30 Ocak 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

30 Ocak 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI YIL. No: 4853 Adımız, andımızdır. 30, SÖNKÂNUN 1935 ÇARŞAMBA İstanbul, 29 (A. A.) — Yabancı şirketlerin şimdiye kadar yon liralık buğday tedir. memleketimizden iki milk aldıkları bildirilmek- Her yerde 5 kuruş |— Gündelik AVRUPANIN TASASI Avrupa'nın tasası bir türlü bit- miyor.. Fransa - İtalya uzlaşması oldu.. Sar düğümü Almanya'nın ve belki de bütün Avrupa'nın is- tediği biçimde çözüldü.. Fakat ge- ne Avrupa korku ve sıkıntı içinde yaşamaktadır. Demek ki Avrupa- nn tasası bir iki değildir. Avrupa ulusları arasında ayrılıklara, kav- galara meydan açan tasalar çok- tur. Ve bunların hepsinin büyük bir kaynağı vardır ki, oraya par- mak koymadan Avrupa'nın genel durumunu anlamak çok zordur. Avrupa'nın tasası derken Av- rupa anlamı üzerinde bile biraz durmak gerektir. Avrupa nedir? Avrupa'nın coğrafya bakımından bir anlamı olduğu kadar, sıyasal bakımdan da anlatmak istediği ayrı bir şey vardır. Büyük batı u- luşlarının dilinde Avrupa kendi- İerinin meydana getirdikleri bir kurumdur. Bu bakımdan Avrupa- nın barışı, kendilerinin barışı, Av- rupa'nın gönenci kendilerinin gö- nencidir. Kendi durumlarında bir bozukluk olmuş ise Avrupa'da da bozukluk vardır. Kendileri eskisi fıibî acuna buyrukluk edemiyor- rsa Avrupada hegemonyasını elden çıkarmış demektir- Fakat Avrupa'nın büyük, kü- çük diğer ulusları için ele aldığı- mız sorak bu durumdan değildir. Eğer acunda olup biten her şey, her ulusa bir biçimde dokunaklı olsaydı ortaya çıkan sorakların da yalnız bir yüzü olurdu. Fakat iş böyle değildir. Değişimler ve dev- rimler kimi ulusa şöyle kimi ulusa da böyle dokunarak ya eyi veya kötü bitimler verir. Bu acunda ki- mi düşer, kimi koşar, kimi yükse- Hr, kimi alçalır. Ulusların bulun- 'duğu bu ayrı durumlara göre on- ların düşünceleri de değişir.. Biri- nin eyi dediğine, öteki kötü der.. ve yaşayış böylece sonu gelmiyen bir didisme içinde sürüp gider. Şimdi bu düşünce ile Avrupa- nın tasasını araştırırsak büyük ba- tr uluşları için gerçekten büyük bir tasanın baş göstermiş olduğu- nu anlarız. Büyük savaş sonunun acısnda devrim yapan en büyük parolası şu olmuştur: Batı Avru- pası yeryüzündeki sıyasal ve öko- homik hegemonyasını elden ka- Çırmıştır. İlk günlerde pek de ina- ndamıyan bu oluş yavaş yavaş bin bir türlü gösterişi ile realite ala- nında yer tutmağa başladı. Sıyasa alanmdaki prestij yıkımının ar- dandan ökonomik yıkımlar baş gösterdi. Evrensel sıyasa ve öko- nomya alanında bir yandan Ame- rika, öteki yandan Japonya Avru- Pa karşısında boy ölçüşmeğe anık bir durum aldılar. İşte Avrupanın tasası denilen şey Avrupa'nın şu veya bu kavgasından değil, acu- nun hiç bir kişinin değiştiremiye- ceği bu genel gidişinden ileri gel- ir. Şimdi bugünkü Avrupa'nın çat- ak yapısını şöyle böyle uzlaşma- lar ile az çok onararak yeniden eşki Avrupayı diriltmek istiyenler vardır. Geçmişin eyi günlerini diğitnerek içini çekmek ve bunla- rın geri gelmesini istemek adam oğlunun alıştığı bir şeydir. Fakat kuruntular realiteleri kolay kolay değiştiremez. Avrupa'nın anladı- ğmmmz parçası için acunu yolmak bundam sonra çok güç ve belki de hiç olamıyacak bir şeydir. Avrupa için daha aza kanarak kendi ya- Biyle kavrulmaktan başka yapıla- c>k düzen kalmamıştır. Zeki Mesud ALSAN Dün şehrimize gelen Dışarıişler Bakanımızın Avrupada va Balkanlardaki son t2masları Dışarı İşler Bakanı Bay Tevfik Rüştü Aras Avrupa dönüşü pazar günü İstanbul'a vararak hemen saygılarını sunmak için Doln_ış. bahçe sarayına gitmiş ve Reisi- cümhurumuz tarafından kabul e- dilerek yemeğe alıkonmuştur. Dı- şarı İşler Bakanı Atatürk'e Yugos- lavya Naibi Sonaltes Prens Pol'un ve Başbakan B. Yevtiç'ni sevgi ve saygılarını bildirmiş ve bundan çok memnun olan Büyük Önderi- mizin bilmukabele gitgide artan ve kuvvetlenen dostluk ve muhab- betlerini Sonaltes Naibi devlete ve Başbakana bildirmeye Belgrad El- çimiz Bay Haydar memur edilmiş- tır. Mti Dün Ankara'ya gelen Dışarı İşler Bakanı, Başbakan İsmet İn- önü'ne Cenevredeki genel mesaisi, Balkan bakanları arasında geçen toplantılar ve aralarındaki görüş birlikleri ve dost memleket dışiş- lerinin ızhar ettiği istek üzerine giderken ve gelirken uğradığı Bel- grad'daki konuşmaları hakkında malümat arzetmiş ve Başbakan İsmet İnönü tarafından öğle ye- meğine alıkonmuştur. İsmet İnönü Yugoslavya'da Dış İşleri Baka_nı- mıza gösterilen dostluk hislerıı:- den çok memnun olmuş ve hükü- metin teşekkürleriyle beraber !:e_n- di selâm ve sevgilerinin bildiril- mesine Belgrad elçimizi memur etmiştir. SULAR Ç KİLİYOR Polis, jandarma ve itfaiye halka yardım ediyor Edirne, 29 (A.A.) — Sular çekilmi- ye başlamıştır. Polis, jandarma ve itfai- ye teşkilâtı su baskınımna uğrıyan mahal- lelere dağılarak evleri mahsur kalan halkı sandallar ve arabalarla kurla'rm_ı- ya muvaffak olmuşlardır. Bu Iıır. : başında Bay Tali Öngörenle vali qı- demir bizzat bulunmuş ve insanca zayla- ta meydan verilmemesi için icab eden irler almışlardır. ledğ;imo'nin Gazi Mihal, Kirişhane, 'Tabakhane ve Türkoğlu mahalleleri kıs« men su altındadırlar. Gazi Mihal ma « hallesinde sekiz evden biri tamamen diğerleri kısmen yıkılmıştır. Bunlardan başka bu sabah saat se « kizde yağan şiddetli yağmur yüzünden su baslı uğrıyan taka haricinde bir ev çökmüş ve otuz yaşlarında bir ka- dın ölmüştür, Fırka, belediye ve hilâ- liahmer müştereken çalışarak felâketze. delere ekmek, yiyecek ve yakacak, yata- cak dağıtmaktadırlar. Sular bu d.ıkîk.ı . ya kadar bir buçuk metre düşmüştür. Kaza ve nahiyelzrde bir şey yoktur. Yal- nız Edeköy ovasiyle Rosna köyü ovası- nı su basmıştır. Dışarrişler Bakanımız Bay Tevfik Rüştü Aras Ankara durağında Haber aldığımıza göre Dışarı İşler Bakanı Bay Tevfik Rüştü Aras Sofya'dan geçerken Samajes- te bulgar Kırali kendisine saray bakanı vasıtasiyle bilhassa iltifat- ta bulunmuş ve Cenevre'deki me- saisinden çok memnun olduğunu bildirmiştir. Dost devlet hüküm- darmın bu alâkası ve irtibatı Dı- şarı İşler Bakanımızı çok mütehas« sis ederek Samajste Kırala teşek- kür ve saygılarının arzına - vesile vermiştir. Sofya istasyonunda bulgar ha- riciye bakaniyle Dışarı İşler Baka- nımız arasında vuku bulan müla- kat çok samimi olmuştur. Bütün bu haberler bura meha- filinde eyi tesirler yapmıştır. ardkağe Alelumum şarki ve merkezi Av- rupa'da sulhun takviye ve tanzi- mi işlerinde Romanya Hariciye Bakanı B. Titulesko'nun pek çok kıymetli mesaisi görüldüğü ve Yu- nanistan Hariciye Bakanı B. Mak- simos'un Cenevre'ye gelmesinde ve Balkan bakanları toplantısına iştirak etmesinde çok isabet ve fayda olduğu mevsukan öğrenil- miştir. TÜRK—RUS DOSTLUĞU Moskovada yeni bir tezahürle bir daha belirmiş oldu B. Molotof'un Türkiyeyi “Öven sözleri ayakta din- lenmiş ve elçimiz alkışlanmıştır Tas Ajansı bildiriyor: ler tarihinde misli yoktur. Bay Molotof'un Sovyetler Birliği büyük kongresindeki nut- kunda türk - sovyet dostluğu hakkındaki sözleri şevk ve heye- canlı alkışlarla karşılanmıştır. Bütün murahhaslar ve Riyaset Divanı üyeleri ayağa kalkarak diplomatlar locasında hazır bu- lunan Türkiye Büyük Elçisi Bay Vasıf Çınar'ı uzun - alkışlarla selamlamışlardır. Bunun üzerine Bay Çınar ayağa kalkarak meclisi selamlamış ve teşekkürlerini bildirmiştir. Türk - Sovyet dostluğunun bu tezahürü fevkalâde kuvvetli bir intiba hasıl et- miştir. Bir yabancı elçisi hakkında böyle bir tezahürün Sovyet- Moskova, 29 (A.A.) — Bay Ka- linin, Sovyetler Birliği büyük kan | gresini açarken Kulbişef ile Kirof 4 v Bay Molotof un hatıralarını tazimle anmış ve bfı şahsiyetlerle Sovyetler Birliği- nin iki mümtaz hâdimini kaybet- miş olduğunu söylemiştir, Anketlerimiz ANKARA B Ankaranın son sekiz on yıl içinde sayısı en fazla artan esnaflarından biri. si de berberlerdir. Ankaranın insan sas yısı fazlalaştıkça, gelen giden çoğal « dıkça berber dükkânları da o nisbette artmıştır. Böyle olmakla beraber An- karaya dört taraftan gelen bu berber akınına biraz da İstanbul ve Anadolu şehirlerindeki iş darlığı sebeb olmuş « tur, sanırız. Yurdda yılın sıcak ayları- nı İstanbulda geçirmeyi bir âdet şekli ne sokacak kadar para varken en İyi ve usta berberleri, en lüks kuvaför salon. Jarı İstanbulda idi. Ankara merkez a- Berber dükkânlarında birçok koltuklar boştur. ERBERLERİ lup da maaşı yüksek — bir memur sınrfı ile, kazancı bol bir tüccar zümresi An karaya gelince ve son olarak da para darlığı zevk ve eğlence fasıllarında e. sasİr bir eksiltme doğurunca durum de- ğişti. İstanbullu berber k , IS turasını alıp Ankaraya yollandı. Ana. fartalar caddesi sağlı, sollu berber dük- kânları ile dolmaya başladı ve bu 'a kâ fi gelmedi. Sokak aralarında berber dükkânları görülmeye başladı. Şehrin merkezini doldurduktan sonra Saman. pazarı, Yenişehir gibi kalabalık semt- (Sonu 4 üncü sayıfada) ( Bay Kalinin, bundan sonra, sovyet rejiminin muvaffakıyetle- rini kaydetmiş ve Sovyetler Birli- ği işçilerinin büyük Önderi Bay Stalin'i selamlıyarak sözlerini bi- tirmiştir. Bay Kalinin'den sonra söz a« lan Bay Molotof hükümetin rapo- runu okumuştur. Bay Molotof, Lenin fırkası ta« rafından ökonomik ve kültürel a« lanlarda elde edilen muvaffak» yetleri kayıd ve bunun, kapitalist memleketlerin buhranlı vaziyetle. riyle bir mukayesesini yapmıştır. Bay Vasıf Çınar Bay Molotof bundan sonra Sov- yetler Birliğinin yabancı memle- ketlerle münasebetlerine geçerek demiştir ki: (Sonu 6 ıncı sayıfada) — | Lord Edenin mem- leketimiz hakkın- daki sözleri Londra, 29 (A.A) — Bay Eden dün Vavertri'de söylediği nutukta şarkta hasıl olan değişikliklere temas ederek demiştir ki: * — Türkiyeyi düşündüğünüz za. man sizde ne gibi bir fikir hasıl olu. yör? Siz belki de Türkiyeyi şark âdet ve ananelerini taşıyan bir memleket 0- larak tahayyül edersiniz. Bunların hep- si değişmiştir. Orada hiç bir fes, he- men hemen peçeli bir kadın göremezsi- niz. Bütüm bunların yerine garblılık kaim olmuştur. Bir hüküm yürütm'- yorum, sadece vâkrayı tesbit ediyorum.,, — eeef

Bu sayıdan diğer sayfalar: