14 Eylül 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U L14-9 - 1938 YUT TC bi ULUS HİK Â YE Laylâ müteassıp bir ailenin kırymet- klzıydı. Mektebe verilmemiş bir kaç Plllim tutularak kendisine lâzım o - M şeylerin evde öğretilmesi müna - P görülmüştü. On üç yaşına geldiği lan sokağa çarşafsız çıkması me - ödilmiye, zamanın gülünç sayılacak İdar tuhaf telâkkisiyle yavrucuk o AŞta kalın bir örtünün altına girme- Mmecbur edilmişti. Leylâ buna itiraz Nek istemişse de pek asabi olan ba- nn emrine boyun eğmenin zaru - #tini anlamış, fakat dört sene geçtiği ilde bu sıkıcı kıyafete alışamamıştı. Bu arada sokağa ya annesiyle, ya - lt bütün ailenin itimadını kazanmış arap dadısı Gülnihal kalfayla çı- Ardı. Eline doğduğu Leyla'nın arzu - itinr yapmak bu kadıncağız için bir #vkti. Kış hariç, haftada iki gün dadı hu, evlerinden yarım saat ötede bu- Hhan söğütlerin ve coşkun sulu bir trenin süslediği bir tepe eteğine gö- İtürdü. Oraya gelir gelmez Leylâ çar- Afinı sırtından atardı. Bu güzel yerin ına dalgalı siyah saçlarını ve - T,iri siyah gözlerini uzun kirpikle - Yle hapsederek kırmızı kalın dudak- İtint hafif bir gerginlikle açar. Tabi- tin özenerek işlediği bu saz beniz o derin bir füsun bulutiyle örtü - Ürdü ki.. O, bu haliyle çılgınca mef- in olduğu kır havasının içinde ken- Sini bir müddet unuturdu. Sonra bir Sacın gölgesine uzanarak kitabını o- Ur, ve dadiyle bir akşam kahvaltısın- Sn sonra aynı yollardan geriye dö- Erlerdi. Leylâ evin koyu ve mânasız T taassup taşıyan havasıtndan kurtul- llğu, hüriyetini içinde biraz duyduğu İ iki günü sonsuz bir tehalükle bek- Erdi.. Gene bir gün evden uzaklaşarak bu Üstesna yerin havasına kavuştular. 1 mutadı olduğu üzere uykusuna Bldı. Leylâ bugün her zamankinden kha güzel, bugün her günkünden da- N cana yakın ve neşeli idi. Namüte- Hhi uzar gibi görünen dere boyunca Brümeğe başladı. Kâh duruyor, kâh larla oynuyor, arada sırada da ağaç- in yüksekçe dallarına asılarak vü - unu bir iki kere salladıktan sonra luğa bırakryor ve böylece eğleni- ördu. Gene bir aralık bir ağaç dalın- ....-._.._....ı._....a._n.â—& çe olan dalın kuvetli çatırdama - N sonra kendisini yerde buldu. İt çığlık koparıvermişti. Yaprakla - N altından çıkmağa uğraşırken bir el disine uzandı ve onu ayağa kaldır- " Leylâ bir çift yeşil gözün kendisine lerek baktığını görünce şaşaladı, kı- kedı. > — Bir yerinize bir şey oldu mu e- Endim? /— Hayır hiç bir şey olmadı zanne- orum, — Fakat elinizden kan akıyor.. Leylâ eline baktı hakikaten nasıl al- hĞlm bilmediği derince bir çizgiden akıyordu. Mendilini aradı fakat bulamadı. — Müsaade ederseniz bir yardımda Niunabilir miyim? — Teşekkür ederim. tinayla ütülenip katlanmış, renkli Bekli bir mendil çok nazikâne surette Tine sarıldı. Leylâ hem korkuyor, de ona bu kadar alâka gösteren '4 erkeğe karşı tuhaf bir yakınlık tan kendini alamıyordu. — ”Beyefendi, sizi istemiyerek ra - itsız ettim. Teşekkür ederim allaha İmarladık” dedi ve cevap beklemeden Fadan uzaklaştı... o günden sonra karşılaşmalar ne - [eı,“ sıklaştı. Dadının uyuduğu saat- İt Leylâ ile Mazlum için bir fırsat Kdu. İkisi de tesadüfün hazırladığı o Hakü zeminden sonra temiz bir aşkın #tinliğine sürüklenip gittiler ve bir Udutsuzluk içinde biribirlerini çıl - Tnca sevdiler... Suların şırıltısından başka ses olmi- n bu kırlarda kendilerini unuturlar, Aşka bir âlemin çok başka insanları ;iıh_i yaşarlardı. Günler bir tüy hafif- Biyle geçiyor, nihayet dadının da Stendiği bu mesele daha ciddi bir ya girmeğe başlıyordu. Mazlum iyi bir mühendisti. Elini kten ihtiraz ettiği Leylâ'yı ko- Öştukları gündenberi karısı olarak k arzusunu duymuş ve onu her İteğin fevkinde tutmuştu. (Suvaya ait temiz düşüncelerini Ley- Sına açtıktansonra ailesine müra- fat etmiş, fakat kızın babası tarafın - An ret karşısında kalmıştı. Çünkü, EYylâ başka birisine verilmek isteni - drdu, Bir zaman geçtiktensonra Maz- (& gene aynı teklifi yapmışsa da hiç 7 netice hasıl olmamıştı. | Zcağız bu vaziyetlere çok üzülü - ©h Beceleri odasına çekilerek sessiz Ssiz ağlıyor, babasının bu mâ Karanlıkta Muallâ A. Anıl yeceğini çok iyi anlıyordu. Dert orta- ği dadısı idi. O, kuru zayıf elleriyle Leylâ'nın saçlarını okşar, yarım ya - malak konuşmasiyle onu teselliye ça - lışırdı. Nihayet, bu insafsız hevesler karşısında iki tarafın üzüntülerinin bir neticesine ulaşıldı. Kararlaştırıl - dığı üzere Leylâ Mazlum'a kaçacak ve ölünceye kadar hayatını zehirliyecek olan diğer tehlikeyi böylece atlatacak- tı. Dört gün sonra, gece bol bir çarşa- fa bürünüp yüzünü sım sıkı kapıya - rak gelecek olan arabaya binecek ve Mazlum'un beklediği eve kadar öylece gidecekti. Kararlaştırılan gece geldi. Malum olan saatte bahçenin kapısı yavaşça a- çıldı. Siyahlı bir kadın faytona doğ- ru ilerledi ve bindi. Şaklıyan kırbaç- la araba, gecenin karanlığında sürat- le ilerledi ve bir zaman sonra bir ka- pının önünde durdu. Kapıca bekliyen gölge koştu kadını kucakladı ve içeri girdi. Hareketler o.kadar ani, o kadar eyecan içinde? : “Leylâ nihayet sana kavuşabildim, artık benimsin” diyerek karanlık ko- ridorda kucağından bırakmadığı Ley- lâ'nın peçesini çekti. Sevgilisine daha sıkı sarılarak ilk ve uzun bir buseyle onüun dudaklarını hapsetti. Bunun akabinde idi ki çıngır çıngır bir ses kulağında çınladı: Arapcağız: “Kuzum kuççuk bey nasil uldi da uptin beni” diye çırpınıp duruyordu. Büyük bir şaşkınlığa uğrıyan Maz- lum yandaki odanın kapısını açarak orada bulunan sedirin üzerine dadıcı- ğı bohça gibi fırlattı. Çok kısık yanan lâmbayı açarak kendisini bir iskemle- nin üzerine attı. Arap hâlâ kısa kıvır- cık saçlarını çekiştirerek dövünüyor- du. Mazlum, Leylâ'nın bu oyunu karşı- sında gittikçe hırçınlaşıyor, bunu bü yük bir hakaret addederek bir daha o- nü görmek istemiyordu. Dadı bir müddet daha söylenip çır pındıktansonra koynundaki mektup aklına geldi: “Kuççuk bey, kuççuk hanım size yulladı” diyerek zarfı uzattı. Fakat küçük beyin bütün cinler tepesine toplanmıştı. Mektubu aldığı gibi karşı tarafa fırlattı dadıcağızın da kolun dan tutarak dışarı çıkardı, orada dur- makta olan arabasına bindirerek geri gönderdi; tekrar döndü; odanın için- de dolaşıyor bir türlü bunu hazmede- miyor, hele arabı bu kadar cuşişle öpüşü aklına geldikçe saçları dim dik oluyor, dudaklarını koparırcasına ı- sırıyordu. Böylece ne kadar zaman geçti kestirilemezdi. Bir taraftan da sık sık gözü zarfa ilişiyor; fakat son haddini bulan hiddeti alr> okumaktan onu alikoyuyordu. Nihayet biraz sü - kün bulunca, yaklaştı mektubu aldı, a- çarak okumıya başladı. Mazlum'cuğum!... Bu satırları okuduğun zaman bir sürprizle karşılaşmış olacaksın. Dün Bursa'dan amcam geldi. Beni çok se- ver. Ona bütün meseleyi anlattım ve sendem başka birisiyle evlenmemin imkânı olmadığını, israr ederlerse ai- leme hürmetsizlikte — bulunacağımı söyledim. Bize yardım etmesi için yal- vardım. Gece uzun bir münakaşadan sonra ağabeysinin sözünden çıkmama- ğı münasip gören babam bu işe razı ol- muş... Bu haberi aldığım zaman, bu iyi kalpli insanın boynuna öyle bir sarı- lışım vardı ki.. Onun porsumuş ya - naklarını öperken ağlıyordum, Bu ge- ceyine lıkla bekledim bilsen!.. 3di karşısında nasıl mütevekkil ka- lî:ğml düşünüyor ve Mazlum'dan u- laşmanın acısına tahammül edemi- Diyarbakır hattı * Hergün 9.35 idak hattı : “ 5.00 Kırıkkale'ye rayotobüs ,, 16,05 Gündelik: * sammarmanmaARAmmI Hicri - 1357 Rumi « 1354 Recep: 19 Eylül: 1 ANDAÇ (HAVA SEFERLERİ) Ankara - İstanbul arasımda Pazardan mada her gün : Yeşilköy'den hareket : 8B.30 Ankara'ı hareket : 8.30 Ankara'dan cumartesi günleri : 16.00 Nöbetçi Eczaneler Pazar : Ege ve Çankaya eczaneleri Pazartesi : Sebat ve Yenişehir ge alı 1 İstanbul eczanesi Çarşamba — : Merkez « e —: Ankara - Cuma : Yeni ve Cebeci eczaneleri Cumartesi : Halk ve Sakarya v Lüzumlu Telefon Numaraları Yangın ihbarı: (1521). — Telefon, müra- caat, şehir: (1023-1024). — Şehirlerara- sı: (2341-2342). — Elektrik ve Havagazı ârıza memurluğu (1846)., — Mesajeri Şehir Anbarı: (3705), — Taksi telefon numaraları: Zincirli cami civarı; (2645, 1050, 1196). — Samanpazarı civarı : (2806, 3259). — Yenişehir, Havuzbaşı, Bizim taksi: (2323) — Havuzbaşı: Gü- ven taksi: (3848): Birlik taksi: (2333) — Çankırı caddesi, Ulus taksi: (1291). İstanbul taksisi: 3997 Otobüslerin ilk veson seferleri Sabah Akşam İlk Son sefer — sefer Ulus M., dan K. dere'ye — 6.45 — 23.00 K. dere'den Ulus M.na — 7.15 — 23.20 Ulus M. dan Çankaya'ya 725 — 23.00 Çankaya'dan Ulus M.na 710 — 23.20 Ulus M. dan Dikmen'e 6.30 — 20,00 Dikmen'den Ulus M. na — 7.00 — 20.30 Ulus M. dan Keçiören'e — 6.00 — 21.00 Keçiören'den Ulus M.na 6.30 — 21.30 Ulus M. dan Etlik'e 6.30 — 21.00 Etlik'ten Ulus M. na 7.00 — 21.30 Ulus M. dan Cebeci'ye 7.00 — 23.00 Cebeci'den Ulus M., na 7.00 — 23.00 Cebeci'den As. fabl.ra 7.00 —— As, fabl. dan Cebeci'ye — —— — 17.00 Yenişehir'den Ulus M.na 7.00 — 23.00 Ulus M. dan Yenişehir'e 710 — 23.00 8. pazarı'ndan Akköprü'ye 6.15 7.00 Akköprü'den S. pazarı'na 7.30 945 Ş$ŞU. hley&ımyle istasyon arasında her beş dakikada bir sefer olup tren za- manları seferler daha sıktır. $ U. Meydanıyle Yenişehi Cebeci, Samanpazarı arasında saat 8 den 20 ye kadar vasati her beş dakika- da; saat 20 den 21 e kadar her on daki- kada; saat 7 den 8 e ve 21 den 23 e kadar her 15, 20 ve 30 dakikada bir müntazam seferler vardır. $ Akşamları Ulus Meydanı'ndan saat 23 r Ankara Borsası 13 Eylül 1938 Fiyatları ÇEKLER Açılış Kapanış ZLondra 6.06 6.06 Nevyork 126.1025 — 125.875 Paris 3.39875 3.39875 Milâno 6.6325 6.6225 Cenevre 2847 28.47 Amsterdam 67.9425 67.9325 Berlin .50 50.4350 Brüksel 21.2375 21.19 Atina nlı v Sofya 14950 1.4950 Prag 4.2875 42875 Madrid 6.06 6.06 Varşova 23.3975 23,3975 Budapeşte 24.7350 — 24.7350 Bükreş 0.9050 0.9050 Belgrad 2.8175 2.8175 Yokohama 35.3775 35.3775 Stokholm 31.2450 31.2450 Moskova 23.4250 23.4250 ESHAM VE TAHVİLÂT 1933 Türk borcu I. 19.10 - 19.10 Pn. 1933 , < Mf 1040 GSN e 1933 1L 1910010 4 Mimar Prosf çalışmalarına başladı İstanbul, 13 (Telefonla)y — Geçen cumartesi şehrimize gelen şehircilik mütehassısı B. Prost, dün belediyede fen işlri müdürü B. Hüsnü ve — imar müdürü B. Ziya ile görüşmüştür. Mü- tehassıs, bugünden itibaren yeniden çalışmıya başlıyacaktır. B. Prost geçen sefer şehrimizde bu- lunduğu müddet içinde Üsküdar ve Kadıköy'ünün nâzım plânını hazırla - mak üzere tetkikatta bulunmuş, İstan- bul ve Beyoğlu'nun da tafsilât plânı- nı hazırlamıya başlamıştı. Mütehassıs, şehrimizden ayrılırken İstanbul — ve Beyoğlu'nun nâzım plânının iki binde, bin beş yüzde ve beş yüzde bir esas- larına göre mikyaslarda birer paftala- rının yapılmasını istemişti. İmar mü- dürlüğü bu paftaların çoğunu hazırla- mıştır. Mütehassıs şimdi — yapılacak tafsilât plânında bu mikyaslardan is- tifade edecek, aynı zamanda Üsküdar ve Kadıköy nâzım plânını ikmale ça- lışacaktır, İstanbul'da bayram günlerine hazırlık İstanbul, 13, (Telefonla) — Şehir, meclisi, 1938 senesi içindeki bayram günlerinde bu işe harcanılmak üzere, Y 0 R Türkiye güreş birincilikleri Greko - Romen maçları önümüzdeki hafta 19 Mayıs ştadınvda_ yqpılacak Muallimleri ile birlikte şehrimize gelen Kastamonu güreşçileri Büu sene Türk Spor Kurumu Gü - reş federasyonunun geniş bir faali - yet programiyle işe başladığını gör- müş ve bundan memleket — hesabına büyük kazançlar ummuş ve sevinmiş- tik. Tahminimiz boşa çıkmadı. 4 ve S5haziranda 19 mayıs stadyo- munda memleketimizin dört buca - ğından gelen güreşçilerin güzel mü- sabakalarına şahit olmuştuk. O gün Ankara'da olup da bu müsabakaları seyretmek fırsatını kaçırmamış olan- lar çifte ring üzerinde yapılan müsa- bakalardan hangisini takip edecekle- rini şaşırmışlardı, çünkü hepsi ama - tör bir sporcu ruhu taşıyan bu genç- ler kendilerinden beklenen ümitlerin boöş olmadığını isbata çalışıyorlardı. İki gün süren müsabakalar netice- saatlerine tâbidirler. Posta Saatleri 'Teahhütlü 18 e kadardır. hut eihaett sisat koymuştur, Elektrik şirketi Na- fıa vekâletine geçtikten sonra inşaat hazırlıklarına başlanmıştır. Belediye 1 tenvirat yapılacak yerleri tes- Posta saat 19 a kadar İ mektup kabul eder. Tren Saatleri Haydarpaşa'ya : — Her sabah 8.20, Her akşam 19.15 ve 19.50 de (Pazartesi, Per- şembe, — Cumartesi 'Toros sürat.) Samsun hattına : Hergün 9.35 (Kayse- s. D. Ss. D, Güneş: S 37 Akşam: 18 21 üzülmiyeceksin değil mi?.. Sevgiler!. Mazlum mektubu okuyup bitirdiği zaman Leylâ'ya karşı haksız düşündü- ğü için kendisini ayıpladı ve içinde bir azap duydu. Gülnihal kalfayla olan hâdise gene aklına geldi. Fakat bu de- fa uzun uzun güldü. Dadıya hayatın- da bir kere nasip olan bu buseyi artık çok görmedi. Evlenmişlerdi. Mesut bir yuvanın sıcak, samimi havası içinde sakin yaşı- yorlardı. Bir gün onları biribirlerine armağan eden tepenin eteğine doğru yürüdüler ve bir ağacın gölgesine &ı - ğınarak oturdular. Mazlum başını kal- dırdı: — Leylâ, seni beklenmiüyen bir te - sadüfle buldum. Sönmiyen bir aşkla sevdim, Çok üzüntülü günler geçir- dim ve nihayet sana kavuştum. Çok mesudüum., Leylâ kocasına sokuldu: — Mazlum bir şey soracağım, ama doğru söyliyeceksin. Beni gördüğün günden sonra ufak dahi olsa bir iha - nette bulundun mu?.. Mazlum gülümsedi ve sustu. Leylâ hırçınlaştı, sanki yüzünü bir ateş dal- gası bürüdü, içinde kıskançlığın bü - tün izleri ayaklandı ve kocasının kol- larından tutup gözlerinin içine baka rak; “Yoksa yaptım mı” diye feryat etti... Mazlum bir daha güldü: — Evetl. — Kiminle çabuk söyle hain!... — Dadınla... Uzun bir kahkahadan sonra ikisi de dadıcığ ine doğru sarkmış 've m Şimdi dadımı gördüğün - her halde şaşıracaksın. Fakat bu havadisi alınca beni karşında bulmadığın için yassı ğum:ını doğru kalkmış kahve rengi dudaklarını görür gibi oldular... bit etmiştir. Beyazıt külesine elektrikle beyaz kaftan giydirilecek, Çamlıca, Taksim ve Galata tulesine daimi tenvirat te - sisatı yapılacaktır. Sarayburnu ile Üsküdar da birer havuz yapılacak, havuzlardan bayram geceleri renkli sular — fışkıracaktır. Belediye Sarayburnu'ndaki havuzun inşasına başlamıştır. Havuz, elli bin liraya çıkacaktır. Dün akşam vâli ve belediye reisi B. Muhittin Üstündağ, Sarayburnu'na gitmiş, inşaatı gözden geçirmiştir. Eski eserleri korüma ce- miyeti azaları, havuzun Saraybur-- nu'nda yapılmasında mahzur bulun - madığını bildirmişlerdir. Üsküdar'- daki havuzun yapılmasına da bir kaç güne kadar başlanacaktır. Her iki ha- vuz, Cümhuriyet bayramına yetiştiri- lecektir. İstanbul'da belediye seçimleri İstanbul, 13 (Telefonla) — Beledi - ye intihabında, seçmek ve — seçilmek hakkını haiz olanların soyadı esasına ve alfabe sırasına göre isimlerini gös- teren defterler yarın akşam saat 18 de asılı bulundukları yerlerden kal - dırılacaktır, Yarın akşama kadar ismi P defterde olmıyanlar belediye şubele- râinde bulunan intihap encümenlerine müracaatla itiraz etmek hakkını haiz bulunmaktadırlar, Belediye intihabının bir günde ya- pılıp bitmesi lâzımdır. Bu müddetin tahdidi için şehir meclisinden karar almak icabeder. Şehir meclisi — önü - müzdeki pazartesi günü fevkalâde olarak topl l Bu topl İstanbul'un hususiyeti itibariyle be- lediye seçiminin bir günde yapılma - sına imkân olmadığından — intihabın kaç gün süreceği ve kaç gün içinde yapılacağı karar altına alınacaktır. ”| Bir heyetimiz Selânik'e gidiyor İstanbul, 13 (Telefonla) — Selânik ve Belgrad sergilerine davetli olarak türk erbabı ticaret ve sanayiini temsi- len ticaret odası umumi kâtibi Cevat Düzen'li, zahire borsası reisi Murat Furton ve Denizbank idare meclisi ile ticaret odası ikinci riesi Ziya Taner- başka istikbalin diğer ümit verici gençleri de birer birer kendilerini tanıtmiş oldular. Bu müsabakaları milli takımlar terfi müsabakaları takip etti ve ilk hamlede milli takım genç elemanlar kazandı meselâ : 56 kiloda Mustafa Atkır, 72 kilo - da Celâl Atik, Bu gençler bugün için teknik iti- bariyle mükemmel sayılamazlarsa da istikbalin ümit verici güreşçileri ve bayrağımızı şeref direğinde sallafıdı- racak şampiyonlar arasında yer ala - caklardır. Daha bu müsabakaların heyecanı geçmeden beyaz zambaklar diyarın - dan gelen finlandiyalılarla yapılan temaslar sporseverlerin heyecanını ar- tırmış ve Ankara'mızda yapılan iki milli temasta ardı ardına kazanılan galibiyetler haklı olarak göğüslerimi- zi kabartmıştı. Serbest güreş birincilikleri iyi bir şekilde neticelenince grupları başına dönen yerli -antrenörlerimiz bütün gayretlerini greko - romen birinci - likleri hazırlıklarına tahsis etmişler - di. Şimdi beklenen gün çok yaklaş - mıştır: Türkiye greko - romen birin- ciliklerinin yapılacağı gün belli ol - müştur: 17 ve 18 eylül cumartesi ve azar.. İşte önümüzdeki hafta güreş fede- rasyonunun arkası gelmiyen yeni fa- aliyetlerinden birine şahit olacağız demektir. Kasfamonu — güreşçileri L . şehrimizde 17 ve 18 eylülde yapılacak Türki- ye greko - romen birinciliklerine işti- râk edecek beş gruptan Kastamonu grupu muallimleri B. Kemal Türel ile birlikte şehrimize gelmiştir. Gelen grup Mersin, Adana, Kay- seri, Çorum, Bolu, Sivas, Niğde ve Kastamonu bölgelerinin birincileridir ve kilolarına göre isimleri şudur: 56 kiloda: Hüseyin Yalçınkaya (Kastamonu), 61 kiloda: Tevfik Koç (Çorum), 66 kiloda: Nurettin Özşen Kastamonu, 72 kiloda: Hamdi. Tü- zün (Kastamonu), 79 kiloda: İsmail Yılmaz (Kastamonu), 87 kiloda: M. Ali Demirkaya (Kastamonu), ağır sikletter Murat Mert (Kastamonu). Antrenmanlarına muallimleri nezare - tinde Ankara Güneş kulübü lokalin - den mürekkep bir heyet — Selânik'e gidecektir, * de devam etmektedirler. Milli takıma namzet olduğu söylenen Nurettin Özşen (66) Dolmabahçe - Bebek yolu — genişleliliyor İstanbul, 12 (Telefonla) — Dolma- bahçe - Bebek arasındaki tramvay yo- Iu kısmen pek dardır. Şehircilik mü - tehassısı B. Prost Beyoğlu cihetinin nazım plânını yaparken bu yolu esas- lı bir surette genişletmiye karar ver - miş ve bu hususta avan projeye ka - yıtlar koymuştur, Bebek - İstinye yolunun inşasından sonra Dolmabahçe - Bebek arasındaki sahanın tanzimi — düşünülmektedir. Nafia vekâletinin belediyenin yapa - cağı inşaat masrafına iştirâk etmesi esas itibariyle kararlaştırılmıştır. Na- fıia Vekili B. Ali Çetinkaya, — evelki gün Dolmabahçe - Bebek yolu arasın- da yapılacak inşaat hakkında — esaslı tetkikler yapmıştır. Tuna Kıyıları muharriri : Falih Rıfkı ATAY En eski tarihi zamanlardan bugüne kadar Yugoslavya: Tarih - Seyahat mektupları - rakamlarla Yugoslavya. Yakında çıkıyor Denizaşırı muharriri : Falih Rıfkı ATAY Türk edebiyatının başlıca seya- hat eseri olan bu kitabın ikinci ve nefis tabı Remzi Kitabevi ta- rafından basılmaktadır. Yakında çıkıyor 75 Ki -—.__I

Bu sayıdan diğer sayfalar: