KOT BUT LA DA Si — İ gliri l ADAĞ BŞ DA SUŞ ADAĞ ŞAİ AĞA ÇŞU LAR A TİZ AA undan bundan: | — Kaşlarınızı çatmayın İnsan, on beş dakika kadar, ya kasten veya tesadüfen kaşlarını çatarsa, hafif baş ağrısına benzi- yen bir rahatsızlık duyar. Dikkat ediniz: Boks veya futbolün heye- canlı sahnelerini seyrederken çok kere kaşlarınızı çatarsınız.. Çıktı- ğınız zaman, hafif bir baş ağrısı duyduğunuz muhakkaktır. Bu nun gözünden rahatsız olan kim- selerde görüldüğü bazı doktorler tarafmdan iddia edilmektedir. Halbuki meşhur ruh ve göz hr- kimleri bunun sebebini kaşlarır çatılmasında buluyorlar! Çocukların dertleri; Mekteplerde diş muayenesi Bir ilk mektep talebesi bize şu mektubu yazıyor: “Arkadaşımın gittiği mektepte diş muayenesine çok ehemmiye: veriliyor.. Baş muallimin diş hu susundaki titizliği muallimlere dc sirayet etmiş.. Her gün çocukların dişlerini muayene ediyorlarmış. Kendi kendime, ne mutlu onlara! Dedim. Halbuki bizim sınıfta on kişi - den fazla dişlerinden muztarip o- lan çocuk var. Maarilfe bağlı bir diş kliniği olsa da — bu çocuklar, son dersten sonra bu klinikte te davi edilseler, acaba fena mi o - lur?,, Çok makul bir teklif. İstanbul | maarif bakanlığının bu iş üzerire | ekRöyadağını kımarız. Cinröz Enerjinizi boş yere sarfetmeyiniz! Amerikalı bir doktor, bir me: | diveni hızlı çıkmak, düz yerd: — İngilizceden — Büyükler, kutupları, madenle ri keşfederler de, küçükler bir şey keşfedemezler mi sanıyorsunuz ? Ben size, bir memba suyunu nasıl keşfettiğimi anlatayım: Bir sabah penceremden, Çikinin (bu, benim kuşümün adıdır) fazla bağır| dığını gördüm. — Su mu istiyorsun, sevgili Çiki? Diyerek suyunu verdim.. Yemi ni koydum. O mütemadiyen çırpı nıp bağırıyordu. Bu sırada Çiki'nin bacağında küçük bir kâğıt parçası gördüm. Kâğıdın üstünde şu sözler yazı'ı idi : “Ben, kimsenin bilmediği bir memba suyunun bekçisiyim. Yet miş yaşıma geldim.. Bu suyun b>- şenda ekmek yemeden, yalnız bu suyu içerek yaşıyorum. Bu kuş hi min kuşu ise, o dünyanın en talili insanı olacak. Ona haber vereyim: Ben şu yüksek dağın yamacında Esveçte yürüyüş yarışları İsveçte her sene başlıyan deniz, kara, hava yarışları bu a- kılları durduracak — kadar bü yük bir intizam ve mükemmeli - yet içinde geçmektedir. Darülfü. nun talebelerinin bu mevsimde yaptıkları yürüyüş yarışları ve gezilirken sarfolunan kuvvetin se kiz misli sarfedildiğini söyliyerek. aceleci insanların kulaklarına hay kırıyor: : — “Enerjinizi boş yere sarfet-| meyiniz.. Ömrünüz kısa olur! Kar: şınıza bıryolııu mu geldi? Yavaş çıkırız!.. Bir merdiven mi — çıke-| | bilir. | Stokholmde diğer mektepliler| askeri talebenin manialı atlama koşuları, severim en büyük ve he yecanlı yarışları sırasında sayıla- arasında birçok müsabakalar ha- zırlanmaktadır. Bu müsabakala ra halktan seyirci olarak binler- ce insan — iştirâk — eder, Umu- mi spor — mımtakaları , açık ve caksınız? Kalbinizi yormadan yü rüyünüz! Kazanırsınız! — Asker olunca topçu olacaksın ! — Nerden anladın..? — Elindeki topu şimdiden gülle gibi savuruyorsun ..! WUREC A ÇO İ P P PN 'N serbest olduğu için, seyirciler bu yarışları parasız seyrederler. Plâjlarda küçük topçular!. akan küçük çayın kenarından fış-) kıran bir memba suyunun başında yım. Beni gelip bulana ne mutlu!,, değildi. Fakat, yıllardanberi mi desinden mustaripti.. Yemek ye- mez, su içemezdi. Çiki'nin getirdi ği pusulayı babama götürdüm.. Me seleyi anlattım. yapılır? Bu, elbette merak edilecek bir şey- dir. Hergün elinizde bulunan kurşun kalemleri nasıl imal edilir? Yukarda- ki resimde gördüğünüz gibi, maden ilkönce mayi halinde olup sonra ko- yulaştırılıyor ve İnce sicim şekline ge- tirilip, evvelce hazırlanan uzun yarım çubuklara yerleştiriliyor, çubuğun diğer kışmı üstüne konup zamkla ya- pıştırıldıktan sonra fırına atılır. Bu- rada çubuklar muayyen bir derecede ı pişerler, bu ameliyeden sonra fırından | çıkarılıp üzerleri boyanır ve gördüğü- | müz şekilde kesilerek cilâlanır, dam- galanır ve destelenerek piyasaya — çı- karılır. Yedi harfli büyük bir ölkeyim? 3, 4, 5, 6, harflerim bir meyvadır. 4, 5, 6, halerimi tersine çevirirs» niz, tiksinirsiniz! 2, 1, 4, 5, 6, 7 harflerim rumlarda bir kadın is- midir. Yaşıma hepiniz gıpta edersiniz. Çünkü dört asırdanberi yaşıya- rum. Bildiniz mi ben neresiyim? Doğru bulanlar arasında kur'a çekilerek, birinciye zarif bir ko'. saati, ikinciye bir elçantası ve ay. rıca 200 okuyucumuza da muhte- lif hediyeler verilecektir. | | ı — Birmece müddeti 15 gündür —| HABER ÇOCUK SAYIFASI Bilmece kuponu İ 2 .—5—1985 Babam o kadar yaşlı bir adam S Babam ümide düştü : — Uzak bir yer değil, dedi bir arabaya binip gidelim. Babam ihtiyatlı davrandı.. Ya| nız! nına silâhmı aldı., Ben de peşini bı rakmadım. Arabaya bindik.. Yola çıktık. ğ İçimde garip bir şüphe vardı: Ya bu bir tuzaksa..? Fakat, kork muyordum. Üç saat yürüdük.. Da- ğın yamacındaki çayı bulduk.. Çay da dolaşan seyyahların kayığıma Kurşun kalemi nasıl |bindik.. Çayın her tarafını gezdik. Akar suyu bulamıyorduk. Nihayet bir uzun kayanm bur | nunu gördük. İşte bu benim keşfim di.. Kayık kayanın dibine vardığı zaman suyun çaya doğru nasıl fış kırdığını gözümüzle görmüştük. Sakın bana gülmeyiniz: Bu kü çük seyahatten dönerken çok me suttum. Çünkü ben, bu su ile heni babamın, hem de yeryüzünde mi de rahatsızlığına müptelâ olan bü tün hastaların hayatını kurtardım. Mary, B., Miller, Durmadan 'çalışan sinirler Vücudumuzun göz ve kulak 5- nirleri çok kuvvetli ve müteham- mildir. Bir gün mütemadiyen yazıp okuyabiliriz. Saatlerce gürül'.. lü bir cazbant dinliyebiliriz. Ba sinirlerimiz uzun müddet faaliye' gösterebilir. Fakat, vücudumuz da bunlardan çok daha kuvvetli sinirler vardır. Kalbimizin etrs fındaki sinirler.. Bunlar, vücudumuzdaki asabıı en dayanıklısıdır ve doğduğumu” günden itibaren hiç durmaksızın | işler.. | ri tanımalı ve iyi muhafaza etme-| liyiz, l Hayatımızı uzatan sinirle Faydalı bil!llon Niçin esneriz" Çünkü teneffüs vazifesini idx re eden sinirlerin harekâtı, vücu- dumuz yorulduğu zaman zayıf - lar, teneffüs ameliyesi — güçleşir ve bir dereceye kadar irademi? haricinde kalır ve ihtiyarımız! kullanmadığımız — müddetçe, yo rulmak bilmiyen uzuvlar mari - fetiyle teneffüs devam eder. İşte ciğerler yorulup da bu va- zifeyi gören sinirler işe başlayın ca, vücutta garip bir ihtilâç husn- le gelir; sık sık esnemeğe başlarız. Fikren meşgul olduğunuz zaman- lar esnediğinizi hatırlıyamazer Açık konuşmalar: * İzmirde Celâl Turgut — Mektup- larınıza bilmece kuponu koymuyorsu - nuz? * Ankarada İhsan Ergün — Herhaf- ta çıkan bilmecelerimizin — müddeti o beş gündür. * Nişantaş Hakkt Songür — Hangi meslek mektebine girmek istediğinizi bildiriniz. de fikrimizi söyliyelim! İsmet Öyünç — Şiire istidadı nız var; biraz daha çalışınız. Şakir Oğuz — Sorduğunut (21 ?) hakkında yakında gazete mizde izahat vereceğiz, okursu: nuz? Meliha Namık — Bilmecelerinizi birer kuruşluk posta pulu yapıştır rarak açık gönderebilirsiniz. Sedat İlhami — Mektep müdü rinize şikâyet ediniz, Bir netict çıkmazsa, o vakit biz de yazarız. fi A aa ea gaa çeraakaaa eet Elektrikli tarlalar Almanyanın cenup vilâyetlerim deki arazide köylülere elektrikle tarla sürmeyi öğretiyorlar. Mek teplerin tatil mevsiminde, elektrik dersi görmemiş çocuklar köylert gönderilerek, elektrik cereyanımi bağlanmış makinelerin nasıl kul lanıldığı gösterilmektedir. — On günde eski usul ile sürülen bir tarla, elektrikle yarım günde sürü” lüyor ve köylü dokuz buçuk gü? vakit kazanıyor. TTi FMi TıgyyiMA aa aynı DİKKAT! Çocuk bilmecesinde hediye kaza * nanlardan arzu edenlerin — resimlerit neşrediyoruz. Göndereceğiniz fotoğraf | lar küçük vesika tesmi hacminde olmi” hdu. — Resimlerin arkasına da ayrıd isim ve adreslerinizi yazmayı unutmi” yınız! İ Bugünkü bilmece | | Avrupada tayyare bayramları Almanyada ve İngilterede her sene, halkı tayyareciliğe ai? tırmak için (Tayyare bayramları) yapıyorlar. —Almanyada yi bir bayramda birçok kimseler kırlara giderek küçük tayyareler uçt? muşlar, ve halkı tayyareye isındı:mışlardır. Avrupada bu bay yüzünden sivil tayyarecilik ilerlemektedir.