Nr. Plâk Fabrikasının yeni artisti Bayan ifakat'in Yeni okuduğu plâklar Nr. 270221 — Beni sana bağlayan Benim olsan “Yasemin,, 270222 — Mihnetle geçen KABIZLIK HAZIMSIZLIK MiDE Ekşilik, Şişkinlik ve yanmalarını giderir, Ağızdaki kokuyu, tatsızlığı ve dilinizdeki pasir- Uğı defeer. Mide ve barsakları alıştırmaz, İştihanızı ve © sıhhatinizi düzeltir, Son derece teksif edilmiş bie tuz olmakla (reüşabih isim lileri ve taklitleri israrla reddediniz. Çözmek di değil Bestekâr: Sadeddin kaynak Satışa çıkarılan ve çok kıymetli eserleri havi olan bu plâklar cidden tavsi- yüzlü arsa dada yüzsüz arsa vermeleri lâzımdır. ie tağekiğ Fatih yangın yerinde Molla Gürani ma» 1640 hallesinde 220 inci adada 240 metre AYA ii şietme Muhammen bedeli 6750 Jira olan 1500 ton demir için dökmeci kumu 80-5 1933 pazartesi günü saat 15 de Haydarpaşada gar binası içindeki satınalma ko 1— misyonu tarafından kapalı zarf üsülile satımalmacaktır. i Bu işe girmek İstiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve resmi gazetenin 1.7.1038 'T. 3645 No. lu nllahasmda intişar eden tallmatname dairesinde alı. nan ehliyet vesika ve 506 lira 25 kuruşluk muvakkat teminatlarını muhtevi teklif zarfların: eksiltme giinü saat 1£ yeye şayandır. Belediyesi Sahası (Bir metresinin (Oİlkte muhammen B. ominati 1,50 Aksaray yangın yerinde Çakırağa ma- zı hallesinde Tekke sokağmda 43 Uncu 8. Yukarda semti, sabası bir metresinin muhammen bedelleri yazılı bulunan | arsalar satılmak tzere ayrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur, Şartnameleri levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler hizalarında gösterilen ilk teminat, makbuz veya mektubile berâber 30.5.9388 Püzartesi günü saat 14 de Daimi En- cümende bulunmalıdırlar. Demiryolları ve mum İdaresi Bu izo mt şartnameler Haydarpaşa dâ komisyon tarafından parasız olarak | ilânları (B) ilânları (on dörde) kadar komisyon reitliğine NEOKALMIN A GRiP — NEZLE — NEVRALJI BAŞ ve DiŞ AĞRILARI — ARTRITIZM ii , KATRAN HAKKI EKREM Kiralık veya satılık hane Üç kutta 8 oda, sarnıç, tulumbalı kuyu, bahçesi, İslasyona civar, tren güzergâhı, havadar ve Marmaraya nazırdır, Kadırga; Telebeyurdu karşısında 19 No, Diş Doktoru Necati PAKŞi Hastalarını hergün sabah saat 10 dan akşam 19 a kadar kabul eder, Sah ve cuma günleri saat 14 ten 18 e kadar parasızdır. Adres: Karaköy Tünel meydanı, Tersane enddesi başında No, 1/2 Dr. irfan Kayra Röntken Mütehassısı Hergün öğleden sonra saat 3 ten 7 ye kadar Belediye, Binbirdirek Nuri- No. 8-10 iş arıyor Lise dokuzuncu sınıfa kadar tahsil gör. müş çalışkan ve eski harfler! de İyi bilen DASENRINA VEYE HATLARA Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan irde munmele takip etmek Üzere İş arıyo. İğ 284l0ğlv Nuruosmaniye cad. No, 5 Tel. 22566 (Dr, Osman Şerefettin Iş ariyor Usulü mutaala ile defler tulmak ve gün. daktWo de süratle yayan bir Türk genci | de yarım ve tam olarak çalışmak ve devo- İş oramıktadır. Yeşildirekte kimsesizler yurdunda İske. | rum. dağıtılmaktadır. (2607) çeli Enver Dikmen adresine müracnal, o | | Adrer: Balatla Draman cad.Aslarcı 80- | apartman: LİR NA 4 ein, Mere MENA EK SMS GK AA Ta YY ii ül eğ Ğ am 280 MARKİZ DÖ PAMPADUR MARKIZ DO POMPADUR ri Yeğeni Hanride ne kabahat görmüş- tü? Gördüğü şey sarih değildi. Fakat gizli bir bissikablelvuku ona, kızının ve binacnaleyh kendi betbahtir- ğının bu izivactan geldiğini ve gele - ceğini söylüyordu . Okuyucu her halde hatırlar ki Tur- nem o zamına kadar ancak hafif şüp- helert kapılmış ve bu şüpheler, babası- nı Üzmemek için elinden gelen her şey yapan kızının teminatları üzerine ber- taraf edilmişti, Şimdi ise, şüpheleri kat'i bir kanaat hâlini almıştı ve, baba kızının saadetine karşı yapılan gizli ve korkunç bir sui- kast hisseder gibi oluyor ve bu ta- gayyüve suikast yolunda ilk adım na zariyle bokiyordu. Buna râğmen, durmadan, yorulma « dan, büyük bir inat ve israrla araştır- malırma devam ediyot, fakat hep ayni muvsdfalıyetsizlizle karşılaşıyordu. Gene, her gün, nihayet bir haber al- mak ümidiyle d'Etyol konağına gili yor... Ve bergün yeni bir inkisarı ha- yalle geriye dönüyordu. İşte gen», waya uğradığı bir gün, kendisine, karşı iyice çizilmiş (bir plân mucibime hareket eden yeğeni Hanri, ona, ümitsizlik içinde krala mü- racrat ettiğini, kralm kendisini büyük bir hüsnüniyetle karşıladığını ' ve ma- dam 4'Etyolu Vulması için her çareye baş vurmasını polis müdürüne emretti- gini söyledi. Burada, şunu da söylemek lâzurdır ki, SEtyol, bir örahık amcasını, gidip polis müdürünü görmeğe tahrik etmek istedi ve Berryenin böyle mühim bir mürücactşının önünde kaçınamıyacaği- nı düşündü. Pakat mösyö dö 'Türnemin ancak tu- sak ve sulkant gibi gördüğü bu hâdine- 4x d'Etyol sadece bir aşk mMacerâsmı #eziyor ve ve bu sezişinde yanılmadı » ğına emin bulunuyordu . Bunun Üzerine, bu şartlar içinde, irusyle onu kaçıran şahsı yalnız ba » şına bulacağını kendi kendine söylüyor- du. Janı kaçıran adamdan ve belki de biz- zat Jandan, tahayyül ettiği korkunç in- tikamı almak için, bütün hareket ser - bestişine ihtiyacı olduğu bir anda, am- cası gibi ehemmiyetli bir şahsiyetin yar- dımı, kendisi için bir mâni teşkil edebi. lirdi. İşte bundan dolayıdır ki d'Etyol, bu zavallı adamın derin rstrrabına kayi acım'mış ve onu merbamet- sizce, yanlış yollara sevkederek, : ona boş ümitler vermişti. Bir tek kelimeyle, zavallı babayı, ki- zının #ibeti hakiımda temini edebile- cek vaziyette bulunan Heloiz Puassona gelince, o da muannidane bir ketumi- yet muhofaza ediyordu. Bu kadın, Noenin ağzımdan, oOJanm kin. tarafından kaçırıldığını öğrendiği gündenberi yeni bir haber alamamıştı. Büyük bir ustalıkla, kerdisine bu bu- stta bir malümat getirebilecek bütün şabısları âdeta seferber etmişse de, berdan da bir netice hasıl olmamıştı. Holoiz, d'Etyol gibi, Turmem gibi zalim bir kararsızlık ve ıstırap içindey- di. Janın sükütundaki ve bu tagayyü - bün uzamasndaki sebepleri o da kendi Kendine soruyordu.. Fakat kendisini temin ederek şöyle diyordu * — Canım! Âşıklar mumların; iki ta. rafından yakıyorlar, Böylelikle onu da” ba çabuk bitirecekler, Elbet bir an ge- lesek ki, eörarengiz “bağbaşa,, larından bikacaklar., O zamanlı, Kadın, böylece, kendi kendini teselli ediyor ve Janın krölermetresi olduğu düşüncesinden başkâ bir (düşünceye saplanmammıığa çalışıyordu. Fakat, ne de olsa, bütün araştırmalarına rağmen, Jandan bir haber alamaması, onu ba- zn şüpheye düşürüyordu. İşte, bu muhtelif şahıslar, böyle bir ma köşamıyacak ve ben sizin yüzünüz- den, dostum olen sizin tarafmızdan katledilmiş olacaktım! . Kendi hatasiyle ölen bir dostu can- andıran bu sözler, zavallı Noenin - zerinde öyle büyük bir tesir yaptı, Za- vali kendisini öyle mahcup hissetti ki, gözleri yaşardı ve mütevazi bir sesle mırıldandı? — Beni affet, Krebiyon döstüml... Şair; artık dostum yok, demek isti- yo'muş gibi mustarip bir tavırla başı- n: salladı. — Bu kabuhatimi tamir .tmek için ne yapmam lâzım. Söyle! .. — Dinleyin, mösyö Puasson, dün ma- rüz bulunduğum tehlikelere gene e maruz kalabilirim. Bu akşam dostu- nuz Krebiyon, belki de bir hücreye ka- patılacaktır.. Belki de, beni örüdan, yal- nız siz çıkarabilirsiniz. Otele dönüp oradan kımıldayacak ve.. işmiyecek ira- deyi kendinizde bulabilecek misiniz?. Krebiyon böylece söyliyerek, tabil, Noeyi de beraber sürükliyerek, kırık tokmaklı kapıdan uzaklaşmuştı. Samimi bir şekilde mütehassis olan Nos, şaire karşı muhabbetinin, samimi ve derin olduğunu gösteren bir istical- le, cevap veridi: — Derhal otele dönüyorum, Krebi- yoh, eğer bu defa beni, yerimden kı- mildamamış ve susuzluktan yarı ölü bir halde bulmazsan, kılıcını bilâtered- düt göğsüme veya karnıma daldır.. Bu- nu baketmiş olacağım. Nsa, dostunun elini enerjik (o bir şekilde sıktıktan sonra, başmı çevirme. den ve büyük karnın sallıyarak, sür'at. le çıkıp gitti. Yalnız kalan Noe, kırık tokmaklı ka- pmın karşısında bülünan küçük bir meyhaneyi gözüne kestirdi, içeriye gir. di, bir şişe şarap semarladı ve esraren- giz evi gözden kaçırmıyacak bir vazi- yette oraya kurtuldu. Şair, ağır ağır şarabını içip, kapıyı gözetlerken, Noeyi düşünüyor ve bir gün evvel, polis müdürünün nezdinde bulunduğu sırada, vuku bulması imuh- temel hâdiseyi düşüncelerinde kurmağa çalışıyordu. Kendi kendine; 4 — Tabii, diyordu, Noe sarhoş olmuş, sonra dışarıya çıkmıştır. Bu kapınm önlünde sızmıştır. Bir taşın üzerinde istirahat etmek dediği budur. Böylece, bu sarhoşluğu arasında, bu esrarengiz şahısların mükâlemelerini duymuştur. Sonra, yakalanınca, kont olan zat tara- fından hırpalanmış... Adam onun galo- nundan tutarken koparmış ve boğmak istediği Noenin sarhoşluktan kendini bilmiyecek bir halde bulunduğunu gö- rünce, onu olduğu yerde bırakmıştır. Krebiyon böylece düşünürken, ayni zamanda, büyük bir sabırla, karşıdaki evi gözden kaçırmamağa çalışıyordu . Sabahın dokuzu çaldı ve şairin bu meyhaneye girerek esrarengiz evi gö- zetleyeli asgari iki saat olmuştu. Krebiyon, artık sabr: tükenmeğe baş- ladığı bir sırada, birdenbire ürperdi. Karşıdaki kapı açılmış ve aralıktan, göyet güzel bir hizmetçi kız görünmüş- tü, Krebiyon derhal ayağa kalktı, hesa- bınr gördü ve dışarıya çıktı. Uzaktan hizmetçiyi takibe koyuldu ve kendisini gizlemeğe hiç te lüzum his- * setmedi, Onun ecza dükkünma girdiği- ni gördü. Krebiyonun kalbi hızla çarptı. — Noenin rüyatı sonuna kadar doğ- ru mu olacak?. Diye düşündü ve bir köşeye saklana. rak bekledi.. Biraz sonra, hizmetçi kız, elinde kil- çük paketler ve şişelerle tekrar görün- dü ve sür'atle evin kapısma doğru 'yü- rüdü, Bu kapı lezm önünde açıldr ve tekrar kapandı. , Bunun üzerine Krebiyon da, ecza dükkünma girdi ve satın aldığı birkaç