—S3l— Erkan G. S. L: Gençsiniz. Uysal olmaktan — ziyade #ikir ve kararlarınızda ısrara temayül eden bir karakteriniz vardır. Kuvvetli tesirler altında kolaylıkla kalabilmek- le beraber herkes gibi düşünmek, her kes gibi görünmek — istemezsiniz. Tu- tomlu olmağa istidadınır. mevcuttur. Dikkat hassanız daha fazla inkişaf ede- bilir. Yazı yazarken biraz fazla eğilmek #detiniz mi? âdetiniz ise neden böyle yapmaktasınız? Tam bir tahlil için e« Hrizin şeklini, sol elinizle — yazınım, bileğinizden dirseğinize kadar — uzun- huğu gönderiniz veya bildiriniz. —S32— B. Sümen G.S. 1196: İmzanızı teşkil eden ilk ismi okuya: madım. İmzanızın tahlilde — büyük bir rolü olduğundan bu ismi okuyamadıkça tam bir tahlile imkân bulamadım. Bun dan başka yazdığınız muhtellf yazı şe- killerinden hangisi mutat yazınızdır. Yeniden tam bir müracaatta bulunma- nız Jâzımdır. Bununla beraber gönder- diğiniz yazıdan çıkabilen barı netiçe- Jer şunlardır: Orta bir. bünyedesiniz, zamanla şışmanlamağa istidadınız var- dır. Hassas ve alıngan bir yaradılışta- Sınız, 1931 den itibaren — hayatınızda size sinirlendirici bazı hâdiseler olmuş- tur, Ve hâlâ bu cinsten tesirler altında bulunuyorsunuz. Faalsiniz. Zeki oldu- Kunur da muhakkaktır. 1931 den beri başgösteren üzüntülü — hâdiselere de işaret ederek müracaatinizi tekrar e- ciniz. ÜTÜN tafsilâtile karakteri- nizi; meziyet ve kusurlarmızı; sizi hayrete düşürecek kadar vazıh ve sarih olarak hususiyetlerinizi; tut- tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmıyacağınızı; nihayet beş farkla yaşınızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lik yazıyı; son aylardaki imzalarmız. dan ikisini gönderiniz. — A ——— —S33em Kadıköy - Rüya: Orta yaşta, orta bünyede ve orta ve ya ortadan daha ar boyda bir zatsmız, Mütehakkim bir tabiatiniz vardır. İşleri Üzerinizde toplamaktan, bir işte ken diniz bulunmayınca o işin iyi olamı- yacağına ve yapılamıyacağına kanisi- niz. Üzerinize fazla İş almakta olduğu- nuz için muvaflak — olamamaktasınız. Kıskanç olmaktan ise makul olmak el- bette daha iyidir. Çalışmanız da munm tazam değildir. Saadeti, zahirt üstün- Hikte değil hakiki değerli ve mütevazi hareketlerde aramanızı tavsiye ederim. —— Bakırköy Z.YAB: Yaşınız 25-30 olacaktır. Uzuncz veya v. zun boylusunuz. Bünyeniz topludur. Sıh. hatçe barı şikâyetleriniz olması muhtemel. gdir. Birer şekillerini gönderdiğiniz son i- ki imza devresinde bir sıkımtı geçirmekte. siniz. Bunun bir gönül meselesi olması en büyük ibtimaldir. Maddi vaziyetinizi Iyi bulmuyorum. İş ve çalışma şartlarınız da yi olmasa gereklir, Bu kadar düzeltilme. Be muhtaç şeralt arasında size yapılacak en büyük tavsiye: Kendinizi — toplamak, hayatınızı tanzim etmektir. 50 MWARRKİZ DÜ PONPADUR — Cevapları veren Profesör Sanerk Grato'oji ve Grafometri mütehassısi —il— Galata K. K. Aydın: Yaşınız 20 den farla değildir. Boyunuz nihayet ortadır. Bünyece — şişmanlamağa tsiniz. Ruhen titiz, alıngan ve hid- £. Başladığınız bir işi kısa bir za. manda bilirmemeniz o İşin yarım kalma- sını intaç eder. Çalışmaktan ziyade eğlen. ceye temayülünür vardı. Daha — gençsiniz, hayatımıza şimdiden bir istikamet verecek bir yaştasınız. Ttesbit edebildiğim netice. leri Jehinizde saymağa mikân yoktur. 20 yaşından 35 e kadar eğlenebildiğinizi ka- bul etsek bile 35 den 60.70 yaşına kadar mzun seneler vardır. Bilmem düşüncemi ifade edebildim mi? —36— Falih 22222: Yaşımnız 20 etrafındadır. Boyunuzu tayi- ne imkân bulamadım. Bünyece ortasınız, İyi kalbli, samimt bir zatsınız. Gönderdi. Binir yarzının sahibi, aradığınız — vasıflara malik görünmüyor. Tetkiklerinize bizzat devam ederek neticeyi tekrar yazabilirsi. niz. —— Beyoğlu Ark. Nok: Otuz yaşlarında görünüy..sAnoz. Oku. mağa meraklısınız. Amell iİşlere alâkanız yoktur. Bir muallim olmak ihtimaliniz faz. Jadır. Çok çalıkmakta olmanız ve yorgun bulunmanız en kuvvetli bir ihtimaldir. Bu yüzden sinirlerinir de borulmuş olmak ge- rek, Bir arızaya uğramadan uzun müddet çalşabitlmek için mesainin muntaram olma- 81 lcap eder. Tutumlu değilsiniz. Sıhhati. miz de bir mütehassıs tarafından kontrol edilmeğe muhtaçtır. —3 Şişli Kandemir: Mütereddit bir karakterdesiniz. İyi kal. biniz bu tereddüt yüründem istediklerini yapamamaktladır. Etrafınızda itimat hava. g1 uyandıramıyorsunuz. Calışkansınız. Fa- kat tereddüdünüz yüzünden faaliyetiniz. den azam! randıman almanır mümkün ol. mayor. Dikkatiniri de toplamağa ihtiyacı. nız vardır. Yaşınız 30 etrafındadır. Boyu. nüz da uzundür, VER BAKAYIM Şü- WUxy RESMİÜ iR GÖREYİMİ... SEAKKKİZ DO POMPADUR 5İ NMNü m a ——— kral, bundan daha büyük bir sadakat delili bulunamaz.. Odacısı onun mantosunu uzatmıştı ve dü Barri çıkmağa hazırlanıyordu .. 'Tam bu sırada kapı vuruldu ve hade- me kapıyı açınca, Lö Norman d'Etyol içeriye girdi. Dü Barriyi ayakta görünce, d'Etyol, #ahte veya samimi! bir sevinç nidası ko- pararak şöyle dedi: - — Tebrk ederim, sevgili kont! A- yaktasınız ha?.. Hem de giyinmiş vazi- yette?.. Cidden bu yaranım tehlikeli ol- masından korkuyordum. Kaşları bir an için çatılan dü Barri cevap verdi; — İğne yarası gibi bir şey!.. — Demek yarın düğünümde hazır bulunabileceksiniz, değil mi?, Azizim kont bunu bana vaadetmiştiniz.. Bütün saray halkının saadetimin şahidi olma- &mı istiyorum. Dü Bocri'siz saray İse hiç bir şey değildir! — Bilmem ki gelebilecek miyim.. — Gelirsiniz, Aziz dostum, gelirsi- niz!.. Bu şayanı hayret, harikulâde ta- maşada harzır bulunmanız lâzımdır: Zavallı küçük d'Etyol, Parisin en şaşa- alı güzelini Zkametgâhına götürecektir. — Hakikaten, bu kadar güzel mi?.. — Gözeceksiniz: Hakiki bir şahe- ser. Geleceksiniz değil mi?. —— Öyle zannediyorum ki, kendimi kâfi derecede kuvvetli — hissetmiyece- ğöm.. — Fakat sizi sapasağlam, hem de Ççıkmak üzere görüyorum.. — Bu akşam büyük bir gayret sarfe- diyorum.. Çünkü mafjesteleri bekliyor- lar, « — AL. Kral sizi mi bekliyor?. — Evet, azizim.. İki dost yekdiğerinin gözleri içine Baktılar. Ve bu dostça nazarların için- deki ifadeyi sezebilecek bir Insan, muhakkak ki, birdenbire ayak altında $ / e d açılan bir uçurumdanı geriler gibi, deh- şet içinde geriler, titrerdi. . Kıta ve korkunç bir sükütten son- ra, H'Etyol devam etti: — Esasen sizin yarın kalkamıyaca- ğınızı tahmin ederek, sizin gelmeniz takdirinde davet etmekten çekineceğim birisini davet etmitşim.. Fakat tabil buna bir mahsur yok!.. Mademki gelmi Kont ürpererek sordu; — Kimden bahsetmek istiyorsunuz? —Bu sabahki rakibinizden.. Bu cidden iyi bir çocuktur.. Fakat onu tırf nezaket icabı olarak dawwet ettim..; Çünkü bir tesadüf eseri olarak ona şa- hitlik etmek mecburiyetinde kalmıştım. — Demek şövalye d'Assas yarm Sen * Jermene gelecek, öyle mi?. — Eğer bunda bir mahzur görmezse- niz, dostum!.. — Ben mi? Ne diye bir mahzur göre- yim?. Bu bilâkis benim hoşuma gitti; Yarmm ben de izdivaç merasiminde ha zar bulunacağım.. Şövalyeyi cidden tak- dir ediyorum. Bu akşam majesteleri için sarfettiğim gayreti, yarın sizin için de göstereceğim. . İki dostun nazarları, yeniden, ayni Hadeyle yekdiğerine dikildi. Fakat d'Etyol derhal sevinçle konta teşekklir etti, onun elini sıktı ve, niha- hayet, müsaadesini alarak gitmek üze- reyken, sön defa şöyle dedi: — Yarın öğle üzeri, görüşürür! Müstakbel Madam d'Etyolun ne harika olduğunu göreceksiniz. .Bu işten gayet iyi anlıyan kral bile.. Kont boğuk bir sesle onun sözünü kesti: — Kral mı?, — Evet.. Kral bile, onu görse, hay- retler içinde kalır.. Fakat onu görmiye- cektir . » Dü Barri isticalle sordu; — Neden 2, — Canım, pekâlâ bilirsiniz ki, dos- tum, majsetelerinin terbiyesiyle meş- gul olmuş olan şu kardinal Flöri, tale- besinin Lül 18 Şast, (ahlâklı Lüi mâna- sna gelir) ismini alacağını zannederek biraz yanılmıştı. Bunun için, ben, ona takılmış olan Lüx 1ö byen - Eme (Sev- gili Lüi) ismini teyit ettirmek istemi - yorum, D'Etyol bu sözler üzerine son bir se- Vâm vererek uzaklaştı. Kont da, yalnız kalınca mırıldandı; — Bu yılan neyi ima emek isedi, aca- ba?. Ağırımıyan eliyle, terden ıslanmış o- lan alnını sıktı ve devam etti: —Ah! Kont dö Sen - Jermen!in bu sözleri! Arzularımın estarını ne iyi ifa- de ettil. Bana aalattıkları şeylerin hep- sini ben, bütün mevcudiyetimle arzu e- diyorum! Buna mânj olmak istiyecek- lerin vay haline! Vay haline, d'Assas! Te eğer şüphelerim teeyyüt ederse veya halne d'Etyol! Yolum üzerinde her şeyi yıkacak, her şeyi imha edeceğim!. x JANIN HULYASI Kont dü Barri, Luvr sarayına gider- ken, sabırsızlıktan bitkin bir hale gel- miş olan'Jan da, Noe Puassonun şöval- ye d'Assas'a götürdüğü mektubun ne- ticetini bekliyordu. Akşam olmuştu ve zulmetle beraber, genç kızın ruhuna da ümitsizlik gir- mişti. . Puasson genlye gelmiyordu! Şöval- ye, bü beklenen kurtarıcı, görünmüyor- du! . Geniş ve muhteşem salonun zuülmet- leri içinde, geniş bir divana gömülerek Başını elleri arasına almış olan Jan düşünüyordu.. Hayatının şafağında, bir kasırganın ermanda yaptığı tahribattan daha bü- ’;’Az—lm ve .c.ızc.nv. YALTDİSNEYE N (GıZI 33" J e F YACAK a FAKAY İKEDE YAR! yük bir şiddetle bir ruhu tahrip eden bu fırtınalardan birisinin tebdidi altın- Bu aşk, bir tek düşünce ve hâkim bir meşgalesiydi. Bu düşünceyi aydınlatmak ve bü hissi tahlil etmek zamanı gelmiştir. Bu muamalı kadın bakkında müvermhler arasında, biribirine zıd o kadar muhte- Hf geyler yazılmıştı ki, biz bu tarihi wazifemizi büyük bir dikkat ve itina ila göz önünde bulundurmak mecburiye- tindeyiz, . Jan - Antuanet, pasif karakterli de- #il, fakat son derece aktif düşünceli bir kızdı. Aktif düşünce ise, mütemadiyen uyanık bulunan biz tecessüs demektir. En muammalı hissiyatı bu genç kız hâr rikulâde bir kolaylıkla tahlil ederdi. O- nun içinde bir nevi mücadele öhtiyacı vardı, ki uzun müddet, bu ihtiyacını musiki, resim, nakış, edebiyat gibi bir çok ilimlerle tatmin etmeğe çalıştı. Ö* nun için hiç hir gey yabancı ve lükayt değildi. Fakat bu kalbinde, ayni zamanda ve bilhassa daimf, bir endişe, en nazik, en ince, en yüksek hissiyatı tatmak ar- zusu vacdı. Eğer bu garip tabiri kullanmamız caiz görülürse, diyekim ki, Jan aşkın büyük eksirini temenni etmiş, aramıf. tabayyül etmişti. © yakından, en zeki, en güzel, «© asil, en zengin erkekleri görmüş, fakat bunların hepsine dalma lâkayt kalmığ tı. Zenginlik, güzellik ve asaleti o, ©© #“mutlak,, geklinde İstemiş ve tetkik ef tiği bütün erkekler, bu nafiz ve tahlil