28 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

28 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e P e 9 W AF A Hrisli Açık mektup Basketbolcu Feridun Wenem cevap vGÇveriyor: Dünya şampiyonluğu kazanmak Anlamadığı bir iş hakkında yazı yazmak kadar kolay değildir Spor Postasının geçen nüshasında I. N. imzalı ve (her söze kulak veri. lir) başlıklı basketbol yazınızı oku. duktan sonra sizin de basketbol hak- kında yazı yazan diğer bazı muhar. rirler gibi işi hiç kavramamış olduğu. nuzu anladım. Bu hususta sizi biraz tenvir etmek isterim: Her halde bu makalenizi yazdık. tan sonra bir kere okumak zahmetine katlanmışsınızdır. Musevi vatandaşlarımızın İstan- bulda Makabi isminde çok kuvvetli ve teknik bir takımları vardır; ve bun- ların Makabiyatta dünya ikincisi ol. dukları da doğrudur. Fakat bunlar sizin ani..dığınız gi.' bi dünya ikincisi olmayıp yalaız mu- seviler arasında yapılan olimpiyatlar. da dünya ikincisi olmuşlardır. Hakki dünya ikincisi Berlin olimpiyatların. da Kanada takımı olmüştur. (Bizim her hangi bir takımımız “unları yeniyormuş) diyorsunuz, esa. sen İstanbulda birinci katagori ola- rak (6) veya (7) takım vardır. Bun. lardan daima şampiyon için en kuv. vetli namzetler; G.S., — Barkhba, Kollej takımlarıdır. 212 v193düdenberi Barkohba bu “iki vakibine karşı yaptiğı maçların ekse. risini kaybetmiştir. Nitekim 34 - 935 senesi Halkevi şampiyonasını Robert Kollej ve 1936 senesininkini de G. S. takımları kazanmışlardır. Ve İstan. bulda oynanan basketbolda bugün Bal kanların en kuvvetlisidir. Kayakçı. lar olimpiyatlara iştirak ettikten son. ra basketbolcular neden iştirak etme. sinler. Şimdiye kadar hiç bir basketbol maçı takip etmemişsiniz, kabahat be. nim midir? Ve böyle tahmin ediyorum ki siz de, basketbolda kaç kişi ve kaç dakika oynandığını bile bilmiyorsu. nuzdur. Basketbolcular bu oyuna olimpi. yatlar arifesinde başlamamışlardır. Memlieketimizde basketbol (1900) se- nesindenberi, yani 36 senedenberi oy. nanır. (A janlarını beğenmediler başkası. nı seçtiler) diyorsunuz. Evvelâ size şunu hatırlatmak isterim ki sporcu. lar kimseyi intihap veya tardedemez- ler. Bunu doğrudan doğruya umumi merkez yapar. Eski ajana gelince, bu zat da basketbolu sizin kadar bildi. ğinden ve takip ettiğinden, bizim ye. rimizde siz de olsaydınız her halde be. ğenmezdiniz, değil mi? Yeni ajanı beğenip beğenmediği- mizi nereden anladınız. Ajan daha in. tihap edileli 3 ay oluyor, esasen mev. sim de basketbol mevsimi olmadığın. dan ne yapacağını her halde ileride göreceğiz. Ben, yalnız Berlin olimpiyatları- na giden takımın iyi çalıştırılmadan intihap edildiğini yazdım ve her za. man da iddia ederim. Nitekim iyi in. tihap edilmeden seçildiği Berlin olim. piyatlarındaki neticeden anlaşıldı. Buraya gelen Yunan takımı lâlet- tayin bir takım değildi. —Eğer zah. met edip maça geldiyseniz Yunan mil. İr formasiyle oynadıklarırı görmüssü. nüzdür. Ve hiç olmazsa rtesi günkü gazetelerde Türk milli basketbol takı- mının Yunan milli takımın: vendiğini okumuşsunuzdur. Ve gene de muhar. Tir arkadaşlar o günkü galibiyet ne. şesiyle takımımızı mathederek mut. lâka Berlin olimviyatlarına gitmele- rini İsrarla yazdılar. (Belki bunlar içinde siz de vardınız.) Yanıldığmızı size tekrar hatır. latmak isterim. Ben hiç bir zaman bu yolculuğun hayaliyle avunmadım. Çünkü maalesef Türk tebaası olmadı. ğgımdan Berlin olimpiyatlarına, Tür. kiye namına iştirak edemiyeceğimi bildiğimden sizin yazdığınız şekilde açıkta kalmadım. İnsan bir şeyi iyi- ce tetkik etmeden uluorta atmamalı.. Yazınızda : (Lâkin atı alan Üskü. dari geçer, derler. Basketbolcuları. mız da ilk kafileye katılarak Istan, bulda kalanlara mendil salladılar) diyor ve beni kastediyorsunuz. Ben olimpiyatlara yukarıda söylediğim sebepten dolayı gitmediğimi bir kere daha hatırlatırım. Fakat gene bas- ketbol ajanı ile gazetelerin spor mu. harrirleri olimpiyatları takip için Ber line giderlerken, her halde İstanbul. da kalan ve basketbolcuların ne yap. tığından haberi olmıyan eski ajan ile sizin gibi spor muharrirlerine mendil salladılar. Dünya şampiyonluğunu kazan- mak, sizin elinize kalem alarak bil. mediğiniz şubeler hakkında yazı yaz. manız kadar kolay mı zannediyorsu. Görülüyor ki hep hülya içinde Sır ıyarak, onun bunun sözüne inanarxk -terede İse umumi tasnifte dünya 64*”. piyonu çıkacağımıza bile inanacak&r. nız1.. Demek ki bu kâdar yakından te. mas ettiğiniz basketboldan bir şeyler umuyordunuz ki ne çıktı diye esefle- niyorsunuz?.. 'a Size şunu söylemek isterim ki; Bö n olimpiyatlarında aldığımız ne. tice tabil idi. (Hülyalara daldıktan sonra be. nim beklediğim netice, bundan başka birş ey değildi) diyorsunuz, Sözleriniz birbirini tutmadığı gibi; sizde, bir parça da istikbali keşfetmek hüneri var galiba? Bu arkadaşınız sözde dert yana. rak öyle acaip ve tuhaf şeyler söylü- yor ki doğrusu okurken çok şaşmamak kabil olmadı. Bay ajan İstanbul birinciliği yap- mak için takım bulamadığını ileri sü. rüyor. Kendisine, biraz G, S. ve Halkevi. ne uğramasını tavsiye ederim. (Ben varken başkasını Berline #ötürdüler) deniyor. Siz şimdiye ka- dar bir takım hazırlıyarak bir ecnebi temas yapmadınızsa kabahat kimde? Size ve bay ajana şunu hatırlat. mak isterim ki, her sene G. S. ve Hal. kevinin (30 . 40) takım üzerine tertip ettiği basketbol turnuvalarına teşrif ederseniz, her halde basketbolu hem öğrenir ve hem de olimpiyatlar arife- sinde oynanmadığını anlarsınız. Size yegâne tavsiyem, eğer yazı İsveç usulü Jimmastik Gazetenizde İsveç usulü jimnastik hakkında intişar etmekte olan çok haklı ve yerinde tenkitleri okudum. Olimpiyatların hitamında aldığı - mız derecenin iyi olduğunu ileri sü- rerek, olimpiyatlar sırasında başlıyan bu tenkitlerin yersiz olduğunu ileri süren yazıcılar da vardı. Aldığımız bu derece şimdi bulun- duğumuz şerait içinde fevkalâde bir hal olarak kazanılmıştır. Bu muvaffakıyeti bize kazandıran bizim ırkımızın tabif — kabiliyetinden başka y değildir. Acaba güreş- çilerimiz Isveç usulü jimnastikle mi bugünkü tekâmül derecesine ulaştılar? Alman — derece her ne olursa ol- sun benim ileri sürdüğüm şey, İsveç usulünün doğru olmadığıdır. “Bize her şeyden ziyade. uzun za- man zihni faaliyette bulunabilmek ve bunuün semeresini almak lâzımdır,, di- | yenler de vardır. Fakat bizim istedi- ğgimiz Alman ve Amerikan usulü jim- nastikler bizi böyle bir geyeden uzak- laştırıyorlar mı? Hayır!., Bilâkis ya- kmlaştırırlar. Bu cihet hiç bir şekil- de itiraz götürmez. Bugün Alman gençliğinin seve se- ve tatbik ettiği kendi jimnastik usul- leri zihni faaliyet için bir mania teş- kil etseydi bu usul jimnastikte ıisrar ederler miydi?. Daha açık söyliyeyim: Acaba bugünkü Alman ve Amerikan gençliğinin kafaları iyi işlemiyor mu? Böyle bir şeye hükmetmek çocukca bir karar olur. Çünkü elde edilen ve- rim meydandadır. Eski antrenörlerden Her Abraham geçen sene üniversite konferans sa- Tonunda bir #por filmi — göstermişti. Bu- filmde Oksford ve Kembriç - Üni- Ve siteleri okurlarının nasıl spor faa- liyetinde — bulunduklarını ve ayrıca Almanyada da bizim ağır dediğimiz jimnastiği ihtiyar, üniversite profe - sörlerinin de tatbik etmekte olduğu- nu gördük, İhtiyarların bile tatbik e- debildiği bu usul bizim aslından sağ- lam yapılı gençlerimize niçin ağır ge- lirmiş? Artık bu hususta su götür- mez bir hakikat varsa o da Alman ve Amerikan usulü jimnastiğin vücudu tam bir tenasüple zinde bir halde yetiştirmesidir ki eserleri meydanda- dır. Bu usulün diğer bir iyiliği de mün- tesiplerine — büyük bir zevk vererek kendine bağlayışındadır. Bu zevkle dir ki Alman usulünün tatbik edildi- ği memleketlerde hemen bütün kütle bu jimnastikle seve seve — meşgul o- lur. Biz Alman usulüne dört elle sarı- lrıp tekâmül ettirmeğe çalışmalıyız. İsterim ki bizim — “üniversitemiz- de,, de istifade edebileceğimiz tam teşkilâtlı bir “jimnastik salonu,, bu- lunsun. Tıp fakültesi okurlarından Hilmi Eğilmez yazmak için çok hevesli iseniz hiç ol. mazsa bir iki kere maçını seyrettiği. niz futbol hakkında yazı yazınız ki sonu böyle çıkmasın! Hürmetlerim. Menem Feridun İstanbulsporlular iki galibiyetle döndükleri Edirne seyahatine Istanbul sporun Edirnedeki iki maçı nasıl oynand! Edirnede spora gösterilef alâkasızlık şayanı hayrelt'-r İstanbulun birinci — küme futbol ta- kımlarından İstanbulsporun — Edirneye yaptığı seyahatte oynanan — maçların neticelerini telgraf havadisi olarak yaz-| mıştık. Bu iki maçın tafsilâtını da bugün se- yahate iştirak eden arkadaşlarımızdan F. POROY'un kalem'nden yazıyoruz. Maçı İstanbulun genç hakemlerinden- Samim Talu idare etti, Takımlar da şöy- le tertip edilmişti İstanbulspor: Fikret — Hasan, Ali — Turgun (E- nis), Orhan, Fahri (Kenan) — Kemal, Nevzat, Bahri, İsmail, İsmet. Edirnespor: Mehmet — Salâhaddin, Sami — E- nis, Mustafa, — Cengiz — Ali, Orhan, Cemal, Hikmet, Mustafa. Oyuna İstanbulspor başladı. İlk daki- kalar mütevazin geçti. Oyun ilerledikçe İstanbulsporlular. vaziyete hâkim olma- ga başladılar. Bu sıralarda Edirne mü-| dafii Salâhaddin topu on sekiz pas için- de elle tuttuğundan hakem penaltı ceza sı verdi. — İstanbulsporlular bu suretle Fahrinin ayağiyle ilk gollerini yaptılar. Dakıkalar neTiCdinçe durm.L alupostu larda otobüs yolculuğunun yorgunluğu belli olmağa başladı. Çok durgun ha - reket ediyorlardı. Devre sonlarına doğ- ru soldan bir hücumda Edirnelilere ge- ne penaltı oldu. — Bunu da Orhan gole tâhvil ederek İstanbulsporun ikinci go- lünü yaptı. Devre de böylece 2-0 İstan- bulsporun galibiyetile bitti... İkinci devre İstanbulsporun hâkimi - yeti altında cereyan etti. Öyunun son - larına doğru İsmail — İstanbulsporun 3 üncü gölünü yaptı. Oyun da İstanbul- sporun 3—0 galibiyeti ile nihayetlendi. İstanbulspor ikinci — oyununu pazar günü Edirne muhteliti ile yaptı.. Müsa- bakanın hakemi gene Samim Talu idi. Takımlar şöyle tertip edilmişti. İstanbulspor: Mehmet (Fikret) — Hasan, Ali, E- nis, Örhan, Hayri — Kemal, — Nevzat, İsmail, Fahri, Bahri.. Edirne muhteliti: Ahmet — — Sabahaddin; Hikmet — Mustafa, Şevket, Ekrem — AÂli, Hikmet, Necati, Nizam, Orhan. Oyuna Edirneliler — başladı. Hücum İstanbulspor haflarında kırıldı. Ve top derhal Edirne kalesi önünde dolaşmağa başladı. 6 ıncı dakikada — ortadan çok güzel bir pas alan Bahri demir gibi bir şütle İstanbulsporun ilk gölünü yaptı. Başlangıçta yapılan bu gol İstanbulspor luları harekete geçirdi. Ve 16 ıncı daki- kada Fahri Bahriden daha şık ve sıkı bir şütle İstanbulsporun ikinci golünü yaptı. Bu gölden sonra İstanbulsporlu- lar durgunlaştılar. Edirmelilerin oyunu nu kabul ederek biran için gelişigüzel oynamağa başladılar. le Edirnelilerin bu sıralardâ | srtasile yaptıkları gölle valiY';,; şekline sokunca İstanbulspof! ol 4 kete geçtiler. Bu suretle iki üç tehlike atlattı. Faka , gol olmadan böylece 1—2 İS7 run galibiyeti ile bitti. İkinci devreye İstanbulsp? ladılar. Ve güzel hücumlarla - ti ele aldılar. Bu sıralarda gol lan bir hücumda top Edirnt girmek üzereyken müdafilerd? || t devi g : D | istikametini değiştirdi. H K &, penaltı cezası verdi. İstant_’ TYA bu suretle Fahrinin ayağıyıc',, _ göllerini yaptılar. Bu gölden * yEf rekete geçen Edirneliler is._ kalesini sıkıştırdılar. Fakat £' BP' | yan kaleci ve müdafilerin- — Ö7 #j yapamadılar. Devre nihaycüermz” tekrar İstanbulsporlular Bahf” ) Biyle dördüncü gollerini de İlç 1 Edirne muhtelitini de 1—* tiler.. Edirneliler içinde Şevf çok iyi, diğerleri vasat idilef Edirne klübü oldukça ggfe [ va malik olmalarına rağ'üıenı“ »| madıkları, halk arasınaa aâ 4 en urrümi bir spor dahi alâkâ — madığı görülüyordu. ; Fiyatların 5 ve 10 kuruş rağmen İstabulsporun birinti Wî | hemen hemen hiç kimse — y9” gll müsabakada da ancak sekiz Y” g' celbedebilmişti. Edirnede spof? ' alâkasızlık devam ederse sonur , lacağını kestirmek müşküldü;’ Ü | F Ankara GüC€| Futbolcu V? | güreşçileri , Samsuna gitti/ | Ankara, 27 (Hususi) — y şampiyonumuz Ankaragücü M | futbol takımı ile güreşgçileri af şılaşma yapmak üzere bü na gitmişlerdir. ! Şampiyo"' ; Yaşara Kar” ların hediy€; 61 kiloda dünya şampiy” $ kazanan kahraman güreşçimu ç Erkana Kars hediyesi ol b“ yat armasını taşıyan altın kol düğmesile bölgemizin nw yağlarından 16 kiloluk bir * .P reyağı ile 16 kiloluk bir te balım Karslılar adıma gönd ilbaylıkça karar verildi. EBay Hödüğün spor yüzünden başına gelenler (YAZISIZ HıKA"g, | /"':—'—*Xx ELLİNCİSİNDEN soN““ w NİHAYETA. ei - -. çi 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: