Dünya fTutbolunun akademisi sayılan ÂAÂrsenal takımının yıldızı sönüyor mu ? Bütün Ingitere bu yüzden telâş içinde. Meşhur bir münekkit diyor ki: — Ben cenaze merasimlerinden h'ç hoşlanmam, bunun için Arsenal adı verilen büyük mareşalın matem töreninde hazır bulunmak Bazı istemiyorum ... gazeteler de “Arsenalın meşhur şütçüleri sisin içinde kayıp mı oldular ,, diye uazıyorlar. İyi bir fudboldan bahsedilince, mu- hakkak ingiliz fudbolu, ingiliz fudbo- lu mevzuu bahis olunca da, muhakkak Arsenal takımı akla gelir. Filhakika Arsenal, dünyada en gü zel öyniyan fudbol takımı olarak şöhret bulmuştur. Fudbol âleminin, bilhassa ingiliz ga zetelerinin nazarında Arşenal “fudbol akademisi” dir. Sırf bu yüzdendir ki, ingiliz gazete- leri diğer fudbol takımlarının mağlübi yetlerini ve fena oyunlarını müsamaha ile karşılamalarına ve tabif görmelerine Tağmen, Arsenalın bir hezimeti, bozuk bir oyunu karşısında derhal en şiddetli tenkidlerde bulunurlar. Meselâ, Arsenalın, son defa, Brum- viç takimiyle berabere kalması üzerine, bütün ingilir matbuatı boşmuş ve bu maç hakkmdaki yazılarla, tenkidler, ga- zetelerin ilk sahifelerini dolduran baş- Ha mevzu haline gelmiştir. gazetelerde okuyucuların dik- rlarma çarpan, büylük puntolu ir kaç misal: “Arsenal meşum bir uçurumun kenarına gelmiş! Kendisini toplamiya niyeti yok mu?”; “Meşhur şütçüler sis içinde kayip mu Mular?"'; “Arsenala bir baş lüzım!”; Arsenal #önÜyor, Ingiliz efkârı umu- wiyesi bunun önüne geçilmesini isti- yort” İngilterenin en büyük fudbol mü- nekkidi Trevor Vinyal Dally Expres gazetesinde şöyle diyor: “Ben, cenaze merasimlerinden hiç hoşlanmam, bu: nun için, Arsenal adı verilen büyük mareşalın, matem töreninde hazır bulun | mak istemiyorum|” | Ve nihayet Evening News gazetesin | de, meşhur karikatürcü Harold Gittins yaptığı cidden şayanı hayret bir karika türde, Arsenal muhacimlerinin, rakip klübe gol atmamak için ne müsizeler yarattıklarını ve ne cambazlıklar yap- tıklarını göstermiye çalışıyordu. İngilliz matbuatınm Ar- senalın — rakibiyle berabere kaldığı i gin- kopardığı bu gürültü, İngiliz #fkârı umumiyesinin, Arsenala ne büyük bir kiymet verdiğini göstermektedir. Kendisine bu kadar kiymet verilen ve dünya fudbolünün “akademisi” ad. dedilen Arsenalm nasıl bir klüp olduğu futbol takımının nasıl çalıştığı, güp- hesiz merak edilecek bir cihettir. Evvelâ şunu söyliyelim ki, Arsena- lın büdçesi, bir çok mal? müesseseleri. mizin büdçesinden daha büyüktür. Bu şerait içinde, klübün en mükemmel bir konfora malik olacağı muhakkaktır. Arsenalm iki stadı bir çok da ant- renman sahası vardır. Klübün en büyük stadı Londranın merkezindedir. Burada 85000 kişi isti ap edebilecek tribünler, stadın yanında da vestiyerler, kapalr sahalar, timnaş- tikhaneler, atölyeler ve hatta bir kaç spor mağazası vardır. Her zaman derececi harareti 40 da Bulunduran — dar bir salon — var- dır ki, burada, mayolar, çorap ve panta Tonlar daima sıcak olarak bulundurulur Buna sebeb oyuncuların oyuna çıkacak larr zaman Üşümemelerini temin etmek tir. Bu şüphesiz bir teferrüattır, fakat torunun ve meneterlerinin bü bir ehemmiyet atfettikleri bir te- un yarundaki büyük bir ulara masaj ve diğer adır, ve yatakların rdar salonu Bu salanda yata de Şayet muvafık tesirler yapmaktadır Klübün iki doktoru vardır ve bun lar oyuncuları haftada üç gün muayene etmekle mükelleftirler. Fakat antre- nör Vittaker, ekseriya, oyumcuların sıh hat ve tedavileriyle bizzat meşgul olur. Arsenal oyuncuları, muntazaman her sabah saat otda, antrenmana hazır bir vaziyette küçük idman sahasında toplanırlar, İki kısma ayrılan oyuncuların önü ne kale boyunda büyük birer kafesli lavha konur, oyuncular, buraya her Va ziyette şüt atmağa başlarlar. Top her defesinda falsolu bir şekilde geri gelir ve diğer bir oyuntu tarafından tekrar ayni yere şüt çekilir. Bundan sonra küçük kafa oyunları ve daha ziyade adalelerin gerginligini giderecek hafif antrenmanlar yapılır: Haati dmmi ei dbüğren li rerareın güreşçisi Rigolo Don Kolof'a mey- dan okuyor Paristen verilen bir habere göre, Fransız peblivanı Rigulo, Avrupa serbest güreş şampiyonluğunu kazan- mıaş olan meşhur Bulgar Dan Kolof'a meydan okumuş ve Avrupa şampiyon- luğu unvanı için kendisiyle karşılağ - maamı teklif etmiştir. Dan Kolof, muvafakat cevabi ver- diğinden, bu çok mühim maç önümüz- deki pazartesi günü yapılacaktır. Geçenlerde de dediğimiz gibi, Rigu- lo Halerde tam 11 dünya rekoru kır- . mıştır ve bu rekorlar hâlâ kendisine âittir. Sırf bunun içindir ki kendisine “dünyanın en kuvvetli adamı,, lâkabı takılmıştır. Filhakika, Rigulo şayanı hayret bir kuvvete maliktir. Fakat güreşe ancak iki sene evvel başlamış- tır. Binaenaleyh henliz tecrübesi ve şualar aksettiren üzerine çok sıcak BCi ük âletler vardır. ktör şeklinde büy u Jeri ve umu- Bu ziya oyuncuların adelel " miyet itibariyle bütdin vücudleri üzerin güreşte çok lüzumlu olan tekniği yok- tur. Bunun için Bulgar pehlivanma ye nilsa bile şerefine hiçbir halel gele . MEeZ, Eski halter şampiyonu Fransız| ? Kombineronların temini için de, per şembe günleri sahada, cuma günleri de, salonda siyah tahtaya çizilen muhte- lif şekiller üzerinde çalışılır. Oyuncular, maç yapmadıkları gün- öğleden sonra serbesttirler. sinirleri son derece teskin ettiği gibi, | kabiliyetleri de arttırmaktadır. Oyuncuların hepsi disipline katiyet | le riayet edereler ve gayet şen gençler dir. Klüplerine karşı taahhül getirmiyetek bir şekilde eğlenirler, Bas tin gayet ano çalar, Craystonun seti mükemmeldir, Drake de gayet gü- zel ve gülünç İskoç hikâyeleri anlatır. Arsenalın en kidemli o usu, Bob ve kendisiyle görüşen bir gaze teciye şöyle diyor: — 15 rakamının benim için büyük bir ehemmiyeti vardır. Takıma 15 ya- şemda girdim, Gal ayaleti için 15 defa beynelmilel maç yaptım ve 15 seneden beri Arsenalda oynuyorum.. Arsenal oyuncuları aylık — olarak 100-150 türk Kras arasında bir para alırlar. Bu, şüphesiz, “Fudbol akade- mi”si şökretini karanan bir takım oyun cuları için çok az bir paradır. Fakat, onların asıl gelirlerini temin eden, maçlarda aldıklari muntazam mü kâlatlardır ki, burilâr çok mühim yekün lâra baliğ olmakta, ve onlara, hakika- ten birer fudbol Üstadı olduklarını ha. tırlatmaktadır. erine halel | t Arsonal oyuncuları ee İ tatırahat esnasında | Muvaffak Mene- mencioğlunun Bir tavzihi Dün, Fenerbahçe klübü eski reisi Muvaffak Menemencioğlundan a- şağıdaki mektubu aldık. Haber bir Klübün dahili işinde mümkün olduğu kadar bitaraf kalmayı ter. dih etmektedir. Fenerbakçeli ar- kadaşımız Osman — Kavrak'ın ya- sısıni sifunlarımıza — nasıl geçir- dikse, sayın Muvaffak Menemen- cloğlunun mektubunu da memmu- niyetle neşretmekteyis... 2-12-937 tarihli nüshanızın spor sa- hifesinde bay Osman Kavrak tarafm- dan arkadaşım Hayri Celâl'e verilen | cevab mülâbesesiyle benim ismimin de karıştırıldığını okudum. Makale. yi yazan zat benden çok mültefit bir tarzda bahsetmiş olmakla beraber, zikrettiği vak'anm vaki olmadığımı kaydetmek mecburiyetindeyim. Vakıâ bazı Fenerbahçeli arkadaşla rımm kotuşurken Hayri Celâl'den ve ya Zeki'den değil, hepimizin dahil bu- lunduğumuz idare beyetinden umumi yet itibariyle şikâyette bulundukları vakidir. Zaten bundan tabil ne olabi- lir? Bunlara karşı, memnun olmadıkk- lart halde hepimizi tebdil edebilecek- | Yeri gibi yine çok tabif bir sözü de be- nim veya arkadaşlarımdan herhangi | birinin tekrar etmiş olması müstab- ad değildir. Fakat kat'iyetle iddia e- | Vahşilerde ve medenilerde uzun a bir derun atlayış Naşıl olur? Heor atletin ve bilhassa her atlayıcının-bilmesi toab eden bu Talamli resimlerle bir defa daha tekrar edelim: Atlet, hız almak için cvvelâ asami kırk metro içinde bir kozu yapar (birinci resimde görüldüğü gibi) ğ tasına gelince aldığı vasiyet (ikinol resimde çok güsel görülmektedir.) Atlayıcı, allayışı yaparken ”I " / ni ve bacaklarını ileriye doğru uzatır (revim $); vere temas ederken de bacaklarım mümkün olduğu ”MW' mayo çalışır ki, bu suretle - hiç olmazsa - birkaç santim daha kazanmış olur. Avustralyadaki adalardan biri olan dan'pek farklı değildir. O, müsabakaya başlarken kendisini sikmaz, vücudu mu gevşek tutar ve (bi“’wgi'.j gibi) ilk kısımda _qnyıl rahat ilerler, adetâ yürür, Fakat ikinci Jasma gelince birdenbire ıu!a"'“;dıı*j' hali aynen medeni bir sporou pozudur (re; n atlama sonunda ileri doğru fırlatır (resim S$) ve... yere ayakları kabil olduğu Radar ileriye uzatarak mesafe kazanmıya bahar, (resim 5). Yukardaki resimlerle izahlarından pek az olmakla beraber, netice bir hayli m M b Medeni sporou yapaoağı iİşi başladığı enerji ila tamamlar, Avustralyalı ise önce kendini sıkmas, B tün gayretini saarfeder. Polincsyada bir vahşinin uzun allayışı im 2). Tabii böl porcuda olduğ ştüğü anda yine pek iyi anlaşıldığı gibi medeni ve bedevi pdir. 4 “Anadolu klübi, tlama Boks âlemind? Avrupa şamplyo” Roth Ot,,ıu—;' Bir Alman boksörle ka! Belçikadan bildirildiğine w çika ve Avrupa yarı ağır lîk”c ’ şampiyonu meçhur Roth, 21 , sanide Almanyanın vasat ı“”p' piyonu Benelmann ile Berlinde Jaşacaktır. ğ Roth bu müsabakayı WM Avrupa şampiyonluğunu dt miş olacaktır. Yeni binasına “?_:,y Üsküdarda Şemsipaşada bul nadolu klübü, çargı boyundâ y yeti Milliye Caddesinde yeni h:,d ya taşmmış ve Anadolulularım M_f lokalinin küşat resmi pazar pılmıştir. —/—,'/&, debilirim ki, Türkiyenin €0 v nit bir klübü olan Fenerbahstlt W kinin benim aleyhimde wlun':: « yahut benim Hayri Celâl'e KâTİyN ziyet aldığım hiç bir vakit vl*??" mıştır. Fenerbahçenin bütün kuvveti de zaten bu nokM j Bu vesile ile derin narm, — Muvaffak Meme' resim 4) Bu bir tekmik ” se medeni bir memleketiti? ’.ı u gibi o da, üzerinde medeni atlayıcın takli M saani e y uzun aflayıcı anast