ğ a — BİRİNCİKANUN — 1977 -—— —ğ—ğ—ğ— Napolyon fala © inanıyordu ! HABER — 'AK ostası “Ben, korsikalı General! Bonapart, hükümet darbesinde muvaffak olabilecek miyim ?,, be Devrin meşhur falcısı hesaplarını yaptı ve cevahını verdi : . “Tahta oturacaksın; fakat çok geçmeden Ingiliz toplarlle düşeceksin!,, mi hâdiseleri sevk ve Idare ediyoruz, yoksa hâdiseler mi bizi?.. Nefsimize mi etmeliyiz, yoksa bizden daha kuvvetli o an gizli kuvvetlere mi ? Wimat RR ınbei her çağda, oram ette fanilerin hemen hepsi, mer wvetle mücehhez addettikleri ğe, 8 (Falcılar, kâhinler, kayıptan, İilggggenler ilâh,.) baş vurmaktar, amaa anı öğtenmek merakın a Kara, yerini alamamışlardır. Sey Hiç bir devir, zamanımız ka. iy » İen ve akliyat taraftarı olma- zamanda meçhulâla, gizli r n Ve her şekliyle kehanete, büyü- iin ehemmiyet vermemiştir. #bir küldür, Her şeye mükte. £ ; m hiç şey değildir. Onu sevk 5 den ancak ilâhi bir kuvvetir. * ve yıldızlardır.,, Val, ket, “diğer 'bir memleket ü- Ce tutuşan, yakan maddeler Bı Orada ateş ve kan nehirleri a- ta, bil, Ninova, Sodom ve Gomor yu. Yarın Paris, Berlin, Nev - te” gibi büyük, mamur ve me, e lerin de ayni akibete uğramı - “Y malâm? Bunu kim temin vi, 5 Ny farzetmek yanlıştır. Çİ hadiseleri sevk ve idare edi « Yoksa hâdiseler mi bizi?. Nef- Mi itimat etmeliyiz? Yoksa biz - Spgla kuvvetli olanlara, yani gizli ie mi 7, e Ke düşüncedir ki bütün insanları Me atıyor, bütün zekâsına, Ün düşürüyor ; yaşamak, mevkiini, Si, © mümkün olduğu kadar faz Mtmak gayesiyle bin türlü va- X » Müracaat ediyor, önüne çıkan My, voğmak, öldürmek istiyor, ve İ ie ME eşiğine vasıl olun - . na çal Ölü i , miz çabalıyor, Ölüm de bir İle | Ne olacak? Yük ve küçük, akıllı. akılsız, endişe ve kederle öğrenmek | Kİ Mi ae Pariste (Piyer 16 Klerk) adlı Bir, vardı, Bu adamın bütün söy - : doğru çıkmışte. : Var Mara ve şarlot Top korday Ke temmuzunun 12 inci gü. te, Si sıkça giyinmiş, fakat ya ri gözleri ateşli genç bir yi Yi, © Viyö Ogüsten sokağında Svin kapısından içeri daldı, Kremler çıktı, Odasma gir - ia nefes alarak kendini geniş bıraktı, Ny ir EE Z eden, hücum eden milletler dünyayı harap etmeğe, yas Vi *Polyon gibi büyük adamlar | *tmişler ve falcılara müraea- | ini alamamışlardır. Geçen büyük bir kalabalik vardı, l sittikçe artıyordu, İşte o za- ar Korday), ilkdefa olarak rim başladığını hisse » Hnünli beyhude teşebbüslerle Evvelden hazırladığı plânı me . Mei, vakit Eeçiyordu. Bi'an ev- b lâzımdı. nek Canavar Mara) nın cezası- Skriyle gelmişti, Bu zalim a” < > ğinde büyük bir kin bes Anak gün günden artıyordu. Ma ba, adaleti yerine getirmek Saç Mar, 20 gittikçe büyüyordu. O yanına girebilmek 4 kızı ümitsizliğe dü. da *r halde bir bahane bu- id Satımı srcan şey, vaktin iy, * #Ynanm çerçevesinin ke- ii mağa karar verdiklerini, buna ini, bunu hazırlamağa çalış” © a “MUŞ bir kart gözüne ilişti. | lamak için geldim. Napo'yon Bonapart 1. arater olmazdan evvel Napolyonun karın Josefin Fırladı, kalktı, kartı aldı. Okudu, bir «#gmen korkak bir çocuk va. © gaha okudu. Dudaklarında bir tebessüm belirdi, Sonra omuzlarını silkti, kendi kendine söylerdi: “Yalancının biri ol sa gerek!.., Bir alim mi, papas mı adi bir falcı mı? Bu; (Piyer Wö Klerk) adlı bir falcınm reklâm için dağıttığı kartlardan biri ödi. yoksa Dedi, İhtiyar falcı, beyaz bir kâğıt uzattı. Ve: — Dostunuzun isminin, ve vaftiz a. dınım ilk harflerini, sonra da teşebbüs etmek istediği işin birinci ve sonuncu harilerini bu kâğıda sıra ile yazmız. Dedi. Şarlot heyecanla şu cümlenin &k harflferini yazdı.: “Şarlot Korday; Jan - Pol . Marya'yı 13 Temmuzda hançerle öldürmek isti - yor. Muvaffak olabilecek mi?.,, Falcı, bu kâğrt parçaların: biribirine karıştırdı. Sonra yanyana sraladı, Tek- rar karıştırdı, gene sıraladı. Ve birden- bire yerinden sıçradı, hayret ve korku ile bağırdı. Genç kız şaşkın bir halde * kendisine bakıyordu. Kayıptan haber verdiğini, geleceği bil- ! diğini iddia ediyordu. Şarlot, bu ihiyarın adi bir falcı de- gil, âlim bir adam olduğunu işitmişti. İ Bazıları, kiliseden tardolunmuş bir pa- poz olduğunu, zaruret içinde kalmca falcılığa başladığını söylüyorlardı. Fa- kat nereden gelmiştir, bilmiyordu. O; mahalle çocukları ve komşuları için “büyücü papa Piyer!,,, idi. Fakat, ne komşuların ve ne de Şar - lotun bilmediği bir şey vardı; bu ihtiya. rm iki ay evvel, sefü evinde, Orican dükasr Pilip — Egalitenin ziyaretini kabul etmesiydi. Dük: ihtimalki, kralın idamma (ey vermekten mütevellit bir ıstırap ve vİC” dan azabının sevkiyle'bu falcınını yıkık evine gitmişti, Falcı onu derhal tanımış, ve: — Esaletmeap?,, demişti. Büyük bir karışıklık ve bir çok ölüler görüyorum... Siz de aralarında bulunuyorsunuz. Ft- kat, sövlemeğe korkuyorum. Dük israr etti, İhtiyar falcı şu ceva- bı verdi: — Kralın çıktığı idam sehpasına çi - kacıkamız.. Hakikaten (Filip — Egalite); ayni sene 6 ikincikânunda idam olunmuş, ve falemm dediği çıkmıştı. Şarlot, bunu hatırlaymca falcıya git- mek arzusundan kendini alamadı. Bin müşkülâtla evini buldu. Karanlık, pis bir odanm köşesinde yaşlı bir adam, masanın üzerine eğilmiş, bir kâğıt par. çasına bir takım şeyler yazıyordu. Genç kızı görünce başını kaldırdı. Şarlot: — Dostlardan biri tarafından ge- liyorum. Bu dostum bugün veya yarın mühim bir işe girişecek, mühim bir şah, #iyet nezdinde teşebbüste bulunmak ta- savvurundadır, Acaba bu teşebbüste muvaffak olabilecek mi? İşte bunu an- — Matmazel, cevabın ne olduğunu size açıkça söyleyemiyeceğim. Zanne - derim, büyük bir hata yaptınız. — Dahz yapmadım... — Şu halde sire çok öhtiyatlt dav - ranmanızı tavsiye ederim Dostunuz, tesebbüs edeceği İşte büyük bir felâke- te uğrayacaktır. Belki de ölecektir. Va. kit varken bundan vazgeçin! Şarlot, bir şey söylemedi. İhtiyarm © Tini öptü, dâadan çıktı. İhtiyar arka - sından tekrar ediyordu: — Vaz