23 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

23 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v 23 MAYIS — 1980 Benim görüşüm: Ev eşyasının canı vardır! Çocuklara dikkat ediniz: Ko $up oynarken başlarını bir iskem- leye çarparlar. Bunun üzerine, dizlerini acıtan © iskemleye fena halde kızarak, bir yandan ağlar, öte yandan da © iskemleyi dövmeğe kalkışırlar. Çünkü çocuklar, cansız eşyayı tanlı sanırlar... Halbuki, biz, büyük adamlar, iskemlelerin, masaların, perdele- Tin, dolapların cansız olduklarını biliriz.. . “Biliriz,,!?... Fakat bilerek hata ederiz... Çünkü, iyice düşünülürse, eşya - | hın canı vardır. Çocuklar, haklı - dırlar; onlar, bizden iyi görüyor: lar; tabiatın sinesinden bize nis - betle daha sonra koptukları için Onun esrarıma daha fazla vakıf - tırlar... Bir ayağı çukurda ihtiyarlar da eşyanın kıymetini orta yaşlılar dan daha fazla bilir... Hatıralar .- hi gizliyen “cansiz,, cisimlere tıpkı canlı muamelesi — ederler: Ölmüş oğullarının ceketini, ka - *_İîm Mısırlıların mumyaları — gibi ihtiramla sakladıklarını görme . Mis misinizdir? Kadınlar, erkeklere * — kıyasla hassas oldukları için, ayni sure': le eşya kıymetini takdir etmek - fl!dirler! Artistler de, keza, öbür nsanlara nisbetle eşyaya şahsi - Yet izale ederler.. İptidat kavim lere göre, taşın, toprağın, uçuru - Mun, denizin ayrı ayrı — ruhları Yardır... Bütün eski dinler, bunu Bösterir. Görüyorsunuz — ki, tabiata en Direimyekr Mi eineenlemrmiki Alı bizden farklı görüyor. Ve on lar haklıdırlar... Buna rağmen ben, “önümdeki cigara tablası - Nn canı vardır!,, Diyemiyece - ğim, Cünkü bana — bazıları “ne kötü kötü şairane sözler söylü - Yor,, diye dudak bükecek, bazı rı da “asrın felsefesi olan mad. f“)'etç'ılilıten ayrılarak, en iptidai Mdenlizme saptı!,, diye istihfaf e- decek.... Esasen, görüşlerim, yukarıdı '_'lhmığım çocuğunkinden ve ip- tidat adamınkinden de başka - dır. Bütün eşyada kendine mah- fus bir can varmış gibi geliyor bana... Yatak odamdaki karyola, ')_l!un!ın oturduğum koltuk, se - irimin üstündeki örtü, nazarım- & birer akrabadır. Şu gümüş sigara kutusundan ©h kederli ve en neşeli zaman - ..""'d' birer sigara aldığım için 'ifüıı © uyanık anlarımdaki his. , sanki, kapağındaki oyma - hr gibi, kutunun üzerine nakşo- k'll kalmıştır... b Bazı kabilelerde, anneler, ve h':.hllu, paraca sıkışarak, evlât - ı esir tacirlerine satarlar . Bış., Madem ki hayat hatıralar - 9"'1 ibarettir, bütün o hatıraları terine sindirmiş, hattâ yalnız :::hkilari değil, daha eski batm- * nkileri de benimsemiş olan ev k:"'""” satmak, babanızın çu- ı.::mı. büyük annenizin hamam Mı, teyzenizin gelinlik elbi h'hdelıi oyaları satmak... Esi: .'—"lndı evlâdını haraç meza!| wen çok mu farklı?.. Y N_' mutlu garp — ailelerine ki, &. nesil evvelki — babalarının ,.ı' &ltında, ocağı karşısında kı:'hlundı oturabiliyorlar, on: | Piposile tütün — içiyorlar... Yazık bizlere ki. en eski aile- .Fab HABER — Akşam Postası Fabrika yakamıyacak Hükümetin kararı şehrimizdeki alâkadarlara bildirildi Ziraat bakanlığının liman ve demiryolu istasyonlarından - otuz kilometreye kadar uzak olan yer- lerdeki her nevi fabrika, tuğla, ki- remit imalâthanelerile tezgâhla - rın odunla işletilmesinin yasak ©-| dilmesi hakkındaki kararı İstan - bulda büyük bir alâka ile karşı - lanmıştır. İstanbul Türkiyenin en çok fah rikasının toplandığı bir şehir ol- duğu kadar gene memleketin en çok odun sarfedilen yeridir. Bu - radaki fabrikaların bir kısmı ma- den kömürü sarfetmekle beraber bir çok tuğla harmanları, ve tez- | gâhlar odun yakmaktadırlar. Bu bakımdan odun yakılma - sının yasağı bir taraftan fabrikı tör ve harmancıları olduğu ka - dar, bir taraftan da oduncuları yakından alâkadar etmektedir. Bu husustaki karar alâkadar | makamlara bildirilir. bildirilmez derhal tatbikata geçilecektir. Tramva;ırda unutulan eşya Tramvay arabalarında nisan a- yı içinde 300 parçaya yakın eş- ya unutulmuştur. Bunlar — arasında 14 şemsiye, 53 adet çift, 39 adet tek eldiven, dört çift çorap, 18 çanta, 8 ku - maş parçası, İ Tre, — kasket, 9 ayakkabı, 14 elbise kemeri, 3 ço- cuk kadın entarisi, 2 yastık yüzü, 19 kitap, 3 tabaka, bir küçük dina mo, 6 torba, 3 jilejt — makinesi, | beş gözlük mahfazası, 8 yoğun tenekesi, 2 dolma kalem, bir tilki kuyruğu, dört boş şişe vardır. —ler bile, birer birer her şeyini pa-| zara çıkarıyor.. Kıymettar eşya çok sefer de nadan ellere geçi - yor.. Ve hepsinin hatıraları ölü- yor, yalnız maddi tarafları kalı- yor... Eşyaya “cansızdır,, — diyenler. işte ancak bu takdirde hak ka - zanıyorlar... Babanızın ve bütün kardeşlerinizin içinde büyüdüğü sedef kakmalı — beşik, bir yeni zengin Amerikalıya intikal edin- ce ve salonunda (Kaşpo) vazile - sini görmeğe başlayınca hakika - ten cansız cesede dönüyor.. (Vâ - Nü) nihayet olpu Nafia Bakanlığının harekete geçen belediye işi hdlletti Rami otobüsleri meselesi ni - hayet işin daha fazla büyümesi ne yol verilmeden halledilmiş - tir. Bayındırlık bakanlığının tezke- resi üzerine sosyeteler komiser - liğile birlikte araştırmalar ya - pan belediye fen heyeti, Rami ©- tobüslerinin halkın — isteği gibi şehrin merkezine kadar inmesi i- çin başka bir formül — bulmuş - tur. Sosyeteler komiserliği, ve fen heyeti, Rami otobüslerinin Sul - tanhamamına kadar inmesine, o- tobüsün geçeceği yolların bugün- Italya elçisi üniversitede İtalyanın Türkiye elçisi Galli, İstanbul üniversitesini gezmiş, bü tün lâboratuvarları da görmüş - tür, Çok beğendiğini söylemekte - dir. —- Fordun muhakemesi Ford kumpanyasının İstanbu! şubesinde 29 bin liralık kaçak - çılık yapmaktan suçlu görülen - lerin muhakemesine, sekizinci ih- tisas mahkemesinde devam ©- Sunmuş, gümrük mülettişlerinden Zeki şahit olarak dinlenmiştir. —o— Liselerde imtihanlar Lise ve orta okulların, son sı nıflar müstesna, diğer - sınıfların yazı ile imtihanları tamamen bi:- miş gibidir. Bu sınıfların hocaları başka sı- nıflara ders verdikleri için esa - sen bu sınıflarda dersler filen ke- silmiş sayılmaktadır. İmtihanların talimatnameye gö- re 25 mayısta bitmesi lâzımdır. Bu sınıfların tatili, mayıs sonun- da yapılacaktır. Sovyet elçisi Sovyet Rusyanın — şehrimizde bulunan Türkiye elçisi Karahan, Moskovadan gelen — refikası ile birlikte dün Avrupaya bir oto - mobil yolculuğuna çıkmıştır. Üç ay sonra dönecektir, dediği tezkeresi üzerine | kü şeklinde imkân görememiş - tir. Yalnız halkın isteği de yerin-| de görüldüğünden şöyle bir sona| varılmıştır: Rami otobüsleri Ra - mi ile Sultanahmet arasında iş- liyecektir. Fakat Sultanhamamı yolu genişletilince Rami otobüs - lerinin buraya inmesi hakkında - ki Ramililerin hakları baki ka - lacaktır. Bu karar Rami halkını çok se- vindirmiştir. Belediye de dün bu kararını otobüs sahiplerine — bildirmişti -. Rami otobüsleri bu sabahtan iti- baren Rami ile Sultanahmet a - rasında işlemeğe başlamıştır. Hususi buzhaneler de fiyatları indiriyor Belediyenin Karaağaç buzha - nesini kendi idaresine alarak bur- haneye giren eşyadan alınan pa- rayı indirmesi üzerine şehrimiz - deki buzhane sahipleri de arala - rında toplanarak- husust buzhba - nelerden alınan paraları indir - meğe sözbirliği etmişlerdir. Bunun neticesinde buzhaneya giren her kap başına alınan ücret 10 kuruş indirilmiştir. Buna rağmen bu fiyatlar Ka raağaç buzhanesi fiyatlarından 10 kuruş daha yüksektir. —o- Maaş yoklamaları Mütekait, dul ve yetim maaş - larının yoklamaları pazartesi gü- nüne kadar devam edecektir. Bu vakite kadar yoklamalarını yaptırmamış olanlar maaş alamı- yacaklar, ancak maaşlar - veril - dikten sonra yoklamalarını yap - tırarak paralarını alacaklardır. -— Kızıl aya yardım Kızıl Ay cemiyetinden: Kars yer sarsmtısında görenlere verilmek üzere yetimize şu yardımlarda nulmuştur: Zzara: cemi - bulu . Kuruş Beyoğlu 17 inci mektep tarafından. Siyasal bilgiler mektebi muallim ve talebesi tara- fından 622,5 5100 57225 ŞEHRİN DERDLERİ | Haliç de gittikçe tenhalaşıyor! Gazeteler zaman zaman Şirketihayriye idaresine hücum ederler. Ve dünyanm en güzel yeri olan ziçini öldürmüş olmakla itham ederler. Meğer koca İstanbulda öldürülen semt yalnız Boğa- ziçi değilmiş. Boğaziçinden başka Haliç de yavaş ya- vaş ölüyor. Daha doğrusu ölüyordan ziyade şeklini de- giştiriyor. Rir zamanlar buraları İstanbulun en kalabalık ve rağbet edilen yerlerinden biriymiş. Nitekim eski Küğıt- hane âlemlerini duymayan, bilmeyen yoktur. I Bunun sebebini senelerce Haliç vapurlarında |tanlık etmiş olan tanınmış eski kaptanlardan Ahmede | sorduğum zaman bana şöyle cevap verdi: — Eskiden elektrikli tramvaylar falan olmadığı için, | meselâ Aksaray, Fatih, Topkapı, Şişli gibi yerlerde otu- ranlar asıl şehre inmek için çok sıkıntı çekerlerdi. Bu- nun İçin böyle yerlerde oturacaklarına Haliç, Boğaziçi gibi vapurla gidip gelmesi kolay olan ederlerdi. Boğa- Bunun için vapurlar, kayıklar Haliçte, hiç durmudan arı gibi işlerlerdi. Sonra tramvaylar çık- Boğaziçinde tı. Bunların elektrikle işlemesi, öe nihayet otomabiller, mağa başladı. Ve kap- yerleri - tercih Bu belki daha Ahmed kaptanın sözlerini akla uygun buldum. Ha- kikaten Halicin de Boğaziçi gibi tenhalaşması sebeple- rinden biri de budur. Eskiden sayfiye, daha doğrusu zevk ve safa yerleri olan Haliç, şimdi yavaş yavaş falr ı rika ve Endüstri merkezi oluyur, otobüsler halkı şehre yaydı, Öyle biran geldi ki Topka- | pıdan Sirkeciye geliş, Fenerden Köprüye gelişten ju!ıu; ucuz olmağa başladı. Bunun üzerine buraları tenhalaş tenhalaşmakta da devam edecektir. Hele son senelerde Eyüpten ilibaren kurulan fabri- | kalar, gerek dumanları, gerek gürültüleriyle halkı va- haetsız ettiğinden burada evleri olanlar bile salıp savar rak buralardan uzaklaşmağa can atıyorlar. j | | 'On yılda 275 milyon evlât ve torun! Kırlangıçlar dünyanın en çok tanınmış kuşlarındandır. Bunları herkes o kadar görmüştür. Yuva - larını çatı kenarlarında, pencere köşelerinde görünce, kimse bun » lar hakkında azıcık olsun düşün- mek bile istemez. Çünkü bu mini mini kuşların düşünülecek neleri var ki, diyip geçeriz. Bununla beraber kırlan: gıçların — hayatı ve âdetleri pek Dadir olan kuşlarınkinden — çok daha ziyade alâkaya — değer bir mevzudur. Size bir misal getirelim. Dişi ve erkek kırlangıç, yuvayı yap - mak için malzeme toplarken bu « radan Ankaraya kadar olan bir mesafeyi dolaşırlar. İki kırlangı - cı barındıran bir yuva söküldü « ğü zaman, başka malzemeler ara- sında tam 1199 tane tavuk tüyü bulunmuştur. Kırlangıçlar her seferde ancak bir tek tüy taşıyabilir ve bu yu « vaya en yakın kümesi de 125 metre mesafede idi. Demek ki bu iki kuşun tüyleri taşrmak için gidip geldikleri yol tam 150 ki - lometre tutmaktadır. Tavşanlar çok kalabalık aile - ler yetiştirmekle tanınmış hay - vanlardır. Halbuki — kırlangıçlar bu işte onları pek geride bırakır- lar. Eğer bir çift kırlangıcın bü « tün civ civleri on sene yaşasalar, bunların — evlât ve — torunları 275,000,000 u bulurdu! Ancak gökleribizin kapkara kırlangıç bulutlarile örtülmesine imkân yoktur. Çünkü civcivlerin onda dokuzu bir yaş- na bile varmadan — ölmektedir. Adamın biri, bir kırlangıç besle- çıkarıları miş ve kuş kırk yaşına kadar ya- şamıştır. Kırlangıçların dünya yüzünde bulunmadıkları yer yoktur. Şi - mal kutbu kâşifleri o ebedi buz- lar ülkesinde * de kırlangıçlarla karşılaşmışlardır. Değnekte satılan simitler Müteaddit emirlere rağmen si- mitlerin açıkta ve bir değneğe ge çirilerek satıldığı görülmüş, bazı simitçiler cezalandırılmıştır. Belediye, şubelere yeniden bir tamim göndermiş, toz ve toprak - ların fazla olduğu gezinti ve sayfiye yerlerinde dolaşan simit - çilerin sıkı bir surette ta'tip edil « melerini bildirmiştir. AAA 'BORJİYA| Borjiya romanımızı forma for: olup ta şimdiye kadar henüz ciltletmek için ge- tirmemiş bulunanlar en geç pa ; zar günü akşamına kadar ge- tirmelidirler. Pazar gününden sonra getirile- cek formalar kabul edilemiye- cektir. ma toplamış iyidir. BeesanervseresenAeKEAERESENS! mrraresnece

Bu sayıdan diğer sayfalar: