28 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

28 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, M ııF bi !' | Türkçe 28 AĞUSTOS — 193#. HABER — Akşam Paostası #.| 7 ' Dıl Kurultayının —dünkü toplantısında - Dört tez okundu, yabancı olduğu sanılan bir — Çok sözlerin ve bu arada “elektrik,, kelimesi- nin Türk kokunden geldıgı anlatıldı Üçüncü dü kurultayının — dördüncü toplantısı dün Atatürk ve İsmet İnönü-. * Nün huzurlarile Saffet Arıkanın başkan- lığında yapılmış, bu celsede — dört tez “okunup izah edilmiştir. Bu tezler sıra - sile Naim Onat, —Ahmet Cevat Emre, Abdülkadir İnan ve İsmail Mü>stak Mayakonun tezleridir. Nalim Onatın fezi Naim Onadın tezine göre: Türk dilinin Arap diliyle olan mü , Pasebeti yeni tanıklara ve yeni esas- dayanarak isbat edilmiştir. Esk' büyük Türk medeniyetinin bütün dü: Ya medeniyetlerine kaynak olduğu gi bi Türk dili de bütün dillere kaynal - Olmuştüur. Â Mmet Cevat Emrenin tezi -— #hmet Cevat Emrenin müdafaa et tiği tezin mevzuu termitoloji mesele Sidir, Bundan dört yıl evvel, Türk di Uumunun islah bolu tarafımdan ve Tilmiş olan kararda yabancı dillerd! kullanılan terimlerin atılması ve yer lerine türkçelerinin konulması pro Sram olarak çizilmişti. Ahmet Cevat Emre siyantifik bir araştırma yapmadan böyle bir karar- la hareket etmenin doğru olmadığını Söyledi, Tezini izah etmek için “filo- Z0f,, kelimesini ve bunun — “filozofi, “filozofik,, şekillerini seçerek, dedi ki: *bunları seçişimin sebebi herken- $e Grekçe olduklarına tam bir iman inmasıdır,, bundan sonra bu keli- Menin iki unsurunun “filos,, ve “So- fia,__ sözlerinin tahkikine başladı: Yürüttüğü araştırmada me'haz o- İârak Avrupanmım en makbul etimolo- M" " -uJüDatlerine müracaat etti. Bu' lügat) - ler “Buarsak,, “Grekçe etimolojik lü- Bati,, gibi eserlerdir. Bunların hep- Sinde gerek “filo,, , gerek “sofia,, söz- ler'nin etimolojisi karanlık ve şüphe- li olsrak gösterilmektedir. Ahmet Cevat Emre, bir sözün “eti- Molojisinin karanlık,, olmasınm ne Emek olduğunu izah etti: “Bu keli- Melerin Grekçeye * nerden geçtikleri AVl'uIJa âlimlerince malüm — değildir. Ve Hint - Avruüpa sözleri olduğu da akkuk etmemiş demektir,, dedi. t l ciheti ilmin bütün seraitine muva- Ik bir gurette tesis ettikten sonra ke- Melerin Güneş - Dil teorisile tahlili- Ne vesti, Ve şöyvle söyledi: n “Güneş - Dil teorisinin tahlillerinde ©F ameliyenin bir “niçin,, i ve her b"i:—'m,, in bir “çünkü,, sü vardır. Ben f”mk titizlikle bu “nicin,, leri somruş F, tepsinin “çünkü., lerini bulup ka- m'l etmiş adamım. Burada da bu tah- İ #vni surette yürütelim.,, hi unun üzerine Güneş - Dil teorisi- ğ N bağlıca ameliyeleri olan ana kökü p dÜ!Smusş Vokali iade işlerinin ne gi- | ilmi esaslara istinat ettifini anlattı. irer birer kelimelerin elemanları- N! Yazarak Türk ve Yakut lüszatlarıma ! müracaat etmek suretile manalarını bit etti. Bu şekilde gerek “Tilos,, ve (Raj “sofia,, kelimelerinin türkce bil _120!1 — ep) ve bundan çıkan (fil, el ilim) ve (sap, sav söz) ve duğîıık — ders) sözlerinden çıkmış ol- ha nu itiraz kabul etmez şekilde is- InoıBu Buret]e Avruna âlimlerince eti- Ojisi karanlık olan bu kelimelerin koydu irkçe olduğunu apaydın meydana âaâ?ıutün meselenin bundan ibaret ol- 181 terminolojide kullanrlanlardan ldua bir çok tabirlerin halis türkçe klarmı ilâve etti, 8on tırma sonunda artık, “Bundar. , Ta kültür âleminde kullanılan te- N esasları (Grek, Lâtin) dir. Ğeuq © olamazlar gibi bir kanaatte M edebilir miviz?,, diwe sordu. 'llal vrolı'ıdnua- Lengüstiğine de şöyle bir “— En mMmakbul, en mutena eserleri- krimei'hul ve karanlık kalan nice Bren ımldmlata,n ve menşelerini gös- hiz?, Ehçelere lâkayıt kalabilir misi- mAhmet Cevat Emre ana dili, oriji- 8-Yboh'nuş. yalnız vazma nüsha- bir kitah Nyanm her tarafına yayılmış hltlrdıa benzetti ve sözlerini şüyle “B 'hîım_'u kitabın en orijinal ve sahih Nüshaları Büyük Okyanostan Dünkü Kurultey celsesinde tez okuyan'ardan (üstte) Naim Onad, Ahmet Ce- vat Emre, (altta İsmail Müştak Atlas denizine Radar yayılan geniş bir saha üzerindeki Türk lehçeleridir. Bunların bizimle beraber, Güneş - Dil teorisinin tahlil metodlarile mütaled- sına Avruna dilcilerinin iştirakini te- menni ederim, “Türkün güneşine bir şairimizin iki mısramı hitap ederek bitiriyorum: Atatürk Atatürk antlınız sana Gümneşinden içtik hep kana kana,, Ahdülkadir İnanın tezi et Cevat. Emşaden sönra. Bözl. nıgtaflarmnı okudu! ve yarın toplanümak nar'a verilül. : tezi şoşle lîî*ofesogr Abdülkadir Abdülkadir — İnan'ın hülâsa edilebilir: “Güneş - Dil Teorisin: göre hiç bir kelime vokalle bitmez, i:utlak bir koön - sonla biter. Yani vokal ek olmaz, Bu gibi görünen kelimelerin sonunda “g" konsonu bulunmuş ve müruru zamanla aşınmıştır. Bir çok kelimeler bu *5"” konsonu “h. k GY konsonlarmdan dönmüştür. Türkçede sarı, kuru, ulu, darı gibi ke- limelerde “5” nin düştüğü, “tav, bav” gibi kelımelerdc “B” nin “y” ye ve Bey. Sağış gibi kelimelerde “g” nin “y” ye döndüğü klâsik ekole mensup bilginlere de malümdur. Fakat baba, aba, ata gibi kelimelerin sonunda bir konson olaca - gint klâsik ekol hatırına bile getirme - miştir. Türk dilindeki bu konsonu Gü neş - Dil Teorisi keşfetti. ismal! Müştak Mayakonun tez! İsmail Müştak Mayakon ilk önce - il - kelimesini ele alarak ihticaç ve itimada salih me'hazlerin bu kelimenin biribirin - den çok farklı geldiğini söyledi ve muh- telif lehcelerdeki mana farklarını izai etti. Gerek bu kelimelerin. gerek - ilki- kelimenin tahlillerini yapan İsmail Müş. tak, bazı etimologların Türkçe kelime - leri tahlil ederken ana köke yanlıs mana vermek dolayısile kelimenin de manasın: tayinde hataya düştüklarini söyledi ve dedi ki: “— Türk dilinin dünya dillerine nasıi kaynak vazifesini gördüğünü izah ve kelime unsurlarının manayı tayinde nec gibi roller oynadığını tesbit etmeğe mu- vaffak olan Güneş - Dil Teorisi bir ta- raftan bu vazifeyi yaparken, diğer ta- raftan Türk kelimelerine yanlış mana veren yanlış metodlarla mücadele etme ği de kendisi için bir zarüret telakki eder. Bu, hem kendi vazifesinin selame- ti, hem de İlmin iffet ve asaleti namına ihmali caiz olmayan bir vazifedir: İsmail Müştak Mayakon, Arap alim- lerinin yanlış mana verdihkleri bazı ke- limelerin doğru izahlarımı insanların 3- teşi nasıl kesfettiklerini izah eden b Türk mitolojisini anlattı. Hatip elektrik ve yaltrık kelimelerinin köklerini araştırıp bunlatın morfolojik bakımdan birbirlerinin ayni olduğunu izahdan sonra - otlamak — sözüne geçdi ve ilmi izahlarını şu cümlelerle t:xmamıa dı.? “Türke ve Türklüğe Güneş altında her hakkı layık olduğu her feyzi, her ni- Mayakon, Abdülkadir İnan meti, her kemali vermek azmile uğraşan büyük baş, Türkün medeniyet, — ilim ve irfan yollarında muhtaç olduğu vası- taları da gafletin ve haletin tahakkü münden kurtarmağa ah İztmiştir. Bu ahd bizim için en düyük müjde ve en büyük inan kaynağıdır.” Tebrik telgraf arı Bundan sonra baskan Varsova ilimler cemiyeti Şark şubesinden ve Napoli yük sek Şark enstitüsünderi gelen tebrik tel- üzere celseyi tatil etti. Komisyonlarda Dün, umuümi toplan'iıdan evvel, Güneş - Dil “Teorisi ve dil — kar- şılaştırılmaları komisyonu toplanmıştır. Bu komisyonda Profesör Ahmet Ce- vad Emre'nin dün okuduğu tez etrafın da fikirler teati edilmiş ve ecnebi pro fesörler de esas itibariyle tasvibkâr olar kanaatlerini söylemişlerdir. Rusyada otomobilcilik Dokuz bin kilomet- relîk kadın otomobil yarı ŞI Sovyetler Birliğinde ilk defa ola. rak bir kadın otomobil yarış'na Mos. kovada 31 temmuzda başlanmıştır. Dokuz bin kilometre üzerinde ya- pilacak bu otomobil yarışına, 14 Sov. yet otomobili ile di kadın şoför, ma. kinist, mühendis, doktor, gazeteci, si. nemacı ve fotoğrafçı iştirak etmekte- dir. Yarış, Sovyetler Birliğinin mer. kezi kısmında, Ural ve Kazakistan steplerinde, Karakurum çölünde, A. ral gölü mıntakasında, Ukranya ve Bielorusyada cereyan edecek. ve tah. min edildiğine göre, yarışa iştirak e. den otomobiller, iki ay sonra, Mosko- vaya dönecekler ve yarışı bitirecekler. dir. ' Bu yarışa iştirak eden kadınların ekserisi gençtir. Heyetin kumandanı Anastasya Peirovna Volkova ancak 31 yaşındadır ve Moskovada Şimal denizyolları merkez idaresinde şoför. lük etmekte, geceleri ise, gece halk ü. niversitesinde tahsil görmektedir. Bayan Volkova, bu yarısın, Sov-| yet H«adınlığının cesaret ve pervasız. lığını isbat edeceğini ve Sovyet kadı. nının tekniği hazmetmiş olduğunu gös tereceğini bildirmiş ve muyaffakiyet | ten emin bulundugunu da ilâve eyle- mıştir. â ön Hüzemeülkmz İ « ğti klıladz üü f T YAY ehirde yeni inşaat nasıl yapılabilecek? (Baş tarafı 1 incide) O zamandanberi İstanbulda inşa- at bu izahnameye göre yapılıyordu. Bir kaç ay evvel İstanbula gelen ve müstakbel plânı — yapacak olan Fransız şehircilik mütehassısı Prost, bu izahnameyi tetkik etmiş, izahna- mede yeniden tadilât yapılmış, eski izahname hükümden iskat edilmiştir Yeni izahnamenin mühim madde- lerini yazıyoruz: l — Yapı ve yollar kanununun dör-| düncü maddesinin E fıkrası mucibin - ce şehir içinden geçen — gimendifer hatlarının istimlâk hudvutlarından i- tibaren her iki tarafından 30 metre- lik bir saha dahilinde inşaata müsaa de edilmiyecektir. 2 — Su kenarlarından veya rıh- tım yapılabilecek noktadan — itibaren 10 metrelik sahada hiç bir suretle in- şaat yaptırılmıyacaktır. 3 — Abide, mabetlerin etrafında en az l10 metre saha dahilinde inşaat memnudur, Bu gibi eserlerin hududu- nun hangi noktadan itibar edileceği- nin tayini ve esere göre en az İ0 met- re olan yukarıki mesafesin teshiti belediye reisliğince yapılır. 4 — Üç kattan fazla binalarda bi- nanın en üst katında sokak yüzünde çıkma ve şahniş yapmıya — müsaade edilmiyecektir. 5 — Belediyece bitişik bina yapıl- ması mahzurlu görülen yerlerde ileri plânı yapılmcaya kadar sokak geniş- liği ne olursa olsun ancak bir kat yüksekliğinde bitişik bina yapılmağa izin verilecektir. 6 — Sahi! arsalarında, su kenarla | rından itibaren 30 metre dahilinde ve 10 metreden sonra olan sahada inşaat yapılamaz. — İstenilirse istikbal hari- tasmın ikmaline kadar ar.cak bir kat- lr olarak zeminden itibaren 5 metre irtifadan fazla bina yapılmıyacaktır. 30 metreden sonraki kısımda ya- prılacak mebani ayrı ahkâma tabidir. T — Birbirinden ayrı ev , yapılan yerlerde bna yüz gizgisi belediyece tesbit edilmek qartıle bina azami yük sekliği şu esaslara göre tesbit edile- cektir, ' A — Yükseklik binanın dört ta fında ve arsası içinde kalan boşluğ lardan en küçüğünün arsanın üç mis- li olabilir.. —Bu yükseklik bina met: hali ünündeki sokak trotvarının sevi- yesinden üst kat tavanın üst sathıma kadardır. Ancak bu irtifa bir bodrum ve dört katı geçemez. vi B — Bunüun üstüne en çok 90 san- tim yükseklikte parabet ve binanın hu dudundan geçirilen yüzde 33 milinde müsteviler dahilinde kalmak üzere tü tı ve lüzümu olan yükselzikte kalmak üzere bina yüksekliğine izin vçn.ehi. lir. T — Belediye hududu dahilinde ve sahillerinde yapılacak — fabrikaların mevkii ve yükseklikleri merkez fen heyetince tayin ve tesbit — edilecek- tir. Mevcut binalara her nevi ilâveler kayıtlara tabidir. | 8 — Her bina ikmal edildikten son- ra proje ve şeraiti fenniye ve sıhhi- yesine muvafık olduğuna dair mer- kez fen ve sıhhat heyetlerince rapor verilmedikçe binanmım istimaline mü saade edilmiyecektir. 9 — Ruhsatname isteğinde proje- sinin cephesi muntazam olarak gön- terilecek ve rengi de bildirilecektir. — 10 — Her nevi beton arme inşa- atla arzı 15 metre ve daha ziyade 0« lan sokaklarda vücuda getirilecek in« şaata ve yerleri ve şekli mühim gö- rülecek inşaata merkez fen heyetinin tasdikinden sonra ruhsat verilecektir, il — Şehir haritası yapılıncaya kadar bir kat bina yapılm'ya müsait. olmıyan dar sokaklarda bina önüne mevcut sokakla beraber açıklık arzı- nı lâakal 6 metreye iblâğ edecek kq;.' dar bir bahçe bırakmak şartile bir katlı bina yapılabilir. 12 — Bu izahnameye göre yuksek— liklere izin verilebilmek için bacala f tekmil irtifamca kârgir yapılmahdxi— Madeni borularla yu_kseltılmesı mem. nudur. ) & İ — Arsanm_,bmıyapılacak ye- rinde mühim ağaçı varsa»bunların ke- silmesinin mahzurlu olmadığına dair belediye reisliğince karar verilmedik- çe insaata ruhsat verilmiyecektir: Ei ve aile sana- yil sero'si iktisat Vekâleti 10 bin #ra mütâfat dağılacak Küçük sanatlarla evlerde yapilan aile işlerini teşvik etmek ve bu gibi sanayiin himayesi yolunda ne gibi ted- birler almması lâzım geldiğini öğren- mek maksadile Ankarada 29 ilkeşrin cu muriyet bayramında açılacak — olan sergi için hazırlıklar devam etmckte- dir. Sergi için daimi bir komite teşkil edilmiştir. Komite ilk toplantısını İk- tisat Vekili Celâl Bayarın başkanlığı altında yapmıştır. Bu sergiye — bilhassa iktisat ve- kâletince büyük bir alâka gösteril- mektedir, Sergiye iştirak için — gönderilecek malların nakliye, ambalâj ve sigorta masrafları tamamen vekâletçe tediye edilecek, ayrıca muvaffak olanlara para mükâfatı ve madalyalar verile- cektir. Dağıtılacak paranımm miktarı 10,000 lira olup en küçük mükâfat 50 lira- dır. Komite azaları bugün ticaret oda- sında toplanarak yeniden — yapılacak işleri gözden geçireceklerdir. Komitenin sergiye girebilecek eş- yalar için hazırladığı listede şunlar yazılıdır; El tezgâhları, kadım terziler, kun- duracılar, şapkacrlar, yazmacılar, gü- miüş, saraciye, deri işleri - kemer, el çantası, eldiven, protföy, fırça, tarak dökme, plâstik eşya, bakır, mermer halı, broderi, tiftik, el trikosu, kehri- bar sanayii, bıcakaılık, tespih, sedef, yorgancı, yazmacılık, demircilik, pi - rinç, sarı, oyuncak, kutuculuk, torna ç işleri, ovmacılık, prosradör, toprak sanavii, (damaclıine) tel gömme (Af yon kerahisari, (Nileve) Van isi, mi- ne, sun'i çiçek, sepetçılık kaşık, na- lm; fildişi, Sürat rekoru kırılmamış Fransızlar *“Normandi transatlantiki yenil- memiştir,, diyorlar İngilizlerin yapmış oldukları buyük Kuin Mari isimli transatlântiğin saattc 30,01 mil vasati süratle — Atlas Okya - nosunu geçerek yeni bir rekor yaptığı ajans haberi olarak yazılmıştı. x Bü haber Fransız gazeteleri tarafmğ dan tekzip edilerek rekorun hâlâ Nor - mandi gemisinde olduğu yazılmaktadır. Bir Fransız gazetesi bu — hususta şu malümatı vermektedir: SD “Kuin Marinin mavi kordelayı aldığı hakkındaki haber Normandinin Atlânti ği vasati 29,04 mille geçtiği iddiasile he raber verilmektedir. 4-, Bu doğrudur. Fakat bu rakam Nm:%-’f mandinin 12 haziran — 1935 tarihinde 30.31 mil süratle Atlântiği geçtiği ta- rihtenberi bir rekor olmaktan çıkmış - tır. i 1E Kuin Marinin mavi kordelâyı alabil .—ı mesi için 30.31 milden fazla vasati bir süratle Atlântiği geçmesi lâzımdır. Bu. rekorsa şimdiki halde kırılmış â:ğildğ':.f_ Cünkü Kuin Mari son seferinde de sa- atte vasati olarak 30.01 mil sürat yap - mıştır. ; Japon futbolcuları — Sofya ve Belqrada geliyorlar Olimpiyatlarda çok güzel bir varîık göstermiş olan Japon milli futbol takı- mı, duyduğumuza göre — memleketine dönmeden evvel, Balkanlara gelecek v Belgradda Yugoslavya — milli taknnıl bugün bir maç yapacak, sonra da Sof- yaya geçerek ayın 30 unda Bulga.ıstan şampiyonu Leviski takımılc ka.rgılaşı caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: