14 Eylül 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS 14-9.19 Isparta'da bayındırlık çalışmaları İsparta, 13 a.a. — Şehrimizde yapıl- makta olan tazyikli içme suyu tesisa- tına ait iki depo yakında bitecektir. Demir boruların döşenilmesi de baş- lamıştır. İstasyonla şehir arasındaki — 800 metrelik bulvarın gidiş kısmı geçen yıl tamamlanmıştı. Dönüş kısmının da P —A— n RADYO Ankara : ğ İzmir'de Balkan Tıp kongresi ' âzaları şerefine ziyafet verildi Kuvetli bir mâfemin hüznü içinde Şükrü Kaya'nın merhum Mustafa Şeref Özkan için duyduğu teessür (Başı 1. inci sayfada) Ve başka sual sormama meydan bı- rakmadan devam 'etti. Şükrü Kaya'- nın hislerini ve teessürlerini zihnim- de mealen şöyle zaptedebildim: Öğle Neşriyatı: _g SHŞA 14.30 Karışıl neşriyatı — 14.50 Plâkla türk musik halk şarkıları — 15,15 Ajans haberler Toplantıda çok samimi ve dostça nutuklar söylendi İzmir, 12 a.a. — Balkan tıp kongresi üyelerine verilen ziyafet- te İlbay B. Fazlı Güleç bir nutuk söylemiştir. Bunu müteakiben heyet namına Dr. Markoviç mukabele etmiş ve en son belediye reisi Behçet Uz bir söylev vermiştir. Ziyafet samimi hasbihallerle geç vakte kadar devam etmiştir. Akşam Neşriyatı: H BÜD musikisi — 19.15 Türk musikisi ve şarkıları (Makule Çakar) — 20.00 S: yarı ve arapça neşriyat — 20.15 Türl sikisi ve halk şarkıları (Muzaffer Safiye Tokay) — 21.00 Sıhi konuşma ( tor Vefik Vassaf) — 21.15 Stüdyo sale kestrası: Der Freischütz: Weber. M« Don Juan. Hans Schott: Du, Du... Be ven; Mosaigue — 22.00 Ajans haberle hava raporu — 22,15 Yarınki Pprogra encümenindeki müşkül ve çetin mesai- si memleketin finans işlerinde hayır- l1 izler bırakmıştır Şeref bilgi ve tec- rübesini memleketin emrine ve hay - rine vakfetmiş, yüksek vicdanlı ve n çi betonla yapılmasına bu hafta başla - son, Valinin nutku kârlık ve azmi sebat sayesinde varıl- | nacaktır. Şehrin harta ve imar plânı -| “— Şerefi İstanbul Hukuku sırala- | yüksek irfanlı bir türk münevveri idi. İstanbul : Vali Bay Fazlı Güleç aşağıda- dığını yakından bilmekteyiz. Büyük | nın münakalasına ait muamelâtı ta -| Tindan tanırım. Bizden- bir sınıf son-| — Millet, leket, hep kendi -| — K ki nutku söylemiştir: eserinizi ve bılha.ssîa yeni Türkiye'- | mamlanmış ve belediyeler bankasının | a idi. İnce, narih vücudiyle, sade ve | sinden daha büyük, daha müsmir hiz- Öz y nin Balkanlardaki istikrarını selâm- temiz giyinişiyle, gözlük camının ne | metler beklemekteydik. O, ansızın bi- gle Neşriyatı: 12.30 Plâkla yardımı temin edilmiştir. Bu iş pek yakında münakasaya konacaktır. İs - parta çayının iki tarafına belediyece yaptırılan tahkim işleri muntazaman ilerlemektedir. Geçen yıl - başlanan halkevi binası inşaatı süratle ilerle - mektedir. Halkevlerinin yıldönümün- de merasimle açılması için hızla çalı- şılmaktadır. Yalvaç ve Karagaç kaza - larında yapılmakta olan halkevi bina- musikisi — 12.50 Havadis — 13.05 P türk musikisi — 13.30 - 14 Muhtelif neşriyatı. Akşam Neşriyatı: SŞ MAĞt ksikisi (Plâk) — 19.00 Konferans: Fatib kevi namına, Ercüment Ekrem Talü (1 şumuz Romanya) — 19.30 Dans mus (Plâk) — 19,55 Borsa haberleri — 20.01 at ayarı- Grenviç rasatanesinden na Faide ve arkadaşları tarafından türk n kisi ve halk şarkıları — 20.40 Ajans hi — Sayın misafirlerimiz, bügün vi- Jâyetimize yaptığınız ziyaretle bize saadetler getirdiğinizi ifade etmeme müsaade buyurunuz. Her firsatta Balkanlar arasında yapılan toplanma ve konuşmalar yalnız şahıslarla tanış- mayı temin etmiş olmakla kalmaz bu- nunla beraber milletler arasındaki doöstane rabıtaları takviye etmiş olur. zi arkadaşlığından ve yoldaşlığından, memleket irfanını hizmetinden mah- rum eden vakitsiz, insafsız ve şuur- suz, hiç birimizin asla beklemediği- miz bir tabiat arızasına kurban oldu, gitti. Yazık, çok yazık! Ne yapalım, millet sağ olsun.,, Güzide devlet adamımız, hakikaten, taze ve kuvetli bir matemin hüznü i- azalttığı ne de çoğalttığı, nafiz, de- rin zekâlı bakışlariyle, sakin, vakur edasiyle, koridorlarda ve bahçede u- mumi münakaşalardaki sağlam bilgi ve mantığa istimat eden mütalealariy- le birçok talebeler gibi benim de hür- met ve muhabbetimi celbetmişti. Ha- yatının sonuna kadar bırakamadığı Burdur şivesi sözlerine ayrı bir hu- larız. Bu istikrardır ki Balkanların is- tiklâlini garanti etmektedir. 2000 se- nelik iyoniyen ve romen devirlerini refah ve şöhretle yaşıyan bu güzel İz- mir şehrini görmeğe ve bu cazip şeh- rin temiz havasını yakından koklama- ğa geldik. Bu sehhar şehrin ismi bile bizde daima tarihi şarkı canlandır- maktadır. İnsan zekâsı ve kudreti gar- Dünün tarihinde cihanın sulh ve sü- hei B üra Pi S a i z 4 kün bakımından hassas bir bölgesi o- be şark sahıll?rmden 'gelmıştır. Biz | Jarının da inşaatı bir ay içinde tamam-| Süsiyet verirdi. çindeydi, kederinin Aağırlığı âdeta :'a' D îg-*( Öm;ı; âîoızsa I:ozml_urıfn de buraya hekim sıfatiyle meslekimiz Sonra kendisiyle Paris Hukuk Fa-| varlığı üzerinde maddileşmiş, —onu riy:ç'l'üzüynî:ü;yo ;,,keî:nasîîi'(aî:a’, lanmış olacaktır. Cezaevinde halı atelyesi İsparta, 13 a.a. — İsparta cezaevin- de yeni tesis olunan halı atölyesi kıs- mında yüze yakın mahküm çalışmak- tadır. Bunlara ayrıca okuma yazma da öğretilmektedir. n yol çalışmaları İsparta, 13 a.a, — Vilâyet içinde İs- parta, Antalya ve Örkenez, Eğirdir şoseleri üzerinde çalışılmaktadır. İs - 21.30 Necdet ve arkadaşları tarafından musikisi ve halk şarkıları — 22.10 Havi poru — 22.13 Darültalim müsiki he Fahri ve arkadaşları tarafından — 22.50 Son haberler ve ertesi günün programı, at ayarı: Son. Avrupa 4 lan Balkanlar bugünün tarihinde dün- yaya en güzel anlaşma ve samimi kay- Ki naşma örneği vermektedir. Bunu Bal- kan milletlerini idare eden şeflerin basireti ve bu milletlerin gençleri ve münevverleri arasındaki samimi te- maslara medyunuz. İzmir şehri de bu- gün güzide kafileyi sinesinde topla- makla imtisale şayan güzei bir dost- luk manzarasına şahit olmaktadır. Şehrin hususi tarihinde bu hatıra ilel- kültesinde buluştuk. O zaman fran- sızcası biraz kıttı. — Şeref, güçlük çekeceksin; dedim. — Biliyorum, fakat bu güçlüğü herkesten iki kere daha fazla çalış - makla yenmeğe çalışacağım, cevabını verdi. Türk talebe arkadaşlar, biribirimi - zin imtihanlarında bulunmamağa ka- rar vermiştik. Fakat neticeyi, imti- hanlatımızın neticesini yüksek itimat çok üzüp yormuş görünüyordu. He- men bütün bir hayat boyunca, mek- tep, gençlik, vazife, ve inkılâp arka- daşlığı yaparak elele beraber yürü- dükleri bir kıymetin birdenbire; dö- nülmiyen o ebedi yola ayrılrvermesi ve seneleri dolduran aziz hatıralar... Sayın Vekili; muhit ve manzarayı saran elemli süküt içinde yalnız bı- rakmak; belki merhum Mustafa Şe- ref'in ruhuna da ayrı bir hürmet ola- ve fennimizle beşeriyete hâdim ol- mak gayesiyle geldik. Bu ilim yol - lariyle insanlığa hizmet edebileceği- mizi ümit ediyoruz ve bunu yegâne yüksek gaye saymaktayız. İşte bu sa- yede Balkan milletlerinin kardeşlik bağlarının kuvetleneceğine kaniiz. İş- te bu samimi duygularla sizlere sada- kat ve fedakârlığımızı arzetmeğe gel- dik. Zelzele yangın ve veba gibi âfet- ler şehrinizin varlık ve saadetini ha- OPERA VE OPERETLER: 19.30 ya — 20.10 Königsberg — 20.15 Hambur 20.45 Monte Ceneri — 21 Roma. ORKESTRA KONSERLERİ VE S FONİK KONSERLER: 12 Lüksembur | ebet kıymetini muhafaza edecektir. ğ ö Si i Sözü y : Pi leldar edememiştir. Hayatta azim ve | parta vilâyetinin geçen ders yılında | ve temenni ile beklerdik. Şeref'in im- | caktı. B eğdim ve çekil- | 14-30 Strazburg — 16 Laypzig — 18.25 1 Öözüme son verirken, kadehimi Bal- bat dai a z öRa Hai KI p S SN ai k Z * don - Recyonal — 19 Hamburg — 20 Dr İi devlet relslerinin ühatina kaldır sebat daima muvaffak olmuştur. Mil- | beş dersaneli on iki köy yatı okulu|l tihan notları her birimizin ancak ye- | dim. kiğze 2010:Kolgoya, Barbili — 20.30. | Hğik lin, Paris - P. T. T. — 20.45 Prag — 2! tişebildiğimiz derecede görününce, diğer arkadaşlarla beraber kendisini sevinçle tebrik ettiğimiz zaman, o mütevazı ve sevimli halile kendisi i- vardır. Bu yıl bunların sayısı on beş olacaktır. letinizin daima iyiye, doğruya gitmek inanı da işte bu sayede tahakkuk et- miş bulunuyor. Bugün milli Türkiye- yana — 21,30 Kopenhag — 24 Ştutgart. ODA MUSİKİSİ: 19 Viyana — 2 Doyçlandzender — 21 Ştutgart — 22 N no — 22.30 Doyçlandzender — 22.35 Pr rır ve Balkan milletlerinin refah ve saadetine içerim,” , Dr. Markoviç'in nutku "bariyle mesaimiz hayatı umumiye ile Balkan etibba heyeti namına B. Doktor Markoviç şu nutku söylemiş- tir: “Sayın sefirler, Bay vali, Bay bele- diye reisi, Bayanlar ve Baylar ve aziz meslektaşlar, Sizleri romen ve yugoslav delegele- rinamına selâmlamakla bahtiyarım. Biz buraya siyaset yapmağa gelme- dik. Fakat faaliyet sahamızın millet- lerimizin maddi saadeti ve manen yükselmesi ile alâkadar bulunması iti- çok yakından alâkalı bulunmaktadır. Bir dost sıfatiyle söylemek isterim ki yeni Türkiye hakkındaki takdirleri- mizi izhar etmekle büyük bir zevk duymaktayız. Türkiye kendi öz kuve- tiyle kalkınmıştır. Önce asker ve son- ra reisicümhur sıfatiyle hareket eden Atatürk'ün büyük önderliği ile Tür- kiye fevkalbeşer bir azim ve enerji izhar etmiş bulunuyor. Türk ırkının yeniden hayat bulduğu saha bulundu- ğumuz yerden çok uzakta değildir. Bu büyük hâdise gözlerimizin önün- nize maliksiniz. Bugün hakkınız olan sükün ve refahın daima sizinle bera- ber ol ki zamanlarda bir milletin yükselişi- ni diğer milletler kıskanırlardı. Fakat zaman bu haleti ruhiyeyi değiştirmiş- tir. Açık söylüyorum, bugünkü milli, nutuk söyliyerek — misafirlerini se - lâmlamış, İzmir'i ve fuarı ziyaretle- rinden dolayı Balkanlı dostlara teşek- kür etmiş, Balkan milletleri arasında- ki dostluğun kıymet ve ehemmiyeti- ne işaret etmiş ve demiştir ki: koviç'in Türkiye ve İzmir hakkında derin bir siyasi içtimai ve tarihi tet- kik mahsulü olan güzel sözlerinden dolayı kendisine hassaten teşekür e- derim, Bu güzel sözlerden en kuvetli olarak aldığımız intiba Balkanlı mü- nevver dostlarımızın türk milletinin bünyesini ve tarihini tetkik etmek lü- h İstanbul'da asfalt yollar İstanbul, 13 (Telefonla) — Tozko- paran asfalt yolunun inşaatına bugün- başlıca t imizdir. Es- dar İş Bankası önünden Babali'ye çı- kan yolun da asfalt olarak — inşasına kuvetli ve müreffeh Türkiye'yi gör- | başlanacaktır. mekle iftihar etmekteyiz.” TETEK Behçet Uz'un nitkik Marsilya doklarındaki grev bitti Belediye reisi Dr. Behçet Uz bir Paris, 13 a.a. —Mütahitlerin sendi - ka mü illeriyle dok lesi sen - dikalarının mümessilleri saat — 20 de Marsilya limanının ihtilâfına nihayet veren itilâfı imza etmişlerdir. Elen kıralı Atina, 13 a.a. — Majeste kıral yazı geçirdiği Korfu'dan Atina'ya' dön- müştür. Kıymetli meslektaşım doktor Mar- Leh parlâmentosu feshedildi Varşova, 13 a. a. — Bugün reisi- tmiş olmaları ve inki- | cümhurun bir kararnamesiyle parlâ - de meydana gelmiştir. Cümhuriyetin, devletin kültürel hayatının adli ve idari teşkilâtının, kadın ve erkek hu- kukunun müsavi olarak teessüsü, halkın kültür ve lisanının millileşti- rilmesi, sıhat müesseselerinin asrileş- tirilmesi, muaveneti içtimaiyenin te- essüsü, bütün bu inkilâbların ne gibi müşkül şartlar altında meydana gel- diğini takdir edenlerdeniz. İşte bu itibarladır ki sayın meslektaşlarım sıhati umumiye sahasında vardığınız hayırlı neticeleri biz doktorlar hayret lâplarımızı yakından takip etmiş bu- lunmalarıdır. Bu sevimli ziyaretiniz | ,, İ.sırasında edineceğiniz kanaatler size memleketimiz hakkında uzaktan yap- ttğiniz tetkiklerde ve kalbinizde ha- sil olan sempatide yanılmadığınızı göstereceğine eminiz. İzmir'de sene- lerdenberi kurmakta olduğumuz en- ternasyonal fuarn gayelerinden biri de Türkiye'yi harice tanıtacak muh- telif dokümanlar burada her yıl bir a- raya toplanmaktadır. Bu gaye cümhu- mento feshedilmiştir. Yeni parlâmen - 1 isinin bazı ddeleri hakkında karar verecektir. rımızı Balkanlı doktorlardan ve aile- lerinden mürekkep kıymetli bir heye- tin ziyaret etmiş bulunması bizim için bu bakımdan da büyük bir mem- nuniyeti mucip olmuştur. Güzide he- yetinizi bütün ruhumla selâmlar siz- lere teşekür eder ve Balkanirların mu- kaddes tesanüdünü hazırlıyan aziz den itibaren başlandı. İki üç güne ka- çin mukadder olan bu neticeyi imti- hanlarda yeri pek az olan şansa, talihe atfederdi. Şerefin çalışkanlığının ve anlayışının eseri her imtihanda daha mütezayit olarak tecelli etti ve unut- madığıma emin olarak diyebilirim ki son sınıf imtihanlarını alkışlarla ver- di. Şeref Maarif hesabına okumuştu. Memlekete avdet edince ©o zaman Konya'da açılan Hukuk mektebine hoca oldu ve ömrünün bu çok erken ve ansız gelen sonuna kadar sevdiği hocalıkta devam etti. O, Darülfünün kürsülerinde genç dimağlara bütün bildiklerini ve öğ- rendiklerini telkin ederken mütema- diyen ve mütezayit bilgisini de artır- dı. Şeref, akranı arasında haklı ve ye- rinde olarak en evel kıymeti takdir olunan ve faal siyasete lâyık görülen bir münevverdi. Çok genç yaşında müsteşar ve nazır oldu. Muvaffaki - yetle vazifesini gördü. Mütarekenin elim günlerinde Damat Ferit kabine- sinin zülmünden aylarca gizlenerek kurtulabildi. Sonra Milli Mücadele - den evel Anadolu'ya geldi ve Atatürk inkrlâbının ayrılmak bilmez bir nefe- ri olarak çalıştı ve ölünciye kadar öyle kaldx_, Ankara Hukuk mektebinin hukuku idare profesörlüğü kürsüsünü; İktı- sat Vekili olduğu vakitlerde dahi bı- rakmadı. Notları ve dersleri idareci - ler için ilmin bütün idari nazariyele- rini ihtiva ve münakaşa eden birer kıymetli rehberdir. Hukuki mesele - lerde Meclis kürsüsündeki derin vu- kufa istinat eden vâzıh mütaleaları, kararlarımız üzerinde daima tesir ya- Frankocular ilerliyorlar Burgos, 13 a.a. — Havas Ajansı bil- diriyor: Nasyonalistler Ebre üzerin- deki şiddetli ileri hareketlerine, mü- him takviye kıtalarının, tayyarelerin ve topçunun da yardımı ile devam et- mektedirler. Bugün öğleyin Faterella mıntaka- sında piyade kıtaatı bu mıntakadaki cephesini muhafaza eden bir çok hatları, siperleri ve çok mühim mevzileri zaptetmiştir. İleri hareketi, mühim tahkimatla müdafaa edilen bir mıntakada yapıl- mıştır. Nasyonalistler bir çok esir ve ganimet elde etmişlerdir, Ebre cephesinde Salamanka, 13 a.a. — Umumi karar- gâh tebliğ ediyor: Ebre mıntakasında düşmanın bütün taarruzları geri püskürtülmüştür. Diğer cephelerde kayda şayan bir şey yoktür. Formoz adasında şiddetli bir zelzele oldu , — 8.30 Breslav, lav — 22.30 Beromünster. SOLO KONSERLERİ: 14.35 Stokh — 15.30 Sarbrük — 17.15 Berlin, Rom 18.10 Varşova — 18.20 Laypzig, Münih, yana — 18,45 Doyçlandzender — 19,45 $ gart — 21,10 Laypzig, Varşova. NEFESLİ SAZLAR (Marş v, s.) Laypzig — 19,15 Frankfurt — 21 Milan ORG KONSERLERİ VE KOROL! 21.15 Kopenhag. HAFİF MÜZİK: 5 Breslav — 6.10 H burg — 6.30 Breslav, Kolonya — 7.10 K Münih — 9.30 Berlir 10.30 Hamburg, Viyana — 12 Alman is yonları — 14 Laypzig, Alman istasyonları — 14.15 Berlin, H burg — 15.25 Hamburg — 16 Alman is! yonları — 18 Berlin — 18.30 Frankfur! 19 Berlin, Königsberg — 19.15 Kolonyi 19.20 Münih — 20.10 Laypzig — 21.30 Bi ig, Viyana — 24 Mü 1 Kolonya, HALK MÜSİKİSE, v enani DANS MÜZİĞİ: Hakiki centilmen kimdir! Ştutgart — | 18.50 Laypzig — Ştutgart — 22 Floransa, Sofya — 2i Stokholm — 22.30 London - Recyonal, $ tens — 22.,50 Lüksemburg — 23 Mila Roma, Tuluz, Pirene — 23.15 Droytviç. Bir ingiliz mecuası, okurları â sında bir anket açmıştır. Mecml nn bu anketine muhtelif cevap gelmiştir. Okurlardan birisi verd cevapta hakiki centilmeni şu sure tarif etmektedir: — Hakikt centilmen, içi de, dışı 1 böbürl Geçen çarşamba günü Fonmoz ada- sında şiddetli bir zelzele olmuş, bü- tün adayı sallamıştır. Tokyo merkez rasatanesi, bu zelzelenin en şiddetli geçtiği yerin adanın ortası olduğunu bildirmiştir. temiz olan adamdır. Zenginlere | yun eğmediği gibi, fakirleri de tal kir etmez. Centilmen kaybetse $ Dalil kadınlara ve ihtiyarlara karşı hü! metkârdır, çocukları sever. men denen adam yalancılara ka mütekebbirdir. Hile ve desiseden H lanmaz, işsizliği sevmez. Kazandı| nt zevk ve neşeyle yir. Başkaları! Ceni riyet hükümetimizin yardımları ile seneden seneye daha güzel tahakkuk etmektedir. Bu yıl İzmir'imizi ve fua- da kazançlarını güle güle yime€ arzu eder, Zelzelenin merkezi, adanm şarkın- daki Karento'dur. '— Ç ve takdirle karşılamaktayız. Umumi . sıhatın korunması ve iyi şartlar dahi- K | linde neslin artmasına nasıl bir feda- pardı. Senelerdenberi büyük bir gay- şeflerimiz ile bütün Balkanlıların sı- ret ve liyakatle reislik ettiği Büdce hat ve saadetine içerim. 'î ÇO Balde HMA — , ——— —— — —— — —— '- Böyle diyerek küçük çantasmı açıp içinden, pudra- tiğinden dolayı bazıları anlaşılmıyan vaziyetlerinin hepsi güzel ve dikkate lâyikti, şu itibarla ki bu vaziyetler, genç bir vücudün, yumuşak zarfları al- tında sıkı adalelerini tebarüz ettiriyor, ve her hare- ketinde, daima müşahede olunmıyan tenasüpleri ve âhenkleri meydana çıkarıyordu. Fellii Gğlekliğii, vaziyetlerindeki. urcunluk va ifadelerindeki sadelikle ilbas ederek, tesadüfe ve keyfine tebean, Allegren veya Klodiom'un zevkine muvafık bir sanat cevheri, bir Masumiyet timsali yaratıyordu. Ve, bu canlı heykelcikte komik nazım, Arzusuna rağ - sı ile birlikte, prova bültenini çıkardı, Rober'e u - N zattı. Felisi'nin bu kâğıda hayran olmaktan bir türlü kendini alamadığı — cihet, Komedi'nin — başlığiyle 4 tesisin uzak ve şahane tarihini taşımakta olmasıydı. Ka — Görüyorsun ya, Kadınlar Mektebi'ndeki An - yes roliyle işe başlıyorum. — Güzel bir roldür bu. — Zannedersem! Ve soyunurken dudaklarımın ucuna mrora'nı ge liyor ve Felisi bunları mırıldanıyordu: el * GÜLÜNÇ Yazan: ANATOL FRANS HİKÂYE 51 Çeviren: NASUHİ BAYDAR ha sonra sol bacak ileride ve sağ bacak geride, di- li tecessüsleri vardı. Ve bütün fransızlar gibi Moli - zini bükerek derin bir selâm verdi: n caa he yer'i seviyor, anlıyor ve derin surette duyuyordu. — Enfes, dedi. Şimdi gel. 'Ç i z en nefis safiyetle inikâs ediyordu. & “Ben mi yaralamışım? diye sordum hayretle Felisi gömleğini sakin ve şifa verici bir zarafetle “Ben de düşmesin diye nezakete aykırı; bunun sihirine kapılan Rober, Felisi'yi sonuna ü Evet, yaraladınız, dedi; hem de derinden .vücuîıfndnn luyt!ıı-.dı. F?!ı-ı.t,.kendini :" "tı'fm*ş Ona aynı şekilde bir reverans yapmıştım...” kadar serbest bıraktı. Onu bilhassa eğlendiren ci - Tahati dediti; küra'b Liki bebi; istediği ve komediyi sevdiği için Anyes'in hikâyesi- het, öü umumi bir şeyin, bir tiyatro'sahnesinin ken- Rober onu daha israrla davet etti. Fakat Felisi vakfelerini tuhaf bir vuzuhla işaretliyerek bir re - Gördün ya, zayıflamadım... Serinde çalışmakçin balkonda duruyordum, vermas dakia Yapik Veyarkik Y ÇAA İN ' Ki birden yaluııd.nlu' UÜGÇI“'_'"' ulh:ıdu Ü kaydettikleri yerlerde reveranslar yapmaktan geri ü “Yok, dedi, bu darbeyi gözleriniz indirdi Düzgün yapılı bir genç görünce gözlerimi. kal etti: Ve bütün çektikleri bakışınızdan geldi.” Beni bir reverans yaparak selâmladı n üüü disine böyle hususi ve gizli bir şekilde arzedilmekte | olması idi. Ve, bu çırıl çıplak kızın rasimeli halle - — rine bakarak, iyi cemaatlerde haysiyet ve itibarın nelerden terkip edildiğini — keşfetmenin filozofca zevkini de tadıyordu. Bilmeden üzerine bir şey mi düşürmüşüm ? ... Ç| A” arak D “Ansızın bana bir reverans daha yapınca Ben de hemen yeni bir reverans yapıverdim. O bir üçüncüsüne başlayınca bu sefer Derhal ben de üçüncü reveransa giriştim...” Bütün hareketlerine dikkatle bakan ben de, cevap verdim...;ş y “Geçti, döndü, dolaştı, ve artan bir alâkayla, Bana her seferinde tekrar reverans yaptı. : Hattâ biraz şişmanladım, ama fazla değil. Robet Felisi'yi çağlep kendine doğku çöklü. Folisi d onun kolları arasından sıyrıldı, ve, endam aynasına ” “Nasıl Tanrım! Hayretim nihayetsizdir, dedim; — yaklaşarak aynanın karşısında okuyup oynamıya Gözlerimde fenalık var mıdır ki ile versin.,, başladı: Her sefer ona aynı şekildi Bütün sahne oyunlarını ciddiyet ve şuürla, iyi yapmak itinasiyle icra ediyordu. — İzah edilmiş olmak için mevcut olması iktiza et « Rober bu mısraları zevkle dinliyordu. Genç mua- Ş sırları kadar karlim edebiyata ve fransız ananesine vakıf olmasa bile daha ziyade zevki ve daha şiddet- “Beni bir reverans yaparak selâmladı” (Sonu var) Felisi, birinci defa hafifçe, sonra daha fı;lı, da-

Bu sayıdan diğer sayfalar: