14 Eylül 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d ek l * *B'daki prestijini sarsabilirdi. Halbuki p 'aası lâzımgeldiğini bildirmiştir. K acak olursa, bitaraf kalacağını da '"d tebliğde bir harp çıktığı takdir- Mtlak olarak ifade edilmiştir , .ı“t Almanya Avrupa kıtasında taz- j tihi de odur. Sanki tabii kanunların 14-9.1938 U LUS X çe ae A DIŞ POLİTİKA Hitler'in nutkundan sonra Nuremberg koöngresinin kapanış hm Hitler tarafından ıoylenen nu- ’Wt L L < VA ö €&tde bırakmıştır. Buhran ne hafifle - hiş, ne de şiddetlenmiştir. Ve şiddet - ümemesi sulh namıma bir kazanç te - İkki edilmelidir. Gerçi alman Nazi Bfj Çekoslovakya hakkında çok ağır özler sarfetmiştir. Fakat bu, bekleni- Ordu. Hitler'in de müşkil vaziyette tlunduğu unutulmamalıdır. Daha ih- İYatlı bir lisan, Nazi rejiminin Alman- ya'nın drijanları bu prestije bü- ehemiyet atfetmektedirler. Nutkun söyleneceği gün Avrupa- muhtelif hükümet merkezlerinde ilan hazırlıklara bulnluak olursa, büyük iyon bekl küt İngiltere kabinesi o gün mütemadi ima halinde bulunuyordu. Fransız Tariciye Vekili kabine - toplantısında flunmak üzere Cenevre'den alelacele âtis'e gitti. Almanya'ya komşu olan Evletler de bir takım ihtiyati tedbir- # aldılar. Bu siyasi teyakkuz ile "nın bir kısım ihtiyatlarını silâh DÜNYA HABERLERİ Hitler'in Nureberg nutkundan sonra DUNYA VAZİYETİ NASIL GÖRÜYOR? Cenevre'de Milletler hukukundan bahsedenler var! Cenevre, 13 a.a. — Milletler Cemi - yetinin koridorlarında bu sabah Hit - ler'in nutku, bilhassa muhaverelerin mevzuunu teşkil etmiştir. Nutuktan sonra vaziyetin ne iyileştiği ne de fe- nalaştığı müttefikan müşahede — ve Lort R: 'ın himayesi — altında İtima alması, İngiltere'nin, d 'i İskoçya sahillerinde toplaması ve övyetler'in de Aaskeri hazırlıkları, itler üzerine itidalkâr bir tesir yap - Ll olacaktır. Çünkü Hitler'in harp temediği muhakkaktır. Milli sosyalist lrtisinin on beş senelik tarihi, bütün b m kansız ve silâhsız elde e- ldiğini göstermektedir. Hitler sene - Ce evel ancak kanuni yollarla iktı - ele alacağına dair söz vermişti. 4 sözünü tutmuştur. İnkılâpçı bir si- İ partinin bu derece sarsıntısız ik - dara geçişi nadir görülmüştür. On- 9 sonra da Âl 'nın silâhl Ren nehri boyunun askerileştiril - i, Avusturya'nın ilhakı, bütün bu Uvaffakiyetler kansız elde edilmiş - *. Hitler, Nazi inkılâbının bu hususi- ini tebarüz ettirmekte daima gurur . Ve cidden büyük muvaffaki- * Şimdi harptan evelki impara - *'luk Almanya'sının yaptığı gibi, atı- tak hesapsız bir adım bütün bu ba - tehlikeye koyabilir. Diğer taraftan Almanya'nın drijan- *1 üzerine ınueınrolınhr-ıı'l de| hı'iH'ınetınııı Orta Avrupa buhra- ha karşı vaziyetini tavzih eden bir iğ neşretmesidir. Büyük harbın ne i şartlar altında başladığı hatırda Utulacak olursa, bu tebliğin mânası '*ndiliğinden tavazzuh eder. Malüm - ki ingiliz dış politikasının istika- detini ve hedeflerini iyi çizmediği için #aman ingiliz hariciye vekili olan lt Edvard Grey harbın mesuülleri ara- Mını idare eden devlet adamları, 1914 "- i buhranı andıran bir vaziyet tinde Grey'in vaziyetine düşmek iste- “emişlerdir. Binaenaleyh uzun bir kabi- içtimamdan sonra, İngiltere'nin her ve şart altında Fransa'ya yardım *ceğini bildirmek lüzumunu hisset - iğlerdir. Aynı gün sabık Hariciye ekili Eden de Times gazetesine yaz - bir makalede ingiliz dış politika - yııılı; anlaşılmasından endişe et- ni ve bir harp çıktığı takdirde İn - lİEre’mn Fransa ile beraber yürüye- *ğinin bütün alâkadarlarca malüm E- t Hariciye Vekâletinden çekilmiş nakla beraber, konsörvatör partinin Ok ehemiyetli bir zümresini temsil et- , &tedir. Nüremberg nutkunun arife- 'hde neşredilen bu tebliğ ile İngiltere kümeti, Orta Avrupa meselesine $1, 24 martta Çemberleyn tarafın - n izah edilen siyasetten bir adım da- ileri atmış oluyor. Hatırlardadır ki *çenlerde hazine vekili Simon tara - daıı da teyid edilen ingiliz noktai j şu idi: Yalnız Çekoslovakya “*selesi yüzünden İngiltere bir har - giremez, Fakat bu yüzden bir harp 'günden bildiremez. Birkaç gün [hgîltere’nin bitaraf kalmıyacağı ıllziliz fransız münasebetleri harp- evelki yol üzerinde yürümektedir: 3rptan evel de İngiltere Avrupa işle- İhe karışmaktan kaçınmak - istiyordu. ini arttırdıkça, İngiltere istemiye - © Fransa'ya doğru yaklaştı. Harptan iı:—"d ingiliz - fransız tesanüdünün ta- ! budur. Ve Almanyanın yalnız kal- “Sinm ve ç içine al !“"' altında bugün de aynı tarih te - - ediyor. A. Ş. ESMER başlıyan müzakerelere devam edilece - ği ümit edilmektedir. Cenevre toplantısında en uzak mermleketleri temsil eden — yirmiden fazla hariciye nazırı, çekoslovak me - selesinin sulhan devletler hukukuna uygun bir şekilde halli için şiddetli bir alâka gösterilmektedir. Bu mü - messillerin, — meselenin hallinde mühim bir âmil olacaklarından şüphe edilmemektedir. Lonra'da İngilizler'e göre tehlike devam ediyor Londra, 13 aa. — Nuremberg nut - n buatında — bıraktığı intiba, buhranın devam ettiği merke - indedir. İngiliz buatına — göre Hitler infilâk işaretini vermemiş ve felâket şanslarını çoğaltmıştır. Taymis gazetesi südetlerin mezali- me maruz kaldıkları iddiasını kayde - derek Hitler'in hakikati tahrif etmek- | götürdüyünü yazmakladı Moraln |f Post ve Deyli Telgraf gazetesi diyor ki : “Hitler'in itikadınca Prag müzake - relerinin devamı müddetince Avru - pa'nın zahiri bir korku içinde bulun - ması lâzımdır. Halbuki — müzakereler alman kuvetinin tehditkâr gölgesi al- tında devam edecektir.,, Deyli Ekspres gazetesi, yeni bir ka- rışıklık ve korku devresine intizar et- mek lâzım geldiği kanaatindedir. Niyuz Kronikl gazetesi, nütkun nik- binliği değil, gittikçe büyüyen kor - kuyu muhik gösterdiğini yazmakta - dır. Sulhu muhafaza için istenen şey bir plebisittir Londra, 13 aa. — Çekoslovak işini Hitler'in nutkunda tasvir edildiği şe- kilde ele alarak tefsirlerde bulunan Daily Mail, ezcümle şunları yazıyor: Hitler, Südet almanları için muhta- riyet talep ediyor. Almanya ırk kar- deşlerine yardım etmek istiyor. Sul- hu muhafaza için istenen şey, bir ple- bisittir. Etnik grupların mukaddes hakları, kendi mukadderatlarına kendilerinin hâkim olmalarıdır. Bu, sülh muahede- lerinin esaslarından biridir. Harbı takip eden seneler içinde, ba- zı arazinin vaziyetini tesbit için müte- addit plebisitler yapılmıştır. Bütün devletlerin en sunisi olan Çekoslo- vakya, çeklerin iktidarı altına konu- lan mühim halk grupları nazarı dikka- te alınmaksızın teşkil edilmiştir. Sü- det almanları yirmi senedenberi ple- bisit istiyorlar. Bu şüphesiz Avrupa “devlet adamlarının dikkatini çekme- sini icabeden bir haldir. Führer'in nutku kapıları diploma- tik faaliyete kapamış değildir, müza- kere yolu daima açıktır. Şurasını kabul etmek lâzımdır ki, esaret altında bulunan milletlerin iti- raz ve şikâyetleri nazarı dikkate alın- madıkça, dünya sulhu temin oluna- maz., Çekoslovakya'daki — muhtelif halk gruplarının statükosunun tadili yüzünden harp yapmayı istemek, de- lilik olur. Fransa'da İstikbalin tehditli vaziyeti devam ediyor Paris, 13 a.a, — Korkulan şey vuku- bulmadı. Fakat istikbal tehditkâr va- ziyetini muhafaza ediyor. Hitler'in nutkunun bütün — fransız YE MN gazetelerinde husule getirdiği aksü - lâmel bu cümle ile hülâsa edilebilir. Pöti Parizyen gazetesinde —Burj şöyle yazıyor : “Hitler, müzakere kapılarını kapa - mıyor. Führer bu müzakerelerin nor - Hitler'in Nuremberg'de söy- lediği nutuk, İtalya, Maca- ristan ve Polonya'da çok müsait karşılanmıştır. Bu- radaki siyasi mahfiller nut- ku, sulhun bir unsuru ola- rak kabul etmektedirler. He- le italyanlar yegâne çıkar yolun bir plebisit olduğun- da ısrar etmektedirler. Nu- tuk, Fransa, İngiltere ve di- ğer birçok yerlerde çok ağır görülmüştür. Bu sütunlar- daki yazılarda nutkun muh- telif memleketlerde doğur- duğu akisleri bulacaksınız. mal bir şekilde inkişaf .etmesini bek - liyecek mi, yoksa gestapo — teşkilâtı Almanya'nın tehdidini tatbik edebil- mesi için südet memleketlerinde ye- niden vahim hâdiseler mi çıkaracak ? Lâzım olan şey bu noktayı tayin et - mektir.,, Müzakere kapıları açık Epok gazetesinde de Kerillisk şöy- le yazıyor : “ Müzakere kapıları açık bırakıl - mıştır. Fakat Almanya kendini tatmin edilmiş addetmediği takdirde cebir istimali için de kapılar ardına kadar açıktır. Fransız - İngiliz tesanüdünün daha kuvetlenmesi — ve fransızların 1914 de olduğu gibi kardeşçe birleş - meleri lâzımdır. Çünkü vatan tehli - kededir. Sulhu kurtarmak için son ümidimiz bundan ibarettir.,, Figaro g; ind Di diyor ki : “Meselenin sulhan halledilmesi ve bir felâketin” önüne geçilmesi — için şerefle kabili telif olan her şey ya - pılmalıdır.,, Mesele tehir edildi Övr gazetesinde Geren şöyle diyor: “Meselenin tehir edilmiş olduğu söylenebilir. Fakat boğazlaşmıya baş- layıp başlamıryacağımız meselesi mev- zuu bahsolduğu zaman düşünmek za- manı o kadar ihmal edılebılır bir key- fiyet değildir.,, Popüler gazeteıınde Blum ' şöyle yazıyor : “Buhrm şimdili'k ıail oılmuş, Çe - Hitler, şımdı ıçenden mifuz ve tefeı- süh imkânlarını araştıracaktır. Yarı - nın tehlikesi, kanlı bulut — geçtikten sonra demokrat memleketler halkının Prag'da devam edecek olan mücade - leye aynı teyakkuzla takip etmemele- rinde ve aynı şiddetle hımkebe geç - memelerindedir.” “Sulh cephes"’ Ümanite gazetesinde Gabriel Peri Hitler'in 21 mayısta demokrasilerin iradesini nazarı itibara almak mecbu- riyetinde kaldığına telmih — ederek dünyada teşekkül eden sulh cephesi nin “Reich hükümetini orta Avrupa'- da bir teşebbüse girişmekten vazge - çirmiye icbar etmesini ve de edebile - ceğini” yazmakta ve şunları ilâve ey- lemektedir: re'ye gittiğini söylemektedirler. Bu görüşmelerden sonra fransız murah- has heyetinin reisi daha mühim va- zifelerle meşgul olmak üzere Paris'e dönmüştür.,, Nutuk her türlü-müphemiyete bir nihayet vermektedir Belgrad, 13 a.a. — Belgrad siyasi Mmahfillerinin kanaatine göre, Hitler gayet vazıh bir lisanla konüşmuş ve şimdi söz sırası Prag'ındır. Maamafih çok vahim olan bu mese- lenin halli için bir tesviye sureti der- piş etmek zamanı geçmiş değildir. 'Gene söylendiğine göre, bu nutuk her türlü müphemiyete nihayet ver- mekte, seri ve cezri bir neticeye varıl- masını talep etmektedir. Vaşingfon'da Vaziyette sarih değişiklik yoktur Vaşington, 13 a.a. — Resmi mahfil- ler, vaziyetin heyeti umumiyesinde bir değişiklik olmadığı kanaatinde - dirler. Vaşington'da Hitler'in Çekler- den azami imtiyazlar elde edeceğini tekrar etmiş olmasına Trağmen bu maksadına varmak için müracaat ede- ceği pratik çarelerin neden ibaret ol- duğunu bildirmediği beyan edilmek- tedir. Bu hal, müzakerelere açık bir 'me ğ Nevyork Taymis gazetesi Hitler'in harp ilân etmediğini fakat onun sert ve gürliyen sesini işitenlerin sulhu arzu ettiğine kanaat getirdiklerini yazmaktadır. Hitler'in südetlere yar- dım edeceğine dair verdiği söz hak- kında bu gazete bu gibi şiddetli ve mantıksız talep ve tehditlerin bütün serbest milletlerin Çekoslovakya'ya karşı sempatilerini celbetmiş olduğu- nu kaydetmekte ve dünyanın nizam;, perdesi altında tatbik edilen bu şid- det £ un yapıl met ettiğini ilâve eylemektedir. “Hâlâ silâhlı,, başlığı altında neş- rettiği bir makalede Nevyork Herald Tribün gazetesi- Hitler'in ne harp ne de sulh ilân ettiğini tebarüz ettirdik- ten sonra Führer'in ateşli Çekoslo- vak lesi hakkındaki beyanatı es- e “Sulh cep kull tır. Bu kararın en geniş manasiyle tatbik edilmesi lâzımdır. Merniledilmesi lâzım gelen şey, yal - nız cebir istimali değil, Çekoslovak - ya'nın tâbi vaziyete düşürülmesidir.., Belgrad'da Dünyanın en tehlikeli ye en heyecanlı günü Belgrad, 13 aa. — Harici siyaset icmalinde Samuprava gazetesi, “kati netice günü,, başlığı altında bilhassa şöyle yazmaktadır: “Ayvrupa tarihinin son faslında bu- günden daha heyecanlı bir gün bul- mak güçtür. Garbi Avrupa telâş için- dedir. Son iki gün zarfında diplomat- lar ve askerler durmadan istişareler- de bulunmaktadırlar. Dün Paris'te Başvekil Daladiye pek ihtiyatkârane bir harekette bulunarak bir karar it- tihaz etmiştir. Bu karar mucibince deniz ve kara ordularının cüzütamla- rımdan büyük bir kısmı ihtiyattan muvazzafa geçmişlerdir. İngiltere de Fransa'yı taklit ederek Atlas Okya- nusundaki ihtiyat filosunu harekete hazır bir hale koymuştur. Bu tedbir- ler katidir ve bu aralık sulhu ihlâl etmeği düşünebilecek olanları korku- tacak mahiyettedir. İngiliz nazırlar meclisinin içtimamı müteakip neşre- dilen tebliğden Londra'nın ihtilâfın dostane bir şekilde halledil ini nasında sükünet verici ve uzlaştırı- cı bir cümle sarfetmek için hiç bir gayret sarfetmediğini yazmaktadır. Roma'da Südetler için bir plebisit istiyorlar Roma, 13 a. a. — Hitler'in Nu - remberg'de verdiği nutuk, Italya'da tam bir anlayış bulmuştur. “Relazioni internazianoli”, halkın fikrine makes olarak şöyle demekte - Prag hükümeti nasyonalistlerin ta- leplerine çok ufak tavizler ve askeri tedbirlerle cevap vermiştir. Çek - sü- det müzakereleri akim kaldığı takdir- de, bunun mesuliyeti Paris ve Lond- ra'ya raci olacaktır. Çünkü Prag'da demokrat milletlerden hakiki bir yar - dım göreceği hissini uyandıran, İngil- tere ve Fransa olmuştur. Sulh yolu ile yegâne tesviye sureti bir plebisitle a- ranmalıdır. Böyle bir plebisitin neti- cesi hiç bir şüpheye mahal bırakamaz. Çekoslovakya hâdiselerinin aki - beti ne olursa olsun, Roma - Berlin mihverinin daima tezahür edeceği şüp- hesizdir. Bu mihver beynelmilel hali- sane işbirliği sahasında iyi niyetini is- bat etmiş bulunuyor. Avrupa'da sıhat- li bir politik kalkınmanın esası olacak olan iyi niyetlerini isbat sırası şimdi başkalarınındır. tercih ettiğini anlamak kabildir. Bu- nunla beraber Lord Halifaks, Bek ve Spaak Cenevre'de görüşmemişlerdir. Fransızlar bile hariciye nazırr Bone- nin bilhassa Litvinof ve Petrescu Komnen ile görüşmek üzere Cenev- Ha ç İnfor diplomatika'da çıkan yarı resmi bir notta şöyle deniliyor : “ Hitler'in nutku İtalya'da, südet meselesinin tavazzuhu işine yardım e- den bir hâdise olarak telâkki edilmiş - tir. Nutuk ancak iki şık mevcut oldu- ğunu tasrih etmektedir: Südetlere ken FEN, « İngiliz ve Fransız filoları Manevraya başlıyor Lonmdra, 13'a.a. — Anavatan filosu- nun büyük bir krsmı, sonbahar manev- ralarına başlamak üzere Kromarti körfezinden hareket etmiştir. Gemi- ler, Evanton askeri üssüne mensup tayyarelere refakat etmektedirler. Mesina civarında Atina, 13 a.a, — Mesina civarındaki Pilos adasına dört ingiliz destrayeri ile beş mayn gemisi gelmiştir. Aynı mıntakada bulunan Metonis'e de Glorious tayyare gemisi ile iki tor- pito muhribi gelmiştir. Gene bu civara iki ingiliz torpito filotillasının gel- mesi beklenmektedir. Fransız filosunun manevraları Paris, 13 aa. — Pöti. Parizyen, fransız donanmasının yakında Manş denizinde manevralara başlıyacağını haber vermektedir. Bu münasebetle Atlantik fılosumm bir kısmı Brest'den Şerburg'a gele- cektir. Yaprlacak manevralara ikinci mıntaka filolarına mensup denizaltı gemileri ve hava kuvetleriyle sahilde- ki müstahkem mevkiler iştirâk ede- cektir. Belgrad sergisi çok rağbet görüyor Belgrad, 13 a.a. — Belgrad sergisi- nin ilk günleri tam bir muvaffakiyet- le geçmiştir. Sergiyi ziyaret eden ec- nebilerin miktarı kayde şayandır. Yalnız dün sergiyi gezmek için Bulga- ristan'dan 2.000 kişi gelmiştir. Ecnebi milletler için ayrılan stand ve bu me- yanda İtalya, Romanya, Çekoslovak- ya ve Türk pavyonları umumi alâkayı celbetmektedir. Fransız, Hollanda, İs- viçre pavyonları da alâka ile ziyaret edilmektedir. İtalya ile ticaret örüşmeleri başlıyor © a) — Türk - İtalyan txcıret anlaşması müzakere- lerinde bulunacak olan İtalyan ticaret heyeti reisi yarın geliyor. Türk mu- rahhas heyeti tekliflerimizi gösteren bir muhtıra hazırlamıştır. Bu muhtıra müzakerelere başlanmadan evel İtal- yan heyetine verilecektir. di mukadderatları hakkında karar ver- mek hakkını bahşetmek veya -onların bu haklarını tanımak. Südetlere Prag'dan ayrılmak im - kânını bahşetmekle adalet yolu ve her ;eydcn önce sulh yolu seçilmiş olur. Öteki şık ise kargaşalık ve harba yol açar. Bundan böyle Runsiman'ın vazife- si şu olmalıdır: Kendi uzviyetine ta - mamen yabancı olan bir uzvu terket- menin kiyasete ve Çekosloyakya'nın menfaatine uygun olacağına B. Bene- si ikna etmek. Varşova'da Hâdiselerin inkişafından Prağ mesul tutuluyor Varşova, 13 a. a. — Polonya mah- fillerinin fikrine göre, Hitler, südet almanlarının çeklerin tahakkümüne maruz kalmalarına Rayş'ın müsaad edemiyeceğini ıoylcmış olmasına rağ- men yeni müzakereler için kapıyı açık birakmiştır. Nutkun, Almanya'nın sulh için katlandığı fedakârlıklardan bahseden kısmı, Varşova'da çok hususi bir intı- ba uyandırmıştır. Siyast mahfiller, hâ- diselerin yeni inkişaflarından şimdi Prag'ın mesul olduğu kanaatindedir - ler. Peşfe'de Nutuk sulh icin iyi bir unsurmüş ! Budapeşte, 13 a. a. — Macar siya- si mahfilleri B. Hitler'in nutkunu sul- hun hakikt taraftarları için kati bir unsur telâkki etmektedirler. Bu mahfiller, nutkun yedi buçuk milyon etnik grupun adetçe çeklerden yüksek olduğu hakkındaki kısmını bil- hassa tebarüz ettirmektedirler. Filha- kika nutkun bu kısmı, geçenlerde ay - nr şekilde söz söyliyen başvekil B, İmredi'nin bir nutkunu hatırlatmak - TÜRKİYE BASINI Harp olacak mı ? KURUN'da B. Asım Us, “Harp o- lacak mı?,, başlığı ile yazdığı bir makaleye şu cümlelerle başlıyor : “Ajans telgraflarına bakılırsa he- men nerede ise bugün, yarın orta Avrupa'da en müthiş bir umumi harp patlıyacak.. Almanya esasen bir aydanberi seferber halindedir. Çekoslovakya aynı vaziyettedir. Fransa ile Sovyet Rusya da Çekos - lovakya'ya karşı olan teahhütleri dolayısiyle askeri tedbirler almışlar- dır. İngiltere en büyük dikkat ile hâdiseler itakip ediyor. Hülâsa Al- manyı'nm askeri bir müdahalesi derhal lovakların, ondan son - ra Frım ile Sovyet Ruzyn nm mu - el al Ğ&Vet A L O halde almanlar südetler mese- lesine müdahale edecekler mi, etmi- yecekler mi?,, Bundan sonra vaziyeti tahlil eden B. Asım Us, şu neticeye varmakta - dır : “Almanya'nın südet almanlar me- selesine askeri bir müdahalesi Çe - koslovakya tarafından harp ile kar- şılanacağında şüphe yoktur. Hattâ Çekoslovaklar yalnız başlarına al - man ordusu ile en aşağı altı ay har- bi devam ettirebilecekleri kanaatin- dedir. Fransa harbe girdiği takdir - de Rusya'nın da yardım edeceği mu- hakkek sayılabilir. Fakat Fransa gerçel südet al ları için harp edecek mi, etmiyecek mi? Burası kestirilemez. Zira Fransa'nın Al - manya'ya karşı harekete — geçmesi için İngiltere tarafından yardım gö- receğine emin olması lâzım gelir, Şimdiki halde südet almanları me - selesinde Fransa ile İngiltere ara - sında tam bir anlaşma — bulunduğu belli değildir. Bilhassa Taymis gibi resmi İngiltere'nin fikrini neşre va- sıta olan bir gazetenin bir kaç gün e- vel “Südet almanları — mmtakasını Almanya'ya vermelidir.,, mealinde- ki makalesi zihinlerde haklı bu' te « reddüt uyandırmıştır.” Medeni ' cihazlanma (Başı I. inci sayfada) lalım? Anadolu'nun her tarafı - na mütemadiyen, seviye ve kül- türü ile garplılaşmış, her türlü medeni ihtiyaçları hisseden va - tandaşlarımızı yollamıyor mu- yuz? Kaloriferli mekteplerde ye- tiştirdiğimiz muallimlerden Ana- dolu'nun şehir ve kasabalarında senelerce hizmet istemiyor mu - yuz? Uzun müddet Amerika'da okuttuğumuz gençleri memleke- tin her köşesinde çalışmak mec- buriyeti altında tutmuyor mu- yuz? Onların asgari, fakat her türlü ihtiyaçlarını az çok tatmin etmeyi vazife edinmekten nasıl kurtulabiliriz? Hattâ Ankara'daki misale ba- kınız: Bu sene devlet merkezin - de kalmış olanları teselli eden başlıca zevk ve istirahat yerle- rinden biri Baraj, diğeri istasyon gazinosudur, ikisini de nafıaya borçlu değil miyiz? Yaz mevsi- minde çalgılı gazino rant getir- mediği için, bir devlet merkezi- ni nefes alacak bir köşeden se- nelerce mahrum bırakmağa na - sıl razı olabilirdik? Bahusus biz ki memleketi yek- pare ve farksız bir hizmet saha- sı addediyoruz ve bu hizmet fik- rinin bozulmamasına uğraşıyo- ruz. Böyle bir şeyin mânevi ve ahlâki kıymetlerin mantığı ka - dar, maddi ve medeni cihazlan - manın imkânları ile tahakkuk edebileceğini düşünmek baorcu - muzdur. Rahat meskeninden baş- lryarak asgari medeni cihazlan- ma, devletin masrafları içinde nasıl olsa ve ne zaman olsa yer tutacaktır. Anadolu'da oteller vücuda ge- tirmek vazifesini belediyelere vermek üzere İç Bakanlığının bu sütunlarda haber verdiğimiz ta- savvurları da bu zaruretin mesul hükümet adamlarımızca ne ka- dar benimsenmiş olduğuna delil tadır, değil midir? F. R. ATAY.

Bu sayıdan diğer sayfalar: