AKSAM POSTASI Sekibi ve Neşripat Müdürü Hasan Rasim Usa « İDARE EVİ : Istanbul Ankara caddesi Pa benee ı estet Yazı işleri telefonu: 23872 & 'e ; 20970 a : 20335 ABOÖNE ŞARTLARI v Türtiye 1480 ha Cenevredeki siyasi faaliyet M İLLETLER Cemiyeti konseyi- nin yüzüncü içtimaiyle Cenev- re gene diplomasi faaliyetinin sıklet merkezi oldu. Könsey, İran dele- gesinin relsifği altımda açıldı. Fakat bu defa Cenevrede daha ehemmiyetli politika faaliye'ti, birkaç gün sonra içtimamı aktedecek olan “yirmi sekiz- ler” komitesi etrafında toplanacaktır. Yirmi sekizler komitesi, konsey ta- rafından 1936 sensi temmuzunda ve- rilen kararla kurulmuştur. O sıralar. tedbirlerin muvaffakıyetsizliği yüzün- Yüz etmişti. Binacnaleyh cemiyetin yalahı meseles! bahis moevzım oldu. Temmuzu takib eden aylar içinde kırk ki bakımmı cemiyot sekreterliğine bil- zırlamak için komisyon teşkiline ka- sekizler kömitesidir. Aradan geçen 'bir sene içinde Milletler Cemiyetinin ıslahı namı altımda faaliyette bulunan ya ile İtalya, diğer taraftan cemiye- sa arasında bir mücadele sahzesi ol - müştür. Kiçük devletler, büyük devletlerin yeye ayrılmalarından korktuk- cin kollektif barış sistemi demek mücadelede daha çok faşist dev- sanmışlardır. Fasist devletle- rin hedefi, küçük devletleri kendileri tün ayırmaktı. Bunda muvaffak ol - dukları iddia odilemez. Faşist devlet- lere tâbi olan Polonyanm dış bakanı, geçenlerde söylediği bir nutukta ce - miyet hakkmdaki itimatsızlığını açık bir lisanla anlatmıştır. Fakat Polon - yanın cemiyetten cekilmek niyetinde olmadığmnı da ifade etmiştir. Budapeş- te ictimamda Kont Çiano da Avustur- ya ve Macaristanr Milletler Cemiye - tinden çekilmeğe teşvik etmiş; fakat muvaffak olamamıştır. Bununla beraber, faşist devletlerin VAlletler Cemiyetini zayıflatmak ve mümkünse siyasetle meşgul olan bir >Mmücssese halinden çıkararak enternas 'yonal hayır cemiyeti haline getirmek noktasında daha çok muvaffak olduk- ları iddia edilebilir. Bu muvaffakıyo- tin ümili de Lehistan, Avusturya ve Macaristan gibi, kendilerine tâbi olan devletlerin vaziyetlerinden ziyade bi- taraf devletlerin hareketleridir. Boz - gunculuk Belçikadan başlamıştır. Av- rupada enternasyonal münasebetlerin muvazeneye dayandığı — zamanlarda tarafsız yaşamak itiyadımı hasıl eden bu küçük devlet, son birkaçgene için- de enternasyonal münasebetler öyle bir çığıra girince, rahatsız. olmaya basladı. Ve Fransa ile yaptığı ittila- kı, Lokarno mukavelesini, Londra an- laşmasmı bir tarafa brrakarak harb- tan evvelki eski tarafsız vaziyetine avdet etti. Bundan sonra da Milletler Cemiyeti kadrosu içindeki vaziyetini bu yeni istatüstüne uydurmaya cçalış- tr. Bu da cemiyete karşı bağlarını gevşetmek demekti ki Almanyanm ve İtalyanm işlerine elverirdi. Belçikanın bu hareketi, Avrupada ayni vaziyotte bulunan İsviçre için bir örnek oldu. Arkadan Takandinav- ya devletleri getdi. Bunlar kilelik dev- letler olmakla beraber. kollektif ba- da İtal t tatbik edilen zeert (B nallamıy ; ggcc, abonelere kargı mümkün olan her iki devlet cemiyetin ıslahı hakkındı- İf dirdiğinden, konseyin karariyle bunla- (Şi rı biribiriyle teif edip bir rapor ha - İği rar verildi. İşte bu komisyon yirmi (Şi bu komisyon, bir taraftan cemiyeti | büsbütün tasfiye etmek istiyen Alman |i ti korumtya çalışan İngiltere ve Fran- İi | gibi, Milletler Cemiyetinden, büsbil- | | Deg'ı'l Tl_? Belediye sular idaresinin “fakir rı'ği “bedava terkos tesisah,, işinin & ilaslı anlaşıldı. Sular idaresi müdürü İ gvesriyeti şöyle izah ediyor: iigeçim vasıtaları mahdut olan kıstm |iğbalka bir kolaylık olmak üzere, yıl- İ Biğı ve bu evlerin içine yine parasız olırık bir de musluk koymağı ka- $ firarlaştırmıştı. Ve bu gartı haiz o- l glan evlere bu suretle su vermekte İ #devam edilmektedir. ine olacakların umumundan gube yo- den Milletler Cemiyetinin zaaft teba - İğtürlü teshilât gösterilmekle beraber İ Konsey, 4 temmuz 1936 da cemiyete |Etür ve böyle bir şey düşünülmüş de İ azâ olan devletleri, ıslahat hakkımda- |Edeğildir.,, ki fikirlerini bildirmeğe davet etti. (i olan Milletler Cemiyetine karşı gittik- |Sttye şirketleri kadar - bile çe daha muhteriz davranmaya başla- (B ÜRirkçeşme suları kesilen ve ayhık li Belediye ve su tesisatı kalka vir kolaylık,, şeklinde ilân et- “— İdaremiz, son zamanlarda, sırf İ lık gayrisafi iradı doksan liraya ka- Şi idar olan evlere su vermek için yapi- lacak gube yollarmır parasız yapma- *“Cumhuriyet,, gazetesinde bir kaç igün evvel çıkan beyanalın bu cihete fi ait kısmı, yanlış anlaşılmış ve abo- £ İlu masrafı alımmıyacağı yolunda ga- izeteye geçmiştir. Halbuki idaremiz- |i karda arzedilen kolaylığın herke- (l se teşmiline maddeten imkân yok- $j “Bedava tesisat usulünden evleri- B Bular idaresinin tesisat için aldı- ğh para fazladır ve idare, elektrik ve halka müsait davranıp taksit usulünü ka- İi bul etmemektedir. — Mahallesindeki ği geliri nihayet elli İira olan bir aile |f babasını düşününüz, tesisat masrafı İ olarak toptan ve peşin 90 lira öde - $ mesine imkân var mıdır? ; Halkın mücssesesi olan belediye, birer Hoaret mücssesesi - olan imti- yazlı şirketlerden daha ileri gitsin demiyoruz, fakat halka hiç olmazsa $ onlar kadar müsait davransın! AAA Tış sisteminde, siyasi ehemmiyetlerile mütenasib olmryan bir ağırlık ifade etmektedirler. Bu küçük devletler, Milletler Cemi- yetinin ilgasmı istemiyorlar. Fakat on altner madde ile zecri tedbir tatbik etmek için giriştikleri taahhüdün ken- di emniyetleri için tehlike teşkil etti- ğini iddia ediyorlar, Bunun bir sekil- de tadilini ve ber halde kendilerinin bu taahhütten serbest bırakılmalarını istiyorlar, Halbuki bu on altıncı mad- deyi misaktan çıkarmak, Milletler Ce- miyeti konsepsiyonunu temelinden de- ğiştirmek demektir, On altımeı maddenin değiştirilme - sine en ziyade aleyhtar olan Fransa - dır. Ve garib tecellidir ki, İtalyaya karşı zecri tedbirleri büsnü niyetle tatbik etmeyip de bu maddeyi balta- İryan da Fransadır. İngilterede iki te- mayül vardır. Biri drş bukanı Eden ta- rafından temsil edilen köllektif barışa karşı bağlılık. Diğeri de başvekil Chamberlein ve Lord Ha'ifalez tara - fından temsil edilen fikir ki, bunlar, artık Milletler Cemiyetinin zaafına kargı göz yumulamtyacağına ve daha renlist bir siyaset takib edilmesine ta- Taftardırlar, Öyle anlaşılıyor ki, hâdi- sölerin son aylar İçindeki cereyanı, Chamberlein ve taraftarlarmır takvi - yeye yardımn etmiştir. Eden Cenevre- ye hareket etmek üzereyken Londra - da ehemmiyetli bir kabine içtimar ak- tedilmiş ve İngilteranin bu noktada ta kib edeceği sivaset meselesi sörilalil - x— .N Ş .A !w— 2 a alralarını anlatan CEYMS XODODİ Entellicens Servisin en meşhur casuslarından iMühim miktarda Alman askerinin kasaba- dap geçeceği bir gün bizi sokaklarda ahaliyi gözetlemeğe memur etmişti. — Evet... Evvelte orada “Jan,, la beraber çalıştığı için Moböj mıntakası- ni gayet iyi tanıyor. “Jan,, ismi üzerine titrtedim. Arka- daşlarım Bob Parker ile Con Kolinsi ele veren kadın bu “Jan,, dı. Onun hak- kında daha fazla malümat almalıydım. Lâkayt bir tavırla: — Jan mı? diye sordum, Bu kadın- dan bahsedildiğini evvelec — işitmiştim gibi geliyor bana.... « Mayer gülmeğe başladı: — Jan kadın değil, erkektir. İsmi ger çiiki “N,, ile yazılır amma sonunda bir *“S,, de vardır. Burada gördüğün madam 'Terez ile birlikte bir çok muvaHakıyet- li maceraları vardır. Kadma bakarak; C — Madam bu kadar güzel ve zeki ol duğuna göre kimbilir şimdiye kadar ne mükemımnel işler görmüştür?, Kadın memnunane cevap verdi: — Tabii.. En mükemmellerinden ve en yenilerinden biri şu İngiliz casusla- rını yakalatmam meselesi.. . — Ingiliz casusları mı yakalattınız? — Evet.. Hattâ dört İngiliz casusu- nu kurşuna dizdirttim. — Dört mü? Brayo!.. Herifleri nasıl yakaladınız?, — Gayet kolaylıkla., Mayer saatine baktı ve: — Daha bir saat vaktimiz var, de- di, şu macerayı bizim arkadaşa anlat ta istifade etsin.. Casus kadın nazlanmadı, böbürlene- rek anlatmağa başladı; — Moböjde — çalışıyordum.. Oranın casusluk ve zabıta işleri şefi olan yüz- başı Birkenhaym, bilirsiniz ki, disiplin işlerinde pek titizdir. Mühim miktarda Alman askerinin kasabadan geçeceği bir gün bizi sokaklarda ahaliyi gözet- lemeğe razmur etmişti. Alman baytağını şapkasını çıkararak selâmlamıyanları ihbar edecektik. . Öğleden sonra saat üçe kadar her şey yolunda gitti. O kadar ki benimle beraber bulunan Jan ile Emil boşubo- şuna vakit kaybetmektense dairede ça- lışmağı doğru bularak beni yalnız bırak- tılar, Saat dörde doğru ilk hâdise vuku- buldu. Bir kaldırım kenarında durarak aralarında konuşan pazarlık elbiselerini giymiş köylü kılıklı üç kişi alay sancağı geçerken selâm vermediler. Bir zabit sıradan ayrıldı ve onlara şapkalarını çıkarmalarmı emretti. He- rifler oralı olmayınca bir baston dar- besiyle içlerinden birinin şapkasmı yere düşürdü. Küstah adam güldü, yer den şapkasını alarak tekrar başına koy- dü vez — Sivil bir adamın şapkasını yerlere mıştır. Bundan sonra İngiliz dış baka- nı Parise uğramış ve orada da Fran- sız devlet adamlariyle görüşmüştür. İngiltere ve Fransanm Milletler Ce - miyetinde azâ olarak kalmayı tehli - keli gören küçük devletlere teminat vermeleri bahis mevzuu idi. Bu temi- nat verilecek mi verilmiyecek mi? Verilecekse, şekli ne olacak? Bundan İngiltere ve Fransanım Milletler Ce« miyetine karşı vaziyetleri anlaşılacak- tır. Milletler Cemiyeti etrafında yapı - lan bu politika manevrasının şümul ve ehemmiyeti büyüktür. Çünkü en- ternasyona! münasebetlerde bu müca- delenin neticesine göre veçhe alacak- tır. (Ulus'tan) A. Ş. ESMER ( LAR İKİNCİKÂNUN — 1938 © — —————— TEFRİRA NO: 19 29 İKİNCİKÂNUN — 1938 CUMARTESİ , Hicrt: 13350 — Zilkade: 27 Güneşin değuma- Günegin batışı 215 1719 Sahah Üğle İkindi Akşam Yataı tenik , 5,51 12,37 15,04 17,19 18,56 5,3 yançATUML Telofanlar anger Tatanbal kini MAD Beyellla Yeiei AA — Kadıkli? delaı KöĞdA, Ünktdar İçinz tosan.” eşikAy, Bakarkür, Babeli. Yeshra, gakahçe, Köndilli, Erenböy, Kartal, * Buyükada, 1 Talefon mühabere Yakll atmak İzer nehrini geçmekten dâha ko lay değil mi?, Zabit bu cür'etkârane cevap üzerine düştüğü şaşkınlıktan kendini toplama- dan bir de çenesine yumruk savurdu ve zabiti yere yuvarladı. Sonra arka- daşlariyle beraber koşarak kaçmağa ko- yuldu, Alman askerlerinden bir kismı da onların peşinden takibe başladılar. Gittikleri istikameti gördükten sonra bir duvar kenarına bırakmış olduğum bisikletime âatlıyarak ben de takip işine giriştim. Köylüler her halde'sporcu olacaklar- dı, çünkü gayet iyi koşuyorlar ve takip- çilerle aralarmı mütemadiyen açmağa muvaffak oluyorlardı. Biraz sonra şehir den çıktılar ve kıra girdiler. İşte tam bu srrada mukabil istikamet- ten gelen süvari jandarmalar ve bisik- letli askerlerle karşılaştılar. Jandarma- 26., 20 Şangra kulesi: 2100A Galmla yangın Kelesi! Benla sx016 Kihhü imuind GAPUR Müdürlümemülü: 22390. Beak Knlnz Kdareal: GETSN, Meşiktaşı 40988 Cikalir zağaa. NU geşmmaiye TTEK Tekelar » Kadtüyi GöTTA. t Hatanhatı DTA Kadiküyı d0TYO, Beyalite: lilll" Töksi öotomobili Istemek İÇİN Bepafla eibelli 19084 Bebek cihetii 20 - ÖL küy eiketi, GW7 yvolları #rat &,30 da Toptane rıhtmrdan kalka. ah ve Cama günleri Yektrdnii, vara S“Akdeniz petlası: Yarın sabah sant 100 hareket edecek olan vapur; Gelibolu, İM* roz ve Çanakkaleye gidecektir. g Karddenit paslası: Yarın — saat 12 dö kalkacak olan vapur: Zongüldak, İnebolile Ayancık, Samsun, Ünye, Gireson, V! lar firarilere derbal durmalarını emret- | bir ve Trabzona uğrayarak — Rizeye d—'. a “r:"ı.ıı memurluklar ve işler — Lükin ötekiler bu emri dinliyecekleri yerde ceplerinden brovninglerini çıka- tıp ateşe başladılar. Üç jandarma ve beş asker öldü. Sağ kalan bir tek asker de hemen kaçtı, Ben urzaktan üç mütecavizi gözetli - yordum. Bir-kaç dakika oturup dinlen- dikten sonra-tarlalar arasından tekrar koşorok uzaklaştılar; Tabif bea de peş lerinden, .Bir müddet sonra bir saman- lığa girip saklandıklarını gördüm, Her hakde orada geceyi beklemek niyetinde idiler. Şehre dönüp yüzbaşı fon Bir- kenhayma meseleyi anlattım. Samatilık muhasara edildi. Üç meçhul şahrs mu- kavemetin beyhude olduğunu anlayarak silâhlarını atıp teslim oldular ve Moböj- hapisanesine tıkıldılar, - * * Antalya vilâyeti silindirlerinde mak üzere 70, 5035 ve 30 lirm — ücretli dalmi makinist aranmakladır. Taliplefi 15 şuhata kadar Antalya Nafla müdi ne müracaa! etmelidirler. * Harp akademisi için Iki erkek daktit loya ihtiyaç vardır. İstekliler — Y Harp akademisi kurnandanlığına müract$? etmelidirler, Dcretler 100 ve 80 Tiradır. * Devlet Havayolları idaresi için 8 ıııilî yare makinisti alınacaktır. Azam! ücret 87 Uradır. İstekliler 31-1-918 günü a! kadar Ankaradaki umum müdürlüğe MW racaat etmelidirler. Kongreler saaf * Sipahi ocağının köngresi yarın 18 de ocak salonunda yapılacaktır. Müzeler , Ayaretya, Tema » Nizana, Yünem esenleri ve CÜĞ Mşln hai Sldee çe saraıçlar, Tüenret ve Banast MT Besi, uü imülüer y hu müzrlar Rar güü #aat 10 dan 16 ya kadar GÜT | n a A Türk ve İelüm ererieai müzeat Pararteriten H ün SA Te dan Te y KAZAF ve Cu ıııııl', — Sonra?; “İZakali İrnasi DA çla bünt 13 den V8 30 * Baktır. Kd Sit a Gülümsiyerek; Memleket dışıdaniz sefe Remanya vapurları: Capartei gönleri 13 64 — Acele etmeyin, dedi.. Asıl maha- e7ei Bah gönlri 18 de Pira Barat tatenderirtit iya — ret onları kafese koyuşumdadır. SAL YA ee e g Fon Birkenhaym, bu adamların hiç Avrupa hattı: Kirkect fetaeyon ıı-uıımı:ı”', ekeiredi Bar gün Birimeeiden Ba: kar Ve Avrupadan geleni msaf T.3 te Bürketitt vaaalat eder. Kösvantiyeael 2030 a Bazar, 1022 de ENİR ae poştanı Ber gün Gamt KÇD0 de Barati 10.X3 4a üzlürz bir zaman itirafta bulunmryacaklarını tahmin ettiği ve şehirde başka suç or- takları bulunacağını da hesapladığı için dâhiyane bir çare düşündü. HATTI: Beni çağırarak dedi ki: u, 6 da lnlı%î::— a:_l_“_':’g — Sizi hapisanede, yakalanan , Üç |Oumzo a. Hanrameı teiN N Ku tremlerden sani W da harekel elen uı—;wdı Yaliti DARAPLERI, Gargamlın ve CEza KüLlerİ j Morala kadlar safer elmektedir. adamla ayni hücreye hapsettireceğim.. Fakat sizin onlardan evvcl hapisaneye girmiş olmanız lâzım. Münasip görece- ğiniz bir masalı analtarak herilleri kan- dırır ve söyletmeğe çalışrsınız, Casus kadın sustu, bir bardak şarap daha içtikten sonra devam etti: — Hapisanede bir hücreye kapatıl - dım. Benden bir kaç dakika sonra da olduğundan Yahudiler Kudüsü terki lerdir. * Söviet rejimine suikast ımıı-lıv::.d’.,»ç suçlu ve Moskovada muhakemeleri * Filistinde tekrar hidiseler bııl—’:, asıl mahpuslar içeri girdiler. Öyle yor- BK gundüular ki hemen yere çöküp dinlen - Gi Tügte mek lüzumunu hissettiler ve bana bak- =_M madılar bile.. Az kalsın onlara acıyor- | Senensemi ” dum, itiraf ettirmeğe muvaffak oldu - ı".î::': Bum takdirde alacağım on bin mark mü kâfatt hatırlıyarak bu merhamet hissini yendim . Köşemde bir müddet sessiz sessiz ağ lama taklidi yaptırp. Hiç aldırmadıkla- rınt görünce kapıya koşup yumrukla - mağa ve bağırıp çağırmağa başladım.. Hücre arkadaşlarım gene ses çıkarma - dılar. Fakat merakla harekâtımı takip ettiler, Birden kapı açıldı ve — başgardiyan içeri girerek bana bağırdı: — Eğer böyle gürültü yapmakta is- rar edersen gene dayak yiyeceksin! (Devamı var) Tonton Amca- nın sandalı tir. Nüler Kti ÜBK ÜDAN — tale: Xisa Putrovaanln | AYNAROZ KADISİ Komsedi 6 tavn, Yasalif