S1, SONKA Hsinking, 30 (A.A.) “Mançuka,, men bildirildiğine göre japonlar ile çinliler arasında sulh müzakereleri 2 şubatta Jehol- da Tatan şehrinde başlıyacaktır. Gündelik ANKARA — MOSKOVA Avrupa'da, büyük savaş dur- daktan sonra en azgın — salımlar* (taarruz) doğudaki iki ulusa dön- dü, Yurdlarında bir yeni kuruluş ihtilali yapan bu iki komşu; adla- çleri bir yağılar (düşman) elele verdiler ve birlik- luslarını yaptılar. Arcak bu yagılar; yıllarca sü- ren kötücül (bedhah) bir söz Ve yazı savaşı açarak, ateş ve kan- da yenemediklerini sıyasada yık- mağa çabaladılar. İki dostu biri- birinden ayırmak istiyen bozutcu- larda (fesadeı) pek çoktu. İki gene ihtilâl, kendi yaşayış- larma ve inanışlarmma göre çizdik- leri yeni varlık yolundan hiç ay- rılmadılar, Kendi içlerinde, kendi- lerine uygun buldukları bir ileri- lik ve yücelik düzenini bırakma- dılar, Dışta ise, kendilerini sayan bir barış istiyorlardı. Özcül (hodbin) değil özgecil (digerbin) bir sı- yasa tutulmadıkça evrensel bir barış olmıyacağını her vakit açık söyliyorlardı. Bu iki komşu ulusun, savyetler- le türklerin, iç yaşayışlarındaki haklariyle dış sıyasadaki barış di- lekleri, yıllardan sonra anlaşıldı. Şimdi uluslararasındaki saygı ve barış işlerinde bütün öncülüğü ve örnekliği onlar yapıyor. ç Ulmalararası derneğinin yeni- 'den güc bulmasında, saldırganm kim olduğunun bilinmesinde (mü tecavizin tarifi), doğu anlaşması- nan ilk adımlarında bu iki ulus de- gerli yer almışlardır. 1934 yılının bütün sıyasal işle- rine, savyetlerle türklerin birlikte, çok eyi dileklerle katılmış olduğu- nu ve bu duyguların yeryüzü ba- yışında etgin (müessir) olduğu- nu hemen her yerde işitiyoruz. Küçük anlaşma, Balkan anlaş- moası ve bunları sayan son Roma anlaşması; yeryüzüne biraz din- ginlik (sükün) verecekse, bunda savyet - türk beraberliğinin barış üzerindeki çalışmasını düşünme- liyiz. Savyetlerle türkler, sıyasal ön- görenliklerinin (basiretlerinin) büyük sevinci içinde, her gün biri- birlerine daha sıcak bir saygı ile bağlanıyorlar. İsmet İnönü 5 temmuzda kurul- tayım dağılma gününde savyet dostlarımız için şunları söylemiş- tir “Savyet Rusya ile dostluk ve itimad siyaseti kuvvetli ve mesıt bir surette devam etmektedir (şid- detli alkışlar). İki memleket ara- sındahi yakın dostluk politikasını vefa ile takib etmek zihniyetinde biribirimizi eyi anlamış olmak kha- Yerlı ve bahtiyar bir hususiyettir . Molotof yoldaş, Savyetler Birli- ği büyük kongresinde iki gün evel şunları söyliyor: “Türkiye ile olan münasebetle- rimizde ısrarla durmalıyım. Bu münasebetler, dostluk münasebet- erinin en iyi inkişafı için örnek blabilir. Son yıllar yalnız ökono- mik ve kültürel münasebetlerin inkişafı devresi olmakla 'ma - Meş, aynı zamanda türk - savyet 'odtluğunun parlak bir sıyasal te- zahürü devresi olmaştur. Daha ya- kında, savyet devriminden önce, Türkiye, İstanbul ve Boüatlaf_llfı' rus emperyalist ve mürtecilerinin ve füccar ve fabrikatörler Rasyast- nt temsil eden herkesin hedeli l_dh O tarihle savyet iktidar devresi ©- rasında şimdi bir uçurum vardır. Saoyet iktidarı; ameleve köylü iktidarı sıfatile; başka bir sıyasa, den mülhem oluyordu vedaima 0 Maktadır. Bu sıyasa; her türlü sal- dırma plânından uzak d! 'a Uluslararası Kadın Birliği —— Başkan Bayan Kor- bet İstanbula geldi İssanbul, 30 (A.A.) — Uluslar | atası Kadın Birliği Başkanı Bayan Korbet Aşpi ve birlik ikinci baş- kanı hollandalı Bayan Manus Hin- distan'dan Berut yolu ile bu ak- şam İstanbul'a gelmişlerdir. 'Türk Kadın Birliğinden Bayan Latife Bekir, Lamia Refik, Safiye Hüse- yin, Saffet Telı, Nermin Muvaffak ile başka birçok Bayanlar Loyd - Ttriyestino vapurunda kendilerini karşılamışlar ve buket vermişler- dir. Birlik başkanı Hindistan'da ka- dınların çok ilerlediklerini ve e- tanbul'a bilhassa türk kadınlarını yakından tanımak - ve kendileriy- (Sonu 3 üncü sayıfada) e— — General Fahreddin Moskovada İran - Afgan hududundan avdet et - mekte olan hakem heyeti reisi General Fabreddin şerefine Moskova'da Büyük Elçimiz Vasıf Çınar tarafından bir zi « yalet verilmiş ve Hariciye Komiser mu- avini B, Kiristinski, B. Karahan, Erkâ- nıahrbiye Reisi General Pukerof, Gene- ral Budyenni, General Langovi, General Kareker, Hariciye erkânı, Afgan Sefiri ve İran rzaslahatgüzarı hazır bulunmuş- lardır. j Yemekten sonra türk ordusu ile kı- zıl ordunun kardeşliği şerefine ve her iki taraftan Atatürk'ün ve Stalin'in sıh- hatlerine kadeh kaldırılmış ve kardeş Afgan ve İran hükümetlerinin saadetle- rine iyilmiştir. General Fa'nreddin bugün General Voroşilof tarafından kabul edi- lecektir. —.. ——— Edirne sulardan kurtuluyor Edirne, 30 (AA.) — Sular her saat biraz daha çekilmektedir. Fen memurla- rı suyun bastığı evleri, polis ve beledi- ye zarar ve ziyanı tetkik ve tesbit d . mekle meşguldür. Sular tamamen çe'lııl- mediği için zarar kolayca tesbit edile - memektedir. Tren yolunda bozukluk vardır, Meriç'in yunan kısınına iıalı.ı( eden başlığı çatlamıştır. Yapılması için bir aylık zaman ister. Bu yüzden Avru « padan gelen ve Avrupaya giden yolcu * lar Mustafapaşa ile Edirne arasında gi- dip gelmektedir. Su baskınına uğrıyan camilerde za « rar yoktur. Havalar ilkbahar kadar ılık ve güzeldir. , Bugün 6. ıncı sayıfada K. Naci Kıcıman'ın | Uluslararası beledi- | yeler toplantısı Yazısını okuyunuz ni Türkiye'nin kalkınma ese- :;ı'ı'"lari nbir sempati ile karşıla- maktadır. İşte türk - savyet dost. luğu bu sağlam temel üzerinde pe- lıı'çnızhtdiı._ Bu sözleri Savyetler Birliği bü- yük kongresi ayakta dinlemiş ve Türkiye için engin sevgi ve saygı göstermiştir. Bu duyuğun türk gö- nüllerinde tutuşturacağı saygı ÇO büyük olacaktır. Bu saygının yü- celiğine, İsmet İnönü'nün yı daki sözleriyle Büyük Kıınılfıyı'ı coşkun alkışlarından başka örnek ? aramalı ti Kemal ÜNAL Adımız, andımızdır. Her yerde 5 kuruş PErazan © v Ki Genclik Hilâliakmer derneği merkez heyetl seçimi bitmiştir. Başkanlığa Te- kirdağı Saylavı Bay Cemil Ubaydın, iki nci başkanlığa Kültür Bakanlığı Talim ve Terbiye heyetl üyesinden Bay Ali Haydar, Üyeliklere de Kültür Bakanlı- &ğ sağlık genel müfettişi B. Dr. Mahmud Celal, Sağlık Bakanlığı soysal yar- dım genel müdürü B, Dr. Faruk, Neşti yat müdürü Bay Dr. Zeki Nasır, Ankara sağlık müdürü B. Dr, Şuayip, Hilâliah mer mecmuası müdürü B. Fazıl - seçil- miştir. Heyet dün akşam Bay Cemil Ubaydın'ın başkanlığında toplanmıştır. Loyd Core yeniden iş başına gelebilir mi Londra, 30 (A.A.) — B, Loyd Core un sıyasal hayata dönmesi, açtığı müca-. dele, ortaya attığı ökonomik plân, sahek Loyd Corç Başbakanmı yeniden iktıdar mevkiine geçmesini düşündürecek kadar tesir yap mıştır. Dün ve bugün, Londra gazeteleri, de- mokratlar önderinin şimdiki ulusal ka- bine ile birlikte çalışabilmesi ihtimalin don bahsetmekte idiler. Bu busustaki duyuklar ve tahminler mevsimsizdir. Çünkü ulusal sahada uygunluk var. sa da, derin kanaat farkları ve özel reka: bet duyguları, ikdi tarafın birleşib de iş görmelerini güçleştirecektir, Loyd Corc, Nevil Çemberlayn'in mali “metodlarını kötülemiş ve Sir Con Saymen'in tema - yüllerine hücum etmiş olduğu gibi, Mak Donald ile aralarında da, özel rekabet mevcuddur. Loyd Corc'un girişmiş olduğu mü - çadele, saylav seçimine tesir edecek bir (Sonu 2 inci sayıfada) ——— — Sovyetler birliği kongresinde Moskova, 30 (A.A.) — Bay Mo- lotof, Sovyetler Birliği Sovyetler kongresinde beyanatına devam ©- derek dış ticaret meselelerine te- mas etmiş ve Sovyetler Birliğinin başka ülkelerle olan ticarâ müna- sebetlerindeki vaziyetini pek zi- yade sağlamlaştıran mühim terak- kilere işaret eylemiştir. (Sonü 2 inci sayıfada) Bakanlar Heyeti toplantısı Bakanlar Heyeti dün Başbakan İsmet İnönü'nün Başkanlığı altın- da — toplanarak muhtelif işler ü- zerinde görüşmelerde bulunmuş ve bu işlere aid kararlar vermiş- tir. Aynı zamanda bu toplantıda Dışarı İşler Bakanı Bay Tevfik Rüştü Arasın seyahati hakkında verdiği izahatı dinlemiştir. Kâzım Özalp İstanbula gitti - Kurultay Başkanı Kâzım Özalp dün akşamki trenle İstanbul'a git- miş ve durakta pek çok kişilerce uğurlanmıştır. . Mançuko - Moğol sınırındaki hâdise senisli Uenlş yoı' Tokyo, 30 Ç(ALA) — Japon kaynaklarından — bildirildiğine — göre Mogal — süvarileri — Boer — gölüne akan — Kalgargör — İrmağının — şima- linde görünmüşlerdir. Bir japonun ku- mandasında keşif için gönderilen küçük bir Mançuko devriye kolu moğollarla temasa gelmiş ve müzakereye de başlan mış ise de bu müzakereler yarıda kal « mış ve iki taraf arasında bir çarpışma ol- muştur. Devriye kolu zayiat vererek ce- (Somu 2 inci sayıfada) AMBALAJ SERGİSİ AÇILDI Türkofisin bu sergi sini görmek ürünle - rimizle uğraşan lara borçtur Türkofis, ihracatçılarımızı alâ- kadar eden bazı malları, orijinal ambalajlariyle getirterek, İstan- bul'da teşhir ettikten sonra dün- den itibaren de Türkofis merke- zinde teşhire başlamıştır. Bu am- balajlar şehrimizde ancak pazar- Çekirdeksiz üzüm - Kaliforniya tesi gününe kadar kalacak ve son- ra, alâkadar şehirlerimize gönde- rilecektir. Türkofis merkezinde türk tüccar ve alâkadar türkler ta- rafından ziyaret edilebilmekte o- lan bu kısımda mevcud mallar şunlardır: Döomatet - Kanarya adaları 1. — Yumurta ambalajlarır Bu ambalajlar, Danimarka ve Polonya, Hollanda, Rusya, Ro- manya yumurtalariyle, Avustural. ya, Cenubi Afrika, Kanada yumun talarının nasıl tasnif edilerek, ne biçim ambalaj içinde garb pazar- Yumurta - Kanada l;rını gönderildiğini göstermekte- ir. 2. — Taze meyva ambalajları arasında Kanada ve Kaliforniya elmaları Cenubi Afrika, İspanya, İtalya, Florida portakal ve limon- ları vardır. — (Sonu 6. ıncı sayıfada) Limon - İtafya