la İKİNCİKÂNUN — 1938 e— — Eller nSsSan huyunun aynasıdır! Tanıdıklarınızın tabiatlarını ellerine ve ciltlerine bakarak öğrenebilir siniz Mmükemmel romancılar Ççıkar Parmakları kısa olanlar iyi gazele Muhabiri oturlar LLERIN ifade ettiği manaları Ökla okumak ister misiniz? Tanı- Fitide, tü tabiatlarını, onların elle. By '& ve ciltlerinden öğrenebilirsiniz. *? ve parmaklar insan huyunun li öld Aynasıdır. Bakınız, bu eğlence- eh Uğu kadar faydalı bilgiyi öğren- Ttş "ı-'kaılır kolaydır. Meşhur sine - 3ıldızlarınm elleri bize bu işte iyi P:llxu olabilir. b'*ndi:_h?ı elin tersi gözden geçiril - Mq(*ll Joan Cravfordun ellerini tet *delim. Rezme bakacak olursak o- b'!i $ilerini şöyle tahlil edebiliriz: ;İıl?iikî. Bu orijinalliğe; harekete —.“.- a alamettir. « lş“.Cravtordu.n elleri kolay kolay Ve 4i bükülmez. Bu da onun kuvvet, ha :d. sahibi olduğunu, her cereya- 'm—;lumndığmı daha ziyade etra - b Bih Tİn kendisine uymalarını ter- İt Bini gösterir. Z.k'll" %ı:"'_vı oldukça dardır. Bu, sahi- zi » üst, açık sözlü ve ince oldu- , h Öslerir, Yanl herhangi bir me- N Akımda Jaon Cravfordun fikri- Sükça CA olursanız, düşündüklertn! l 'iuylemekle beraber bımu size Yitımya” bir lisanla anlatacak, hissi - Tencide etmemeye çalışacak- Bi 4 '::':'nr lx.,m“ dikkat ederseniz, iki - orta inş PiT arada durdüğü halde di- :R'Wna,_ biribirinden ayrıldığını gö- ğ Ürdi “Orta parmakların bir ara- Ydep ©Bu halde diğerlerinin biribi- Kaapildiğnı görürsünüz. Orta hN;""'_blr arada bulunuşu, o Uğun Üsima ilersini gözönünde '*uq,_ 4, stikbalini düşündüğüne Uzun parmaklı- | rın arasından Bir adamın ne tabiat- ta olduğunu elinin ter- sinden — anlıyabilirsi- niz. Tetkik ve not edi- lecek naklalar şun- lardır : 1- Derinin rengi 2-Yumuşaklığı 3-Elestiki olup olmadığı 4 - Parmakların uzun veya kısa oluşu 5- Parmak uçla- rının şekli 6 -Tırnakların bi- çÇimi, ğü ve rendi. EĞeSUN BArKEEEYAREAANEDENENEEKSSAcESESEKELEYEE EaLeRaS Mis Kravfordun parmak uçları mahruti, mafsalları da şişkin oldu - ğuna nazaran onun şuuruna ve tah- lil kuvvetine itimat odilebilir. Bu has- saları, bir felâket ve kriz halinde bile onu aldatmıyacaktır. Kırmızı renk her şeyde ilrata alâmeltir Derinizin rengi buyunuzu ve sıhhi vaziyetinizi güsterir. Pembe bir cild, iyi bir sıhhate, cevvaliyete ve mutedil bir tabiate alâmettir. Kırmızı renk, elin gösterdiği diğer hususiyetleri bir kat daha kuvvetlen- dirir. Kırmızı renk hırsa ve o kimse- nin her şeyde ifrata gidebileceğine, gerek sevgisinin, gerek hlddetinin pek şiddetli olabileceğine işarettir. Böyle bir kimse hayatınm ilk merbalelerin- de kendine hâkim olmayı öğrenmeli - dir. Aksi takdirde seneler geçtikçe bünun cezasını daha fazla çekecektir. Beyaz cilt cansızlığa alâmettir durlar. Onlarda cömertlik ve merha- met hassaları pek azdır. Kırmızt renk, elin gösterdiği hususiyetleri nasıl bir kat daha arttırırsa, bembeyaz bir renk de bu hususiyetleri zaafa uğra- tır. Sarı ciltli kimseler düşünceli, ev - hamlı olurlar; daima iç sıkıntısından müştekidirler. Mizaçlı ğe meyyal nızlıktan haşlanırlar, hakkındaki ranlık ve bedbinanedir ki, yalnız kalırlar, kendilerine bulamazlar. Ellerin rengini tetkik ederken o şahsın irkini ve yaptı; de nazarı itibara almak lüzımdır. Güneş yanığı Esasen hayat o kadar ka- tabiatile da sizi tmamalıdır. Cilt ince ve kaba olduğuna göre İnce bir deri, çok yumuşak, ve has- sas olan deridir. Bu kabil derilerin rengi beyazdır. Eğer cildiniz pek ince iğe saadetten uzaklaşacak kader has- sassınız demektir. Kalm bir deri, göze kaba görünen rt hissi veren deridir. ve temasında £ mızı veya sarıysa bu — renkler süylediğimiz fena şeyler o gahısta bir kat daha kuvvetli demektir, Rengi ne olursa olsun kargmızdaki adamın de- risi kaba ve kalmsa onun kafadan zi- yade vücut adamı olduğunu anlıyabi - lirsiniz. Elâstikt ve yumşak deriler, oriji -« nallik, zekâ ve cesaret alâmetidir. Elleri sert veya yumuşak olanlar Ellerinizin yumuşçaklığı ve kolayca bükülüp istenilen gekle girebilmesi si- zin intibak kabiliyetlerinizi gösterir. Eğer elleriniz ve parmaklarınız kolay c& tersine bükülüyorsa siz de etrafı - nıza ve yaşadığınız geralte kolayca in- yorsunuz demektir. Eğer elleriniz sert ve tersine bükül- müyorsa, parmaklarınız kolayca biri- birinden ayrılmıyorsa bu hareketleri- nizde fazla ihtiyatlı olduğunuza alâ - mettir, Her yeniliğe karşı içinizde bir itimatsızlık vardır. Etrafınıza uymüz- sınız. Ağzınız pek sıkıdır. Gerek ken- di sırlarmızı, gerek dostlarmızım sır- larını pek iyi saklarsınız. Çalışkansı- nız. En istenecek el bükülme kabili « yeti vasat derecede olan eldir. Böyle için mertsiniz. Her geyi bir kere tartarsı- nız ve ona göre makul ve mutedilâne kararlar verirsiniz, Elinizi masanm Üzetrina gayet gev- gek bir vaziyette koyunuz. Eğer par- maklarınızın arasında geniş açıklıklar varsa adetâ kusur sayılacak kadar cö- mertsiniz demektir. Etiketten hoşlan- mazamız, Noktainâzarlarınızda mo - dernsiniz. Derbederleri ve derbederli. ği seversiniz. Çok iyisiniz. Yarmı dü. şünmek sizin için değildir. Hareketle- rinizde ve fikirlerinizde hürsünüz. Parmaklarmızın arasındaki açıklık- lar azsa bu sizin muvazeneli fikirlere sahip olduğunuzu, kendinize herhangi bir sebeble söz gelmesini istemediği- nizi, makul bir had dahilinde cömert olmakla beraber israftan hoslanma « dığınızı gösterir. Kimler hasis ve geçimsizdir Küçük parmağınız yanındakinden ayrık, nei ve üçüncü parmak - larmız ise biribirlerine yakm duru - yorlarsa her aklmıza geleni yapan ve söyliyen takımdansınız. Maamafih mülâhazasızca yapılan hareketlerini » zin mes'uliyetinden kurtulmakta xor- luk çekmezsiniz. Bütün parmaklarınız adetâ biribiri- ne bitişik denecek kadar yakın duru- yorsa herhalde resmiyetten hoşlanan, hasis, dar fikirli ve geçimsiz bir kim- sesiniz. Yeniliklerin sizce kıymeti yoktur. Elinizdeki para, hasudane bir tasarrufun semeresidir. Eğer baş parmağınız elinizin aşağı kısmındaysa ve onunla şehadet par - mağınız arasmda çokça bir mesafe varsa, bu sizin cömert ve her cihetle hür ve müstakil olduğunuza işarettir. Parmaklar Parmaklarımızın uzun veya kısa, et- li veya kemikli oluşunun herhangi bir kimsenin tabiatını, mizacını gös- terebileceğini söylemiştik. Ancak par- makların o kimsenin yapılışıyla, ti » piyle mütenasip olacağını da unutma- malıdır. Çok uzun boylu bir adamım parmaklarınm uzun olması, şişman bir adamımn parmaklarının etli olması tabildir. Bizim asıl tetkik edeceğimiz, Tlbirleri N.):nhden ayrık duran diğer Sevmo, ertlik, zekâ, yenilik. "f* İyi a Ve benimsemek, yapılan ı:'ı %mk arzusunu gösterir. *,;kumwo'““n parmakları kısa - ıqıl .wm“" Babırsız olduğunu, tefer- $ Bürekeş l Sinİ, çabuk düşünüp ça- © Böyle olîî Beçtiğini ve dostlarınm î"'" istediğini gösterir. tör Ve fikren faaldir; iyi ü Keç l İYi bir liderdir. Fakat '!:âî&unıq:m""dm daha malümat KSS pp piğtaat getirmezse iyi bir ':î;“ln kcııı:ı Mürid olamaz. Ancak İne miltefe < ış"tî ;ı k“tikhsn İtefevvik,olduğu- Sonra, onun dedik - kbw.ıhu' Ona muti olur. İy z op TMağı büküktür. B &:*;h"ğ““ Ye'adamları iyi tah, Ni di Sine güzel bir delildir. D Zf y S konuşmadan ve £ yapmadan evvel iyi- S bayyalimmdandır. - Bundan lt ve gi NM yaptıklarını da < * tahtil eder. Bu k olabi Bembeyaz bir elit cansızlığa alâ- mettir. Duru beyaz cildliler durgun - Haberin deniz ve macera vomamı 69 Yazan: Ali Rıza Soyt Zırhlımız kruvazüre elli metre kadar yaklaş t ve bütün makineli toplarımız onun kalabalrk güvertesine bir ölüm yağmuru yağdırmağa bns- ladı. Düşman da küçük toplarile karşılık veriyor- du. Güvertede bizim adamlarımızdan da birçok- larının vurulduğunu kuleye kadar gelen haykı- rışmalaradn, iniltilerden anlıyorduk. Ben bu sı- rada uzaklara bakınca, ikinci bir gemi ışığı daha gördüm. Bunu kaptan da gördü.. Lükin biraz son râ gördüğüm üçüncü feneri gürültü ve heyecan içinde ona söylemeğe cesaret edemedim. İşin doğrusu her taraftan sarıldığımız an- .Jaşılıyor, yağsız geçen her dakika tehlikeyi beş on kat byütüyordu. Kruvazör makineli topları- mız altında pek büyük zaylat vermiş olmakla be- Yaber hâlâ bandırasını mayna etmiyordu. Kulla- nabildiği birkaç makineli topla ataşe çalışmakta Ydt, İşte böyle bir vakitte kaptan Blak da üçüncü gemiyi gördü ve büyük birasabiyotle bana dü- nüp: abil deril r. Kalm derili bir clin rengi kır- berhangi bir renkte Çocuk, bunu bana niçin söylemedin? Dedi ve sgözünde devam otti: - Ne yapalım, yine tehlikeyi göze almak lâzım, Şimdi bir ağır morm! daha atacağım. Bu- nunla onları en menedebilirsem ne iyi.. Bğer mermi fazla gelir de batarsa oyunu kayb- ettik demek! Gemimiz bir manovra daha yaptıklan sonra baş topumuz ateş etti ve mermi kruvazörün ma- kine dairesinin altına vurdu. O anda güverteden büyük bir buhar, duman ve nteg kümoesi yükgel- di ve makineli toplarının ateşi olduğu gibi kesil- di. Pir dakika gonra kruvazürün bandırasının a- ağır ihdirildiğini gör En sonra ona pes ettirmiştik. Biranda dört gözlü ile — beş gemici büyük sandala atlayarak kruvazöre yanaştılar. Gemide ölmi ağır yaralanmamış olan zabitlerle, as- kerler, yaralılart kurtarmak, geminin batmasıtı gecitdirmekle uğraşmakta olduklarından kor- sanlara karşı durmak doğil, onlâra — dikkat bile etmediler, Bizimkiler gemiye — girerek gözden kayboldukları sırada koca kruvagör önce ağır a- Bir yana batarken simdi baştan alçalmağa başla- dr. İngilizler bir takım flikalar izdirm!e, İçlerine girmiş bulundukları halde gemide kalan birçok yaralıları kurtarmağa vakit kalmamıştı. Bu za- vajlıların iniltileri, haykırışları ta bizim gemi- den işitilmekte İdi. Yavâş$ yavaş başkatarası da dalgaların altına gömüldüğü vakit İngilizler ge- bir el sahibinin her huşusta muvaze- neli bir adam olduğunu gösterir. Eli- (Devamı 14 üncü de) mi ile beraber batmamak için flikalarını gemi- den avara ettiler. Halbuki gemiyo — girmiş olan “dört gözlü,, ile arkadaşları daha meydanda yok- tular, Kaptan Blak öfkesinden köpürüyordu. Sık &ık da harp gemilerinin yaklaşmakta olduklarını gösteren ışıklara bakmakta (di. Şu an, bu demir adamın, o maceralı hayatında en büyük — an idi. Kruvazör birdenbire batar da adamlarımız yağ alamazlarsa şu gelen harp gemileri elsiz ayaksız kalan adsız zırhiryı mutlaka ezeceklerdi.. Onun için gu sırada kaptanın ceki soğuk kanlılığını bir az olsun kaybetmiş olmasına, köprü üzerinde &i- nirli adımlarla dolaşarak kondini işitmiyecek o- lan “dört gözlü,, ile arkadaşlarına “haydi be! ça- buk olunuz.. Ne yapıyorsunuz orada, gemi şimdi batacak!,, diye söylenmesine şaşılamazdı. Birdenbire kruvazöre girmiş olan “dört göz lü,, ile arkadaşları güvertede — göründüler, koşa koşa, biribirlerini iterek iskeleden — bir sandala doldular, tekneden ayrılmışlardı ki, kruvazörün başından büyük bir dalga girdi, baş taraf güver- tesi üserinden köpük girdabları — birkaç saniye kaynaştıktan sonra korkunç bir perendo atan tek ne atlantik sularının altında görünmez oldu. Gene bu anda tanyeri ağarmıştı. Gümüş renk H işığin yardımlle Üç büyük saffıharp zırhlısinin gon hızlarile bize yaklaşmakta olduklarını gör- dük. Flikamız bizim bordamıza — gelince kaptan Blak demir parmaklığa _d_ıışp gözleri ateş gibt A ZEE A RARE d Müeme mel,