Sahin'in aa eereen kareta | ÖCÜ M No. 10 Büyük Deniz Romanı enascercevELALALECEKARCEnCAN| Şeyh Ebussaid damadına karşı sevgi duymıya başlıyordu * — Git, belki de oradadır; kim- seye sezdirmeden git!... Diyordu. Fakat kâhya tek başma dönü- yordu. Hattâ bu hal o dereceye var. mıştı ki işi yakmdan bilenler: — Şeyh Ebu Said sapıttı. Diyorlardı. Cezayire gelen her gemi, Habi- beyi getirmiyordu ama, bunlardan bazıları Şahin Reise dair haber - Terle yüklü oluyordu. Onun akınları, ele geçirdiği hesabsız mallar, İnebahtı halkı- nın coşkunluğu dillere destan ol - muştu. Arasıra Şeyh Ebu Saidin aklı- na şöyle düşünceler geliyordu: — Keşki inad etmeseydim ve.... Sonra Şahin Reisin dört yana' yayılan şerefinden bir pay ala - madığı ve bununla övünemediği için üzülüyordu. Pişmanlık ve inadın ortasızda bocalayıb duruyordu. Bir yıl böyle geçti ve ona şu ha- beri getirdiler: — Şahin Reisin bir oğlu oldu ve adını Ali koydu. O anda Şeyh Ebusaidin yüzünü bir ışık yaladı; ne olmuştu?... Birdenbire niçin böyle değiş - &? - yen ve konuşmryan, ondan evvel de zaten her zaman kaşları çatık ve yüzü asık olan bu adam birden- duktan sonra ölen kendi oğlunu hatırladı Onun da &dı Aliydi. Ondan sonra hep oğlan istemiş, fakat Allah, yalnız bir tane — kız vermişti. Şeyh Ebusaid, kanmıyan eski sevgisinin, bütün canlılığiyle ye- :îın baş kaldırdığını hissediyor- Fakat kendini çabuk toparladı. Etrafındakilere, onun hayatını ya kından bilenlere karşı yufka yü- rekli görünmekten korkuyordu. Sanki bu, onun sonsuz inad ve gururuyla beraber, şerefinin de maskara edilmesi demekti. Torununu bir an evvel görmek ihtiyacımı, içinde boğdu — ve eski- #i gibi sessiz yaşamağa başladı. Aradan yıllar geçti ve ona şu haberi getirdiler: — Şahin Reisin bir kızı olmuş ve adını Ayşe koymuşlar... Habi- beye benzediğini söylüyorlar... Şimdi torun iki olmuştu. —Pek boş olan inadının üstüne, sicacık ve ikinci bir torun sevgisi doğmuş, güneş altında kalan buz gibi ya - vaş yavaş erimeğe başlamıştı. Birkaç yıl böyle geçti. Bu sefer Şahin Reis de haberler gönderiyordu: — Ne de olsa kaynatamdır. Se- bağışla- mıştır. Her halde artık işin böyle oluşundan ötürü üzüntü çekmi - yor. Habibe çok mesuddur. Her zaman babasından haberler alı - yor, onunla görüşmek ve buluş - — HABER — Akşam Postatı Pratik Kayat Bilgisi hakıl ve tercüme mahbfuzdar Gayur Yazan: M. — 93 — Süt verme müddeti takriben sekiz aydır. Süt için beslenen İnek temiz, harareti muttarid, bir ahıra konmalı- dır. Hayvanı her gün timar etmek faydalıdır. Herhalde günde üç defa mak istiyor. Eski kavgayı unu -| güt sağmalıdır, Süt sağmadan evvel talım, olan oldu, bundan — sonra)| ellerini yıkamalı ve memeyi sülmeli - barışalım. Üzülmesinler diye to- runlarına ondan bahsetmiyorum, fakat artık yeter!... Son zamanlarda Şeyh Ebusaid de artık iyiden iyiye dolmuştu. Bü- tün yâsını ve inadmı biryana at- maktan başka çare göremiyordu. | Bunun için Şahin Reise şu ha-ı beri yolladı: — Yaptığı akmlar her yanda imrenilerek söyleniyor. Bunlardan ben de pay alıyorum. Kızımın ra- hat olduğuna sevindim, zaten ben de onunla çatıştımsa buü uğurda i- di. Demek ki benim düşündüğüm gibi olmadı amma, gene de iyi ol- du. Ben de anları özledim, gemi- sine bir gün kızımla torunlarımı da alsın ve buraya gelsin!... Fakat işte tam bu haberin gel- diği günlerde Valeryonun uğursuz baskmı yapılmış, bunu duyan Şeyh Ebusaid beyninden — vurulmuşa benzemişti. Yıllarca kapandığı zindandan tam güneş ve havaya çıktığı sırada yeniden — ve daha karkunç derinliklere yııvulıışıu-' tı. -Çılgın bir halde şâğa sola çatı- yor, odasında, salonlarda yeri te- perek dolaşıyor, tıbkı vaktile Şa- hin Reise kafa tuttuğu zamanlar- a olduğu gibi kazgınlıktan. h degdBin eli karmnlıklan, beç Bütün cimriliğine rağmen ke - senin ağzını açtı. Cezayirdeki 'Türk leventlerine bol paralar a - dadı. Onları yer yer İtalya sa - hillerine, Venedik kıyılarına ka - dar akınlara göndermek için ça - YŞt » 'Tütk leventleri zaten köpür - müşlerdi. Bütün yaz — denizlerde çalkanan gemilerini çarçabuk ka- lafat ederek yeniden açılmağa ha- zırlandılar. Şahin Reisin öcünü her balde alacaklardı. Cezayir beylerbeyisi bu uğurda geceli gün- düzlü çalışmağa başlamıştı. Cezayirde büyük bir sefer ha - zırlığı vardı. Fakat ansızın — ikinci Selimin fermanı oraya da yetişti. Cezayir beylerbeyi sryrılmış kı - hcını yeniden kımına — sürmekten başka ne yapabilirdi?... Birçok da küfür... İşte o kadar... Şeyh Ebusaid, mümkün olsa kendi emrindeki çöl atlılarını de- nizden Venedik üzerine sürecek, kızını, torunlarını ve — damadmı kurtarmağa çalışacaktı. Yalnız bir çare kalmıştı: Esirleri para vererek satın al - mak!.... Şeyh Ebusaid hemen Venediğe bir elçi gönderdi ve ona, esirleri kurtarmak için yüz bin, iki yüz bin düka altınına kadar verebile- ceğini söyledi. Venediğin bezirgân devlet a - damları, elçiyi iyi kabul - ettiler. Onu ağırladılar. Şeyh Ebusaidin kızı ile torunlarının da esirler a - rasında olduklarmı anlayınca bir denbire şaşırdılar, gözlerinde bir şeytanlık ve hainlik yıldırımı par - ladı. (Devamı var) dir. Kuyruğu kunıldıyamıyacık hüle koymalı iki çaprast memeyi ayni Za- manda ve ayni kuvvetle sağmalıdır. Süt ineğine suyu bol gıda vermeli- dir. Bunun için sun? gıdalar vardır puncar da tavsiyeye değer. Hayvana kokusu süte sinecek sa- rımsak, zencefre gibi otlar kâfur gibi ilâçlar, sütü müshil haline sokncak şalgam yaprağı, ispirto fabrikası küs- peleri vermemelidir. Altı yüz kiloluk bir İneğe günde altmış litre su içirme lidir. BSüt için beslenen ineğe verilecek gıdalara bir iki mişa): 1 — Pancar 15 kilo, yonca dört ki - lo, kıtık bir kilo, saman bir kilo. 2 — Kuru ot yedi kilo, pancar yir- mi beş kilo, ayıklannuş Amerikan fıs- tığ turto (hamur 1 ilâ 2 kilo, saman 3 kila, 8 — Taze ot 30 kilo, saman altı ki - lo, çavdar unu 2 kilo ayıklanmış Ame rikan Cıstığı hamuru bir buçuk -kilo ineklerin çayıra sevki hem daha mas- raflı olur hem hayvanm fazla süt vermemesine hizmet eder. KASABLIK HAYVANLAR — Ka: sablık olarak beslenen hayvan ya iki iki buçuk yaşından itibaren yahud e- &€& hizmette kullanılanlardan olursa beş yaşında besiye çekilir. Çayırda beslemek ahırda beslemekten daha tasarrufludur. Ahırda besi daha pahalıdır ve hiz - metle veya sütü alınmak için kulla - nılmış olan hayvanlara tatbik olunur. Bu gibi hayvanlara verilecek — gıda nürüneleri: Üü 0t yedi kilo, vıhwxnlo, kıtık 4 klî0= muru iki kilo üç yüz gram. 2 — Pancar kırk kilo, yulaf samanı altı kilo, keten hamuru iki kilo. $ — Şeker fabrikası Köspesi 45 ki- lo, kuru ot yedi kilo, saman beş kilo, kabuğu çıkarılmış Amerikan — fıstığı hamuru iki buçuk kilo, Hayvan semizlenildiği sırada, hay- van sikletinin üçte biri kadar artma- lıdır. Semizleme derecesi cildin yumu şak ve ince olduğu yerlerde yağ top - Tarmın bulunması ile anlaşılır. En iyi kasablık hayvanlarmım göğsü geniş, arkası enli, âzaları kısa, — iskeletleri az inkişaflı olur. Baskül bulunmaz ve bir öküzün a - &ırlığı tahmin edilmek istenirse Kete- le usulü kullanılır: Bir gşerit metre ile omuzlar ve dir- sek arkaşmdan göğsün çevresi ölçü - lür. Sonra omuz başından bud arka - sına kadar boy ölçülür. Hayvanın sikleti — göğüz çevresi x vücud uzunluğu X 87,5 dur. DÖL ALMAK — Döl almak için hayvanın iki yaşını bulması beklenil- melidir. İki yaşıma gelince her üç haf tada bir boğaya çekilebilir. Gebelik müddeti dokuz aydır. Hayvan doğurmadan bir ay evvel süt sağımımı kesmelidir. Hayyana sıh- hi ve bol gıda vermeli, bozuk otları vermemeli, üzeri don tutmuş gıdalar, çok soğuk su, vermemeli yavru düşür mesinin veya midenin bozulmasını mu cib olacak gıdalardan sakınmalıdır. Mutlaka lâzım olmadıkça ilâç verme- ıdıııli ve baytara müracaat etmemeli- r. Hayvan doğuracağı sırada büyük ihtimam göstermelidir. Tlk güclükte baytara mürneaat şarttır. Küçük dananm hemen teneffüs et- mesine dikkat edilmelidir. Lüzumu halinde boğazında birikmesi muhte- mel olan pıhtıları temizlemelidir. A - nasına birakmalr yalasın; memeden çıkacak ilk şütü ona içirmelidir. Gö- bek yarası üzerine biraz tentür diyot sürmelidir. Anasmım vücudunu — &a- manla oğmalı üzerine bir kaç örtü örtmelidir. Sonra yüz gram iyi rim yahud bir kilo beyaz şarab içirmeli- dir. Eğer doğurma müşkülâtla olur - sa muzadı taaffün enjeksiyon yapı lrr. ——— —— | T.5 Alma ve başka dile çevirme Devlet ya- sasınca koruludur. Yazan: Aka Gündüz Prençip sevincinden zıplıyordu. Demek insanlar artık topu, baru- tu, gülleyi, zırhlıyı bilmiyorlardı! Onlar yeni tarihin en derinlerinde metafiziklerinde kalmıştı! Profesör ne olduklarmı anlata- mıyacağımı anlaymca: — Mümkün olsa da bunları ye- ni dünya müzesine kaldırsak. — Neden mümkün olmasın? © sırada diplomat birisinin ku- lağına yaklaşıb fısıldadı: — Bunlar çok iyi şeylerdir. in- sanlığın daha çok ilerlemesine ya- rar, — Öyle amma profesör aksini söylüyor. — Siz ona bakmayımız. O insan lığın daha çok ilerlemesini istemi- yen bir alçaktır! — Alçak ne demek? — İnsaniyetsiz, fena demek. — O ne demek? Ortağı öbür kulağına eğildi: — Ben size bunları ucuza ma- lederim. — Ucuz ne demek? — Az paraya demek istiyorum. — Para nedir? — Onu size sonra — öğretirim.| Yalnız şu profesörle — yanındaki delikanlıyı uzaklaştırınız. Diplomat söze karıştı. — Bir fırka teşkil edelim. Siya- si bir fırka. İktidarı — ele alalım. Ben size hepsini öğretirim. Görü- nüz daha ne çak ilerliyeceğiz. Komisyoncu ilâve etti: — İşin başı parada.. Bunlardan hiç bir şey anlama - we profesörün teklifi daha hoş geldiği için hemen bir hava nakliye maçonası getirdiler. Ge - len hava sefinesi elektronlu tel - lerini takınca Bove zırhlısını tak- tı, havaya kaldırıb müzeye götür- dü. Birkaç dakika sonra çukurlar- da bir şeyler kalmamıştı. İki orlak profesöre fena halde içerlediler. Yavaşça konuştular: — Bunlar bütün düşündükle - rimizi altüst edecekler. Bir diplo - masi yolu bulub bunları yeni dün - yadan aşırmalı. Komisyoncu gülümsedi: — Parayı öğretelim. Bir kere o- nu öğrendiler mi ötesi kolay. — Kıskançlığı unutuyorsunuz. Onlar konuşa dursunlar, güzel Zeus profesörün koluna girerek: — Kocacığım! dedi. Bakır bu - cağa gideceğimizi unuttun. Bizi bekliyorlar. — Hangi bakır bucak? — Hâlâ alışamadın mı? Bizim dünyamızda onun adına Âmerika derlerdi. — Gerçek, dedi. Hemen gide - lim. — Fakat ben trenoradyomwla gitmek istiyorum. — Şu yeraltından giden le mi? — Evet. Yarı yolda zelzele mm takalarını da görmüş olaruz. Ve! yeraltı yıkıntılarından olan zel -î zeleye karşı ne gibi şeyler yapıl - dığını görürüz. | — Mühim şey değil. — Yeraltı : boşluklarındaki yıkıntı kuşakla - rıma henüz anlıyamadığım cere - yanlı teller uzatıyorlar. Boşluk - lar yıkılamadan eriyor ve yeryü - zünde zelzele hissedilmiyor. — Bak, bu görülmeğe — değer. Söylediklerine göre volkanların kaynakları söndürülmüş, yerleri - yıl yapılır. Gök işleri f: W I rınım işçileri kar M/ yeraltı trenine bindiler. Vezü Yanar dağınm eski l""_ nağındaki müzikholde Omegt ” karısı Omikroya tesadüf Bir küçük havuzun başmıda 9” muşlar sekiz kuyruklu altın ka A natlı, yeşil, küçük balıkları seyf* diyorlardı. Bir küçük, güzel bebek kedt' man bir erkek aslanın sırtına lıÜ: miş, havuzun suyu üstünde dol şıyordu. — Bu bebek senin mi — Benim galiba. — Neden galiba diyorsun? -| — Çünkü benimmiş gibi yorum. — Ya şu karşıki bebe. — © da benim galiba, Onu öyle seviyorum. 4 — Ana südü veriyorsun, t8” mıyor musun? — Birbirlerine o kadar çok btf ziyorlar ki, tanımak kabil değ” Bütün dünya çocuklarını M » nün yirmi beş bininti ııldlj bayramına ulaştılar, — Â Dönüşleri havadan Büyük Okyanos bin üstünde haber aldılar: Gök fabrikalarının Alt - Acun (C bi kürre) işçileri Üst - Acun , mali dünya) — iş üniversitel a talebeleri şerefine bir sun'i sporu hazırlamış. vc’, müsabakaları Çiçekbucağım V, tasında ve batıya doğru olan y lerde yapılacaktır. .| Profesör, Prençipe lııhıık( ledi: 4 — Gördün mü işleri? nış senin istediğinden — milyon * daha çok başkalaşıb güzellet” , Prençip sevinçle a: Tini sıktı. ki dünyada boşuna , mamışız. İ — Suni kış sporlarının !J cağı mıntakayı biliyor M" nime göre bu Çiçekbucak yer bizim eski Afrika y birinden başka bir yer değil ly ca Sahrayı çiçek bahçesine ) dürmüşler. Müsabakalar dt * Atlas dağlarının cenubunda pılacak. Arabada yol arkadaşlığı © bir yeni dünyalı kısaca anlatt) — Böyle yaz günlerinde ıy sporları çok eğlenceli dw letirler. İstenilen kalınlıktâ y yağdırılır ve herkes W zakları ile gelib istedikleri spor yapıp eğlenirler. ") (Doııuıl/ İş arıyorum işl Buharla ve elektrikle w makine ve motörlerde —V© " if gazı elektrik ve terkoz Ö' lerinde çalışmak üzere İ$ rum. Adresim Babrâli yokuşu Nur matbaası nip.. K M?;