18 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Yazan: Soğuman Tehilryan — Çevirem: 5.ş. — Iktiban ve tercüme hakkı mahfuzdur. — — G7 — Cenevrede otomobille gezerken sevgilim Fransız dilberi birdenbire haslalandı hemen hastahaneye görürdük... Şoför arkadaşımızın Bbu teklifini mmenuniyetle kabul ettik. Hanriyet, ötedenberi çok sevdiği İsviçrenin man- zaralarına bayılıyordu. Yolda, hep ta- biatin güzelliklerinden bahsediyor ve mütemadiyen şunları tekrar ediyordu: — İrişallah ömrümüzün sonuna ka- dar burada yaşarız.. Daha İstanbulda iken bu hayatı tahlil etmiyor muydum? Bir ay sonra sen de alışacaksın ve bir daha buradan ayrılmak istemiyeceksin... — Bana kalırsa yerimden bile kımıl- damam, dedim. Ağzımdan kaçan bu sözler Hanriye- tin şüphelerini uyandırmıştı. Elimi tu- tarak heyecanla soruyordu: — Yöoksâ buradan da mt gidiyoruz? — Üzülme canım.. Şimdilik böyle bir şey yok. . — ÖO halde neden “bana kalırsa,, di- yorsun? — Bufmlun sebebini sen de benim ka- dar. bilirsin.. — Seni buradan Başka H7 yere göndermeğe kalkışırlarsa, bu sefer ben bırakmıyacağım.. — Nasıl bırakmıyacaksın?. — Ben senin hatırım için Fransız teşkilâtından istifa etmedim mi? — Ettin.. — Sen de benim gibi yapacaksın.. Buradan başka yere göndermek iste - dikleri zaman #stifanr verir, herşeyden elini çekersin.. İşte asıl saadetimiz ©o zaman başlryacaktır. Esasen şimdiki saadetimizin geçici olduğunu ben de biliyorum.. Daha — oturduğumuz ev bizim değildir. Günün birinde bizi so- kağa Aatabilirler. Her şeyden — evvel kendi paramızla bir ev kiralamalıyız.. Bu suretle istiklâl'yetimizi temin ettik- teri sonra muhataplarımızla daha kat'i bir /'sanla konuşabiliriz. Ben kadın ol- duğum haâlde, bu cesareti — gösteriyo- rum, sen tereddüt mü edeceksin? — Sen işi izam ediyorsun.. Ortada böyle bir mesele yoktuür ve olamar. — Ya olursa , — Onu da o zaman düşünürüz.. Şim- di müsaade et te çok sevdiğin İsviçre- nin tabif güzelliklerinden biraz da ben istifade edeyim, Tehlikek bir mecraya girmek üzere bulunan münakaşayı bu suretle kestim. Hanryietin büsbütün haksız olmadığı- nir ben de biliyordum, fakat onun iste- diği gibi hareket edemiyeceğimi de takdir ediyordum, bahusus ki benâm vaziyetim Hanriyetin vaziyetine ben - zemezdi. Mensup olduğum fırka bana yeni ve mühim bir iş tevdi etmiş, hu- susi memuriyetle beni İsviçreye gön - dermişti. Fırkatnım parasiyle İsviçre;: geldik- ten sonra nasıl istifa eder ve elimi her şeyden çekebilirdim? Bu gibi bir hare- ketin cezasız kalacağını/ farzettiğimiz takdirde bile meselenin bir de manevi tarafı vardı. Yeni vazifeyi kabul edip İstanbuldan Cenevreye hareket ettik - ten sonra benim için artık düşünecek mesele kalmamıştı. Bundan sonra ken- dimi hâdiselerin cereyanına terketmek mecbur'yetinde idim.. ÂAksi takdirde Fırkayı dolandırmış bir adam vaziyetin de bulunacaktım ki, bunu asla kabul edemezdim.. Otomobilde kenldi kendim: bunları düşünürken Hanriyetin birdenbire: — Bir şey olüyorum.. diyerek çır - pınmıya başladı.. Pilhakika vücudu buz kesilmişti.. Arkadaşım Serkise otomobili en ya- kın hastaneye sürmesini söyledim. Hanriyet kendini kaybetmiş, konuşa - raryordu... On dakika sonra onu hastaneye ya- tırdık.. Kendisini muayene eden dok tor: — Metak edecek bir şey yok.. Bu geze burada istirahat etsin, yarm mü- tehassıs doktorlarımız da muayene e- derler.. — Yarınki muayeneyi evde yaptırsak olmaz mı? — Bu vaziyette hastanın başka bir yere nakli doğru değildir. — Demek vaziyeti tehlikelidir? — Bu hüususta kat'i bir şey söyle - yemem.. Ancak başka bir yere naklet- mek mesuliyetini deruhde edemem, zi- ra herhangi kuvvetli bir heyecan çok vahim neticeler doğurabilir. Arkadaşım Serkis müdahale etti: — Doktorun hakkı vardır. Bu gece burada kalsın. Sabahleyin erkenden biz de buraya gelir, muayenenin neti - cesine göre hareket ederiz, dedi. Henüz baygm bir halde bulunan Hanriyeti hastanede bırakarak — Ce- nevrede bir lokantaya girdik. Hanriye- tin hastalanması iştihamı kaçırmıştı. Ağzıma bir lokma bile koyamadan İo - kantadan çıkarak eve döndük. Arka - daşım Serkis: — İstersen bu gece burada kala- yım, dedi. — Teşekkür ederim, Esasen — çok yorgunum ve derhal yatacağım.. Bo - şuna sizi rahatsız etmek istemiyorum, dedim. (Devamı var) Eugünkü radyo 18,30 Plâkla dans muüusikisi, 19,15 Konfe. rans: Eminönü halkevi neşriyat kolu namıma Nusrat Safa, 19,80 Çocüklara masal, 20 Ri. fat ve arkadaşları tarafımdan Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,380 Ömer Rıza tarafın. dan arapça söylev, 20,45 Belma ve arkadaş. ları tarafımdan Türk müusikisi ve halk garkı. | lart (saat ayarı), 21,15 Radyo fonik opera örkestrası refakatile (La Dame aux Came. Has), 22,15 Ajans ve borsa haberleri ve er. tesi günün programı, 22,80 Plâkla — sololar, | öpera ve öperet parçaları, 23 sön. BÜKREŞ: 18,15: Plâk, 19,15: Küçük örkestra, 19,45 Plâkla senfonik parçalar, 21,35: Şarkı, 22, Avrupa könseri, .Romadan naklen), 23 haber ler, ve spor, 23,20 gala örkestrası, BUDAPEŞTE: 19,80: Sigan musikisi, 20,30 plâk, 22, AV- rupa konseri .Romadan naklen), 24,25 Caz. band, VARŞOVA: 19,10 operet parçaları .plâkla), 21 Mando. lin örkestrası, 22 Avrupa könseri, ( naklen),23, 20 plâk konseri, HABER — Akşam postası Dans, kahkaha ve güzel şarkılar susişam SAKARYA — siemunda gâne ve iki meşhur yıldızı FRED ASTAİRE ve GER ROGERS'in en son ve büyük zaferleri olan Vals Dalgası Filminde çok eğlenceli 8 yeni şarkı dinliyecek ve dans âle- minde bir inkılâp teşkil edecek “Swing Time,, dansı duğu halde 6 yeni dans seyredeceksiniz. Cidden büyük bir neşe, şarkı ve dans ziyafeti olacaktır. İlâveten: PARAMOUNT JURNAL ve(3 dakika) öğretici : GALASI, Dansın ye - * GİN- ol- büyük ve Bu akşam s Ü M E R sipemasmda Esrarı ve dramlarile en casusluk filmi Matmazel Doktor Başlıyor. Baş roöllerde : DiTA PARLO ve PiERRE BLANCHAROD Tamamen SELÂNİK'te çevrilmiş, Fransız ve Alman erkânıharplerinin gizli vesikalarmı elde etmek gaye- sini güden bir Fransız süper filmi İlâveten: EKLER JURNAL son dünya havadisleri Bu akşam için yerlerinizi evvelden teminediniz. hakiki 1PEK - MELEK ve İzmirde ELHAMRA Sinemalarında gösteriliyor . -—— - BÜTÜN İSTANBUL mu..m IN z Alkazar işte size 937 - 88 Mevsiminin €en büyük ve en zengin filmini hazırladı Bay Çetin “Denizaltı Hakimi,, Ökyanus denizi altında, atlantid diya- Kimyager j Hüsameddin Tamidrar tahlili 100 kuruştüur. Bilümum tahlilât. Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası karşısında İzzet Bey hanı. laca dolar sarfiyle vücuda gelmiş muazzam film Önümüzdeki Çarşamba SİNEMAMIZDA - b — Ti sakinlerinin bin bir macerası milyon b | n Ankara Anonim Türk Sigort3 Sirketinden : FE şehir ve kasabalarda çalışmak üzere mezkür mahallerin tanılmış firmaları arasında acenta aramaktadır. Bu işe, istekli olanların -— İstanbulda, Yenipostane karşısımda, Erzurum hanmda kâin EE merkezine - referanslarını da bildirmek suretile - tahriren nwncı&d"' : Afyon Çanakkale Gemlik Mardin - Âmasya Çorlu Gümüşhane M. Kemz]?f Es Ântalya Diyarıbekii İnebolu Ordu BZ Ayancık Dörtyol İzmit Rize — Bafra Düzce Kars Sinop Bartın Erzurum Kastamonü - Bivas Biga Fatsa Kayseri Tokad - Bilecik Fethiye Kütahya Urfa Boölu Gazianteb Malatya Zonguldak Gelibolu Ceyhan Maraş TIYATROLAR 18 İLKTEŞRİN — jy Senenin ilk hakiki büyük şaheseri Ladam o kamelyi Görülmemiş muvaffakıyetleri? | IHHIIRIIIIHIIIIMHHIIHWI!MHHIH I&MHIWHIIFM! Aranıyor | Şirketimiz, mevcud acentalık teşkilâtına ilâveten, aşağıda ; ;l Ğ TEPEBAŞI DRAM KISMI rEk Bugün tatildir. ERTUĞRUL SADİ 1 ESKİ FRANSIZ TİYATROSU SŞEHİR | MJ TİYATROSU OPERET KISMI Tiyatrosu 18 - 10 - 937 Pazartesi gü- | 21.10.937 dei P/ nü #kşamı saat 20,30 da her gece ve ||’[ TOKA KOMEDİ 5 perde. umuma Cum Yazan —Edvard — Burde, beye). Türkçeye çeviren Fikri A. dil. SiMON SıMON Beyaz Melek —— —— ——— Melek Vt MdeniZe Dikkat ve iYi HAZIM ediniz. Çabuk, çiğnemeden yemek Yyiyenler, ve biberli yiyenler, bilhassa içki içenler midelerini tı*u'i! ederler ve Ekşilik, Hazımsızlık ağırlık baş dönmeleri histederler fazla baharatlı MA Z MEYVA mmmfîl MİDE EKŞİLİK ve YAN rir. İNKIBAZI DEFEDER. Bugünden bir şişe, almız. Hiç bir mümasil müstahzarla kıyas kabtil ,r'_ ON TUZU C Yenipostahane arkasında / Deposu: MAZON ve Boton ecza deposu, İstanbul — y ! Yakmd” MAZON isim horoz markasına dikkat. BU