Çarşamba 14 İdare Dünya, meşum âkibete doğru sürükleniyor mu? SÜDETLER iHTİLAL ÇIKARDI PRAG HÜKÜMETİ ÖRFİ İDARE İLÂN ETTİ Henlâayn, Prağ'a ültimatom verdi Ulus Basımevi Çankırı caddesi, Ankara Telgraf: Ulus - Ankara EYLOL TELEFON 1938 | samemmie üi SRO0RUş | ae ei | DIMİZ UL US N OMIİIZDIRM Hükümet polisinin Südet mıntakalarından çekilmesi, zabıta işlerinin Alman şehirlerindeki Belediye Re- islerine verilmesi, askeri kıtalar meycudunun ale- lâde zamanlardaki miktara indirilmesi istenmektedir. MÜDDET BU GECE 1 DE BİTTİ ü Çek hükümeti. cevabında Ültimafomu kabul etmiyor fakat açık kapı birakiyor — Medeni cihazlanma F. R. ATAY. Conap'“ilüyetlörini dölüştk li sonrk' 'buruğk' Şekklilerdi. Heyet reisi cenup vilâyetlerinde- ki han ve otellerden o kadar tik- sinmişti ki Ankara'ya dö: ye kadar artık hı; bir çatı ıluııı girmemeğe yemin etmişli. Mev- sim sıcağına rağmen, arkadaşları ile beraber, basit çadırlarda kal- mağı tercih ediyordu. Tesadü- fen göl kenarı yakınlarındaki bu çadırlara uğriyan “imuharrir laşımız: “— Fakat niçin burada oluruyorsunuz?' Birkaç kilometre ilerde mükemmel bir otel var!,, Heyet reisi âdeta hayretle: —— Ötel mi? diye haykırdı. Ben taşralarda otelin ne demek olduğunu biliyorum. Ve sanki böyle bir otelin yata- ğında imiş gibi kaşınmağa bq— ladı. Bir defa tecrübe etmesi hu- susunda ısrar ettiler ve adamca- ğızı arkadaşları ile birlikte De - nizbank'ın Tatuvan'daki oteline götürdüler. Heyet reisi salonu, banyo ve odaları dolaştı, çama- Şırları ve takmnları gördü, derin bir nefes aldıktan sonra: — Ben bir hafta hiç bir yere kımıldamam! dedi ve otele yer- leşti. Nafıa Bakanlığımızın — şikâ. yetlerden sonra Trabzon - İran transit yolları üzerinde küçük o- teller yaptlırmağa karar vermiş olduğunu gazetemizde yazmış - tık. Artık tereddüt etmeden söy- liyebiliriz ki Anadolu'da mede- ni cihazlanma ancak hükümetin murakabe ve idare ve fedakârlı- ği ile mümkün olacaktır. Eğer Nafıa Bakanlığı veya Denizbank teşebbüs etmemiş olsaydı, ne Van gîl.i.i kenarında, ne de Trabzon - transit yolu üzerinde sıhat ve rahatıma itina eden hiç kim- senin gecelemesine imkân yoktu. Ecnebileri niçin misal olarak a- İ (Sonu J. üncü sayfada) Prag, 13 aa, — Südetlerle meskün mmtakalarda Hitler'in nutku, fayanı bataduten birtetir berekmejtır, Düt gece yekilen'dÜkr işmtat ü za0 rine başlarnış gibi birbirini takip eden hâdiseler neticesinde iki südetle bir çek ölmüş ve birçok kişiler yaralanmıştır. Hâdiselerin mahiyeti de değişmiştir. İlk defa olarak ateşli silâhlar kullanıldığı, şimendefer istas- yonlarma, polis iserliklerine ve posta şubelerine taarruz - edildiği görülmüştür, (Sonu 6. mcı sayfada) SON DAKİKA Çek cevabı südetlere verildi südetler cevap vermediler Prag, 13 a.a. — Hükümet, südetlere verdiği cevapta, alınan emniyet ter- tibatı bir takım itirazlara sebep olduğu takdirde, hükümetin Prag'a gele- cek olan südet delegeleriyle bunlar hakkında müzakerelere girişmeğe ha- zır olduğunu, şayet südet partisi kendi mensuplarına hitaben bir beyanna- me neşrederek onları kanun ve nizama riayete düvet ederse alınan istisnaf tedbirleri kaldırmakta hiç bir mahzur görmiyeceğini bildirmektedir. Çek cevabı südetlere tebliğ edilmiş, fakat südetler henüz cevaplarını vermemişlerdir. Halk sokağa çıkamiyor müvasala kesildi Eger, 13 a. a. — Eger'de vaziyet çok ciddileşmiştir. Halk, sokağa çıkmıya cesaret edememektedir. Şehrin bütün mah- reçleri kapanmıştır. Tren seferleriyle telefon ve postla muva- salaları tamamen kesilmiştir. Ancak tektük telgraf teatisi mümkün olabilmektedir. Hudut üzerinde bir hâdise Graslitz, 13 a.a. — Svedarbah'da iki yüz südet alman işçisi, Alman- ya topraklarmda çalıştıktan sonra tekrar Çekoslavakya'daki evlerine dönmek üzere hududu geçerken çek gümrük muhafızlarının - ateşine maruz kalmışlardır. Bunun üzerine işçiler gümrük dairesini basmışlar ve memurları içeriye kapamışlardır. Telefonla çağırılan jandarma ku- vetleri gelmiş ve bunlar da işçiler üzerine ateş açmıştır. Birçok südetli alman işçisi yarrlanmış ve bir çek gümrük memuru ile bir çek jandar- ması varalanmıştır. İngiliz Aleşemiliferinin fayyaresine aleş Prag, 13 a.. — İngiliz ataşemiliteri Prat, tahkikat için gittiği Eger'den dönerken tayyaresine çekler tarafından ateş açılmış ve bir kurşun tayya- reye isabet etlmişse de hiç kimse yaralanmamıştır. Başvekilimiz Celâl Bayar, da tılanları alâka ile dinlemişlerdir. lnzı'!i'z Başvekili Çemberlayn İngiliz - Fransız kabineleri içlima halinde Ültimatomdan sonraki Türkiye Greko - Romen güreş birincilikleri cumartesi başlıyor Güreşler 19 mayıs stadyo i munda yapilacaktir. Tafol- lât 9 uncu sayfamızdadır. — | Başvekilimiz, dün Finans müesseselerini gezdiler dün öğleden evel Ankara borsasını şereflendirmişler ve bir müddet muameleleri takip - etmişlerdir. Başvekilimiz borsadan sonra yeni açılan Halk Bankası umum mer- kezi ile Ankara halk sandığının İşıklar caddesindeki binasına gelmişler ve banka umum müdürü Bay Atâ Evcim'den faaliyet hakkında izahat almışlar, burada yarım saat kadar kalarak tet » kikler yapmışlar ve memnuniyetlerini izhar etmişlerdir. Celâl Bayar, Halk Bankasından sonra, Türk Ticaret Bankası idare merkerini şereflendirmişlerdir. Banka ve tesisleri mel direktör Bay Sait Hâmit Başak, kendile! miş ve Başvekilimiz bu milli müessesenin faaliyeti üzerinde anla - Türk Ticaret Bankasından sonra Cümhuriyet Merkez Banka- sını ziyaret eden Celâl Bayar, genel direktör Bay Kemal Zaim'den bankaya ait muhtelif mevzular üzerinde izahat almış ve kendi- #siyle bir müddet görüştükten sonra ayrılmışlardır. Şükrü Kaya'nın merhum Mustafa Şeref Özkan — için duyduğu teessür En yakın arkadaşı Şükrü Kaya diyor ki: “ Atatürk inkilâbının ayrılmak ,, “bilmez bir neferi gibi çalıştı ,, zahat ver - “İçinde vaziyeti tetkik ettiler Londra, 13 aa. — Toplantısına sa- at 16 da nihayet vermiş olan kabine Prag'dan gelen haberler üzerine saat 18 de tekrar toplanmıştır. Toplantıya, B. Çemberlayn'le bir - likte BB. Halifaks, Hoar, Simon, İns- Mustafa Şeref Özkan'ın, ani ölümü bütün memlekette derin bir teossür doğurmuştur. Hele onun, mektep, gençlik, vazife ve inkilâp arkadaşları bu ölüm karşısında canevinden vurulmuşlardır. Cümhuriyet gazetesinin bir muharriri, merhum Mustafa Şeref Özkan'ın en yakım arkadaşların » dan biri olan Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya ile bu çok kederli mevzu üzerinde bir konuşma yapmıştır. Daima beraber ya - şamış, daima beraber yürümüş bir arkadaşın, çok sevgili bir arkadaşının ölümü karşısında duyduğu elem ve istirabı anlatan bu - satırları aşağı | b B Dü ins E aynen alryoruz : kip, Hor - Belişa, Duf - Kupor ve Kingsleyvud — ile, erkânıharbiyenin mütcaddit şefleri iştirâk etmiştir. Buna nazaran bugün içinde milli müdafaa dairelerinin siyasi ve tek- Hik şeflerinin iştirakiyle kabine, i - kinci bir toplantr yapmış öluyor. Bu toplantı saat 20 de (bizim saatle 22 de) hitam bulmuştur. Çemberlayn, saat 21.30 da Lord Ha- (Sonu 6. tger sayfada) vakitsiz ölümünün siyaset ve irfan üleminde bıraktığı derin acının, o0- nun yakın arkadaşlarından olan Da- hiliye Vekilimiz ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Şükrü Kaya üzerinde çok kederli olduğunu tah- min ettiğimiz tesirini öğrenmek için bu matemli havadisi duyar duymaz evine gittim. Muhterem Şükrü Kaya'yr kütüpa- nesinde Hususi Kalem Müdürü Bay Nejad Saner'le görüşürken bulduk. Şükrü Kaya beni güçlükle merareti- ni gizlediği bir tebessümle kabul etti. Ben söze başlamadan o Hususf Kalem Müdürüne, evelce başlamış olduğu bir cümleyi kısaca bitirmiş olmak için; — Bilmezsin Saner, ne kadar kıy - metli bir adamdı? diyordu. Sonra bana döndü : — Evet, dedi, çok kıymetliydi ve büyük bir kıymet kaybettik. Basın kurumunda B. Şükrü Kaya'nın gazelecilerle hasbihali İstanbul, 13 (Telefonla) — Basın kurumu fevkalâde kongresi bugün sa- #t 16 da kurumun Beyoğlu'ndaki mer- kez binasında toplandı. Basın nizam- namesine esas olacak proje üzerinde görüşülkdü. Kimlerin gazeteci olabile- ceği hakkındaki madde münakaşa e- dildi. Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya da toplantı- da bulunarak muhtelif basın işleri ü- zerinde gazetecilerle samimi bir has- bihal yaptı. Müzakerelere çarşamba günü devam edilecektir. nu sormağa hacet görmeden ve isim zikretmeden ; — Çok mu severdiniz? Dedim. Yaşlı gözleriyle: — Çok, diye cevap verdi; hem pek (Sonu 4, üncü sayfada) Semll e el lli Mustafa Şeref Özkan'ın ansızın ve 7; Dahiliye Vekilimiz ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya Kaybolan bu kıymetin kim olduğu- | 'TARARAARA AAA RAR AYA Hitler'in nutkunu İtalya, Po- lonya, Macaristan müsait karşılamıştır. Nutkun bütün dünyadaki akislerine dair tafsilât 3 üncü sayfamızda. dır.