o Şmelingin “son maçı (Baş tarafı 8 incide) Bu, tahrip mizacınn en korkunç bir gösterişi, ne zaman için kurulursa o zaman pa'layan bir makine haline gel - miş bir adamım görünüşüydü. Şmeling, maçı istediği gibi kazandı. Fakat kolaylıkla isbat edebileceği bü- yük bir üstünlükle kazanmadı. Onu ravndlar arasında, kendisini oyalıyan ve nasihatler veren suanyörleri tarafın. dan çevrilmiş olduğu halde, sandalye- sinde oturmuş görüyordum. ii kendisine söylenen şeyleri dinlemiyor- muş gibi bir hali vardı. ; i Fakat düşünceli görünüyordu. Maa- mafih, gözleri rakibini asla terket. miyor ve onun çehresine dikiliyordu. Makinenin bâlâ iyice işlemediği, biraz soğuk olduğu, fakat harekete geçince, yolu üzerinde bulacağı herşeyi bilâmer- hamet ezeceği bissediliyordu. Fakat, hakikaten, makine niçin. he nüz faaliyete geçmedi? Tomas, altıncı ravndun sonunda sayı besabiyle galip vaziyette bulunuyor. Şmeling, bir böks maçında olduğunu unutmuş gibi görü- müyor. Dostları son derece endişe et- meğe başlıyorlar. Hattâ, onun taktiğini pekâlâ bilen sadık anternörü Maks Mac hon da İle endişe nişaneleri beliriyor. Fakat “ makine,, hep buz gibi soğuk duruyor. Şmelinçin, artık zamanı gel diğini anlamış bir bali var, Sinirlerine hâkim oluyor ve bekl'yor. Rakibinin $- nünde, Adeta hareketsiz dururken, aca- ba düşüncesi nedir? Şmeling hep sa'cin, henüz hücum et. mek istemiyor. Sonra, Tomas avantajı nr arttırmak için elinden gelen her şeyi yaparken ve bu avantajın kat'i olduğu- nu düşünürken ve, nihayet, yorgunluk alâmetleri göstermeğe başlarken, cehen, nemi ma'c'ne de faaliyete geçmeğe baş- yor; ağır ağır hareket ediyor, hızlanı- yor ve biraz sonta da, artık hiç bir 10. gidiyormuş gibi hazırlandı. Yani atmı ahırdan çıkardıktan sonra, heybenin bir gözüne bir harp tabancası ve bir şişe şarap; diğer gözüne de sucuk ve ekmek kuvvetin onu durduramıyacağını gös - teriyor, ; Ne görüş, Ne korkunç bir tahrip sevkülceyşi! Bu faaliyet uzamıyacak, ve bir kaç dakika içinde herşey bitmi; olacak! . , (Zenci Cos Luis de “Cehennemi makine,, tarafından böyle tahrip edil- miştiL) v Katliâm ! Fac'ının sonu, yedinci ravundun bit- mes'nden bir kaç saniye'evvel başlıyor. Bu esnada çenesine yediği bir sağ yum ruk Toması dizleri üzerine yere yıkı- yor, fakat tam bu anda, gong, onun im- Sekizinci ravund, Harri oTomasın katlâmından başka bir şey değildir. Daha başlangıçta, Şmeling rakibini o korkung sağ yumruğiyle yere yıkıyor. İlk dakikâda Amerikalı iki defa yere dü şüyor, maamafih kalkabiliyor. Fakat ne yaptığımı artık bilmiyor ve merhamet- siz “cehennemi makine” tarafından e- zilmiş bir vaziyette, altı defa daha ye- re gidiyor. Ravund bitmek üzere.. Katliâm de - vam eğseşk mi? Hayır... Çünkü, seki « zinci devrenin bitmesinden dört sani- ye evvel, hakem, dövüşü durduruyor.. İlk devrede ne olduğunu tabii merak edeceksiniz. Bilâtereddüt denebilir ki, “bu 6 devre dövüş diye sayılan, bu bir nevi antrenmandı ve Şemeling, Tomas- la eğleniyormuş gibiydi. Ona bütün ravundları kazandırdı ve ancak bundan sonra dövlişmeğe, daha döğrusu dövme» ğe başladı ve işi hemen hallediverdi, Feşist -leyhtarı matbuatın neşriyatı na rağmen, Madison Sguare Garden, tıklım tıklımdı.Şmeling ringe çıktığı za man, sırf kendisini görmek Üzere gelen 18.000 Amerikada yerleşmiş vatandaşı tarafından çılgın bir şekilde alkışlandı. “ Bu maçın hasılatı 70.000 doları geç- miştir... KAHRAMAN KIZ yemek verdi. Sonra, büyük bir sefere biliyordu. resile, hiç kimse de şüphe uyandırmı- yor ve bu sayede her şeyi duyup göre Korinyan, rahip lihası, dev ctissesi, kocaman elleri ve lâtincesile son de- istanbu Levazım âmirliği Satınalma komisyonundan Askeri İlse ve Orta Okullar için TT996 metre pijamalık bez 21. 12. 937 Salı günlü saat 15 de Tophanede İst, Levazım âmirliği Satmalma Komisyo- nunda kapalı zarfla eksiltmesi yapı - lacaktır. Tahmin bedeli 17159 lira 12 kuruş ilk teminatı 1286 lira 93 kuruş- tur. Şartname ve nümunesi Komis - yonde görülebilir İsteklilerin kanuni belgeleriyle teklif mektuplarını ihale #aatinden bir saat evveline kadar Ko- misyona vermeleri. (308) . (8097) ——— Ordu Hastaneleri için 134200 met- re patiska 21. 12. 937 Salı günü suat 15,30 da Tophanede İstanbul Levazım âmirliği Satmalma Komisyonunda ka- palı zarfla eksiltmesi yapılacaktır. Tahmin bedeli 48312 lira ilk temina- tr 3623 lira 40 kuruştur. Şartname ve nümünesi Komisyonda görülebilir. İs- teklilerin kanuni belgeleriyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyona vermeleri, (305 (8099) ——— İstanbul Levazım eşya ve teçhizat anbarı için 35000 metre kanaviçaya teklif edilen fiat pahalı görüldüğün - den pazarlığı 20-12937 psartesi gü- nü saat 15 de Tophanede İstanbul le- vazım âmirliği satmalma komisyo * nunda yapılacaktır. Muhammen bede- W 5650 lira, ilk teminatı 420 liradır. Şartname ve niümunesi komisyonda görülebilir. İsteklilerin kanun! belge- leriyle beraber belli saatte komisyona gelmeleri. (324) (8339) / — Dikimevleri için 16 No. dan 1790 kilo, 18 No, dan 735 kilo, 25 No. dan 2370 kilo, #) No. dan 5630 kilo Bobin keten ipliği 20-1-038 Perşembe günü saât 15 de Tophanede İst. Levazım â- mirliği Satmalma komisyonunda ka- palı zarfla eksiltmesi yapılacaktır. Tahmin bedeli 112030 lira, ilk temi- koştu, bir katır eğerledi, mantosunun “ altından bir kılıç kuşandı, eğerc kurul du ve Sen Deni kapısına doğru, katırı- nın bütün hizile yollandı. Bu kapıda “KUŞ TUYU Mallar Pazarlarıdır. ” Gümrük Muhafaza Genel Komütanlığ! 3 istanbul Satın Alma Komisyonundan: 1 92 tane kaptan kaputunun 20-12-1037 Pazartesi günü saat Jı zarlığı yapılacaktır. 2 — Tasınlanan tutarı (1985)lira ve ilk teminatı (147) liradır. * 3 — Şartname ve evsaf komisyondadır. Görülebilir. 4 — İsteklilerin o gün Vezne makbuzu veya banka mektupları ve vesikalariyle birlikte Galatadâ eski ithalât gümrüğü binasındaki komi” gelmeleri. (8370) nden bir yastık: daima yumuşak, daimi | makbul bir Yılbaşı hediyesidir. ? Bir liradan başlar. Her keseye uygun çeşitleri vardır. Lİ YORGAN, ŞİLTE, ÇOCUK YATAKLARI VE SAİRE,. Fabrika ve deposu: İstanbulda Çakmakçılar Sandalyacılar sokağı Bali oğlu Tel, 23027. Satış yerleri: Beyoğlunda ve Ankarada k rel . j # tan kğ Akay işletmesinden: Nefsi Kadıköy iskelesi iç büfe Bostancı iskelesindeki dükkân Samatya vapur iskelesi arsası Yukarda yüzılı mallar açık attırma usulile i Kânunusani 1938 itibaren bir sene müddetle kiraya verilecektir. Arttırma 23-12-1937 günü saat 15 de idare merkezinde Şefler encümeninde yapılacaktır. SEE leri idare levazım şubesinde görülebilir. İsteklilerin mezkür gün ve saati lif edecekleri senelik kira bedelinin yüzde 75 nispetinde pey akçeleriyle © mene gelmeleri. (8379) > Çocuk Esirgeme kurumu Genel Merkezinden: Kurumumuz o Ankarada Keçiörende ki Anakucağı — milessesesine ur yüz yataklı bir çocuk pavyonu ingasma “karar vermiş ve paviyomun indi” müsabakaya koymuştur. Projeleri muva fik görülenlerden “birindi ve uri cem'an 500 lira mükâfat verilecektir. Müsabakaya girmek istiyenler. | mun muhasebe direktörlüğünden izahat istiyebilirler, (8419) | mesi 560 kuruş mukabilinde Komis- rl | yondan almabilir, . Nümuneleri Ko- misyonda görülebilir. İsteklilerin ka- nuni belgeleriyle teklif mektuplarmı ihale saatinden bir saat evveline ka- dar komisyona vermeleri. (306) (8100) ——— — Mint Müdafaa Vekâleti Eşya ve Teçhizat anbarmın tamiri 23-12-9897 KAHRAMAN KIZ İstanbul levazım âmirliği — Demek, Kardinal öldürülmesi (| mevzubahstir, öyle mi? 103 — Molüs muammalı bir tavırla şöyle İ” Montaryolun çehresi sapsarıyö” Trankavel gâyet ateşindi. Molüs sakin bir sesle devam etti? — Mösyö dö Şale, Kardinalın daveti icâbet edeceğini zannediyor. Ka Şalenin yerine Matmazel dö Lesp8” bulacak ve bu genç kız da, ons, dürli teklif edecek. Montaryol sitayişle bağırdı: — Aman ne güzel kız! Kont, Trankavele hitaben, #öz07“ bitirdi ji — Ve siz de, sırf Kardinalın ca” da, zabit, Trankavel adında bir cani ve aşsinin yakalanacağını biliyordu. Ve ni- hayet, bu kapıda da, zâbit, kendisin bir rahibe tabi kılan emirnameyi gö- rünce suratını ekşitti, Fakat Kardina- ın emrine İtaatsizlik etmeğe imkân ol madığı için zabit sadece şöyle demek- le iktifa etti: — Pekâlâ rahip, sana itaat ederiz. Şimdi bas bakalarm!. Korinyan bu son iltifatı duymamış- tı. Etrafına dikkat ederek bütün hizi- le ilerliyor ve belki de Raskasın da ak- koydu. Raskas gayet tedbirli bir adam- dı. Bundan başka, sağlam kamcsını ve uzun kılıcını kuşanarak, atının üzerine tırmandı ve Monmartr kapısına doğru yollandı. Şunu da söyliyelim ki, bindiği at mükemmel bir Arap atıydı. Mönmartr kapısında, karakolun iki misli kuvvete İblâğ edildiğini gördük- ten sonra, Raskaş, Kardinalın emirna- mesini gösterdi. Zabit kendisinin Raskasa tabi olma- sını emreden bu kâğıdı okudu, Sacede: rece müftehirdi. Tahayyül edilebilecek en serbest bir hayat sürüyordu. Manastırda oturuyor ve bu manastırdan fena halde korku- yordu. Çünkü, oraya her gelişinde, her kes gibi yatakhanede değil fakat mah- pus rahiplere mahsus küçük hücrede yatıyordu. Peder Jozefin onu her zaman bu hülreye kapatmasına ise, iki sebep var dı: Diğer rahiplere bir misal vermek ve bilhassa, Korinyanı kapalı tutup, Pekâlâ(, dedi ve arkasını döndü. onu tam İâzım olduğu zaman bir iz üze hna aynı fikrin geldiğini ve İki yüz su olmadığımızı isbat etmek için Ora” © Raskas omuzlarını silkti ve yoluna de rine koyuvermek. altını paylaşmak ap edeceğini düşü- gideceksiniz . ve Matmazel dö Lap” vam edezeğ, Gizin ikametgâlında duy» Manastır haricinde, Korinyanın yüz- nerek asabileşiyordu. Nihayet, saat mağlüp olursa, dövüşe siz devam er | muş olduğu mükâlemeden boş olacağı” lerce başkâ İkametgâhr vardı ki, bura- oru biraz geçe, hedefine vardı. Katrı- ceksiniz, öyle değil mi? # nl ne-tahmin ettiği eve geldi. Filhakika larda her zaman, büyük bir memnuni- nu vir çitin arkasına sakladı, eve girdi. Trahkavel heyecan içinde cevap ver ev boştu, daha doğrusu öyle gözükü- yordu. Raskas, zaptettiği bir memle- ketteymiş gibiydi; Arap atmı bir ahi- ra yerleştirdi, eve girdi, ıslık öttlire- rek zemin katı dolaşmağa başladı ve nihayet, büyük salonun sağında bulu- nan odaya! yerleşti. z — Buradan her şeyi takip edebilirim, diye söylendi. Şimdi gelsinler bakalım İki yliz altın yalnız benim olacak!, Maamafih cidden * yazık. Trankavel iyi bir gençti ve benim hayatımı kur. tardı.. Fakat ne yapalım? Harp bu.. .. 4 yetle karşılarirrdr. Çünkü bol bol para sarfetmesini severdi, Kardinal alicenâp- tı. Peder Jozef bile icap ettiği tarman, kesesini açmakta tereddüt etmiyordu. Korinyan işte böyle serseri, görünüş te çok saf fakat hakikatte son derece sinsi bir adamdı. Daha ecdbirli bir ddam olsn Raska- sm geze yarısı, malâm yeri terk ede- rek evine döndüğünü söylemiştik Ko- rinyan ise, orada kaldı. Bütün gece kaldı. Çünkü bir hizmetçinin günahla- rm çıkarması Hizımdı. Esasen bu hiz- ve yapayalnız olduğunu memnuniyet. Te sördü. — Oh) Altınlar benim. Şimdi, gö- Tü'5“en her şeyi görmek için bir yer bulalım, Sağdaki kapıya doğru yürüdü, Fakat bu kapının kapalı olduğunu gördü Raskas oradaydı! Bunun üzerine, sel daki kapıya gitti, Bu kapı açıktı. Korin- yan içeriye girdi ve loş.ödada İlerle- meğe başladı. Aynı zamanda, yarı açık bırakmış olduğu kapmın kapandığını duydu. Hayretle döndü ve derbal ta- nıdığı bir #damla burun buruna geldi. di: a — Evet! — Eh! Şu halde size bir şey ” Bunlardan hiçbirisi olmıyacaktır K*” dinal oraya gitmiyecek. Rişiiyönü” 7” | rine, siz orada, sizi Bastiy hapis sine götürmek üzere gelmiş olan ağ kaç haydudu bulacaksınız. # Montaryol bağırdı: <liği — Vay şeytan vayl, , Molüs devam etti: # ri — Hapishaneden de darağatni ; deceksiniz. Ne diye bu işe Korinyana dâ birkaç satır - “ahsiş metçi, rahibin kesesini görünce, onun li #iğ etmek mecburiyetindeyiz. Korinyan bütün günahları çikarabileceğine ka- Fi byme bii Ge a ay uyan sel manastıra girmeden evvel, aşağı yu- si getirmiş ve onunla sabaha kadar 2 yel korkunç Re ir it karı bütün adi mesleklerde bulundu. İmıştı. Ertesi sabah, yani, Tranka- i ii ” hi (r Adam soydu, adam vurdu. O devirde velin tevkif edileceği gün, başında müt- m “e M9” e hemişe har vi ona benzer, birçok tembel, miskin, biş biz ağırlıkla uyandı ve, evvelâ, sa- em Di e ie 00 gal korkak fakat cüretkâr (birçok rahip atin kaç olduğunu sordu” : ii Be ai z ekle iğ a edi i | vardı. Peder Jozef, hiçbir şeyden çekin- — Saat dökuz! Razkas erken kalkmıştı, fakat Mon- rAnIş oladi taryol ondan daha erkenciydi. Tranka- idi, | vel, Molüsle ona, Gizin ikametgâhında- eme ll ki garip sergüzeştten ve Annaise, vet- Molüs dikkatle Trankavelin diği sözden bahsetmişti içine baktı ve mırıldandı: ği Diye sevap verdiler. sem. ancak hayatımı kaybetmiş Bunun üzerine Korinyan, vir Zi gibi yerinden fırladı, mavastıra kadar miyen bu rahibi casus yapmayı dü- şündü, sonra da Rişliyöye devretmişti., Üzerindeki rahip libas ve aptal çeh-