Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
4 * C "' “h hş, Ya kurulalıdanberi her çağda, “ihî tkette fanilerin hemen hepsi, h'“leıq Vvetle mücehhez addettikiçti hîbeı € (Falcılar, kâhinler, kayıptan %Menlel' ilâh,.) baş vurmaktan, ilerini alamamışlardır. dq'îllm hiç bir devir, zamanımız ka. Wı » fen ve akliyat taraftarı olma- D B ö 3Yni zamanda meçhulâta, gizli D eh (Yt her şekliyle kehanete, büyü- uıa:ref-e ehemmiyet vermemiştir. " E"lxj i'bir küldür. Her şeye mukte. ** ';ln—" hiç bir şey değildir. Onu sevk Eden ancak ilâhi bir kuvvetir. hiı- der ve yıldızlardır.,, | tı"lr.ı-m_""'nleket. diğer »bir memleket ü- | h(% €rce tutuşan, yakan maddeler * Orada ateş ve kan nehirleri a- "iııp olbu »Ninova, Sodom ve Gomor : du, Yarın Paris, Berlin, Nev - 'cq kh“k?o gibi büyük, mamur ve me. irlerin de ayni akibete uğramı - “9%“9 Malüm? Bunu kim temin İij Bc.“.üz eden, hücum eden milletler ktna dünyayı harap etmeğe, ya- ğa karar verdiklerini, buna hkâ%. €rini, bunu hazırlamağa çalış- İı'z flrzetmek yanlıştır. &gm hâdiseleri sevk ve idare edi . " Yoksa hâdiseler mi bizi?.. Nef- " Mi itimat etmeliyiz? Yoksa biz - K tl'e m Wğ:;m LA ğbdıh » Yeise atıyor, bütün zekâsına, Tağmen korkak bir çocuk va. Ve Id“ŞÜruyor yaşamak, mevkiini, Nuz; mümkün olduğu kadar faz- Mak gayesiyle bin türlü va- ai "“ifacaat ediyor, önüne çıkan UĞmak öldürmek istiyor, ve $ ?& N meş'um eşiğine vasıl olun - Hî' 'a ı!'îı “e olacak?. k’b !nk ve küçük, akıllı akılsız, dişe ve kederle öğrenmek i:'kır. Napolyon gibi büyük adamlar €tmisler ve falcılara müraca- €rini alamamışlardır. Geçen a l'late (Piyer lö Klerk) adlı ardi. Bu adamın bütün söy - Oğru çıkmıştı. Var Mara ve şarlot * 9; korday b!ıı Senesi temmuzunun 12 inci gü. Üstü, şıkça giyinmiş, fakat îğ*m “*"kı. Bözleri ateşli genç bir “:lıı. te, bir Vıyo Ogüsten sokağında qı'l in kapısından içeri daldı, Taer Ğiv Mlı enleri çıktı, Odasına gir - knı İt nefes alarak kendini geni ğ bırak A tı. büyuk bir kalabalık vardı, î w çe artıyordu, İşte o za- i?î' rdıy) ilk defa olarak t_ ltmyı başladığını hisse . Nm““nü beyhude teşebbüslerle N Welden hazırladığı plânı q, etmeğe muvaffak ola - M"Mk mecburiyetinde kal 1' Vermek lâzımdı. â""“lr Mara) nın cezası- h’!l t;:yle gelmişti. Bu zalim a- w hu ü *ğinde büyük bir kin bes “mı;" gün günden artıyordu. Ü tbm . adaleti yerine getirmek m;'t Mar Srzu gittikçe büyüyordu. dü. p Fânın yanıma gitrebilmek Ü. Senç kızı ümitsizliğe dü. kü“nne' halde bir bahane bu- ç % Sanımı sıkan şey, vaktin de“bîr Mîynanm çerçevesinin ke- O Müğ bir kart gözüne ilişti. A fî Sırlarını öğtenmek merakın -— Wüma kuweth olanlara, yani gizli dusuncedır ki bütün ınsanlan 4 y huna çabalıyor. Ölüm de bir | 9 m Yakit geçiyordu, Bir an ev-. y 8e, HABER Akşam postası — aî:îölyon fala _ İnanıyordu ! | ıerı.. korsikalı General Bonapart, hükümet darbesinde muvaffak olabilecek miyim ?,; Devrin meşhur talcısı hesaplarını yaptı ve cevabını verdi : Tahta oturacaksın; fakat çok geçmeden Bi ingiliz toplarile düşeceksin | , hâdiseleri sevk ve İdare ediyoruz, yoksa hâdiseler ml bizi?.. Nefsimize ml '“mıı etmeliyiz, yoksa bizden daha kuvvetli o an g'zli kuvvetlere mi ? Napolyon Bonapart .. yarator olmazdan evvel Nağıo!ğönuu karısı Jozefin Fırladı, kalktı, kartı aldı. Okudu, bir daha okudu. Dudaklarında bir tebessüm belirdi. Sonra omuzlarını silkti, kendi kendine söylerdi: “Yalancının biri ol. sa gerek!.,, Bir alim mi, papas mı adi bir falcı mı ? Bu; (Piyer lö Klerk) adlı bir falcının reklâm için dağıttığı kartlardan biri idi. Kayıptan haber verdiğini, geleceği bil- diğini iddia ediyordu. Şarlot, bu ihiyarın adi bir falcı de- ğil, âlim bir adam olduğunu işitmişti. Bazıları, kiliseden tardolunmuş bir pa- paz olduğunu, zarüret içinde kalınca falcılığa başladığını söylüyorlardı. Fa- kat nereden gelmiştir, bilmiyordu. O; mahalle çocukları ve komşuları için “büyücü papa Piyer!.,, idi. Fakat, ne kömşuların ve ne de Şar - lotun bilmediği bir şey vardı; bu ihtiya. rır iki ay evvel, sefil evinde, Orlean dükası Filip — Eşgalitenin ziyaretini kabul etmesiydi. Dük; ihtimalki, kralımn idamıma tey vermekten mütevellit bir ıstırap ve vic- dan azabının sevkiyle bu falcının yıkık evine gitmişti. Falcı onu derhal tanımış, ve: — Esaletmeap!.. demişti. Büyük bir karışıklık ve bir çok ölüler görüyorum... Siz de aralarında bulunuyorsunuz.. F- kat, sövylemeğe korkuyorum. Dük israr etti. İhtiyar falcı şu ceva- br verdi: — Kralım çıktığı idam sehpasına çı - kacaksımız., Hakikaten Ğ'ilip — Egalite); ayni sene 6 ikincikânunda idam olunmuş, ve falemın dediği çıkmıştı. Şarlot, bunu hatırlayınca falcıya git- mek arzusundan kendini alamadı. Bin müşkülâtla evini buldu. Karanlık, pis bir odanın köşesinde yaşlı bir adam, masanın üzerine eğilmiş, bir kâğıt par. çasmma bir takım şeyler yazıyordu. Genç kızı görünce başını kaldırdı. Şarlot! — Dostlarımdan biri tarafından ge- yoksa 4 liyorum. Bu dostum bugün veya yarın | mühim bir işe girişecek, mühim bir şah. siyet nezdinde teşebbüste bulunmak ta- sayvurundadır. Acaba bu teşebbüste muvaffak olabilecek mi? İşte bunu an- lamak için geldim. * - Dedi. İhtiyar falcı, beyaz bir kâğıt uzattı. Ve: — Dostunuzun isminin, ve vaftiz a. dının ilk harflerini, sonra da teşebbüs etmek isteldiği işin birinci ve sonuncu harflerini bu kâğıda sıra ile yazmız. Dedi. Şarlot heyecanla şu cümlenin ilk harflferini yazdı.: “Şarlot Korday; Jan - Pol . Marya'yı 13 Temmuzda hançerle öldürmek isti - yor. Muvaffak olabilecek mi?.,, Falcı, bu kâğıt parçalarını biribirine karıştırdı. Sonra yanyana srraladı. Tek- rar karıştırdı, gene sıraladı. Ve birden- bire yerinden sıçradı, hayret ve korku ile bağırldı. Genç kız şaşkın bir halde ' kendisine bakryordu. — Matmazel, cevabın ne olduğunu size açıkça ıöyleyemiyeceğim. Zanne - derim, büyük bir hata yaptınız.. — Daha yapmadım... — Şu halde size çok ihtiyatlr dav - ranmanızı tavsiye ederim, Dostunuz, teşebbüs edeceği işte büyük bir felâke- te uğrayacaktır. Belki de ölecektir. Va. kit varken bundan vazgeçin!.. Şarlot, bir şey söylemedi. İhtiyarın e- lini öptü, odadan çıktı. İhtiyar arka - sından tekrar ediyordu: — Vaz geçin bundan!,. Falcınm Şarlota söylemek istediği cevap şu idi: “Mara bir hançer darbesiyle ölecek.. Katil idam olunacak.. ,, Şarlotun ziyaretinden az sonrâa (Ro. bespiyer) de falcrya müracaat etmi;t! | İhtiyar, ayni suretle onun da . falıma baktı. Şu cevabr verdi: “Değerli Cum - huriyetçi, fakat katr yürekli, sert ve methametsiz bir aklam.. Rakiplerin re- yile kafası kesilecek!.. ,, Korsikalı ziyaretçi 1790 de, ihtiyar falcı, bir öğle Üzeri orta boylu bir delikanlının geldiğini gördü. Etrafa şüpheli, ve müstehzi nazarlar. la baktıktan sonra ihtiyarın masasına yaklaştı. Falcı bir zayiçe yapmakla meşguldü. Delikanlı, daireleri, müsel - lesleri, rakamları, işaretleri seyrettik - ten sonra ismini söyledi. İhtiyar âli. min, doğlluğu tarihi, mesleğini de söyle mesini talep etmesi Üzerine asabileşti. Ve gitmeğe davrandı. (Piyerlö Klerk) uzun mükldet kendisini süzdü, sükü- netle: — Niçin bu kadar acele ediyorsunuz? Siz Korsikalr değil misiniz? Kont Ka. ligostronun bundan on sene evvelki ke- hanetini unutmayınız. Kont: “Bir Kor- sikalır, milletin arzusiyle hükümetin ida- resini eline alacak, az sonra da kendini diktatör ilân edecek.,, Yabancı, bu sözlere ehemmiyet ver - mediğini, inanmadığını ima eder bir ta- vırla cevap vermelden çıkıp gitti. Aradan dört sene geçtikten sonra ... General Bonapart; İtalya seferlerinde. ki zaferleriyle büyük bir şöhret kazan- dr. Bundan istifade etmek, hükümet idaresini eline almak tasavvurunda bu- lunuyordu, İşte bu sırada, ihtiyar fal . cmnın sözleri hatırına geldi. İhtiyarın evine gitti: — Mös_vö. dedi, size mühim bir şey soracağım., Fakat hemen ve kısaca ce- vap verebilir misiniz?. — Hay. hay!ı Napolyon, aşağrdakî cümlede bulu- nan kelimelerinin ilk hafflerini birer kâğıt parçasına yazdı: “Korsikalı general Bonapart, tasav . vur ettiği hükümet darbesinde muvaf- fak olabilecek mi?.,, İhtiyar; hesaplarını yaptıktan sonra şu cevabı verdi: “Tahta oturacak. Fa. kat çok geçmeden İngiliz toplariyle tahtından düşecek!.. », Bonapart, bu sözleri büyük bir he. yecanla dinledi, vet —— — Size bir şey daha soracağım.. Dedi. Gene bir kâğıda şunları yazdı: ' biraz tenvir etmeği faydalı Doktorun öğütleri : Baş ağrıları nederi ileri gellyor ? Doktorların muayenehaneleri muh- telif ağrılardan şikâyet edenlerle do- lu. Baş ağrısı, göğüs ağrısı, karm ağ- rısı, nevralji, siyatik, ilâh... . — Hepsi ağrılarını, kendilerine göre ta rif ederler, anlatmıya çalışırlar: ya- nık gibi, iğne batıyor gibi, çıkıyor gi- bi. Bazıları kuruntuya kapılırlar, öyle şeyler söylerler ki insan hayalin bu genişliğinde gaşıp kalmaktan kendini alamaz. Meselâ hastalarımdan birisi: “Sinirlerimi kamçılıyorlar gibi geli - yor...,, demişti. İfade güzel, hoş, fakat hakikatten uzak... Bu gibi ağrılara karşı öyle yanlış fikirler besleniyor ki, okuyucularımızı buluyo- rTum. i Bu yanlış fikirleri verenler birta- kım şarlatanlardır. Muzır tavsiyeleri- le bazan büyük facialara sebeb olur- lar. Ağrılar hususunda sakmılacak iki tehlike vardır: Hafif bir romatizma, mafsal, nev - raljiden ileri gelen ağrılar başlangıc- ta tedavi edilmelidir, ihmal olunursa giteide ağırlaşır, tedavisi gücçleşir. Hasta olmayıp da kendini hasta zannedenler ve mütemadiyen ağrıla- rından, sancılarmdan şikâyet edenler de çoktur. Bu gibiler, bir yerleri ha- fifçe ağrıdı mı bunu, kanser gibi, ve- rem gibi vahim hastalıklara atfeder- ler, kuruntu ve azap içinde yaşarlar. Bu korku, zamanında önü almmazsa gittikçe büyür ve pek fena neticeler doğurur. Aşağıda vereceğimiz bazı öğütler sizi doktora —müracaattan muaf tut- maz. Maksadımız kendinizi tedavi için ne zaman ve hangi mütehassısa müra- caatiniz lâzımgeldiği hususunda sizi Tabif size bütün ağrılardan, sancı- - lardan; bunların nodmthr[güdlgm-ır giliz, Yalnız bellibaşlılarmı anlataca- ğız. Baş ağrıları, yan sancıları, böb- rek sancıları, siyatik, romatizma,... Baş ağrısı Herkes hayatmda bir, veya birçok defalar başağrısıma tutulmuştur. Her gün baş ağrısmdan şikâyet edenler de vardır. Herkes de bir başka ilâç tav- siye eder. Bu tavsiyelerin hüsnü niyetle ya- pıldığına şüphe yök. Fakat, iyisi, bun | ları bir tarafa bırakıp asıl hastalığın sebebini, neden ileri geldiğini anla- mak ve ona göre tedavisine çalışmak- tır. Baş ağrısı — Cphalee, bütün başta, veya yalnız bir tarafımda olur. Yalnız bir taraftaysa (yarım baş ağrısı) derler. Bazan da ensede, kaş- larm üzerinde olur. Baş ağrısı başladı mr ekseriyetle (aspirin) e müracaat olunur; bir veya iki komprime alı- nır. Ağrı devam ederse komprimelerin adedi arttırılır. Bu, hem iyi, hem fenadır. Eğer çok çalışmaktan mütevellit yorgunluktan, gripten, cigara duman- lariyle havası bozulmuş kapalı yerler- de (sinema, tiyatro ve kahve gibi...) | uzun müddet oturmaktan ileri geliyor- sa aspirin almanım hiçbir mahzuru yoktur. Bununla beraber, ekser defalar, ra- hat bir uyku, açık havada gezinti, sir keye batırılan, ağrınm üzerine konu- lan bezler de müessir bir ilâç yerine geçer. Eğer baş ağrılarmızım bu saydığı- mız sebeblerden ileri geldiğine kani değilseniz (aspirin) den sakınmız. Zira, hem buna alışır, hem de fazla “General Bonapartın karısı Mari - Roz... » İhtiyar, az sonra: “Çok yaşlı, Bona. partı mes'ut edemiyecek, — ayrılacak- lar!.,, cevabını verdi. Napolyon, o sıralarda çok sevdiği karısından ayrılmak mecburiyetinde kalacağını duyunca kızdı. Hiddetle yum ruğunu masaya vurdu. Kâğıtların her Jozefin - parçası bir tarafa dağıldı. Kendi de, | çıktı, gitti. Fakat, ömrü oldukça ihtiyar falemmn sözlerini unutmadı., almak suretiyle kendinizi tehlikeye at mış, bir taraftan da, ağrının tedavisi- ni ihmal etmiş olursunuz. Ağrıyı değil, sebebini onu tedavi etmek lâzımdır. Vücudünüzü dinleyiniz, ağrılarmızı iyice tetkik ediniz, aşağıda srraladığı- mız şeylerden biri var mı?.. A: Evvelâ bir sürü mevzii sebebler vardır, yani başta yerleşmiş hastalık- lar ki, bunlar nadiren hatrra gelir. 1 — Göz bulanıklığı, karışıklığı. (Miyopie - göz zayıflığı, presbytie - u- zak-görme) mslah edilmez, veya fena ıslah edilirse baş ağrılarma sebehiyet verir. Buna ekseriyetle çocuklarda ve talebelerde tesadüf olunur. Bir göz doktoruna (gözlükçlüye de- gil) müracaat ediniz. Ekseriyetle göz lük kullanmak,. göz zayıflıklarmızı düzeltir ve baş ağrmızı giderir. Eğer esasen gözlük kullanryorsanız bunla - rım, gözlerinize uygun olup olmadığı- nı tetkik ettiriniz. - 2 — Bazan da nezle, boğaz ve kulak hastalıklarından ileri gelir. Burunda olan Polypes - ahtapot, borularmı büyümesi, vitrelerin inhirafr baş ağrı- larma sebeb olur. Eğer burun tedavi olunmazsa, baş ağrıları geçmez. Sonra çocuklarda kulak iltihapları; bademciklerin, bezlerin büyümesi da baş ağrıları tevlit eder. Hulâsa; burun, küulak ve boğaz hat talıklarınm birçoğu baş ağrılarının ye« güne sebebidir. Bu ağrılar tekerrür ve devam ettiği takdirde hususf bir muayene lâzmmdır. Eğer ihmal ederseniz, ağrı geçmez ve ileride vahim ihtilâtlara sebep olur. B — Daimi baş ağrılarınm daha başka sebepleri de vardır. Meselâ ha« zımsızlık, karaciğerdeki iltihaplar gi- 1 — Peklik, çok defalar baş ağrısı yapar. Bunun çaresi yemeğe katılan baharlardan, çok tüzlu ve biberli şey- lerden, salçalardan, ekşili yemekler:.. den, av etlerinden, tavşan, beyin, ci-. ğer, çikolata, alkol, kahve, nişastalı şeylerden vazgeçmek, eti de azalt- maktır. Yalnız sebze yeyiniz. Hususile yeşil sebzeler. Salata, yoğurt, sütlü şeyler, meyve, komposto, reçel gibi.. Her sabah, aç karnına bir bardnk su içiniz. Eğer bu suretle pekliğiniz geçmiyecek olursa sabahleyin aç kar- nma bir kahve kaşığı sulfate de Magnesie'yi suya karıştırıp içiniz. Ya hut da, akşamları yatmazdan evvel bir veya iki kahve kaşığı Huile de pa- raffine almız. 2 — Peklik bazan ciğer hastalığı ve ya barsaklarm tembelliğinden ileri gelir. Bu da kolayca anlaşılır. Eğer baş ağrısından maada karnmı zın sağ ve üst tarafımda bir sancı du- yYuyorsanız, arasıra safra çıkarryor - sanız, mide bulantmız varsa, idrarınız koyu renkteyse, gözlerinizin munta « zam tabakaları sarı ise... Bu gibi ahvalde (aspirin) in fayda- sı yoktur. Karaciğerdeki hastalığmı- zı ihmal ediyorsunuz demektir. Fazla alman aspirin de bu hastalığı arttırır. Hemen doktorunuza müracaat ediniz. Ve yukarda söylediğimiz şeyleri ye - meyiniz ve bilhassa yumurta, alkol ve şsşaraptan sakımnımız. Eğer hem kara ciğeriniz ağrıyor, hem de peklik çekiyorsanız sabahları aç karnma biraz su içersine bir veya iki kahve kaşığı sulfate de Magnesie kariştirip içiniz. — Yok, eğer ishal de varsa, sabahları 3 gram (sous - nitrate de bismuth) almız, Herhalde bir kere doktora mü- racaat ediniz. Yalnız o size, takip ede- ceğiniz tedavi tarzını söyliyecektir. Şimdi artık baş ağrılarını, bunların neden ileri geldiğini ve nasıl iyi edile- niz. Fakat, daha başka sebepler, ağ- rılar olduğunu da unutmayınız. İ Menenjit, beyin şişmeleri, bazı nev- raljiler, bilümum sari, müzmin ve had hastalıklar i(frengi) gibi, ekzema da baş ağrıları verir. Herhalde doktora müracaatla ha_ı» 4bı.'lrğıııııı 'begh.lıı ve te&ıwlı!ne gayret , EL « bulmak ve