19 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TUBERİN TTARİMİ TEFRİKASI: 29 aŞ Yazan: ÂA. Cim Vesikaları veren: Donanma Komodorluğu Başkâtibi Binbaşı İhsan U'"'ünkaır. yorgun bir tavırla mırıl- dandı: Pek iyi, öyle olsun ! | âmmım süren müstebid ve ' sultan şu anda destekle- , — İlş bir ahşap ev cumbası gibi w it'e çöküvermiş, derin bir yal- m_ yeisi içinde zebun çırpınmakta h. Yilarca korkusunu çekerek tür. Mlere başvurduğu hal keyfiyeti | üda tahakkuk etmiş gibiydi. Gibi. t "îiı? şimdi ona haber veren bile ol. ! hnhn halde o, bunu olmuş biliyor, “ zekâsı, yanılmaz istidlâl has - Dw bu feci akıbetin tahakkukunu ©- | 'ı ber vermiş bulunuyordu. Bu an- ! sulta.n çaresizlik ve ümitsiz. | hıuwâı bir yeisle taht ve taç ga. | Unutmuş, hayatını muhafaza i. ; hhhablrler düşünüyordu. Her da- Oda kapısını açacak elin kendisi- M"“&mm gelecek cellâd eli olduğu _"hı kapılan ve şu anda bütün İ kuru bir sözden ibaret kalan tahtmın 33 senelik musallatı, 4 :'î Abdülhamid Bitkin bir halde İ- Yordu. l q:llmı kadar bütün gününü otur- hl Odanın sofasında cereyan eden en bile haberdar olamıya . â“çiren Hünkâr güneş batarken hnmı kimsenin uğramadığını N | İ i_’!ma, gözlerle bakıyordu. | q. bin yakm veliaht Reşad efendi. i— Üsu sırasında kışlalardan ve dan atılan cülüs toplarmı fı.kıt bunu sabahleyin şafak. anmusadememn gürültüsüne 1 Akşamla beraber * başlıyan i %“Dn fasılalı toplar, hal topları pa- : şüphelerini uyandırırken baş : Üevher Sultanm odasma girdi. H » ayaklarına kapanan ara- d, Söz söylemesine meydan vermedi. DŞ ayaklarımı yalryan bir Bibi yerlerde sürünürken her İ "“lamış bir adam tavrıyla: - ş,.ulîıık Cevher kalk! Üzülme, de - Kİ he yapalım, kader böyleymiş... mi var?, Kalk da onları bu- a x e koşm —"'lcdakika sonra Hünkârm ya- _nş;hnıokışmwheyetmcıi kararı rve fetva suretini Ab. i __ de göstermişler: ılı"'l'ııemu. etrafına şaşkm ve hadekaları arap bir söz söylemeden bu son ve yalnız kendisi- İ iyeyi selâmla!.. J*u-lhı.mld sapsarı benzi, kulakla- | N geçen fesi, ve bu hüzün N! Onu büsbütün — çirkinleştiren, N iri burnu ile bir | 'neenc halini almıştı. Bu tök %kîfıd: karşısmda gözlerini yere boynunu bükmüş: ! , Pek iyi, öyle olsun! : Tıpkı yedi yaşmda bir î h“lrkadaşmrmı dargınlık ifa- "den basit cümlesi gibi bir - tonla | M bu cümle üzerine odadakiler K Bene bir milletin ensesinde —h:î:ılle böza pişiren bu (çocuk Fi Hh ) m halindeki zavallı ma- Nmîumk bakmışlardı. Şu anda | h önünde, kendisini 33 sene W diye tanıtılan ihti- qğ'mm hakiki hüviyetinin anla- & sahne, şahane dekor içeri. % il edilen bir feci mahkeme. '.l Perdesi oynanıyordu. İhamid sözlerine göyle devam İ s. '!:”“f Böyle imiş; ne yapalım! Yıl- -NM—!lhlxk ettiğim gu ülkede, | aha Altanat, satveti hükümet mef- n tebaruzunu istilum etti- eden iradesini de yerine ge- mağlüp ettiği bir hükümdarım! Ne yazık ki yıllarca etrafımda halkala- nan, her vesile ve fırsatla kendi men- faatlerini düşünmekten uzak kalma - yan bir sürü adamın arasında tek şah. siyet yokmuş! Bunu hissediyordum. Fakat bugün tamamen anladım! Amma! , Hünkâr yorgun bir tavırla oradaki bir koltuğa çökerken mırıldandı: — İş işten geçtikten sonra! . (Hal') işini tamamlayan heyet ar- tık vazifesini yapmış, bitirmişti. Ora da fazla kalmakta da hakkı yoktu. Bütün kudretini kaybeden; (mahlü hükümdar) 1, (Hakanı sakıt) 1 kara düşünceleri, yeislerile başbaşa bıraka rak odadan çıktılar! Sarayda icap eden müuhafaza terti- batını aldıktan sonra doğru harbiye nazeretine geldiler. Avdetlerini bekli- yen hareket ordusü kumandanı Mah müt Şevket paşa, Talât bey, Ahmet Rıza bey, Said paşa, Ahmet Muhtar pasşa ve diğer zevata hadiseyi nasıl başardıklarmı anlattılar! İdarei örfiyenin teessüsü — üzerine iki divanı harp heyeti teşkil edildi. Bunlardan birinci nizamiye kıtaalri- nm suçlularını tetkik ve suçluları ce- zalandırmak Üüzere harbiye nezaretin. de İstanbul merkez kumandanlığı bi- nasında faaliyete başladı. Beyazıt meydanı bu faaliyetle beraber sehpa- -larla doldu; Hamdi çavuüş, Derviş. ve Medenf ile başlayan idâmlar birbirini takip etmeğe, suçlular cezalarını can larile ödemeğe koyuldular , İkinci divanı harp heyeti bahriye divanhanesi ismi verilen Kasımpaşa- daki binada İstanbul liman komodor. miralay Çerkes Sami beyin riyaseti altmda teşekkül etmişti. Hareket or- dusunda vazife alan, üç süvari Vasıf, Rauf, Hamdi beylerden Rauf ve Vasıf beyler bu heyette aza sıfatile bulunu- yorlardı . Çerkes Sami bey - divanı harbi de suçluların cezalarını süratle vermekte tereddüt etmiyordu. Divanhanenin karşısımdaki caddenin birinde kurulan sehpalar, her gün 8-10 kişinin ayağını yerden kesiyordu. (Devamı var) KRAPYO IstanbDbul radyosu 19 MART — 1938 CUMARTESİ 18,30 plâkla dans musikisi, 19,15 konfe- rans, Üniversite namına, Prof. Ziya Cemal Aksoy (Diş ve ağız bakımsızlığının zarar« lar), 19,55 borsa haberleri, 20 Sadi Hoş- ses ve arkadaşları tarafından Türk musi- kisi ve halk şarkıları, 20,30 hava raporu, ; 20,338 Ömer Rıza tarafından arapça söy- lev, 20,45 Semahat Özdenses ve arkadaş- ları tarafından Türk musikisi ve halk şar- kıları, (saat ayarı), 21,15 klâsik Türk mu. sikisi: Nuri Halil ve arkadaşları tarafın- dan, 21,50 orkestra, 22,45 Ajans haberleri, 23 plâkla sololar, öopera ve öperet parça- ları, 23,20 son haberler ve ertesi günün programı, 23,30 son. BÜKREŞ: 18 askeri bando, 19,15 müzikli program, 20,20 şarkılar, 20,40 plâk 2115 cazbani, 22,45 kafe könser, 24 plâk, BUDAPEŞTE: 18,30 cazbant, 19,30 sigan 20,30 operadan temsil nakli, plâkları, 24,10 sigğan örkestrası, BERLİN: 19 bando, 20,10 plâk, 21 radyo oörkest. rası, 23,30 hafif müzik, ve dans havaları, PRAĞ: 18,55 orkestra, 20,20 halk havaları, 21 hafif müzik, 21,55 öopera müziki, 23,30 plâk ROMA: 18,15 cazbant, 20,30 hafif müzik, 22 tem. sil nakli, 23,15 popuriler, 24,15 cazbant,. VARŞOVA: orkestrası, 23,05 dans _ı(' çestrası 3 Ç Cİ __* MALERARA - 19,15 hafif 'mnıık 20, konser, 21 rad:m Reıım tasfıvesı DEĞİL GÜNUÜUN MESELESİ Roma - B devlet tasfiyesi erila mihverinin Avrupaya bambaşsşka bir yeni harita kabul ettirmeğe çabaladığı meydandadır Bugün siyasa dünyası Babil kulesini andırıyor Avrupadaki küçük devletler tam bir Ppaylaşma pilânı karşısındadır Berlinin bu gidişi nereye? Bu yü- rüyüş duracak mı? Durursa nerede ve nasıl? İtalya bu Alman macerasma ne zamana kadar ayak uyduracak? Fransanın bazı siyasa partileri İtak yanım çaresiz kaldığı için Alman e- mellerine boyun eğdiğini — yayıyorlar ve: “— İlk fırsatta İtalya mutlaka Al- manyadan ayrılacaktır.” diyorlar. Siyasa —muharrirlerimiz arasında da bu fikre saplananlar görülüyor. A- caba hakikaten İtalya fırsatmı bu- lunca Almanya ile arasımndaki bütün bağları koparmak niyetinde midir? Siyasa dünyası Babil kulesini ha- tırlatıyor. Her kafadan bir başka ses çıkryor; herkes bir başka dil kullanı- yor, hiç kimse bir diğerinin ne söyle- diğini anlayamıryor. Fakat ortada gözle görülen bir ha- kikat var ki o değişmeyor, şaşmayor, ve bütün tahminleri suya düşürüyor: “Almanyanım saldırmakta — ölması ve bu saldırişmda İtalyanım ona her türlü müzaharette bulunmağa karar vermiş bulunması.” Ne zamana kadar? Görünüşe bakı- lırsa, nihayete kadar. Evet, İtalya ile Almanyanm, ufak ve büyük bütün sarsıntılara dayana- cak bir temel fizerinde ve tamamiyle anlaştıkları, çözülmez, koparılmaz bir kenend ve kaynakla birleştikleri ka. bul edilmelidir. Düne kadar büyük bir titizlikle üstüne titrediği Brenner geçidini bile bu çetin dostundan kıs- kanmamağa başladığını gördüğümüz bir İtalyanım, bir başka mevkide, dünyanm herhangi diğer bir nokta- sında, Alman emellerine daha hara- retli bir müzaharet göstereceğina e- min olmalıyız. İtalyanm, dün, büyük bir ehemmiyet verdiği Brenner'e, bu- gün en ufak bir ehemmiyet verme- mekte olması, ancak Brenner'in eaki mMmanasını tamamiyle kaybetmiş olma- sıma delâlet edebilir. Romanm artık Cermen yığımlarından, Cermen dev- letinin Akdenize inmesi ihtimalinden en ufak bir telâşı kalmadığına delâ- let edebilir, İngilterede, bilhassa Fransa İle Sövyet Rusyada bu fevkalâdeliğe akıl erdirebilenler pek görülmeyor. Zira bu memleketlerde diplomasi hâlâ ez- ki haritanın, 914 harbi sonunda kuru- lan Statüiko'yu konuşturmakta olan haritanm hakikatlerine — İnanıyor. Musolini ile Hitlerin Almanya İle İ- talyayı birleştiren bağa “Roma - Ber- lin mihveri” admı vermelerindeki sembolik manaya bir türlü akıl erdi- remiyor. Bu iki devletin bambaşka bir dünya kurmak gibi göze çok ha- yalf görünen bir hedefe doğru yürü- düklerine inanamryor, Almanya ile İtalyanın dünyada bir rejim tasfiyesine giriştikleri iddia e- dilmişti. Hayır! Bu iki devlet Avru- padaki küçük devletleri ve bazı büyük Avrupa devletlerinin müstemlekeci vasıflarmı taefiyeye çalışmaktadır- lar. Yani Avrupadaki küçük devlet- ler tam bir paylaşma plânı karşısım- dadmlar, Bir zamanlar nasıl Yehis- tan parçalanmışsa, bir zamanlar Os- | maanlı İmparatorluğunun taksimi na- sıl düşunmmüşoe Nıpo!yon mana rlugunu n Dnart — Hanlamamlan İmve e -'rş——*:r"?'t' sa tıpkı öylece küçük devletleri par- çalamak isteyen bir plân., Litvanya ile Lehistan arasmdaki hâdisenin Avusturya işgali akabinde çıkışı ve birdenbire alevlenişi bu plâna Lehistanım da taraftarlık gösterdiği zannmi Veriyor. Litvanya - Leh hâdisesi, Avustur- ya meselesi yüzünden esasen gergin olan sinirlerin bir kat daha gerilme- &ine sebep oluyor. Varşovayı bu ha- | rekete sevkettiği sanılan zahiri ge- bepler ne olursa olsun bu hâdiseyi sa- dece “Avusturya işgalini ikinci plâ- na geçirtmek ve unutturmak” gibi bir oyun suretinde kabul etmek İimkân- sızdır. Lehistan Roma ve Berlinle anlaştıktan sonra bir “işe girişmiş” gibi gözüküyor. Bu iş nedir? Ne olacak, Baltık devletlerinin “tasfiye” si. Danziğ koridorunun kalkmasma ve Lehistandaki Alman azlıklarımım yetlerle patlaması muhtemel bir harp- te Almanya ile birlikte bulunmasma bedel olarak, Estonya, Letonya ve Litvanya'nm Lehistana peşkeş çekil- diği rivayet ediliyor. Bu takdirde, Sovyetlere karşı girişilecek bir harp- te Ukranyadan aslan payı Almanya- ya verilecek. Maamafih Lehistan da Karadenize inmek imkânlarmı bula- caktır, Roma ve Berlinin mutabık kaldığı söylenilen şartlara göre, Çekoslovak- ya, Macaristan, Romanya, Danimar- ka, Hollanda, İsviçre Bulgaristan, Ar- navutluk ve Mısir da müstakil devlet olmak vasfını muhafaza edemiyecek- ler, Flaman, Belçika ve Yugoslavya- nm Hirvat, Sloven ve Boşnaklarla meskün olan kısımları da Berlin ve Romanm nüfuzu altma sokulacaktır. Portekizle Frankist İspanya ikinci sı. nıf müstakil birer müttefik devlet ha- linde Roma ve Berlin mihverine peyk olacaklar, Frransa Korsikayı ve bütün Şimali Afrika müstemlekelerini kay- Yazan Şekip Güadüz Düşünülecek olursa hakikaten bu plân Almanya ve İtalyanım boyunu aşıyor. Fakat İngilterenin gayri sa- rih vaziyetini ve Fransanm Sövyet Rusyaya hüzün veren ve - küçük iti- lâfı korkutan hali Almanlarla İtal- yanların bu emellerini mümkün kıl- masa bile kolayaştırmış olmayor mu? Şekip GÜNDÜZ Balıkpazarında Belediye dükkânlar yaptıracak Mısırçarşısı da tamir edilecek Büyük mimari âbidemiz Yeni cami- in meydana çıkarılması, ve şehrin en iglek yeri olan Eminönü meydanının açılması için bu civardaki binaların yıkılmasından evvel İstanbul belediye si imar noktasından ve iktısadi bakım dan çok mühim bir teşebbüse girişmiş bulunmaktadır. Belediye bir taraftan binalarmm yı- kılmasile buradaki ticaret merkezinin dağılmaması, diğer taraftan meydan açılmca etrafımnda çok eski binaların meydana çıkmasile hasıl olacağı şüp- hesiz bulunan çok kötü manzaranm önüne geçilmesi için yerinde bir ted- bir düşünmüştür. Bu tedbir meydanın etrafma pasaj veya hal şeklinde ve bizzat belediye tarafından güzel bir Üslüpta modern binalar yapılmasıdır. Bilhassa açıla- cak balık pazarı mmtakasında deniz kıyısından Miısir çarşısı kapısımna ka- dar olan kısım bu işe müsait görül- Ayrıca Misir çarşısmımn tamiri de göz önüne almmış bulunmaktadır. Öğrendiğimize göre belediye bu hu- susta Dahiliye ve Nafia Vekâletine bazı tekliflerde bulunmuştur ; I K A Di N lw çe İ — Bolero biclmirde İasa ceketler bu sene de rağbeltedir. İlkbahar Bala- loğlarında bu modellere çok raslaniyor. Yalmz,bnyıl,aoketbreslmimm ran daha kısadır. '& — Söon çanta modellerinin şekilleri güribdir. Burada gördüğünüz çanta, Te | #rice açılarak muhteviyatının kolayoa a örülmenini femin - eimek üacre - yapı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: