Edirne de 300 kişilik çocuk ıslah evi Zonguldakta sahil boyunda modern bir park yapılmakta olduğunu, çocuk bahçesinin yanından başlıyarak şehrin sahil kısmını baştanbaşa süsliycöck o- İsn bu parkm tamamlanmasiyle Zonguldağın bir kat daha güzelleşeceğini yaz mıştık. Yukarda Zonguldağın çocuk bahçesinden en yeni bir manzarasmı görü- yorsunuz. Kısa bir zaman içinde Zonguldak tanmmıyacak kadar değişmiş bu- lunuyor. Masal değli, olmuş bir vaka “Allah seni bir gün yoksulluktan kurtarsın !,, “Incil, in bu cümlesi altından 40 bin liralık bir servet çıktı! Bu anlattığımız, bir masal değil, ha- kiki bir vakadır: Sir Artür Rodiye oğlu Rogeye hiddet le bağırdı: — Derhal evimden çıkınız ve bir daha buraya gelmeyiniz. Siz bana lâyık olmı- yan bir çocuksunuz.. Bundan sonrâ sizi 4 oğlum olarak tanımıyorum. Roge son derece kızgın, babasına el kaldırdı, Ve suratıma elinin bütün hızıy- lâ bir tokat indirdi. İhtiyar baba sarsıl- dr, fakat düşmedi.. Oğlu da arkasma bak madan evden dışarı fırladı. O vakit 25 yaşında bir delikanlı olan Roğe kadın peşinde koşmaktan, kim ol- duğu belirsiz bir takım adamlarla düşüp kalkmaktan, kumar oynamaktan başka bir şey yapmıyordu. Babası oğlunun yaptığı borçları ödeye ödeye bıkıp usan mıştı. Fakat ihtiyar İngiliz, oğlunun ken di imzasını taklid ederek birkaç çek im- zalainış olduğunu öğrenince artık sabrı tükendi. Son olarak oğlunun borçlarını ödedi ve çocuğu evinden koğdu.. Bu yazdığımız vaka 1920 senesi şuba- tanm üçüncü günü oluyordu. Sir Artür Rodiye Londra civarındaki cesim erazisinin orta yerinde bulunan ve İngilitere tarihinde çok şöhret ka- zanmış asil cedlerinden kalan geniş bir şatoda oturur. Karısı çok zaman evvel ölmüştür. Büyük oğlu harpte dedelerine yakışır bir kahraman gibi canmı vermiş- tir. Küçük oğlunu da yanından koğduk- tan sonra, ihtiyar koca şatosunda tek ba- şıma yaşamak istemedi. Büyük oğlu asker olmazdan evvel bir kadmla sevişmiş ve ondan bir çocuğu doğmuştu. Fakat daha nikâhları yapılamadan delikanlı askere gitmiş ve bir daha dönmemişti. İşte ihti- yar bu çocukla annesini evine aldı. ... Bu vakadan üç sene sonra 1923 de Sir Artür öldü. Vasiyetnamesi açıldı. fh- tiyar bütün servetini torununa bağışla mıştı. Oğluna yalnız kitaplarından biri- sini, bir incili bırakıyordu. Roge öfkelendi, dava açtı. Fakat mah- keme vasiyetnamenin sarih hükümleri karşısında kendisini hakerz çıkardı. Roge günün birinde babasının noterin- den bir mektup aldı. Noter onu babası- nm bıraktığı incili almak üzere yazıha- nesine çağırıyordu. Delikanlı tekrar kız- dı. Notere hakaret dolu bir mektup yaz- dı. HABER EL Tİ İİ akşam güzetesidir. YETİ Url verenler kâr ederler. Ihtiyar İngilizin bir gün canna tak etti ve oğlunu kovdu Noter, soğukkanlı bir kanun adamı gibi vazilesini sonuna kadar yapmak is- tedi. Kâtibile incili Rogeye (gönderdi. Kitap iyice sarılmış ve Üzeri mühürlen- mişti. İhtiyar vasiyetnamesinde bu müh- rün mutlaka oğlu tarafından açılmasını şart koşmuştu. Delikanlı peketi aldı ve kâtibinin kafasma fırlattı. Sonra incil ile beraber kâtibi kapı dışarı etti. .».. Yıllar geçti. Roge tamamile kötü yola sapmıştı. Hırsızlık etti, eski arkadaşları- nı dolandırdı. Tevkif edildi. Mahküm ol- du, hapishaneye girdi çıktı.. Bir hapis- hane çıkışında? bir hizmetçi kıza Aşık ol- du. “Aşk insanı bir çok felâketlerden kur tarırr,, derler, Bu söz çok doğru imiş. Ro- ge sevdikten ve evlendikten sonra na- muslu bir adam oldu. Hayatımı yeniden kurmağıa çalıştı. Bir oğulları oldu. Fakat karısı hastalandı, öldü. Karısınm ölü- münden bir sene sonra, 1938 martında Roge'yi Taymis kıyılarmda bir kanape üzerinde kalp sektesinden ölmüş *buldu- | ar. Noter, Rogenin ölümünü haber alınca | sakladığı incili ölünün varisi sıfatile Rd- genin oğluna vermek İstedi. Çocuğu ya- zıhanesine çağırdı. Rogenin oğlu on dört yaşında Ceymis Notere müracaat etti, Kitabı açtı, karış tırdı ve hayretinden dona kaldı. Kitapta “Allah seni bir yoksulluktan kurtarsın, cimlelerinin altı kırmızı kalemle çizilmiş bu sayfaya 1000 İngiliz liralık bir bank- cümlelerinin de altı çizilmiş ve bu sayfa- ya da 1000 liralık bir banknot yerleştiril mişti, Kitabın üçüncü bir yerinde “israf et- me,, kelimelerinin altı da çizilmiş ve bu- raya da 1000 ner liralık 3 banknot sıkış- terılmıştı. Babası bu suretle oğluna 5000 İngiliz liralık yani bizim paramızla 40.000 lira kıymetinde bir servet bırakmıştı. Oğlu bu paranın vücudundan haberdar olama- mış ve sefalet içerisinde ölüp gitmişti. Çocuklara muhtelit sanatler öğretilecek Edirne (Hususi) evinde 300 kişilik bir çocuk ıslah evinin hazırlıkları bitmiştir. Memleketin müh- telif ceza evlerinden 18 yaşına kadar o- kadar 85 Bu çocuklara ceza müddetini doldu. ve muhte lif sanatlar öğretile Trakya umum! müfettişi oOGeneral K. irik bu modem müesseseyi son ziyar&- gördüğü intizamdan çok memnun kalmıştır, Ceza evi yakınındaki hi beye alt çiftlikle Dertli M fabey çift- liği satın almmak üzeredir. Böylelikle burada ziraat faaliyeti genişlemiş olacak» tır, usi muhasş- Eski ve kıymetli ku- maşlar koleksiyonu Bursa (Hususi) — Bursada eski za- manlarda dokunmuş kıymetli kumaş par çalarından bir koleksiyon (o yapılmıştır. Ressam Kenanın yaptığı bu koleksiyon- da (1150) parça muhtelif cins (Okümaş vardır, Bunların bir kısmı 500 sene ey- vel şebrimizde dokunmuştur. En son do» kunanı 50 seneliktir. Kumaşlar fevkalâde zarif ve metin do- kunmuştur. İçlerinde bugün yapılmıyan ları, çoktur. Kozalarda teh- like kalmadı Koza mahsulü bu yıl çok bereketli olacak Bursa, (Hususi) — Koza tohumla. rmın fışkırma vaziyeti normal bir $6- kil takip etmektedir. Böcekçilik Ens ttümüzün ziraat mektebinde açtığı fışkırtma İstasyohunda on köy halkt- »m tobumları fışkırtılmştır. Bunlar çok iyi netice vermiştir. İpekçilik ve böcekçilik Enstitüsün. den verilen malümata göre, halkın 6. indeki tohumlar da fışkırmıştır, Bir kaç zamandanberi havalarmı yağışlı ve soğuk gitmesinden hâsıl olan en- dişeler bügün tamamen bertaraf o. Yunmustur. Bu sene koza tohumu geçen yıla nazaran daha çok satılmış olduğundan Karadeniz kıyılarında Zonguldak leri ve Zonguldak Halkevi idare heyeti ve Zonguldak (Hususi) O— Zonguldak halkevi çalışmaları günden güne "hızımı arttırmaktadır, Son halta içinde halkevi salonunda büyük bir toplantı yapılmış- tır, Bu toplantıda kültür — direktörü ve ilk öğretim ispektörlerile merkez okulla- ının bütün öğretmenleri ve halkevi idare heyeti hazır bulunmuşlardır. Toplantıya vali ve parti başkanı Halit Aksoy Baş- kanlık etmiş ve (öğretmenlerin halkevi hizmetlerini tâkdirle anarak (ileri için yeni çalışma hedeflerini (göstermiştir. Kültür bakanlığınm ve parti genel sek- reterliğinin, öğretmenlerin halkevi ça- lışmalarını takdir eden yazılarının birer sureti; öğretmenlere verilmiştir. vi Halkevi başkanı Akın Karauğuz, öğret menlerin halkevi ülküleri yolunda başâ- rılt çalışmalarını övgülerle karşılıyarak; “bütün balkevliler, kılavuzluğunuzla aç- tığnız nurlu (yoldan yürümektedirler,, demiş ve bundan sonra, öğretmenleri. mizle birlikte daha heyecanlı çalışmalar. Ja halkevine hizmet yolunda çok üstüm verimler elde edileceğini ( belirtmiştir. Öğretmenler, ne suretle Halkevine daha çok faydalı olabileceklerini anlatmışlar» dır. Bu toplantıdan dolgun neticeler elde edilmiş, Halkevi çalışmaları yolunda ö- nemli kararlar verilmi; mahsulün bereketli midi kuvvetlidir. Ziraat bankası da bu sene tohum satmalarak köy kooperatiflerine da - fıtmıştır. olacağı yükselen yeni eserler Afyonkarahisar (Hususi) — Vali Ah- met Durmuş Evrendileğin bimmetile vü- cut bulmuş olan vilâyet merkez fidanlığı Afyona ve civarma pek faydalı olmakta, birçok fidanlar tanesi otuz kuruştan ha- ricede sevkedilmektedir.Çok göhret ka zanmış olan Afyon fidanlarının yetiştiri! diği fidanlık titiz bir itina ile meydana getirilmiştir. Yukarıdaki resim fidanlığın büyütülmüş yeni kısmınm da bu yıl yapı lan ağaç bayramı esnasında #kinci resimde ise vali Ahmet Durmuş Evrendilek, Dumlupmar ilkokulunun te- melatma merasiminde temele şişe içinde vesika koyarken görülüyor. 15 MAYIS — 1938 öğretmer Halkevi “Şehrimiz «al Vali muallimlere bir çay ziyafeti verere teşekkür etti. Halkevi çalışmaları a bir bız -- öğretmenler son Toplantılarında Toplantıdan sonra, öğretmenler $ fine büyük bir çay şöleni tertiplenmiş Türk tekniğini zaferi Erzurum battında 800 bi liraya mal olan büyük tünel nasıl açıldı? Erzurum, (Hususi) — Erzin hattın 23 üncü kısmında Türk ? gisi, Türk tekniği ile açılan büyük ! neli gezen “Doğu” mubarriri intiba rını hulâsa ederek şöyle anlatmak! dır: “Bu bölgenin en çetin arazisindg çılan bu tünel 800 bin liraya mal müştur. İcabmda günde 300 amele çi Iştırılmıştır. Tünel bir münhani 5 lindedir. Ve her iki ucundan birden yulmağa ve açılmağa başlanmış Yapılan ince hesaplar sayesinde santimetrelik bir inhirafla Iki ta kazmalafı biribirine vurmuştur. Karpit lâmbalarının isli ve sön! aydmlığı ile ayaklarımıza geçirdiğ miz bol ve ağır çizmelerle tünelde ile liyoruz. Tünel henüz tamamiyle kaz mamış, neredeyse içinde dolagırkı başımızı vuracağız. Fakat bu bastığ mız toprak 3,5 metre daha kazıla mış. Erzurum tarafındaki tünel ka; sı böyle yapılmış. Fakat 250 m. İİ kısmı tam manasiyle kazılmıştır. E iki taraftan çalışmağa başlandığı içi tünelin en az kazılan tarafı orta k mıdır. Henüz tavan yapılmamış. vanı sırıklar, kalaslar tutuyor. Şimdi biz kalasların üzerinde yi yoruz. Henliz altımızda çalışıyor! Ve tüneli üç buçuk metre daha d leştiriyorlar. Amneleler, ellerinde lâ bülar, ufak dekovil vagonlariyle ârgi rıya taş taşıyorlar, Tünel delindiği ve hava oereyi başladığı için kauçuk borularla kedilen tazyikli havaya artık liz kalmamıştır. Bu tesisat kaldırılıyı Yalnız Erzurum kapısı civarmda tl elektrik motörü işliyor. Biraz ötede ameleyi temizlemek için bir etüv m kinesi yapılmıştır. Erzuruma kadar toprak tesviye: menfezler, imlâ tamamdır. Divriki ile Kemah arasında ray d genmesine devam ediliyor. Köprül demir olacaktır. Ayakları yapılmışt Demir kısımlar hazır olarak getiri! cek ve kurulacaktır. İmlâların bal tı ve raylar ondan sonra konula tır. > Bu vaziyetten sonra ayda otuz, g dar varacaktır. Ve Cumhuriyetin inci mesut yılında Erzurum istasy nunda tören var,