Bir yıldız nasıl doğar ? Figüran olmak istiyordu; ona garsonluk teklif ettiler ! Viki Lester hugün Holivudun gözde yıldızlarından biridir; fakat bu mevkie Birçok defa yazılmış ve söylen- miş olmasına rağmen, yince tekrar edelim ki, sinema yıldızı olmak çok güç, büyük bir şans işi oldu- #u kadar da sabır ve tahammül işidir. Holivudun tanınmış artist- lerinden Viki Lesterin hayatı, bu- na yeni bir misal teşkil edebili (Ester); Holivuda vası! olunca evvel ucuz bir yer aradı. En ad! oda- ları bile çok bahalı buluyordu. Niheyet, Ağar Film stüdyosu yanındaki küçlük etelin patronu ile anlaştı. Ve her sabah erkenden kalkıryor, #0- kağa çıkıyor, figüranlık için stüdyola- rın kaprlarına biriken kalabalığa karıs şıyordu. Bütün bunlar, bir filmde fi- güranlık yaparken dikkat nazarı çeke- ceklerini, sonra birer yıldız olacakları: nr Ümit ediyorlardı. Hepsi bu gave ' ile oraya gelmişlerdi. Birer birer bütün iş evlerini stüdyo kapılarını dolaştı. İlk günlerde çok ümitli idi. Patronun odasında telefonün zili çaldıkça hemen sofaya 'çıkıyor, kendisini çağırabakları- nt zanediyordu. Fakat, çağrran olmu- yordu. Akgamları, parasını hesaplıyor, her gün biraz daha azaldığını görlüyor du. Bu para bitince ne yapataktı? Holivudda geçirdiği sade ve yalnız hayitt, tahâmiimül EENECİK ' Bir hayat de- gildi” Beteket versin, 'otelin patronu, müşterilerden birisini ona prazanta etmişti. Bu, (Dany Gür) adlı, şişman, son derece şen, gevere bir delikanlı idi. O da, kendine - bir iş bulmak - için gelmişti. Bir sahne vaz'ının yanında ça- lışmak istiyotdu.: (Ester) bu delikanlı ile görüşüyor, dertleşiyordu. Dany, genç kızı cesaretlendirmek — Sabret, birar, diyordu. Hele ben bir işe gireyim. Mutlakaâ sana da bir iş bulurum.. Böylece haftalar geçti. Bir akşam Dany neşeli bir çehre e ötele geldi. Ve Esteri görür görmez: — Müjde! dedi. İşim oldu. Yarından itibaren (Kazey Bürk) le bir filim çe virmeye başlıyorum. Kurtulduk demek. (Ester), ertesi gün beyhude bekledi. 'Telefon zili birçok kere çalmış, fakat kendisini arayan olmamıtşı. Bir gece (Dany) geldi. Şapkasını elleri arasında çevirerek şu sözleri söy ledi: » Ester sana bir şey teklif edeceğim. Kazey Bürk yarın akşam evinde Lir zi- yafet veriyor. Aktörlerden, sahne vazı Jarından birçokları davetlidir. — Beni de mi davet ettirdin? — Hayır! Buna imkân var mı? Fa- kat, başka bir şey yapabilirim, Hizmet etmek için fazla bir adama ihtiyacları var. Eğer kabul edersen.. Ne ziyanı var?! Bshane ile sinemacıları tanımış olursun. Belki iclerinden birisi bir tek- Hfte bulunur, Beni dinlersen kadul et bunu.. Göntç'kız, Danytiin bu sözlerini din lerken göz yaşlarını pek güç saptede- bilmişti. Bütüm ümitlerinin hayal oldu- ğunu görüyor gibi olmuştu:. Hizmet etmek, içki dağıtmak.. O, Holivuda bu- nun için mi gelmişti? Bunünla beraber, Danynin tatlı ve teselli verici sözleri onu birarz teskin etti. Ertesi günü saçlarını gürelce ta- Yadı, en güzel Tobunu giydi. Bürkların gd;;viüi bir kalabalık vardı. Feter bü- tün gece hizmet etti. Prrsattan isrifade ederek adai dikkati üzerine - çekme ve, kendini göztermeye karar vermişti. OA —e Dü Viki Lester Kadehleri, fincanları verir, alırken ve- ya gelip giderken büyük ve marul ar- tistlerden bazılarının tavırlarını, — bar kışlarını ve yürüyüşlerini taklit ediyor. du. Misafirler, hayretle bakıyorlar, fa- kat aldırış etmiyorlardı. Az sonra, bu suretle de muvaffak olamayacağı kana- atini getirdi. Salona onuncu defa girdtği zaman, birdenbire titredi. Norman Menin gel- diğini görmüştü. (Ester) kendini kaybede: gibi- ol muştu. Esasen biraz da içmişti. Bâaşı dönüyorda. Bütün cesaretini topladı, yanına yaklaştı, tepsiyi tuttu. (Norman Men) çok şen ve şakatı idi, Kızın bu hali hoşuna gitti. Ve o, mutbağa giderken arkasından takip «tt Kızın el'ndeki gümüş tepsiyi al- di, ve: —- Sana yardım edeyim, — yavrum, dedi. Bu kadar kalabalığa yalnız başt- na hizmet etmen doğru değil, Haydi, bersber yapalım.. Ester İtaat etti. Bir taborenfn üzerine çıktı, bienin üst pözündeki tahakları #lmak için uzandı. Norman biraz çakır keyitti, Ne yaptığını bilmiyordu. Kızın kendisine uzattığı bir t sağı alırken vere düşürdü. Tabak parça parça oldu. Ester: — Aman, mösyö Men, dedi. Ne yap- tınız? Simdi ben ne diyeceğim?.. —— Hicbir yey, yavrum.. Onlar da, benim hatırtm için hiçbir şey demeye- cekler.. Fakat, sana bir şey söyliyeyim mi, sen cidden güzçl, sevimli bir kız- St hiç de kolay e , kaçıp gitmek lâztm geldiğini rişmedi Bir kadın sesi sözünü kesti. Dolly Deri; bu genç, sarışın ve yüzü ifrat derece makyajlı kadın içeri girdi. Son zamanlarda, Normanla seviştikleri söye leniyordu. Esteri götür görmez: — Vay, dedi. Şimdi de oda hizmet- gilerine mi kur yapmaya başladın? Ar- fık sen çok oluyorsun |.. Normanın yüzü sarardı, hiddetli bir tavırla: — Rica ederim, beni burada da ta- hatsız etme! Ne yaptığını, ne yapaca« ganı bilmiyecek derecede budala. bir adam değilim. Matmazcle nezaketle hitap et. — Matmazel mi?, Şuna, nereden gel- diği, nenin nesi olduğu bellisiz bir şır- fıntı desene., Matmazel! Hah, hah, hahl.. Fakat, sevimli bir çehresi var. Anlaşılan ho- Şuna gitti. Amma, ben, böyle şeylere kızarım, bilirsin? Dolly Dery, bu sözleri söyledikten sonra Normanın çekip götürmek iste- di. Ester şaşırmıştı. Bir ses çıkarnuyor, yalnız bakıyordu. Norman, ileri gitmedi, kadını takip etti. Fakat, canı son derece sikılmıştı. Onlar çıkar çıkmaz Ester kendini topladı. Buradam, kimseye görünmeden arladı. Verecekleri birkaç dolüten hd #hatrimi- yeti vardı. Göğüslüğünü, başındaki beyarz ke- ten büneyi çıkardı, mantosunu giyindi, arka kâapıdan sokağa fırladı. Kapının yanında ftraklı bir adamın durduğunu hayretle gördü: Norman.. — Yavrum, geçen hadiseden dolayı beni affetmelisin.. Kadınlar her zaman böyle asabiyet gösterirler.. Beni uffet- tiğinizi isbat için müsaade veriniz, sizi evinize kadar götüreyim. . Ester sükünetle dinliyordu? İki gün sonra odasının kirasını nasıl vereceği- ni düşünen ve bu düşünte ile hayattan bıkan, usanan bu köylü kız, Norman gibi yüksek bir adamım nazarı dikkati- ni çekmiş, alâkasını uyandırmıştı Bu, herhalde büyük bir muvalfakiyetti. O- nur kendisine yardım etmesi, bir iş bulmasr ihtimali vardı. Ürnitle karışık bir sevinçle kolunu uzattı. Ve Normanın lüks otomobiline gitdi. Bürkların köşkile kendi oturduğu otelin arasında bir hayli mesafe vardı. Yarı yolda, büyük bir parktan geçer- ken Norman otomobilini durdutdu. Bu kürcük kız cidden güzeldi. Öndan niçin istifade etmemeli idi7. Bütün ka- dınlar kendisi için deli divane olmuyor lar mı idi? Herhângi birisini zapt ve teshir etmek için bir hareketi, bir işa- reti kâfi değil mi idi? Bunun onlardan ne farkı vardı?.. Fakat aldanryordu. Kolunu boynuna dolamak istediği genç kızın hareketi © kadar şiddetli olmuştu ki hatasmı derhal arladı. Genç kız, hakikaten na- muslu ve Ülfetli idi. Ruhu gibi cismi de temizdi - hiç lekelenmemişti. Norman, birdenbire iğildi. Yaptığı- na nadim oldu, Özür diledi. Dostça ko- nuştular. Ve genç kız, Holivuda ne ümitle geldiğini, aylardanberi İş pe- ginde koştuğunu anlattı. Kendisini, sa- matını takdir ettiğini de ilâve etmişti. Norman acı bir gülüşle: — Fakat, yayrum, dedi. Ben artık bittim. Ben, Norman Men, bütün Ame- tikalıların sevdiği; taptığı.. Son filmi mi görmeli.. Beni, şüphesiz bir milddet daha tutacaklar başkt türki yapâmar- far, çünkü halk şimdilik 'beni tutuyor, —i aa aa aai R Kulerin Bürke ismindeki bu sinema yı!dığ-ı, her vemekten sonra bi şebil de din lenir Güzelliği muhafaza için nasıl Sayın okuyucularım, uykudan, gü- zelliği muhafaza etmek için nasıl uyu- mak lâzım geldiğinden bahsetmek iste yişimi garip buluyorsunuz değil mi? Şüphesiz, bir çoklarınız uykusuz geçen geçelerin azablarını; çehrenizde, gözlerinizde bıraktığı açıklı izleri bilir siniz. Göz kapakları şişer, yanaklar so lar, bakışlar bulanık, vücud yorgundur. Aynanın karşısıma geçtiniz. mi, şaşırır ve kendi kendinize sorarsınız? “Dünkü tazeliğim, teravetim, güzelliğim nere- de?” Uyku günün yorgunluklarını gider mek içindir. Asap ve adalenin kuvveti ni arfak rahat bir uyku iade eder, ttmin eder. Uyku rahat uyunmazş$a vücüdun dayanma kabiliyeti azalır, çehrenin taze Tiği kalmaz, vücuda bir tenbellik çöker, dirmağ müvazenesini kaybeder, Şu halde uyumalı, fakat nasil? Ek seriya vakitli vukitciz yararsınız.. Biğer midenizide dalgam- ise' kafışık rüyalar kâbuslarla uyanırsınız. Rahat bir ukyu uyuyamazsınız. Sayın okuyucularım bu neticesi teh likeli ittiratsızlığa nihayet veriniz Zira, sonunda ruhan, bedenen çökersiniz. Yaş lanmadan yaşlı görünürsünüz, İlk evvel uykusuzluğunuza, rahat u yamanıza mani olan nedir, onu araştı- tınız. Eğer bu peklik ve sair bir hasta lıktan ileri geliyorsa hernen bir doktora müracaat ediniz. Sonra yemeklerinize dikkat ediniz. Hazimde müşkilât mr çekiyorsunuz? Şu halde akşam yemekleriniz sade ve hafif olmalı. Salçalı ve yağlı şeyler, kıyma ile yapılmış sebze dolmaları, taze ve hâmur gibi ekmek yemeyiniz. Yemekte şarap, sonra da kahve, çay, likör içmeyiniz. Az ve yavaş, lokmalarınızı iyice çiğni yerek yiyiniz. Sofradan kalktıktan sonra hazmi kolaylaştıracak gıcak bir şey alı- nız. Meselâ; Bir lımı'n ihlamur gibi.. Eğer bütün bu takayyüdlere rağ- men yine midenizde bir ağırlık hisseder seniz, bahçenizde veya tenha, sakin bir sokakta ağır ve muntazam adımlarla bi taz gezinti yapmmız. Eğer aile gailesi, meslek endişsi, pa ra Sıkıntısı, sevda Üzüntüsü, veya her | hangi bir şeyden dolayı uyuyamıyorsa- ı 3 ya sonra.. Sustu. Biraz sotıra ilâve etti: — Size yardım edebilirim, Çehreniz fotofenik.. Gelecek filmde size bir. rol temin edeek derecede nüfuzum var- dır, Bir tecrübe edelim. Hakikâaten, on beş gün sonra on be- şinci Lül devrine ait dekorlar arasın- da yeni bir film çevirecekti. —— Karar verildi, değil mi?. Yarmn sabah hazırol.. Ben sana evvelden tele- fon ederim ve gelir alırım. Arzunun yerine gelmesi için her şeyi yapacağım. Merak etme.. Artık sarhoşluğu tamamile geçmişti. Esteri otelin kapısına kadat — getirdi, elini öptü, ayrıldı. (Viki Lester) in ilk filmi ümidin fev- kinde bir rağbet kazandı. Küçük sanat- kârın ismi dillerde dolaşıyor, tTesmi güzetelerin ilk sayfalarma konuluyor, sütunlartta yaşr yazılryordu. Üç ay son- ra 'Normanla gizlce evlendi. uyumalı ? nız, mümkün olduğu kadar bunlaf? gi ninizden çıkarmıya, unutmiya çlh; Bu da o kadar güç değildir. | insanın iradesine, azmine mukt' pt decek; bir şey, bir kırvvet yoktuk ları düşünür, gecelerinizi uykıll“'d' Çirirseniz ertesi gün için muhtaf ğunuz kuvveti bulamazsınız. e Şimdi beraberce, rahat bir &* y çirmenin esas şartlarını arayalıl: Ç, kunun da usulu, hıfzıssıhhası yardır. nu hiç düşündünüz mü, akla ge' mi? Birincisi: İntizam. İnsan, eft sekiz,maat uyumıya muhtaçtır. BU te, yatma ve kalkma saatlerinizi G’:. diniş. Muayyen saatlerde yatınızı kımız, , Uykuda yaşın ve bünyenin GİM Wardır. Gençlerin daha fazla uyu! .A daba iyidir. İhtiyarlar, az bir 0Y#” iktila ededler: J,;I ' “Rahat bir uyku için sükünet $ 'Yâtâk odası da aydınlık o!mımlıw hirlerde gece sükünet! mümkün .’ dir. Otomobillerin, tramvayların k'd geçenlerin gürültüsü geç vakitlere M devam eder. Bunun için yatak çei tr mümkün olduğu kadar ıokıl;jı rinde intihap etmemeli, Sonra w yi ya büsbütün yahudda yarı A rakmalı. Tamamiyle karanlıkta V' sınız. Baş ucunuzda lâmba, kandil mamalr, perdeler kapalı olmalı. Bür W lerin muhtaç olduğu tam İsti min eder. Sonra, ekseriyetle yd":ü ağrılarına sebeb olan gündüzün '.'.ı ge ile birdenbire karşılaşmamış nuz, Dikkat edildsek bir şey U;'/ tak, pencerenin önünde katiyef Yatarken sıkı bir gömlek W ma giymeyiniz. Kışın sıkıca A fakat bir sürü yorgan ve UJ’. sarılarak değil.. Yazın, ince bİr tişir. : Sinirleriniz, üsabınız. boruk '5 zamanlar ilek bir banyo alnıffı yf iyice örtünerek yatınız. Bol bir tef çof lere sükünet verir. #Tavsiyelerit * oldu yetişir artık.” demiyeceğiniz? olşam sabahleyin kalkınca bit 40t tenbelliği gidermek için soğuk yapınız, diyeceğim. Svi Yatak odanızda yanar sobâ gâl bulundurmayınız, Çiçü”" nız, Kedi ve köpek gibi hl!"—“ rt atınız, Nihayet, rahat bir vaziyet Sağ tarafınıza uzanarak nhl_'ç:i: Vücudu çok germeyiniz, ta birakmız. Bacaklarmızı hafife? lirsiniz. Koltara gelince, b :) aN tüne veya yastığınızın altınâ ,/ nız, vücudun boyunca uzatımı? Üstü, veya sol tarafa yat " katiyen terkedinir. ;:ı)'uvırlık büzülüp yl_“":f nadir, amudu fakarinin uk“d ,' yW ça SÜ & mesine sebeb olur. çeyt Baş daima, ince kuş tüyü Ti dölu yumuşak ve yassı bir ye yinda hulunmalırdır, bi Ş’