Radvo dunvava hâkim oluyor! ispanyada harp sahalarında yaralananlara ATI1 ©6 ATI1 © Burası (.) radyosu; bir dok- tora ait olan ve tecrüba için tohlikeli bir hastalık mikrobi- le aşdanmış bulunan bir sürü tavşan, hırsızlar - tarafından Zehirlenmemek yeme- öğretiyor; çalımımıştır. için kimsenin meşi Vâzımdır! tavşan ,ıılr/ ası n olacak sanıyorum!, im smı doğru ve yerin: kısmında Frijider — yerine liba daha Bu hi İkinci de. vadan kazanan bir aşırdır Bugün bu kadar yüksek bir ehi yet kazanan radyoya dair bir — Frantız muharririn şu yazızını alıyoruz: Hitler Viyanaya girerken, Viyar kaklarından kopan çılgın ve ne; rültüleri radyo — ile dinledik. Blk sesini radyo sayesinde tanryoruz, — idam sandalyesine oturan bir mahkümüun son sözlerini, İngiliz ktalr sekizinti Edvarın vedamiı bize radyo getiriyor. Sevinç, ıstırap, heyecan seslerini yal- nız radıyo ile doğrudan doğruya işitebili- yoruz. Mahvolmak üzere olan — gemileri © kurtarryor. İspanyada, harp sahala- rında yaralananlara, ilk pansımanlarını nasıl yaptıracaklarına dair radyo ile i- zahat veriliyor. Radyo; #jimlerin, dâhi- lerin ve canilerin yardımcısı olmuştur. Bugün, iyi ve kötü taraflarile “radyo kitap gibi bir kudret ve bir ihtiyaçtır. Geçen hafta radyomün düğmesini çe- virdim. Ses Almanyadan geliyordu: “Burası, Kolonya. Rica ederim. Bütün İngiliz oileleri beni dinlesin; Cihan harbi içerisinde bir İngiliz, bir Alman meferinin kolları arasında öldü. Bu nefer, İngilizin tsmini bilmiyor, fakat ölünün ceblerinde eski bir İncil buldu. Bu İncilin içerisin- de bir kadın fatoğrafı, altında “*aşkimın bir hatırası,, ithafile Hilda imzası var Alman bu kitabı ve resmi ölünün ailesi. ne dermek istiyor. Kolonya radyosu cevap bekliyor.,, Artık bu çeşit havadis kimseye hayret Yermiyecek kadar umumi ve gündelik ol- SUNULLTNDELI — Ya! « diye tekrarladı.. O başka... Zavallı kardeşim!.. Ben &e bütün kabahatin onda olduğunu sanryor ve aranızı bulmaya Çalışryordum. Demek boşuna bir gayretmiş bu... Bir erkek baş. kasmı seven bir kadını hiçbir zaman affedemez ve etmemeli- dir. Yazık... Ferid yüzünden sakin hayatma bir gönül acısı ku- Tıştıran kardeşime yazık... Bd sallanarak ayağa kalktı: — Gönül işine Allah karışır Feride Hanım... Onun için 1e- rar boş blx' gayret, hele-zevdiğinizin adını öğrenmek istemem Manasız Bu acı hakikate ulaşmak istemezdim. K Mıizmm beni çok Üzen bir noktasını daha söyliyeceğim... Sesiniz Sabihanım sesi. Konuşuşunuz ayni konuşuş... Oğlumun sizi ni- in kendi anası kadar sevdiğini çimdi daha iyi anladım... Çok Mmemnunum ki ruhunuz ve duygularınız ona benzem « Evli bulunduğunuz halde bir başkasıma gönül verecek kadar baya. Bi yaratılışlısınız.. Oğluma anasını unutturduğunuza bakarak Sizi ondan yüksek sandıkça azab duymuştum. Çaok şükür ki al danmışım Suad, gözleri gören bir adam gibi kapıya doğruldu. Sabiha, gözleri görmiyen bir kadın gibi yerinde m kaldı. Suad kapıyı kaparken, gı*nı: kadm bir külçe halinde ye- Te yuvarlandı. Biraz önce, £ n devirdiği iskemle gürültü- n bir başka türlüsü köşkün Toşluklarında dolaştı. danızda traş oluy nn bir köşe başlıyor: “İmdat, üncü sokak. Bir adam müuştur. Fakat tadyo, daha girmiştir. Hangi icat ne içerisinde dün' alâkadar etmiş-olsu! 1912 deki Titanik yorum. Eğer radyo o v dar taammüm etmiş © insan ölümden kurtulr Düşününüz: Vapur ve SOS. işaretleri dört vapur var. Fakat nıp — V- D"V'(TOR Nedim'in sesi, oldukça küçük, fakat temiz döşen- mMmiş odanm dumanlı havasını dalgalandırdı: — Rest!.. Poker masası haşındakilerden biri kadın, üçü erkekti. Yaş. İT bir kadın de oyun oynryan genç, oldukça toplü; kumral bir kadmmın yanında ayakta duruyardu. Bu iki kadma dikkatlice bakanlar, onların ana kız oldukla- Tin) anlamakta güçlük çekmezdi, Aralarındaki yaş farkına rağ. Mmen biribirine benzer yerleri çoktu Ayakta duran Refika hanrmefendi, mütekati âaker! doktor- lardan merhum İlhami Paşanm karısıydı. Kocasını kaybettik- İlk pansımanlarını nasıl yapacaklarını kayıplar radyo ile aranıyor; volmak üzere olan gemileri o kurtarıyor radyo mah- Hitlerin Viyanaya girişi münasebetile yapılan tezahüratı radyo evlerimize kadar getirdi; en uzakta bulunan, en büyük — orkestraların konserlerin? Evlerimizde dinleyebiliyoruz; Madam Ruzveltin sesini, Bahrimuhitleri aşarak bize duyuran gene radyodur. muştur, Meselâ Nevyorkda bir otelde o- ız, Ansızın oda- sinden makine haykırmağa | imdat 6 ıncı cade 54 | karısını öldürdü. Pofis, imdat.,, Mırıldanryorsunuz: “Sa- bahtanberi üçüncü vaka,, traş olmağa devam edi İnsan her şeye ne kadar çabuk alışı- yört Dün bir mucize gibi telâkki edilen radyo, bugün evirnizin musluk, telefon gibi en adi eşyasından bir şey ol ve sükünetle yorsunuz, yahut yirmi yaşına yeni sardır ki yirmi ge- lar şiddetle tacerasını düşünü- akit bugünkü ka- yüzlerce nuş olacaktı. bir buz. adasına olsaydı Telsiz derhal faaliyete geçiyor ğelirryor, Civarda bir tanesi tel- sizi yok. İkincisinde telsiz var, fakat me- ISTIRAP VE FACİA ROMANIİ müuru gece çalışmıyor. Üçüncüsü telsizi alıyor, fakat anlayamıyor, yirmi dakika sonra telsizin tekrar edilmesini istiyor. Yalnız bir Alman uru telsizi alıyor ve derhal kaza yerine -doğru yollanıyor. Fakat buraya yetişmesi için iki buçuk saat İâzınıdır. Halbuki en yakın gemi, ancak on dakikalık bir yerdedir. 1912 radyonun — başlanınıc - devridir. (Harbin başladığı 1914 de hiç bir tayya- rede telsiz yoktu) radyonun keşfine da- ir merhalelerini biribirine bağlarsak te- kâmülün ne kadar kısa zaman içerisinde olduğunu anlarız. Bir ihtiram bilânçosu B37 de Amerikalı Mors telgrafı icat etti. | — 1887 de Alman Herç elektrik dalgala- | zının mevcudiyetini söyledi. | — 1888 de Brenley, Detekteuru icat etti. 1896 da İtalyân Markani yirmi sene bahasınm Bolonyadaki emlâkinde — toc tübel sgul olduktan sonra Londra- ya geldi, 8 mil mesafeden. — bir elektrik Herkes dalgası gönderdi HABERİN EDERİ TEFRİKASI haykırdı. Ertesi sene biribirinden 12 mil uzakta iki' harp gemisi telsizle muhabere ettiler, Ingiltere derhal 32 telsiz telgraf mer- kezi tesis etti. (Bugün — Amerikada 22, milyon radyo postası var). 1901 de İngütereden Ternöve S harfi gönderiliyor. | 1916 da Markoni kısa-dalgalarla ev- | velâ 20, sanra 80 milden muhabere tesis ediyor. Halbuki 1930 da ayni Markoni Elektra ismindeki yatında Napoli lima- nında rahat rahat otururken odasındaki bir düğmeye basarak Sidneyde bir am- | pulu yakabiliyordu. 1912 de Londrada toplanan milletler- arası konferansı gemilere telsiz - telgraf konması mecburiyetini kararlaştırdı. Bu arp gemileri hariç 15.000 telgraf cihazı var. Radyo - sili hakiki bir bâbil kulesidir Radyo neşriyatına gelince: - Bundan ne evvel Pitisburgda bir otomobil | na yerleştirilmiş olan k İ ine mukabil bugün Nı BANCI arkadaşğı çirirdi. gemide ya torun önünde toplanan fi Dokto lar arasında bü dini bilen kadınların m bu adam için varlarını 'edim göste 30 DİLLERE (NAKLİ arkadaşlarıyla burada oyun masası başında ge Oyun bazı geceler sabaha kadar sürer, neticede dok yük bir süksesi vardı. Hattâ birçok, ken. yorkda Rady - Siti 71 katile hakiki bir Babil kulesidir. Radyonun babası halta evvel 98 yaşına giren leri ve musikiyi radyo ile şünmüştü, l?Nl de Paristeki mileltl sayılan ve yaymağı dü- 1883 de Franktfortda 6 kilometre « tan bir opera radyo ile dinlendi. yoönu günde il radyo n lük program bii 'iıl'ıın habe! aç musiki ı'*drn teşekkül ediyordu rlar mikrot ıon önüinde çalışmaya uyorlardı. hükümet bunu kanun ile mecburf yaptı. 1921 de - Amerikada, siyasi haberler (Devamı 15 incidâ) MAHFUZDUR bir HAKKI ler Nimetin çantasma aktarılırdı. iz, çelimsiz bir adamdı. Buna rağmen sikiden, edebiyattan, faldan bahseden oklarını harcadıkları muhakkaktı, Böy Yazan: Hasan Rasm Us ten sonra servetinin kisa bir zaman İçinde altında den çıkmış, kızı Nimeti biribirini takiben iki def: evlendirmiş, için a hette Masa ort. nt kamçıl Nimet: — Paa/, Doktorun arkadaşları « dediler açıldı: kare sekiz İki erkek, dan doktorun önündeki kadı yun bitr ge Doktor girip Üstün. Iki zenginle onların elindekini de yeyip bitirerek üçüncü koca yatmış zevk düşkünlü Nimetin de bu ci anasından geri kaltı y pladığı fiş yığını ir r derecedeydi. pasların t acak £ önlerindeki renkli yuvarlaklar. ayırarak Nedim'e uzattılar. O- masadan kalkılmıştı. Nedim oli Bu gecenin kalıramanı da yi Doktor, doktorun ar! Gecenin karanlığı alt karanlıkta erirken, müş bulunuyorlardı. edim, Re fıkıı Hanım[nrı bellibaşlı dostları arasın- muyordu. Onu bu atlenin müstakbel damadı diye tanıyan. lar mevcut olduğu gibi “ehkraba" diye bilenler de vardı. Böyle bilenler belki de diğerlerine nispetle daha fazlaydı. Her gün böyle olmasa bile, haftanm birkaç gecesini yanmda getirdiği bir le olduğu halde son zamanlarda tali tersine dönmüş, İlhami Pa- Nimrnete o gönül vermiş, bu sefer varını yoğunu o bar, 3 Elindeki bittikten sonra da işi kumara dö- kerek kazancıyla bu atle arasından uzaklaşmama yollarmı te. şarm kızı zaafı vardı. Anasiyle Refika Hanım, Ne - diye bâhse- in de Doktor Nedim'e kargı n bu yüzden kavga ederlerdi. ez, daima ondan “kokoz adam” Nimetin anası odada çok eğlenmedi. Kızıyla Nedim Beyi ya! nız bırakarak yatmak için çekildi. Nimet biraz fazla toplu olmasına rağmen, herkes tarafından beğenilen, güzel sayılan bir kadındı. Yargunluğu nispetinde güzelliği artan bir kadın. İşte gimdi, kanapeye kendini brraka- rak öturuşu, uykusuzluğun uval yüzüne, — yeşil yük gözlerine verdiği ifade onu daha İnce ve içli bir kadın gös. teriyordu. Güzel, çok güzel elleri vardı. Dolgunluğunun kısa gösteremediği parmaklarından birini süsliyen büyük taşlı ve n bir yüzük bunlara daha başka bir güzellik veriyor. ve bü pirildiy dü. Doktor Nedim, storları sıkı «rkı kapanmış ilen kanapede oturan ve 1 pencere orta- a yerleştiri 1 görünen Nime- tin yanma yaklaştı — Benimle konuşmak istediğini sö görüşebilir miyiz, yoksa yatacak mısm? — Gerçi yorgunum ve vatmırva ihtivacım var ama, görüş. sak cak ivi olacak. n Nimef... Şimdi “Devamı var)