mi Sli eye ı 1 p, EN Bay bu dakikada AAA Kedin — Kapların üzerine ateş bi. etmedin ha? Erkek — Nasıl gteş ederim, anne. Kapmış götürüyordu! Anaforcuya ders — Ciga-an var mı? — Hayır yok, artık cizara al - be EZA. >— Neden? — Seni cigara içmek âdetinden Mzreçirmek için! Renin kimse ile konuşmak istemiyor? Ekonomi İki hasis arasında: — Konuşmak için aydınlığa ih | tiyaç yok değil mi? Beyhude mes- raf etmemek için lâmbayı söndü- receğim! — Hayhay! Müsaade ederse- niz ben de pantalonumu çıkara - yım! Otururken eskimesin, ma - demki karanlıktayız! Oo Lâmbayı yakacağın zaman tekrar giyerim! Köyde Köyde on beş yaşlarında bir kızcağız bir ineği sürerek götürü. yordu.: Köyün ağalarından biri bunu görünce sordu: — İneği nereye götürüyorsun kızım? — Boğayan, Adamcağız bunu doğru bulmadı: — Olur mu ya kızım, dedi, bu işi babana bıraksalardı daha iyi ol * maz miydı? Kız safiyetle cevap verdi : — Olmaz, muhakkak boğa ol. ması lâzım! > Müsaade ederseniz sizi çarpayım! “Cali oda,, yandaki oda ama orada çok çirkin bir kadın yatıyor! hita — öldürmek istediğiniz kö. kaç ? Köğudına Günlükyumurta Lokantada: — Nasıl, yumurtalar taze de ğil mi? İmkânı yok efendim, hep- si günlükt“! — Günlük 'blduğu muhakkak amma kaç günlük? yaşında, Erkek — İyi ki geldin karıcığım! Ben de hizmetçi Adin — Pek iyi bilmiyorum, nil - kızı kovmak üzereydim. Kendisini bakayım! simek küstahlığında öpmeme miüşaade bulundu? © işitseniz inanır mısınız? » İstanbul radyosunun bozuk plâklarını değiştirmeğe karar ve- rip.yeni plâklar alacağını; A Yağmurlu havalarda İstan bul sokaklarının göl ve bataklık haline gelmediğini; 2 İstanbulda menba suyu diye satılan suların hakikalen halis menba suyu olduğunu; X Nazmi Acarın sivri sakalın: kestiğini, buna mukabil Hikme! Münir'in Bernarşovvari bir saka! koyuverdiğini; ik * istanbulun bır eksiğinden bahsedilirken sanki İstanbullular hiç mevzuu bahis değilmiş gibi “seyyahlar baradan çok geçer, on: lara karşı ayıp oluyor!,, demek huyundan vazgeşildiğini; e “Güneş,, çilerin şehirdeki ay va ağaçlarını çoğaltmak için te şebbüslere giriştiklerini ve klüp merkezinin “Ayvalık,, a nakledi leceğini; * İstanbul radyosunda Bayan Nimet Vahide, geçen ayın dördün- de olduğu gibi, “Bay Nimet Va hit?,, denmediğini ve her gün ye- kün itibariyle hemen bir saati bu- lan “Dandan,, neşriyatından vaz- geçildiğiniş <« k “Sulh, , “Silâhların tahdi di, ve “18 ler,, “25 ler,, “99 lar, gibi toplantılardan müsbet netice ler çıkıp bir işe yaradığını; » İstanbul gazhanelerinin vak tile kok kömürü bu kadar çok kullanılmazken denize dökmek için üstelik para ödedikleri kok kömürlerini fazla kâra bakmadan ucuza satmağa karar verdiklerini ; Kk “İstanbul mekteplerinde her gün öğle yemeği yiyemiyen bin lerce çocuk var,, diye feryat eden zavallı “Kızılay, ın bu feryadına karşılık belediyemizin şimdiye ka- dar olduğu gibi bu sene de beş bin liralık yardımda bulunmağa ka tar verdiğini; İşitsen'z inanır mısınız ? Tedbirli âşık. Sevgilisine dil döküyordu: — Seni öyle seviyorum ki, se nin için fırtınalara karşı kor, yıl dırımların yolunu keser, havadan taş yağsa bile arzunu yerine ge - tirmeğe çalışırım! — Bu pazar günü bize gelir misin? — Hayhay, hava yağmurlu o mazşa gelirim! A > Nİ Aşağı kalın kiracısı — Sizi rahatsız ettiğime müteessirim. Fakat karım gürültü yaptığınızı söy!smem için çok ısrar eitli, Rindi sucuğu Müşteri — Yok canm! Hiç hin di sucuğu olur mu? Bakkal — Vallahi hindi sucu - ğu! Amma siz eski müşterimsiniz, size doğrusunu söyliyeyim. Hindi sucuğu amma yarı yarıya... Müşteri — Nası yarı yarıya? Bakkal — Yani bir eşek, bir hindi! Sucuk ikisinin etile yapıl mış! Yemek parası Lokantaya girdi, tatlısıle, tuz- lusile tıka basa yemek yedikten sonra İokanta sahibini çağırdı: — Cebimde hiç para olmadığı halde buraya girip yemek yemiş olsam para vermeyince bana ne yapardınız? Lokanta sahibi gözlerini aça * rak cevap verdi: — Mükemmel bir dayak atar - dm! Müşteri ayağa kalktı, yanağını uzatarak; — Haydi! dedi, cebimde para yok! — Galiba dnahtarı cvde de kimse yok? — Bayır, anahtarı unutmadım ama evde yeni aldığımız bekçi köpeğinden başka kimse yok! Temiz çocuk! Mektepte: Muallim — Bu ne pislik! Yü. züne bakmca bu sabah kahva'tı. sında ne yediğin anlaşılıyor: Ka» kao içmişsin! Çocuk — Ynılıyorsunuz, ka * kaoyu dün sabah içmiştim! unuttunuz ve Kadın — Bir daha ne zaman buluşa cağız sevgilim? Erkek — Hapishanenin ilk ziyaret gününde.. Çünkü bu hesabı (ödememe imkân yok, Fil avı — Kaplan avma çıkanlar mur hakkak fil sırtında giderler. — Şu halde fil avma çıkanlar İ da kaplan sırtında gidiyorlar! öğr Ü Hizmelçi — Bir saattir karşıki evin — hizweiğisini gözetliyorum, hiç bir iş yaptığı yok! — — Niçin ara sıra yıkanmıyorsu « nuz? Temizliğin size ne zararı var ki. — Belli de yok ama bu yaşta ken- dini leldikeye koymamak daha iyil