geçin bundan? Falcının Şarlota söylemek istediği cevap şu idi: “Mara bir hançer darbesiyle ölecek. Katil idam olunacak.. » Şarlotun ziyaretinden az sonrâ (Ro. bespiyer) de falcıya müracaat etmişti. İhtiyar, ayni suretle onun dâ falına baktı. Şu cevabı verdi: “Değerli Cum - huriyetçi, fakat katı yürekli, sert ve merhametsiz bir adam. Rakiplerin re- yile kafası kesilecek!.. ,, Korsikalı ziyaretçi 1790 de, ihtiyar falcr, bir öğle Üzeri orta boylu bir delikanlınm geldiğini gördü. Etrafa şüpheli, ve müstehzi nazarlar. la baktıktan sonra ihtiyarın masasına yaklaştı. Falcı bir zayiçe yapmakla meşguldü, Delikanlı, daireleri, misel - lesleri, rakamları, işaretleri seyrettik - ten sonra ismini söyledi. İhtiyar âli. min, doğluğu tarihi, mesleğini de söyle mesini talep etmesi üzerine asabileşti. Ve gitmeğe davrandı. (Piyer Iö Klerk) urun miilidet kendisini süzdü, sükü- netle:; — Niçin bu kadar acele ediyorsunuz? Siz Korsikalı değil misiniz? Kont Ka, ligostronun bundan on sene evvelki ke- hanetihi unutmayınız. Kont: “Bir Kor- | sikalı, milletin arzusiyle hükümetin ida» resini eline alacak, az sonra da kendini diktatör ilân edecekı, Yabancı, bu sözlere ehemmiyet ver - mediğini, inanmadığını ima eder bir ta- vırla cevap vermeden çıkıp gitti, Aradan dört sene geçtikten sonra ... General Bonapart; İtalya seferlerinde. ki zaferleriyle büyük bir göbret kazan- dı. Bundan istifade etmek, hükümet idaresini eline almak tasavvurunda bu- lunayordu, İşte bu sırada, ihtiyar fal emın sözleri batırma geldi. İhtiyarın &vine gittiz — Mösyö, dedi, size mühim bir şey soracağım. Fakat hemen ve kisaca ce, vap verebilir misiniz?. — Hay. hay!.. . Napolyon, aşağıdaki cümlede bulu- nan kelimelerinin ilk hatflerini birer kâğıt parçasına yazdı: “Korsikalı general Bonapart, tasav - vur ettiği hükümet darbesinde muvaf- fak olabilecek mi?.,, İhtiyar; hesaplarını yaptıktan sonra su cevabı verdi: “Tahta oturacak. Fa. kat çok geçmeden İngiliz toplariyle tahtından düşecek! » Bonapart, bu sözleri büyük bir he. yetanla dinledi, vet © — Size bir şey Haha soracağım.. Dedi, Gene bir kâğıda şunları yazdı: il İ biraz tenvir etmeği faydalı Doktorun öğütleri : Baş ağrıları neden ileri geliyor ? Doktorların muayenehaneleri muh- teli? ağrılardan şikâyet edenlerle do- Tu. Baş ağrısı, göğüs ağrısı, karın ağ- rısı, nevralji, siyatik, ilâh... Hepsi ağrılarını, kendilerine göre ta rif ederler, anlatmıya çalışırlar: ya- nik gibi, iğne batıyor gibi, çıkıyor gi- bi. Bazıları kuruntuya kapılırlar, öyle şeyler söylerler ki insan hayalin bu genişliğinde gaşıp kalmaktan kendini alamaz. Meselâ hastalarımdan birisi: “Sinirlerimi kamçılıyorlar gibi geli - yor...,, demişti, İfade güzel, hoş, fakat hakikatten uzak... Bu gibi ağrılara karşı öyle yanlış fikirler besleniyor ki, okuyucularımızı buluyo- rum, Bu yanlış fikirleri verenler birta- kım şarlatanlardır. Muzır tavsiyeleri- le bazan büyük faclalara sebeb olur- lar, Ağrılar hususunda sakmılacak iki tehlike vardır: Hafif bir romatizma, mafsal, nev - raljiden ileri gelen ağrılar başlangıç- ta tedavi edilmelidir, ihmal olunursa gitgide ağırlaşır, tedavisi güçleşir. Hasta olmayıp da kendini basta zannedenler ve mütemadiyen ağrıla- rmdan, sancılarmdan şikâyet edenler de çoktur. Bu göbiler, bir yerleri ha- fifçe ağrıdı mı bunu, kanser gibi, ve- rem gibi vahim hastalıklara atfeder- ler, kuruntu ve azap içinde yaşarlar. Bu korku, zamanında önü almmazsa gittikçe büyür ve pek fena neticeler doğurur, İ Aşağıda vereceğimiz bazı öğütler | sizi doktora müracaattan muaf tut- | maz. Maksadımız kendinizi tedavi için ne zaman ve hangi mütehassısa müra- caatiniz lâzımgeldiği hususunda sizi tenvirdir. 'Tabit size bütün ağrılardan, sancı- Tardan; bunların mr den, tedavi tarzdan bahsödecek”d6- gilir, Yalnız bellibaşlılarmır anlatada- Zız. Baş ağrıları, yan sancıları, böb- rek sancrları, siyatik, romatizma, ... Baş ağrısı Herkes hayatımda bir, veya birçok defalar başağrısına tutulmuştur. Her gün baş ağrısından şikâyet edenler de vardır. Herkes de bir başka ilâç tav- siye eder. ' Bu tsvelyelerin hüsnü niyetle ya- pıldığna şüphe yok. Fakat, iyisi, bun ları bir tarafa bırakıp asıl hastalığın sebebini, neden ileri geldiğini anla- mak ve ona göre tedavisine çalışmak- tır. Baş ağrısı — Cphalec, bütün başta, veya yalnız bir tarafında olur. Yalnız bir taraftaysa (yarım baş ağrısı) derler. Bazan da ensede, kaş- ların üzerinde olur. Baş ağrısı başladı mı ekseriyetle (aspirin) e müracaat olunur; bir veya iki komprime alı- nır, Ağrı devam ederse komprimelerin adedi arttırılır. Bu, hem !yi, hem fenadır. Eğer çok çalışmaktan mütevellit yorgunluktan, gripten, cigara duman- lariyle havası bozulmuş kapalı yerler- de (sinema, tiyatro ve kahve gidi, uzun müddet oturmaktan ileri geliyor- sa sspirin almanın hiçbir mahzuru yoktur. Bununla beraber, ekser defalar, ra hat bir uyku, açık havada gezinti, sir keye batırılan, ağrınm üzerine konu- lari bezler de müessir bir ilâç yerine geçer. Eğer baş ağrılarmızm bu saydığı- mız sebeblerden ileri geldiğine kani değilseniz (aspirin) den sakmmız. Zira, hem buna alışır, hem de fazla “General Bonapartın karısı Jozefin - Mari - Roze. » İbtiyar, az sonra: “Çok yaşlı, Bona. partı mes'ut edemiyecek, ayrılacak- Jar?.,, cevabını verdi. Napolyon, o sıralarda çok sevdiği karısından ayrılmak mecburiyetinde kalacağını duyunca kızdı. Hidietle yum ruğunu masaya vurdu. Kâğrtların her parçası bir tarafa dağıldr.. Kendi de, grktı, gitti, Fakat, ömrü oldukça ihtiyar falcının sözlerini unutmadı. almak suretiyle kendinizi tehlikeye a€ muş, bir taraftan da, ağrının tedavisi- ni ihmal etmiş olursunuz. Ağrıyı değil, sebebini onu tedavi etmek lâzımdir. Vileudünüzü dinleyiniz, ağrılarmızı iyice tetkik ediniz, aşağıda sıraladığı- mız şeylerden biri var mi?.. A: Evvelâ bir sürü mevzii sebebler yardır, yani başta yerleşmiş hastalık- Jar ki, bunlar nadiren hatıra gelir. 1 — Göz bulanıklığı, karışıklığı. (Myopie - göz zayıflığı, presbytie - u- zak-görme) ıslah edilmez, veya fena ıslah edilirse baş ağrılarma sebehiyet verir. Buna ekseriyetle çocuklarda ve talebelerde tesadüf olunur. Bir göz doktoruna (gözlükçüye de- gil) müracaat ediniz. Ekseriyetle göz Tük kullanmak, göz zayıflıklarınızı düzeltir ve baş ağrınızı giderir. Eğer esasen gözlük kullanıyorsanız bunla - rm, gözlerinize uygun olup olmadığr- ni tetkik ettiriniz. 2 — Bazan da nezle, boğaz ve kulak hastalıklarından ileri gelir. Burunda olan Polypes - ahtapot, borularmı bilyümesi, vitrelerin inhirafı baş ağrı- larma sebeb olur. Eğer burun tedavi olunmazsa, baş ağrıları geçmez Sorıra çocuklarda kulak iltihapları; bademelklerin. bezlerin büyümesi de baş ağrıları tevlit eder. 'Hulâsa ; burun, kulak ve boğaz has talıklarmn birçoğu baş ağrılarının yes güne sebebidir. Bu ağrılar tekerrür ve devam ettiği takdirde hususi bir muayene lâzımdır. Eğer ihmal ederseniz, ağrı geçmez ve İleride vahim ihtilâtlara sebep olur. B — Daimi baş ağrılarınm daha başka sebepleri de vardır. Meselâ ba“ zımsızlık, karaciğerdeki iltihaplar gi bi, 1 — Peklik, çok defalar baş ağrısı yapar. Bunun çaresi yemeğe katılan baharlardan, çok tüzlu ve biberli şey- bulmak ve > lerden, salçalardan, ekşili , yemekler» den, av etlerinden, tavşan, beyin, ci- ğer, çikolata, alkol, kahve, nişastalı şeylerden vazgeçmek, etide azalt- maktır. Yalnız sebze yeyiniz Hususile yeşil sebzeler. Salata, yoğurt, sütlü geyler, meyve, komposto, reçel gibi.. Her sabah, aç karnıma bir bardak #u içiniz. Eğer bu suretle pekliğiniz geçmiyecek olursa sabahleyin aç kar- nma bir kahve kaşığı sulfste d6 Magnesie'yi suya karıştırıp içiniz. Ya hut da, akşamları yatmazdan evvel bir veya iki kahve kaşığı Huile de pa- raffine almız. ? — Peklik bazan ciğer hastalığı ve ya barsaklarm tembelliğinden iler! gelir. Bu da kolayca anlaşılır. Eğer baş ağrısından maada karımı zın sağ ve üst tarafımda bir sancı du- yuyorsanız, arasıra safra çıkarıyor - sanız, mide bulantmız varsa, idrarınış koyu renkteyse, gözlerinizin munta « zam tabakaları sarı ise... Bu gibi ahvalde (aspirin) in fayda sı yoktur. Karaciğerdeki hastalığını #1 İhmal ediyorsunuz demektir. Fazla alman aspirin de bu hastalığı arttırır. Hemen doktorunuza müracast ediniz. Ve yukarda söylediğimiz şeyleri ye - meyiniz ve bilhassa yumurta, elkol ve şaraptan sakmmız. Eğer hem kara eiğeriniz ağrıyor, hem de peklik çekiyorsanız sabahları aç karnına biraz su içersine bir veya iki kahve kaşığı sulfate de Magnesie kariştırıp içiniz. Yok, eğer ishal de varsa, sabahları 3 gram (sous - nitrate de bismuth) alınız. Herhalde bir kera doktora mü- racaat ediniz. Yalnız o size, takip ede- hastalıklar (frengi) gibi, ekzema da baş ağrıları verir. ” Herhalde doktora müracaatla bas- talığmızı teşhis ve tedavisine gayret N dininiz. , pe vir