M çağktenlerde 3 Meselesi Yöni Sni an ; hâzariyelere güven ol- İmanıma büsbütün gel- Tın içinde çok İyi- Fakat ayni zaman bunlardan bir yet — verilebilir; bunlar bütün te maledilebi ve n bir. keli- asır lüğata kabul he © döz yazı, Fayıyor. Neden sonra İtasiyor, — *Si İmez bir hal almca Yeni usulle tedavi ede Unuz. Almanyada şimdi t#ttirmiyen, her istedi- T Cerey edeceğiz! - diyen dok - 2 ediniz! Çırağ buyurun! ' gördüğümüz uşulde İstiyorum! - cevabını ve- İ berberi Tterek ö İak yT saçan “hı,î;-':; b ler, traşt betbaht ka- ğrenirlermiş. Acemilik B Yeni usuller de bizden _:qu bin bir kere tecrübe e- m, ermişleri tertih edelim. Tak edenler, anlaşılmaz 5 Salonlarına assınlar.... $ Seyrekler bastık. mi Birahane (fişleri- t tü İkı';l Bunları Bözup yenisini ı *lan SA "it tekrar yapmalı..*Gü B , D*8 liralıklardır. Çünkü f Paranın muhte- *teriyetçe — tecrübe edil- b;:ıeyıkln doları beğenil- " P-—ı:d.ı onların bile müte dacaz, . İşte para böyle » ':nıx her şey de bu tarz- ğ ı fhrcmıdımç boykot! *Y,,:“ı"ı’—* yeni usul, “Nüya Stün ! Sanım? :inh:“mh"'n:”îîr' değil, dün- dan, etti benzetceği ni pedagoji usulüne ;lızıı hapı nasıl — yut- Tkuzâ rast geldi. Zira Sanı - kim sevmez? Maz? Onun bir çiçek gibi k olma n X"'îLa  ! hi üleri $ St Tühiyemizi İstismar vla, Ye -:îumm,, Bi tüi ” Ney Vaç ” Bİbi "“'nım irmak, onlara niş? MİŞ? Serbest bıraka- * Okusunlar, oynayarak * dediler, & ol. Feni _ıü:mnı'“"hrv Bütün dün- © tarzına | z #lümeti $ karşı bir © t geei 8r, Hele bizde: 1 F*sirmedin , Rm ha?.. A gana: ; tada ü y ni Birazagel d verdik. Gi Ver Çihi y ğ basmak « . belki ağzimiza — tıkas de mürteci dam- TÜ Usulünü Soracaklar: C ıaıl!l—.nun üvdetini mi iİsti ahat arç Ayvana yakışır. sLSMSİniZ; — Yetişmiş, 'tin İçinde bi SA insanlara — bile İçttalarındaş ” türlü ceza var Üüke, GÜnlara p fütunuz, adli ce vık.q &i b Ta kadar! Tağâni büyü Mlaşmaaç CEmialini « büyü D Yü ter ki Buldukça mr haye Küçü Yayı Yarr, C ken ceza yok, bü- a Y TMa, danglta, yi tt Olmiyalım.. al- hakikat disiplinli, maarif is- a €n mü A KaSiğr, HĞĞEP bir heyet "ıxıny:’“ İngilterede Va fabrikala- * Zabitlerinden E*Çen ton kânun- TİYareti lade et. 1 çıktı. Size de | Tarakçılar caddesi höyle bir yerdir.. Istanbul konuşuyor ! rraçra S T aa UDiT A” KM Çarsıda, varakçılar caddesi nasıl bir yerdir ? Makinelerin, altın yaldızcılığı sanatini mahvettiği iddia olunuyor Yazan : Haberci Mahmutpaşadan sonra, çarşınız Sa- atçiler caddesini gezerken, birdenb're akirma geldi. Dolma kalemimin cebi tutan rabıtası, bir kaç gün evvel masamın üzerinde, yanımda unuttuğum, bir cigara yüzün- den siyahlanmıştı. Ve kaç gündür de onu bir yaklızcıya yaptırmak isi dum. Hazır buraya etrafımdakilere sordum. — Kuzum, buralarda iyi yaldız yapan usta var mudir? . Karşımda duran saztçilerden üçü kadar gelmiş bir kamızdaki Va « l en iyl yaldızcı ustasını bulahilirsin mi Karak:ndir. Kendiz'ne bizdende selüm söyleyin. Bakın size bir iş yapsın da, eskisinden iyi olmazsa.. Daha nimle beraber dolaşın, &a foto Âli ile ressam Saffe dilen sokağa doğ- fazla dinlemedim. Ruraları be- sdaşlarım, Sakabaşıyı ru yürüdüm. Evvelâ sağa, çarşının kapılarından h'rine giden yola saptık, burada 10—İ5 adım yürüdükten sonra. tek parak, dar ve kasvetli bir yola girdik. İşte burası Sarakalar sokağı bli. idi İki tarafta ufak ufak dükkânlar dizilmişti. Yolun bışında sol köşede bir aşçı Cük- n görünüyordu. Kapısının önünde ufak bir malt'z durüyor ve burada tan balık kızarıyordu. — İki baka baka yaldızer Karakin ustanın dük kânı arayarak ilerled'k. Yolun ortatına kadar geldiğimiz bal- de aradığ-mızı hâlâ bulamamıştık —O zaman, birisine sormağa karar verdim. Diğerlerinden de daha küçük bir dük- kâncının önünde duran aksaçlı bir ada- ma yaklaşarak ! — Yaldızcı. Karak' nr nerededir biliyor musunuz? dedim, Aksaçlı adam hiç iatifini bozmudı : — Burası bâyım. dedi. - Sonra nazik-bir kaç kelim? ile ne 'ar sağa sü- ştaralımıza ustanım dükkâ- Çarydı Tarallar sokeğındaki meşhur altın yaldıscı ve kaplamacı Ka, rakin Usta Haberciye yap tığı işi tarif ediyor Bir elmas mihlayıcı çalışıyor #stediğimi sordu. Yapılacak işi anlat - tım: — Asabaçahuk, ya kikada olur mu, dedim. Usta- yüzüme baktı; — Olur amma, doğrusunu isterseniz sonradan memnün kalmazsınız. İyi bir öyle beş on da- yey isterseniz biraz beklemeniz 1âzım. dire. — Ne kadar? — Kırk beş dakika, en çok bir saat! Doğrusu, kalemimin iyice yapılması- nı İstyordum. Evvelâ saatime, sonra arkadaşlarımın yüzüne baktım. Zavallı Saffet hiç itiraz etmedi. — Saat biri geçiyor, karnım epey a- cıktı amma, ne yapalım, bekleriz, de- di. Fakat Âli suratırır adamakıllı asmış- tı. İtirazını önlemek için: — Mademki öyle, burada çalışalım, bir röportaj yapalrm, dedim. Bunun üzerine benden kurtuluş olma- dığını anlamış olacak H, Ali de bekle- meğe rTaz; oldu. Yalnız 15—20 dakika kadar civarda bir tanmıdığa uğrayıp ge- leceğini vadetti ve bizden ayrıldı. ÖO zaman, Karakin ustanın arkasından dükkâna girdik., Burası cidden pek ga- | rip bir yerdi. Eski uzu) zillerin pilleri- ne benrer kavanozları kocaman bir man gal, ve bu mangalmn bir köşesinde — Üç ayrı tas içinde 1sınan esmer yüzlü su - lar dekorüun esasını teşkil ediyordu. Teferrüat olarak ta kavanozlarin içine ,miş pillerden mangalm üzerin - taslardan birisinde duran ufak bir kömüre kadar uzanan bir tel gözüme Hişti. Usta benim bayretle açılan göz - terimin içine bakarak: — Şaşmayın sakın, dedi. Dükkânım fakirdir, makinelerim yoktur. amma, dünyanın en mükemmel altın yaldızını we kaplamasını yapmak için bütün bu gördükleriniz kâfidir. Benim gu — tez- gâhta yaptığım yaldır, yeni yeni türe. yen fabrikalarda yapılan yaldızlardan on kere daha iyi ve yüz kere daha da- yanıklı olur. Fakat ne çare ki herkes İşin İyirüne değil, ucuzuna, şatafatına bakıyor. Bakm'z ben çok eeki ve ayıp tır söylemesi amma, bir ustayım., Devamı 15 incide HABERCİ 120 sene evvel bugün Loterin 300 uncu senel devriyesi münasebeliyle Almanyada muazzam bir gençlik bayramı yapıldı Meternik 1800 talebeyi hapsettire- rek herşeyi mahvetti 1815 yılından sonra Fransa — istilâsindan kurtulan Almanyada muhtelif fikir cereyan darı başlamıştı. Yabancı bir devletin askeri Yatilârmdan Kkurtulmanın verdiği hızla her fert bir fırkaya Intisap ediyor ve mücadeleye Birişiyordu. Fikri terakki gün geçtikçe artıyordu. Bir çok yeni gazete çıkmağa başlamıştı. Müte, madiyen ilmi, felseft eserler neşrediliyor ve satılıyordu. Bir müdllif bu devri teah eder. ken göyle diyor: — Almanya bu senölerde ilim — dünyasına çok büyük nimetler bağışladı. Ciddi eser her memlaketten fazla bu memlekette yer bulu. yor ve istikbale kuvvetli bir gençlik yetişi. yardu., 'Yena üniversitesi gençllğe önayak olmak Üzere birçok yenilikler — yapıyordu. Sils ve müzeyyisat yok ediliyor. Hattâ kravat bile kullanılmıyordu. Yena üÜniversitesi talebeleri siyah gömlek giydiler ve süslü — giyinenleri açıktan açığa tankıida başladılar. Hükümet adamları gençliğin bu “Mmüfrt hâllerinden endişeye düştüler. Fakat bu öy. Ve bir cereyandı ki, önüne geçmek imkânsız. dı. Protestan mezhebinin mübdil Leterin üç. yüzüncü senel devriyesi münasebetile —onun hapsedilmiş olduğu Vartboury büyük bir bayram — hazırlandı. — 1817 yılr 18 birinciteşrin günü 120 şene evvel — bugün bu şatoda toplanan gençler “gençlik bayra. mınt,, © kadar gaşaalr bir susetle tesit etti. ler ki bütün memleket bu bayramla alâkadar oldu ve sevindi. şatosunda Gençler ateşli nutuklar söylediler: Vatan garkılart okudular, Terakkiye — mani teşkil eden ananeleri tel'in ettiler, Irticar — teşvik eden gazeteler ve kitapları büyük bir ateş yakarak içine attılar, * . * Bu büyük günden sonra on sekiz ay geçti. Gençler taşkınlıklarında gevam ettiler, Ve zilikleri yapmak ve.deşrik etmek İçin elle. rinden gelen ber geyi yaptılar. — Bu arada gayet garip hâdiseler vukun geldi. — Rusya çarımın casusu olmak üzere zan altma alın, mış olan Kotzebü Manhaymda üniversite ta. Kkbesinden Sant tarafından öldürüldü. Efkâ. rt umumiye bu katit hem takbih ediyor ve bem takdir ediyordu. Üniversite profesörlerinden biri katilin an. nesine yazdığı mektupta göyle diyordu: “OR lunuzun ba bareketi kantına muhaliftir. Fena bir harekettir. Fakat yüksek duyuşu bugl. nün tam ideal gençilgini temeil ediyor... Saka Vaymor dükası gençilğin bu hareket. lerini takdir ediyordu. İlk önce — meşrutiyet HDün etti. Bunu, Bavvera ve Vortenberg kral ları ve Bad Gran dükası taktp etti. Bu suret le cenup hükümetleri yeni bir siyaset yolu tutmuş oldular. Pront Meternih telâşa düşüyordu. Bu ha, reketlerin somu nereye varacaktı? Maternih bu cereyanları tehlikeli bir her. ollmearcin başlangıcı saydı. — Prusya kralmı ikna ederek Karlabatda vekilleri toplayarak bir kongre akdettirdi. Fikirlerini izah ettt ve netloede her geyi alt lat eden kararlar ve. rildi. Gündelik ve haftalık — yirmi sayfadan aşağı bütün risaleler baş sene müddetle san süre tâbi tutulacaktı. Yirmi! kadar — gazote kapatıddı. Üniversitelerin aıkı bir teftişe ta. bi tutulması kararlaştı. İhtilâle — sevkedici harekât ve tahrikâtı aramak ve nez'etmek üzere Mayansda dalmit bir tahkikat komis. yantı kürüldü. İş bu kadarla kalmadı. Birçok üniveraite profesörleri azledildi ayrıca bin — sekiz yüz talebe tevkif edilerek mahkemeye verildi Niyazi Ahmet Köy eğitmenleri vazifelerine başlıyorlar Ankara, 18 — (telefonla) — Yetiş. tirilmekte olan yeni köy eğitmenleri yeni sene başında vazifelerine başla. miış olacaklardır. Eskişehir çifteler çiftliğindeki kursta okuyan öğitmen . ler ikinciteşrin sonunda diplomaları. nı alacaklardır. Bunların mesailerine dair plânlı tedbirler üzerinde alâkalı daireler ha. raretle çalışmaktadırlar. Eğitmenlerin tedris tarıları hak. kında bir nevi tallmat mahiyetinde olan öğrenekler hazırlanmakta, ki. tap ve diğer levazımın teminiyle uğ. raşılmaktadır. Mezuün eğitmenlerin de - iltihakiyle eğitmenli köy okuları sayısı 150 ye çıikmış olacaktır.