir haldir ve ' a bir bozukluk olduğunu, şiirin | tk kadar, mühendislik kadar, Tessamlık ve musikişinaslık kadar l sayılmadığını gösterir, Şairlik - İddia edenlere gülmiyelim; biz Dilâkis W v :1 kiaa, © Makul düşüncelere davet et- g 7 TU TEPLF d Z ğ_!! Ertem yine diyor ki: “Hiçbir kitle denen kuvveti inkâr ede- * Her zaman kitleden alkış, beklemiştir., Bu hükmü, “kitle, İni Mmuhafaza etmek şartiyle, ka- Nn? yoktur, Çünkü birçok sanat. itleden alkış beklemediklerini, Shun takdirinden kaçmndıklarını Bununla iyi mi ediyorlar? O, A hç dele, Fakat muhakkak ki birta- Sanatkârlar da herkes tara- ' alabalık tarafından anlaşılmağı _!2,,_.' tedhal gibi ancak * “the happy t _ı&'&fmdan, “bahtiyar azlık” tara- '*bşhh:lmlıtlmağx istiyor. Bunun tarihi Ük ge Var; şimdi onlardan bahsede- u'&ı:eğmmı fakat Üİ Tef yi TT : Sadri Ertem gibi: tlkq'k&_:' her zaman kitleden alkış, M eklemds_ıtir-,, diyecek olursak, o L'H Alkişı beklemediklerini söyliyen- "îîh“retsizükle itham etmemiz lâ- ki buna razı değilim. T ç, Ertem'in başka söyledikleri de %"dan da yarm bahsedeceğim, Nurullah ATAÇ onlar doğru yoldadır, cemi- _ . HABER ee ARram pötüke Santralcı İngiliz posta umum müdürlüğündeki Kadın memurlar niçin evlenemezler ? İngilterede posta idaresinde çalışan memur kadınların evelnmelerine müsaa- de edilmez, evlendikleri takdirde işten çıkarılırlar, Fakat bu kanun ilk defa olarak geçen gün, bir kadm için ihlâl edilmiş ve 30 yaşmdaki Mis Elsi Tostevin, posta İdare- | sindeki vazifesini muhafaza etmekle be- raber evlenmiştir. Bu hâdise, posta idaresinde çalışan bütün kadın memurları, santralcı kızları hemen hemen bir isyana sevketmiş, deh- şetli protestolarda bulunmuşlardır. Mak- satları Elsi Tostevinin evlenmesine mâ- ni olmak değil, ayni müsaadenin kendi- lerine de verilmesidir. Eğer, Elsinin bu kanunu bozması bütün kadın posta me- murlarının lehine olsaydı şüphesiz ki o, büyük bir kürtarıcı olarak karşılanacak- tı. Fakat, Elsi müsaadenin yalnız ken. disine verildiğinden belki memnundur. Çünkü diğer kadın —memurlar kendisini haksız görmekte, bu müsaadeyi yalnız kendisine değil, bütün kadınlara isteme- si lâzımdı demektedirler. Elsi Tostevine bu müsaadenin veril- mesine sebeb kendisinin posta umum mü- dürlüğünde mühim bir kısmm şefi olma- sıdır. Bundan yedi sene evvel, 23 yaşında o- larak posta idaresinde çalışmaya başlı. yan Elsi kısa bir zaman zarfmda kendi- sini göstermiş ve en yüksek bir mevkie kadar çikmıştır. Elsi kendisiyle görüşen bir gazeteciye gunları söylüyor: — Ben bundan dört sene evvel de evlenmek müsaadesi için müdiriyete müracaat etmiştim, Fakat o zaman ol- maz dediler. Ya işi bırakmam lâzımgeli- yordu, yahut da evlenmekten vazgeç- mem. İşi bırakmayı tercih edemezdim, çünkü evleneceğim erkek ikimize birden bakacak vaziyette değildi, Benim de ça- lışmam lâzmndı. “Aradan dört sene geçti. - Vazifede ilerledim, iyi bir mevki sahibi oldum, Bu sene tekrar evlenmeye karar verdim ve tekrar müracaat ettim, Maksadım, ev . lenmeme müsaade etmezlerse derhal va- zifeyi bırakmaktı. Çünkü evleneceğim adamm da mevkil yükselmişti ve bana | bakabilecek bir vaziyetteydi. Fakat, bu sefer posta müdürlüğü be- nim vazifemden ayrılmamı istemedi ve evlenmeme müsaade vererek işimin ba- | şında kalmamı muvafık buldu.., Posta müdürlüğünden bir zat da vazi- yeti göyle izah ediyor: Mis Elsi Tostevin, idarenin ihtiyacı olan bir şahsiyettir. Kendisi teşkilâtım ıslahı için yeni projeler hazırlamıştır ve bunla- rı tatbik sahasma koymak üzere bulunu. yoruz. Şüphesiz ki, idarenin büyük bir rüknü olan kimsenin, vazife — başından ayrılması doğru olmaz, Posta idaresinde çalışan kadınların evlenmesine mâni olunmasma Sebeb var- diır. Çünkü, evli bir kadınım posta idare- sindeki vazifesini lâyıkıyla görmesine ih- timal yoktur. Bunu diğer. memur ka « dınların da takdir etmesi lâzmıdır. | Elsi Tostevinin vaziyetiyse bundan is- tisna edilebilir. Çünkü onun vazifesin - deki liyakati tecrübelerle sabit olmuş- tur. Elsi gibi idarede yüksek bir vazife sa- hibi başka bir kadm olmadığına göre, bu. cihetten yeni bir müracaat karşısmda ka- Jacağımızı zannetmiyorum. Elsi Tostevinin düğününde kadm ar. kadaşlarmdan pek azı bulunmaya karar vermişstir... ;« Badenin uzatılmasınıı istemişlerdir. Şeytan adasın- dan kaçan mahküm Şeytan adasından kaçan kürek mahkü- muünun hürriyeti yarm (i1İ5 Eylül) sona ermektedir. Rene Belbenua ismindeki bu mahküm, bundan bir müddet evvel, Fransanm, kü- rek mahkümlarını sürdüğü “Şeytan ada- sı,, ndan kaçmış ve Amerikaya iltica t- mişti. Amerikan hükümeti mahkümu mu., vakkat bir müddet için hudutları dahilin- de serbest bırakmış, fakat ondan sonra Fransaya teslim edeceğini bildirmişti. Büu müddet 15 eylülde bitmekte ve ya- rından sonra Renenin Fransaya teslimi i- cab etmektedir. Rene Belbenuâ Amerikada hatıraları- nı neşretmiş ve Şeytan adasındaki mah . kümlarım çok acıklı ve işkenceli bir ha- yat yaşadıklarını yazmıştı. Mahkümun, Fransaya iade edildiği zaman, gerek kaç tığı, gerek Şeytan adası esrarmı neşret- tiği için büyük bir ceza yiyeceği, hattâ idam edileceği zannolunuyor. Bunun İ- çin, birçok Amerikalılar, Cumhurrelsi Ruzvelte istida göndererek, mahkmun Amerikada oturmasma dair verilen mü, Amerikada patfnaj müsabakaları her sene bu vakit başlar va bütün kış devam eder. Fakat, bu seneki müsabakalar pek heyecanlı başlamıştır, Kansas Siti ile San- fransiskolu kadımn patinajcilar arasımda yapılan ilk müsahâakada, bir kaza olmuş, ön. den giden dört sporcu, bir anda hep birden ayakları kayarak düşmüştür. Bundan sonra, arkadan gelenler de onlara çarparak yuvarlanmışlardır. Resimde bu heyecanlı sahnenin bir enstantanesi görülüyor. Tv l şka di Mt eu yR yi YAMalar AAA ĞÇ A # kızları na sürükliyen hâdise isya- Dünyanın en güzel 8 ka- dınından biri Amerlkada yapılan blr müsabakada birinciliği kazanan genç' kıza en güzel sekiz kadınından biri,, ismi veril miştir. Müsabakada bu kararı veren ha- kem heyeti diğer en güzel yedi kadınm kim olduğunu — söylemiyor: “Dünyünm Fakat, Doroti Hardi isminde ve 18 yaşmda olan bu kıza, “dünyanın en güzel kadını,, unvannır ver- memekle hiç olmazsa biraz insaflı hareket etmiş oluyor... Sekiz yaşında bir gankster Dehşetile Alkapon'a taş çıkartmış Amerikanm 8 yaşındaki Al Kapon'u, kendisinden en aşağı beş misli büyük çe- te arkadaşlarıyla beraber teyvkif edil- “Kırmızı kafatası gangsterleri,, ismile meşhur olan bu haydud çetesi uzun müd- | det birçok Amerikan gşehirlerini kasıp kavurduktan, etrafa dehşet saçtıktan sonra nihayet yakalanmışstır. Haydudlar arasmdaki çocuk, yaşma rağmen en azılı bir gangster olarak gö, rülmektedir. Meşhur haydüud Al Kapo- nun ismini verdikleri bu küçük gangster, | arkadaşlarma gerek silâhıyla, gerek ze- kâsıyla suç ortaklığı etmiştir. Kırmızı kafatası haydudlarının büyük bir teşkilâtı vardır. Çete efradının hep- sinin elinde silâh bulunmaktadır ve bun- lar çalımmış silâhlardır. Kırmızı kafatası Sürgün Kral şantaj yapıyor! Hatıralarını neşretmek tehdidile koğulduğu mem- leketten para kopartıyormuş “Sandey Fiktorial” gazetesinin yazdı. gğmma göre, “Bir Avrupa hükümetinin sür« gün kralı eline para geçirmek için güzel bir çare bulmüştür,,. Kral, elindeki serveti tükenince husu- sSİ ve siİyasi hatıralarmı yazmaya karar verdiğini bildirmektedir. Halbuki, bu ha« tıraların neşredilmesi o hükümetin aleya hinedir ve o memleketin bu günkü hüküs meti buna mâni olmak için derhal eski kralma para göndermektedir.. haydutları birçok köylerde metruk evles ri işgal etmişler ve karargâhları haline koymuşlardır. Çete efradmın muhakemesine yakmmda başlanılacaktır. a Rasgele Yine ai harp ARESİZ dünkü mevzuumuza dönüyoruz: Harp. 12 rakamı 13 ün elin: den uğursuzluğunu almaya karar vermişe benziyor. Hitlerin nutkun. dan sonra, bir çok nikbin politika muharrirlerinin görüşlerine, sezişlerine ay“ kırı olarak - tahminimiz gibi - vaziyet büsbütün karıştı. Dünkü yazımızda: “Demek Hitlerin nutku, gerginliği izale şöyle dursun bilâkis teşdit etmiş bir vaziyette... Üç buçuk milyon Almanm Çek topraklarında Avrupayı ateşe verecek barut fıçısını tutuşturmaya teşebbüs etmeleri Hitlerin nutku ile daha kuvvetli bir ihtimal dahiline girmiş bulunuyor. Velhasıl bugün, harbin patla- masına dünden daha çok intizar edebiliriz.., “Harp patlarsa, bu, ne Südet, ne Çek meselesinden olacaktır. Sebebini Hitlerin Südetlere verdiği cesarette aramalıdır.., Demiştik, Bunun Rasgele bir tahmin olmadığı üzerinden yirmi dört saat geçmeden anlaşılmış oluyor. Çekoslovakyada kanlı kavgalar başladı. Hareket görülen şehirleri Çek askerleri işgal etti ve Çek hükümeti örfi idare ilânına vardıktan başka, Südetlerin altı saat mühletli ültimatomları Treddolundu. Bu vaziyet karşısında da Südet şefi Hanlayn Çek başvekili Hodzanm müza- kereye devam tekliflerini reddetti; kotuşmalar durdu. Şimdi Südetlerin ple. Hsit istiyecekleri söyleniyor.Çeklerin buna yanaşmıyacakları muhakkak. Vel- hasıl netice vahim, Çok isterdim ki tahminim rastgele ortaya atılmış; hakikatle hiçbir ilişiği (' bulunmıyan bir mahiyette olsun,