meclisi Musa dağında kırk gün | Filminin çevril- | mesini proteste edecekler Türklük aleyhindeki “Musa da' ğında kırk gün,, filminin çevrile * ceği haberinin şehrimizde uyan dırdığı heyecan hâlâ devam et - mektedir. Dün de bildirdiğimiz gibi bütün sinemalar ve film acen| telerimiz bu haber tahakkuk eder) se Metro - Goldvin * Mayer fim - lerini bir daha memleketimize ge tirmiyecekler ve bu filmleri sine - malarında göstermiyeceklerdir. Yarın saat onda da Beyoğlu Ermeni kilisesinde Ermeni cisma. | ni meclisi toplanacak, ve bu Türk lük aleyhinde propagandalarla do lu olan filmin çevrilmesi protesto edilecektir . Ermeni Cismani | Kamutay 3 ölüm cezasını tasdik etti seyyah vapurların- dan alınan resim indirilebek Ankara, 13 — Kamutaym bugün. kü toplantısında Amasyanın bir kö - yünden Ali Osman oğlu (Süleyman, Mehmet oğlu Nuri ve Halil İbrahimin ölüm cezalarına çarpılmaları hakkın da Başbakanlık tezkereleri okundu ve tasdik edildi, Muhacirlere ve muhtaç çiftçilere dağıtılacak tohumluk ve yemeklik mik tarının arttırılmasına, seyyah vapur. larmdan alman muhtelif orüsumun indirilmesine dair kanunlar da kabul| edildi. Bupdan sonra Ankara su işleri - nin ıslahı, Bursa ovasının kabili İsti. fade bir hale getirilmesi (için yeni. den 550000 liralık taahhüde girilmesine dair ve daha birçok ufak tefek lâyiha- lar okunmuş, hepsi kabul edilmiştir. Bayındırlık işleri etrafmda Ba - kan Ali Çetinkaya uzun izahat ver . miştir, Veznedardan | sonra Bir lokantacıda kayboldu Galaim Postanesi veznedarı Hüse. yin Hüsnü'nün ne olduğu hâlâ anla - gılamamıştır. Polis kasa anahtarla. rmın Hüseyin Hüsnü'nün üzerinde ol duğunu gözönüne alarak o gece Posta nenin bir soyulmak teşebbüsüne uğ - rayıp uğramadığını araştırmış, fakat menfi netice almıştır. Hüseyin Hüsnü'nün bir cinayete mi kurban gittiği, yahut bir yere mi hapsedildiği hâlâ meydana çıkmamış. tır. İkimei şube Omemurları o bu işle meşgul olurlarken birdenbire bü işle alâkadar sanılan ikinci bir kayıp hâ - disesile karşılaşmışlardır. Ikinci ka - yıp Mehmet Candan adında bir lokan. tacıdır. Poyraz sokağmda 24 numara. da oturmaktadır. Lokanta talebe Ab- dullahm evinin yanı başındadır. Asıl dikkate değer o noktalardan biri lokantacı Mehmet Candanın vez. nedar Hüseyin Hüsnü'nün kaybol. muş olduğu salı gecesindenberi orta Li da olmayışıdır. | Yapılan tahkikatta lokanta işleri. nin son günlerde iyi gitmediği ve hat.| ta lokantasını kapatmak üzere oldu - ğu da meydana çıkmıştır, Polis memurları dün Mehmedin evinde araştırma yapmışlar fakat hiç) bir netice elde edememişlerdir. Meh .! met Candan da Hüseyin Hüsnü gibi; sır olmuştur. İ i binmelerine müsaade etmek xi | muştur. Şehirde tramvay meselesinin son safhası HABER — Akşam postası “ İM İLKKANUN — 1985 Bu sabah mevcut bütün tramvaylar işletildi Fakat arabalar gene kalabalıktı Porap esere vera, Bu meseleyi kökünden halletmek için kalabalık tramvay hatlarında başka nakil vasıtaları da işletmek (Baştarafı 1 incide) yapılan tek şey, kadınların önden İşine otomobille gitmek bahti. yarlığında olmıyan her İstanbullu- nun şikâyette ittifak ettiği bu va- ziyet kâfi gelmiyormuş gibi şimdi yeni bir kararla halk için yeni bir müşkülât daha çıkarılmaktadır. Bu karar da şudur: “Tramvayların yolcu taşıma miktarı muayyendir. Arcak bu miktarda intizam tesis edilir. Bun- dan fazla halkın binmesinde he cihetten mahzur vardır. Bu itibar la arabalara muayyen miktardan (Yani 28 kişiden) başka kimse- nin binmesine müsaade edilmiye cektir.,, Ne güzel karar değil mi? İs- tanbullular zaten senelerdenberi tramvayların kalabalığından şi- kâyet etmekteydiler. Hayır sahibi bir daire bu şikâyetleri dinliyerek derde çare bulmuş ve İstanbullu ları tramvaylardaki balık istifin- den kurtarmağa karar vermiş. Fakat, vaziyet maalesef böle değildir. Çünkü ayni karara iti- raf ediliyor ki “Filhakika tram vayların miktarını şehrin ihtiyacı na göre arttırmak ve seferleri faz- lalaştırmak lâzımdır. Ancak bu. günkü teşkilâta nazaran bütün hatlarda fennen mümkün olduğu nisbette araba mevcut olduğu an- laşılmaktadır. Yani tramvaylar şimdiki vaziyete göre çoğaltmak fennen imkânsızdır.,, Şu halde beherine altmış kişi | binerken bile ihtiyaca kâfi gelmi yen tramvayları — adetlerini hiç çoğaltmadan — 28 yolcu ile ihti. yacı karşılıyacak bir hale getir. mek için hangi çare bulunmuş. hangi mucize gösterilmiştir? Ayni kararda bu suale de cevap var: “Halkın sıra beklemek sure tiyle bu vesaitten istifade etmesi lâzımdır. Yoksa şimdiye kadar ol- duğu gibi herkes arabalara hücüm ederse intizam namına bir şey ya- pılamaz.,, Fakat halk “Bu vesaitten istifa- de etmek için,, ne kadar müddet sıra bekliyecektir? İşte kararda bu suale cevap olacak bir şey yok- tur ve işin sakatlığı da buradadır Şimdiki vaziyette, yani tram- vaylara “Nizami had,, dın üç misli yolcu bindiği halde bile sabahlar: saat sekiz ile dokuz arasında me- selâ Galatasaraydan İstanbul tara fma geçmek istiyen bir yolcu za" ten asgari yirmi dakika sıra bek. lemek mecburiyetindedir. o Yeri karar üzerine bu “Sıra bekleme.. İ nin iki saati geçeceği muhakkak tır. — Eski ittihat ve terakki binasında Nuruosmaniyede mefsuh İtti - hat ve Terakki cemiyeti tarafım - dan bir zamanlar İstanbul merke” zi olarak kullanılan bina bir yıkı- cıya satılmıştı. Yıkıcılar dün mah zende bir bomba ile bir kaç tane eski silâh namluları bulmuşlar * dır, Bir başka misal: Edirnekapı — Sirkeci, Topka pı — Sirkesi hatlarında altışar da kika fasıla ile — o da en aşağı — bir tramvay (hareket eder. Bu semtlerden sabahleyin işine gi- den birkaç bin yolcu vardır. Şim di bu hatta beher tramvaya 28 yolcu binmek usulünün tatbik e- dildiğini farzetsek halk ne kadar sıra bekliyecektir ve bütün yolcu-! ların nakledilmesi kaç saatlik za- mana mütevakkıftır?.. | Me Masa başında, şehrin ihtiyaç! larını, mevcut vaziyeti tetkik et meden verilen kararların tatbiki ne imkân yoktur. o Tramvaylara dair verilen kararlar ise bu nevi den kararlardır. Bunları veren z€- vatın hüsnü niyetle hareket ettik. üzeltilmesi için ancak şu çareyi görüyoruz: Kararı veren muhterem zevat üç gün sıra ile dairelerine sabah- ları sekiz ile dokuz arasında teş rif etsinler ve yalnız (bugünler için istirahatlerinden fedakârlık yaparak evleriyle daireleri arasın daki yolculuğu otomobille deği!, tramvayla, hatta fedakârlığı daha ileriye götürüp ikinci mevki tram- vayla yapsınlar. Eminiz ki böyle sıkıntılı bir yolculuğu üç gün sıra ile yapma larına lüzum kalmıyacak O bir günlük tecrübe neticesinde halkım! neler çektiğini bizzat kendileri! çekmek suretiyle görüp anlıyacak. lar ve o zaman kararlarının peki nazari olduğunu farkedeceklerdir Bu takdirde bu muhterem ze- valın yapacakları şu iki şeyden bi. ri olacaktır: “1 — Tramvaylara 28 kişider fazla yolcu binmesi filvaki doğru değildir. Ama ne yapalım ki şim- diki vaziyette yolcu (miktarının bu kadar olmasına imkân yoktur Çünkü hatlarda fazla tramvay iş- letmek kabil değildir. Binaenaleyh Atatürk köprüsü yapılıp hatlar. daki tramvaylar iki yola dağıtılın: lâzımdır cıya kadar bu hale göz yummak tan başka çare yoktur.,, “2 — Mevcut vaziyette tram- vayların adedini çoğaltmak fen- nen imkânsızdır. Tramvay şirket: bu işte mazurdur. Fakat halkm tramvaylarda böyle eziyet çekme- sine göz yummak da doğru olamaz. Binaenaleyh tramvayların çok ka- labalrk olduğu hatlarda O otobüs işletmek lâzımdır. Tramvay şir- keti, beher arabaya 28 yolcu al- mak suretiyle nakliyatı şimdilik temin edemediğine göre imtiyaz meselesini öne süremez. Atatürk köprüsü yapılıp vaziyet düzelince otobüs seferleri kaldırılır.,, İşte bilhassa bu ikinci şık ter cih ve tatbik edildiği takdirde ezi- yetten kurtulan © İstanbul halkı fevkalâde sevinecek ve derdine çare bulan her kim ise ona ebedi yen minnettar olacaktır. ve illâ... F.M. Bugünkü vazıyet Tramvay meselesinde bugünkü yeni vaziyet şudur: Polis memurları, (sabahleyin tramvay depolarına giderek mev- cut bütün tramvayları sefere; çı- kartmışlardır. Fakat mevcut bü tün tramvaylar . işletildiği halde bile bilhassa Bey-ilu hattında tramvaylar gene “alabalıktı. Bundan başka ön sahanlıklar- da resmi elbiseli zabitlerden baş ka hiç bir kimsenin bulunması ya saktır. Hatta resmi ve sivil polis- ler bile ön sahanlıklarda duramı- yacaklardır. Askeri talebe de ön sahanlıkta bulunamıyacaktır. Bu sabah bütün tramvaylarda bu em rin tatbik edilip edilmediği po- lisler tarafından kontrol olunmuş Bugünkü yeni bir vaziyet daha şudur: Taksim, Tepebaşı gibi yerler de on kuruşa yolcu taşıyan otomo- biller bu işten menedilmişlerdir. bu yasak, zaten tramvaya binmek te bin türlü eziyet çeken | halkın işine yetişmek için ucuzca otomo bile binmesine mani olmuş, müş- külâtı bir kat daha arttırmıştır. çöküyor hem kayıyor İstanbul gümrükleri ve muha- faza baş direktörlüklerinin bulun- duğu binanın vaziyeti tetkik edi- lirken ortaya bir de Sirkeci rıhtı. mının tehlikede olduğu meselesi çıkmıştır. Şimdi bu cihet £ tetkik edilmektedir. Yıllardanberi İstanbulun en bü yük binalarından biri olan gümrük binasının deniz kısmının denize doğru kaydığı ve diğer kısımları- nın aksi tarafa çarpıldıkları gö- rülmekteydi. Bu bina üç kısım. dan mürekkep ve denize doğru kademeli olarak inşa edilmiştir Bu üç parça şiredi biribirlerinden otuz santim kadar ayrılmıştır. Bir yandan da binanın bazı yerlerin de çatlaklar görülmüştür. | Bunun üzerine gümrük baş di-. rektörlüğünün isteğile bayındırlık | mühendisleri gelip binayı tetkik etmeğe başlamışlardır. Bu tetkik esnasında yapılan sondajlar bina- nın temel bölmelerini su bastığmı göstermiştir. Bu bina boydanboya | Sirkeci rıhtımına istinat etmekte- dir. o Şu vaziyete göre rıhtımda hem bir kayma, hem de çökme ol: duğu neticesine varılmış ve ya pılan ilk tetkikler bunun böyle ol-! duğunu göstermiştir. e Maamafih bu hususta tetkikler “derinleştiri- lecektir. Öğrendiğimize göre bu vaziye ti tesbit için rıhtımın önünde de- nize muhtelif yerlerde demir ka- zıklar dikilecektir. Kırkar metre uzunluğundaki bu kazıklar rıhtı- mın meyil derecesini gösterecek Zenci boksör JoeLouis Müthiş yumrukl&” rile Ispanyolların oduncu boksörü Paolino'yu da dördüncü ravuntt8 mühim boks maçlarından birisi dü* Nevyorkda yapıldı. Bu müsabakadir son zamanlarda birdenbire meyda çıkan, dünya şampiyonluğuna kadaf yükseleceğine şüphe bırakmıyan gö” kamaştırıcı muvaffakıyetler kazani rak, her önüne geleni döven, Afrikâ” nım çok genç zenci boksörü Joe le Avrupanın en tanınmış boksörler" den, İspanyolların oduncu boksör d€” dikleri Paolino karşılaştılar. Joe Lo* is'in, dünya şampiyonlarından basli yarak, her karşısına çıkanı kim olUf sa olsun, nasıl bir şöhrete sahip bulu nursa bulunsun, aman vermez mü yumruklarile, daha ilk oravuntlardi harap ederek, ya nakavtla yenen, 7 hut yüzü gözü tanmmaz bir halde mâ” çı terke mecbur eden bu genç büyük ümitler besliyerek Amerika18 giden İspanyol Paolinoyu da dördün cü ravuntta, harap edivermiştir. Avrupadan, başta meşhur Almas boksörü Max Sehimeling olmak üzer€ yüzlerce meraklıyı ta Amerikaya ki dar çeken bu maç hakkında, bugü” Anadolu ajansına gelen telgraf şu ” dur: N Nevyork: 14 (A.A) — Zenci J0€ Louis İspanyalı deveilsse boksör Pa lino Uzkudunu o yenmiştir. İlk üç r& puntta, Paolino, hasmına taarruz miştir, Dördüncü rovundun başlang” «nda Paolino Zencinin (şiddetli br sağ darbesile yere yuvarlanıp ( sekif saniye yerde kalmıştır. Sonra zahmete le davrararak yeniden taarruza ge$ * miş fakat hu ssfer de seldan (yedi bir darbe ile tekrar yere yuvarlar” mıştır. Sol kaşının üzerinden kanlaf aktığı halde Paolino cesurene bir göl retle fakat bitkin bir halde bir dah€ müsaraaya © girişmiş ise de hakem | dakika 32 saniye süren maçı tatil ef miştir, Paolino ancak yirmi dakikarla ket dine gelebilmiştir. Üst dudağı iki y€ rinden dikilen İspanyol boksörü, surette boksu te-kedeceğini söylemiş? tir, KR a e e İİ Bir hafteda beş buçuk gün tatil Yılbaşile bayram bir araya geliyor Bayram, 27 Birinci kânun cu” ma günüdür. Buna göre 28 cu" martesi ve 29 pazar günleri res * mi daireler bayram tatili yapa * caklardır, 30 Birinci kânun günü resi daireler açrk bulunacak, memur” lar o gün çalışacaklardır. 31 Birinci kânun günü öğlede” sonra da yılbaşı tatili başlıyacak * tır. İkinci kânunun birinci i de daireler tatildir. Bayramla yılbaşı bir arya gö” diğine göre memurlar bir haftad* beş buçuk gün tatil yapmış ola * i caklardır. terliğinden: : 29—12-935 pazartesi o günü (10) da bu toplantısında — fe İ kongre olduğundan kulübümüz rinin bu toplantıya gelmeleri i rilir. a m ği e Aksaraydaki hadise (Baştarafı 1 incide) gacıları yakaladıkları gibi, Receli yere attığı tabancasını da müsade”? etmişlerdir. hafif Kavgada Ekrem başından surette yaralanmıştır. Buna benzer bir vakanın dün #& bah Rıza paşa yokuşunda olduğu” bir küfeci çocuğun yaralandığını ri mıştık, Çocuk akşama doğru kend ol ne gelmiş, isminin Erzincanlı Alİ duğunu söylemiştir. Sıhhi vaziyeti ; zelmektedir. - yel