19 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

19 Mart 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sivriaimklerden korünmak için Yeni Gine yerlileri çadır şek- de çuvallarda uyumaktadırlar. Bu çuvallar takriben 24 kişi İsStiab etmektedir. K e * ll NON /,-//h 1852 de Hanri Jafar Fran . Bada ilk kabilisevk balonu in- ğa etmişti. Bu balon takriben üüç beygir kuvvetinde bir bu - barlı makineyle işliyor ve saat- te 12 kilometrelik mesafe ka. tediyordu. Avrupanın mukadderatı ü - Serinde büyük bir röl oynıyan Leydi Hamilton adımdaki meş- 'Hür kadm, börçtan dolayı hap. #edilmişti. Halbuki Napolyonu Mağlüb eden Nelson ordula . “Timın iaşesini ve teçhizatını bizzat bu kadım temin etmiş- Al_man şairi Hans fon Tum- Mel bundan bir asır evvel, va- - Sİyetnamesi veçhile, bu koca . " Man ağacın gövdesine gömül . ; Müştü: Sivrisinek, dünyanın bilâis - tisna her yerinde, bulunan bir mahlüktur. Javadaki bu yarasaların ka- natları bir bucuk metro uzun. luğundadır. Çinin bazı, mıntakalarında, yerliler çay yapraklarımı, re . simde gördüğünüz veçhile, a . yaklarile ezip ufaltryor ve e - lekten geçiriyorlar. Paris mağazaarının biri - sinde, insan dişlerile süslen . miş ve aşağıda iki kafatası bu- | lunan şayanı dikkat bır asma, saat Var. Şen Fıkralar Teecrübeli binici ! Sipahf ocağında: — İlk defadır a. ta — bineceğim; tecrübeli bir & - tım Üüzerindeki bi nidnln, tecrüh' li olup olmadığını derhal anla, dığını söylüyorlar, Bu doğru mu? — Doğrudur ama, bizim çok uslu hayvanlarımız da var... — Hayır... İyisi mi, bana hiç binilmemiş bir hayvan ve. rin! Böylelikle daha tedbirli Vareket etmiş olurum. » * X Seyahatten he . nüz dönen koca. sı soruyor: — Beni çok mu aradın — karıcı - ğgım? Beni hep düşündün mü? — Tabif değil mi? Her sa - bah dolabından elbiselerini çı. kararak gelişigüzel sağa. sola atryordum; yemeklerden son- ra tütün yakarak her tarafı duman içinde brrakıyordum: Öğleden sonra — bahçe - ye çıkarak oradan ge- lmın her tarafma serpiyor - dum. Böylelikle içimde senin hep yanrmda bulunduğun his. sini uyandırıyordum. X| G * AÇ GÖZLÜLÜK — Beni tobrike geldim Mişon, bü yük piyankonun sana vurduğunu söylediler. Fa. kat seni müteessir görüyorum! olacağım? — Ne oldu? — İki bilet almıştım! Öte - kisine hiçbir şey çıkmadı. Bi- zim bir lira da böylelikle ha. vaya uçtu! - Se 24 YIL DÖNÜMÜ HEDİYESİ İhtiyar bay he . yecanla şöyle di- — Sevgili karı- cığım, — seninle evlendiğimiz hu gün tam elli yıl oluyor bunun için sana güzel bir haberim var. Beyaz saçlı karısı da. heye. canla soruyor: — Nedir? İhtiyar bay, şıefkı.t.le onun elini tutuyor: — Nişanlandığımız gün par- mağma. geçirdiğin bu yüzüğü 'görüyor musun; bu gün, onun son taksitini de yatırdım. Âr. tık bu yüzük tamamile senin malındır. * S Terzide: Müşteri — Oğ - lumun, iki sene . l dir size borcunu ödemediğini ha- ber aldım! Terzi — Doğru, bayım, Fa- kât mademki siz, geldiniz... Müşteri — Evet, ben de bir elbise ısmarlamaya, geldim. - Caşaertyhi P VÜ Ban & Copaskasan IŞ Eşhas: Bay “Ahmesd - Nuri mak için. bir. kaç elbiseye ihtiyaç vardır. Çünkü, bilâha- re görüleceği veçhile muhte- lif talipler rolünü yapan hep ayni şahister. Bu elbiseler, sı. rayla gösterilecektir. Bay Ahmet masası başında oturmuş tur. Kendisi bir iş a- damıdır. Göz . lükleri var, Te - lefon eder. : Bay Ahmet — Allo: Allo!.. Evet.. Vapur Çabuk.. (Telefonu kapıyarak , yeni bir numara çevirir, Tek. rar konuşmaya başlar) Allo! Benden istemisş olduğunuz ma- lümatı veriyorum: şirketimi « zin her hissedarı yüzde iki fa- izle para alabilecektir. Evet, mükemmel bir şey. (Üçüncü defa tekrar telefon eder) Al - lol.. Bana tekrar on iki vagon kâğıt sipariş edin. Komisyo . nunuz aynen bakidir. Evet.... Evet.. Çok güzel.. Hoşça ka « " lm.. (Telefonu kapar) Of... Sabahtan akşama- kadar hep ayni şey. Çünkü ben büyük ve zengin bir tüccar, bir iş ada. mıryım., Bay Ahmed yalnız İz- tanbulun değil 'Türkiyenin de kat Türk olduğum için ecnehl kelimeler kullanmam ve “is adamı” yım derim. Eh! Va . kit nakittir. Bunun için geve- zeliği bırakıp çalışalım. (Kâ. ğıtları gözden geçirip imza at mağa başlar. Tam bu sırada kapı vurulur.) Bay Ahmed — Buyurun!..; (Nuri içeriye girer. Kendisi tabif halindedir.) Bay Ahmed — Ha! Siz mi- siniz, bay Nuri, Oturun, size ne suretle hizmet edebilirim ? tir. Nuri — Efendim, sizi ra - — > ' hatsız ettim, fakat. Bay Ahmed — Başlangıca , Küzum yok. Maksadmızı açık- Nuri — Sizi Trahatsız et . memden maksat. .- Bay Ahmed — Uzun cüm - lelere lüzum yok. Ne istediği. nizi iki kelimeyle bana söyle- yin.. Nuri — Pek âlâ!. İşte.. İki “kelimeyle olduğu gibi, uzun cümlelerle de diyebilirim ki, bayan Nezaheti seviyorum. Bay Ahmed — Kızımı mı? Nuri — Kızmızı... Ve onun. la evlenmek istiyorum, Beni damad olarak kabul eder misi- Bay Ahmed — Hayır " Nuri — Aman!!!.. â : ' Bay Ahmet — Siziyi bir çocuk- 93 sunuz Nuri, na . muslusunuz ve kat kurnaz de - gilsiniz. İşin i . çinden ça bu k nu bilmiyorsunuz. Miyop ol - mama ve gözlük kullanmama rağmen bunu pek âlâ görüyo. rum.. Bana kurnaz, cüretkâr, açık göz, işlerimde bana yar- Küçük Eomedi ADAMI drm edebilecek bir damad lâ. zım, Siz bu tipte bir genç de- belki, Fakat şimdi buna imkân yok!. (Elini uzatır) Güle gü . le!, Nuri — Demek açık göz, kurnaz, cüretkâr bir damat iz- tiyorsunuz öyle mi?.. Bay Ahmet — Evet.. Nuri — Pek âlâ!... (odadan çıkar). (Bay Ahmet tekrar evrakı tetkike başlar, Kapı vurulur). Bay Ahmet — Girin! (Nuri girer. Bu defa sarı bir proka takmıştır. Gözlük - leri ve üzerinde pardösüsü var, Gayet mahcup bir hali var.,, bütün mobilyalara çarparak, hep ayni mahcubiyetle bay Ahmedin masasma yaklaşır.) Bay Ahmed — Dikkat edin, ' oturun. (Nuri oturmak ühu'kuı he. yecanımndan yere düşer. konuşurken garib ve mıhcuh bir şive takımnır) — Oh!.. Af- federsiniz.. : Bay Ahmed — Ne istiyor. sunuz? Nuri — Bay, benim ismim Orhandır... Bay Ahmed (birdenbire) — Bundan bana ne?.. Nuri (ağlar gibi yaparak) beni böyle korkutmayın ba . yım, Ben o kadar mahcubum ki, beni korkutursanız iınkâ.m yok konuşamam, Bay Ahmed — Hadi ağla -« maym, anlatm bakayım... Nuri — Anlatayım, bayım.. Son defa bayan Nezaheti gör- Ve,.. V. Bay Ahmed — Sözünüzü bi- tirin... Çekinmeyin!.. Nuri — Ve.., onunla evlen. mek istiyorum..; Bay Ahmed — Siz mi? Bay Ahmed — Hayır, dos- tum, siz sönderece mahcub, çekingensiniz. Güle güle. Nuri — Fakat... Bay Ahmed — Hayır!... (0. nu kolundan tutarak kapıdan çıkarır) ÖZ!. (Masasr başına oturarak tekrar evrakı tetkike başlar v- mütemadiyen mırıldanır. Ka ' pr tekrar vurulur.,) Bay Ahmed — Girin, girin. (Nuri girer. Bu defa başka bir pardösü giymiş, siyah bir proka, ve üstelik küçük siyah bıyıklar takmıştır, Gayet cü - retkâr bir hali var.) Nuri — Merhaöa, Orüsir-,. nız? Beni oturmaya davet et. miyorsunuz... Fakat buna lü. zum da yok, ben kendim otu- rurum... (Oturur).. Bay Ahmed — Fakat... Nuri — Bırakm konuşa - yım!.. Ne güzel eviniz var. Ra. hatsız olmazsımız ya?.. (A - yaklarını masanm üzerine ko- yar) tam Amerikanvari bir o turuş. Siz bunu anlarsınız çünkü iş adamrsmız... Bay Ahmed — Fakat, bu yım.. Nuri — Bırakm konuşd « yım. Bir sigara içer misiniz? Hayır! İçmezseniz daha iyi ©x lur, çünkü zaten bende sigarz yok... İnsan daima kendisindı olmryan şeyleri teklif etmeli. Bu mükemmel bir kurnazlık « tır.. Siz herhalde bunu bilir- — siniz, çünkü iş adamısınız. Bay Ahmed — Fakat... - Nuri — Durun size meselal yi anlatayım! İşte, sizin geng kızmız Nezahetj gördüm., Ho « şuma gidiyor. Onu derhal bul na verin.. Bay Ahmed — İmkânı yok! Siz çok kaba, utanmaz, son derece cüretkâr bir gencsi 2 Nuri — Red g L ediyorsunuz ” Bay Ahmed — Evet.. Nuri (Tabii sa # sini alarak) — Ya bana... Ban! da mr red ceva, e bi veriyorsu. - (Siyah prokasını ve bıyık * larmı da çıkarır). Bay Ahmed (hayretle) — AlL Nurl!.. velâ mahcub bir genç, sonra da cüretkâr bir genç haline . 'girdim. Siz de beni tanıma * , dmız.... Böylelikle size kurj naz, açık göz, her işin altın dan kalkabilecek bir genç ol. duğumu ispat ettim... Şimdi bana kızınızı veriyor musü . nuz?.. Nasıl kurnaz bir genç değil miyim?.. Bay Ahmed — Çok kur “ naz.... Lüzumundan fazla kurs naz. Sızi imkânı yok damatlı: ğa alamam... Çünkü benim iş. lerimde bana rekabet etmeyi kalkarsımız... Güle güle!.. —| BULMACA © | inci sayfada bulacaksınız,) PLİR — ĞİŞĞELİEEE a —e

Bu sayıdan diğer sayfalar: