14 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- fFredo Kolonyası 12 Limon çiçeği kolonyası hasta olanlara hastalıktan kalkanlara hayat, şifa verir. Derecesi yüksek olan FREDO KOLONYASI mastl için birineldir. Sinire, çarpıntıya, baygınlık ve sinir hallerinde ruhu okşıyan İâtif bir kokusu vardır. Bilümum ıtriyat, tuhafiy? mağazalarında ve ecranelerde satılır. FREDO MARKASINI IİSRARLA — İSTEYİNİZ Z - Ürgüplü Refik Başaran — Halk şarkısı — Hacılar köy — Halk şarkısı — Karanfilim saksılarda Nigğdeli Nurettin Şenerman 2( 2 — Niğde şarkısı — Hele yandım oğlana [l 35 — Halk şarkısı — Basdım asmanın dalına Z 5 l Nr Trabzonlu Hasan Tunç N 2 "2 M — Trabzon yol havası — Tüfek elmalı tüfek ada | — Trabzon oturak havast — Ey Fadime Fadime 30 senedenberi emsalsiz bir gayretle çalışarak yapmış olduğu derin tecrü belerin neticesi olarak bugün fennin en mütekâmil plâklarını imlâya muvaf fak olan ODEON plâk şirketinin alaturka kısmımda okuyan güzide sanatkâr- larrmızdan bazılarının isimleri: Bayan Safiye * Vedia Rıza w — Hamiyet Yüceses ” İfakat » — Küçük Melâhat Bayan Nadir — Nihavent şarkı — Aşkımı bilmez misin Nr. zmuü sik Hüzaînşarkı — Gezdim gezdim yoruldum Nevşehirli Mısdık Maviş zmzaz — Halk şarkısı — Elif çıkmış pencereden | — Halk şarkısı — Yeşil yaprak Münir Nurettin H. Fahri Kemal Gürses Malatyalı Fahri Refik Başararı Kabız mısınız ? Bu akşam bilr kaşık MAZON alr- (l nız, yarm neticesini Hj görürsünüz, MAZON MEYVA TUZUNUN (smi — taklid — editebi ll lir. Fakat ne ter-ş z kibi, ne de teıılrl f taklld — edilemez. MAZO MEYYATUZU “KURTULUŞ, Biçki ve Dikiş dersanesi Müdiresi: Mm, Papazyan Haftanın 4 gününlü kadmlara günde üçer saat Fransız usuliyle biçki ve dikiş dersi tedris edilir ve 4 ayda Maarifçe musaddak diploma verir. Feriköy 'Te- peüstü 116 No, Papazyan apartımanı. erları keser. Bı;ığnhrmıhrğ GRiIPiN Kaşelerini kullanmız. GRİPİN: Bütün ağrı, sızı ve san- GRİPİN: En şiddetli baş ve diş ağrılarınt süratle din- dirir, GRİPİN:- Nezle, grip ve roma- tizmaya karşı çok müessirdir. lcabında günde 3 kaşe alınab lsim ve markaya dikkat. TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ 258 BÜRİDAN z Yüzlerce defa, toplantılarımız da size: “Şevketmeab, bu dilencilerden sakını - nız! Gözlerinizi Flândr cihetine değil, Haşarat Yatağına çeviriniz. Hakiki tehlike Parisin içinde Haşarat yata - ğgındadır! Başlarında bu güruhun kuv- vetini anlayacak bir kumandanları yok, Bundan isztifade ederek Haşarat Yata- ğını kökünden kurutmalıyız. Şayet bir kumandan bulurlarsa o zaman bu kuv- vetten korkunuz, haşmetpenah! Zira, doğrudan doğruya tehdide uğrayacak Fransa değil, tahtınızdır !.,, demiştim. Kralla Valuva bir nevi heyecanla biribirlerine baktılar. Çünkü onlar da Marinyi gibi Haşarat Yatağının ne ol- duğunu biliyorlardı. Şimdi, Margaritle Valuvanın değil- se bile, kralm zihninde, Marinyinin tevkifi ikinci dereceye düşmüştü. Bu müthiş kâbus, olanca tehdidiyle gözü- nün önünde tecessüm ediyordu. Lüi: — İcap ederse biz de şiddetli tedbir- ler alırız. Haşarat Yatağının Parisin enkazı altına gömülmesi icap etse bile Parisi yakmaktan çekinmeyiz. Söyle - diğiniz kumandan bulunmadan, asiler ordusu.. Kral sözünü bitiremedi. Marinyi: — Şevketmeab, dedi, İş işten geç kumandan bulundu. Korkan ve hiddet eden kral: — O da kim? Kumandanları da kim?, — Büridan! .. Bu isim odada bir gök gürültüsü te- siri uyandırdı. 5 ; Margarit mosmor kesildi.. Valuva dişlerini gıcırdattı. Bu an- da, oğlu olan Büridana karşt kin bes- lediğini anladı. Ah.. Ondan bütün mev- cudiyetiyle nefret ediyordu. Hattâ Ma- rinyiye olan eski kinini unutacak dere- cede oğlundan nefret ediyordu. ; Ti Hüten: — Büridan! Büridan! Bize Monfo - * l & konda hakaret eden, askerlerimize Preoklerde meydan okuyan adam,, Kraliçeyi Aslanlı bahçede az kalsın öl- dürüyordu, Valuvanın konağına gir« mek cesaretini göstermiş, muhterem amcama el kaldırmıştı. Menhus kılrcila kılıcıma vurmıya cür'et etmişti. Sefil!, diye mırıldandı.. t Dört kişi arasında bir an kadar müt- hiş bir süküt hüküm sürdü. Eğer bu süküt esnasında zihinleri muhtelif sorgularla meşgül bulunma- mış olsaydı, boğuk bir ağlama işidecek. lerdi, Bu ağlama, Mabelin her şeyi gördil- ğü ve dinlediği odadan geliyordu. O diz çökerek: — Oğlum! Jan! - diye mırıldan- mıştı. Marinyi boğuk bir sesle devam etti: — Haşarat Yatağı, Büridanı kü- mandan ve kral intihap etti. Maiyetin- de de bir çok kumandanlar ve muavin- ler var, Kellelerini getirecek olanlara mükâfatlar vaad ettiğiniz bu adamların hiç bir şeyden korkuları yok. Şevket- meab! Sizce ancak sözde kalan — bir şeyi bu adamların mevkii fiile koyma- larr mümkündür. Yani Parisi yakabi- lirler. Luvru ateşe verebilirler, bu a- damlar! Dö Nel biraderler, Giyem, Bürrask, Rike, Odriyo!., Valuva ile Margarit, tekrar üzüntü ile titrediler. Marinyi devam etti: , — Şevketmab, ben Haşarat Yatağını * muhasara ettirdim, İptidai tedbirleri aldırdım. Tahtmızı kurtarmak için ik- tidarım dahilinde olanları yaptırdım,. Zannedersem pek geç kaldık. Çünkü a- silerin meş'um isyarı bayrağı, Haşarat Yatağının ortasıma dikilmişti. Bu; bu serserilerin müthiş bir harp tedariki gördüklerine işarettir. Hepsi bu kadar değil., Büridanın bu defa fevkalide küstahça bir teşebbüse karar verdiğini öğrendim. Ya galip gelmek, ya ölmek idedi İ 9 BÜRİDAN __z_ğ___ istiyor. Çünkü kurtarmak istediği ken- di canı değil, aşkıdır. Bu sebeple baş- wekilinize, size, Parise, bütün dünyaya meydan okuyor, Margarit, dehşetle yuvalarından fır- layan gözlerini başvekile dikti. Kraliçe işi anlamıştı! « Valuva ile kral, titriyerek, başvekile doğru eğildiler, Marinyi hiddeti göğsünün içinde patlıyormuş gibi haykırdı: — Bakınız şevketmeab, - dedi. . Kor- kum ve meyusiyetimin ne kadar büyük olduğunu görünüz, Bu anda Büridana karşı ne yapmıya muktedir olduğumu görünüz. Çünkü sevdiği kız, Haşarat Yatağında, onun yanında bulunan ma - şukası benim kızımdır şevketmeabi. Bu sırada eğer biri, Mabelin gizlen- diği odaya girmiş olaydı, onun ayağa kalkarak deli gibi hemen Luvrdan dı- şarı Çıktığını görürdü, Marinyi devam etti. — İşidiyor musuünüz şevketmeab ... İşidiyor musunuz kraliçem !.. Sen de işi- diyorsun ya Valuva! Kızım bu dakika- da Büridanın elindedir. Büridan » da Haşarat yatağı kralıdır. Sapsarı kesilen Margarit: “Onların biribirlerine kavuştuklarını bilmekten- se Parisi baştan başa yakmak hayırlı - dır,, diye düşünüyordu. Bunu düşünen Mirtiyin annesi Mar- garit dö Bürgony'dir. Kont dö Valuva da Büridanın babası. * * * Böylece, kralın, kraliçenin ve Valu- vanın menfaatleri, Marinyinin ölme - sindeydi. Başvekil saraya tevkif edil - mek için çağrılmıştı. Lüi Hütenin, tahtını kurtarmıya ise Yyalnız Marinyi muktedirdi. Marinyi, Margaritin aşkını, Valuvanın ihtiras- larımnı temin edebilecek yegâne adam- dı. Bu üç kişi, biribirlerini nazarlariyle sorguya çektiler ve tabii, ayni cevabi verdiler. Kral, Hük dö Trenkavtlf bulunduğu kapıya giderek zabitin P lağına bir kaç söz söyledi, Teykif © geri alınmıştı. . ** * Lüi Hüten: — Geliniz kraliçe hazretleri, Se!hîn Valuva! Geliniz Marinyi! DinlCY““:: senyörler, şövalyeler, kahraman ” kerler, hepiniz dinleyiniz! diye P8 dı. | Marinyi, Valuva ve kraliçe b[ıyük salona girdiler.. Luvrîın her tarafından, bu fevullde vaziyeti sezenler koşuşuyorlardi « â Bir kaç dakika içinde, beş '.'İl_iz î_ çok adam toplanmıştı. Kral, yerins | turdu. Burası yüksek bir sedirdi. S tında kraliçe, Marinyi, kont dö ValliY başkumandan Şatiyon, Jeofruvâ Malestruva, dükler, kontlar, şöva yerli yerine geçmişler, kılıçlarına yanmışlar, gözlerini krala dikmişler: yakta duruyorlardı. Kral sert ve gür bir sesle: — Harbimiz var!,- dedi. cüb Bu sözü müteakip müthiş bir £Ü tü salonun camlarını sarst"- — Yaşasın kral!, — Yaşasın Harp! — Kahrolsun Flâmanlar!. Ve Nihayet süküt.. Alkışları büyük 5 sevinçle dinleyen Lüi: — Flâmanlarla harpedece içer Bizi daha müdhiş bir düşman t .. BU diyör. Hudutta kavga etmiyt€* çeği" şehir içinde.. Parâste kavgâ ede şlânt” Bu, hükümetimizin isyana, HafP arbi dır. Asil senyörlerin dilencilere , Yar dir. Fransa hükümetinin Haşara tağına harp ilânıdır. — Haşarat Yatağı! « ; - Bu sefîr eski sevinç sesleri l!â'îğm di. Şövalyeler, asil adamlar: yerin kontlar sapsarr kesilerek biribe baktılar : — Haşaraf Yatağıl. l ;ycîe!' |

Bu sayıdan diğer sayfalar: