Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
J n c l B at l a AAi A, ” v a T B zğacali ( eli |A EER Ai TTT SAYIFA 4 ULUS 30 SONKÂNUN 1935 çAıışww : Ünketlerimiz Te 2 MÜRit ei MA ö ıngıli crerin yeni ANKARA BERBERLERİ (Başr 1 inci sayıfada) lere doğru yayıldı ve nihayet bugünkü durumunu aldı. Ankara'da ne kadar berber var? Ankarada dükkân sahibi olarak çalr. gşan berberlerin sayısı 400 ü bulur, Hep- &i berberler cemiyetine yazılı değildir. Bu, 400 e yakın dükkânın bir tanesinde vasati olarak 3 kişi çalıştığını kabul et. #ek 1200 berber var demektir. 80,000 sayılı Ankaranın kırk bini kadın, ço- auk ve berberde tıraş olmayanlar ola. rak ayırırsak 40,000 Ankaralı bu 400 berbere; 100 kişiye bir berber isabet €- " iyor demektir. Berberler bu hesabı gok aksak buluyorlar ve diyorlar ki: Evde traş alanlar, ayda bir traş olanlar.. '— Kadın ve çocuük sayısı çıktıktan sonra 40,000 Ankaralıya 400 berber ilk bakışta hiç de çok gibi gelmez. Bu he. saba göre günde bir berbere 100 müşte- ti isabet ediyor demektir. Müşterile. rin iki günde bir tıraş oldukları kabul edildiğine göre her gün S0 müşteri tı zaş etmek hiç de fena bir işdeğildir. Fakat işin içyüzü böyle değildir. Bu her gün gelmesi hesaba göre gerekli o- lan müşterinin en aşağı bir yarısı evde Piletle tıraş olur. Saç kestirmek için © da ayda bir defa olmak üzere berber Mükkânma uğrar. Diğer bir kısmı da dört, beş; hattâ haftada bir trraş olur. Böyle olunca da berberler için işsizlik başlar.,, Berberler kaç smıfa ayrılır? Lokanta, oteller gibi belediye; ber- Gerleri de smıflara ayırmıştır. Ve on- Yar da üç sınıftırlar. Ekseriya cadde ü- gerinde olanlar birinci sınıf, diğerleri mevkiine ve vaziyetine göre ikinci ve- ya üçüncü sınıftır. Berberler sınıflara ayrılırken mobilyeleri, dükkânlarının mevkii göz önünde hulmdmrulur. Uzak Yabancı gazetelerde okuduklanmızl T MALTAK Yeni Bulgar kabinesi ve ÂAvrupa gazeteleri Fransa'da: Saint — Brice Le Journalda son bul- gar kabinesi değişikliğini şöyle tahlil etmektedir: “Bulgaristan'da vukua gelen hü- kümet darbesi, son on iki yıl içinde o- Janların üçüncüsüdür. Ve bu sebebten insan bunu işitince sadece “bir tane daha,, diyor. Esasen senaryoda da deği- şiklik yoktur. Kıral Boris bir sabah as- kerlerin ziyaretini kabul ediyor ve bu askerler kıralı hükümeti değiştrimeğe davet ediyorlar, Üzerinde durulması gereken biricik teferrüat bu ziyaretin az veya çok htemel olup ol dır. 1923 yılr 9 haziran ziyareti beklen- miyor değildi. Bu ziyaret, İstanbolis- ki'nin çiftçi diktatörlüğünün bolşevik- liğe kaçan temayüllerine karşı burjuva blokunun bir aksülameli idi. Fakat, ye- ni hükümetin başkanlığını alacak mü- tekaid miralay Simon Georgief'in ve General Zlatef'in saraya girdikleri 19 mayıs 1934 darbesi, burjuva fırkaları- nm aralarındaki ayrılıkların ve halkda doğurduğu emniyetsizliklerin bir de- ğişme gerekliğini göstermelerine rağ- men, daha ziyade bir sürpriz mahiyeti- ni haiz bulunmakta idi. Vakıa, askeri bir birliğin ve eski fırkalardan ayrılanlarla faşist temayül- lü genc münevverlerden mürekkeb Zve- no grupunun mevcudiyeti biliniyordu. Ve zirai buhran da bir çiftçi hareketi- ni yeniden uyandırmıştı. Bununla be- raber bütün bu unsurların karşılıklı te- sirleri kıralın hesablarına öngeldi (te- kaddüm etti) ve az kaldı kıral hareketi elinden kaçıracaktı. Bu muhtelif unsurlar arasındaki gerçek birleşme noktasınr Makedonyâ ihtilal komitelerinin boyunduruğunu kırmak ve dış sıyasayı Yugoslavya ile laşmaya doğru tevcih etmek hakkın- semtlerde ufak bir dükkânda çalışan bir berberin iddiasına göre bu ufak dükkân- lar da çalışanların içinde daha usta ber- berler vardır. Birinci sınıf berberler ekseriya A- taafartalar caddesiyle, — Adliye sarayı karşısı bankalar caddesi ve Yenişehir- 'dedir. İkinci sınıflar ise bu ana cadde- lere muavzi olan sokakların içinde; ü- güncü sınıflar mahalle aralarına, kenar semtlerdedir. Berber dükkânları bakkal, kasab gibi her semtin demirbaşından- dır. Semt berberlerinin daimi müşteri- leri vardır. Bir berberin söylediğine göre öyle semt berberleri — varmış ki, eadde üzerinde şık ve süslü berber sa- fonlarından daha çok iş yapryorlarmış.., Kadın berberliği.. Ankara'da kadın berberliği soysal hayatın nisbeten ileri olduğu yerlerde- ki gibi, az zamanda esaslı değişiklikler gösterecek bir gelişmeye mazhar ol- muştur. Erkek berberleri müşteri bek- lerken kadın berberlerinde bayanları- mız sıra bekliyorlar, Hele balo tedan- sanlar, düğün, toplantr akşamları ber- berlerde yer bulmak ve saçları tuvalet yaptırabilmek için sabahtan — randevu * almak gerekleniyor. Kadın işlerinde bu kadar bol kazanc olduğunu görenler erkek işini bırakıp kadın berberliğine başladılar. Bugün Ankara'da iki pedi- kür; altı manikütir, 12 ondülasyon yapan berber vardır. Bir kadınm berberinin söylediğine gö- daki müşterek istek teşkil etmekte idi. . Hakikatte bu programın tatbikidir ki, bu başsız hükümeti dağılmadan se- kiz ay tutmuştur. Hareketin asıl ilham edicisi olan miralay Dmian Velçef ku- lis arkasındaydı. Dünkü devre ile ya- rınki devre arasındaki müşterek nok- tayı da gene iç sryasa teşkil ediyor gibi görünmektedir. Çünkü dışarıişler ba- kanı B. Batalof mevkiini muhafaza et- mekte ve bilhassa Krral Boris'in özel temayülleri malüm bulunmaktadır. Hükümetin — değiştirilmesindeki amac, kırallığa katşı çekingen bazı un- surlarm yok edilmesi gibi gözükmek- tedir. Esasen bu unsurlar mayıs ayın- .-. da tezahür etmiş ve yeni hükümetin iktidar yerine geldiğinden beri kıralı visayet altına koymağa çalışmışlardır. Kıral Boris, idareyi elinde tutmak istediğini gösterdi. Şimdi bilinmesi ge- General Zlatef reken şey, bulgar sıtyasasının nasıl bir veçhe alacağıdır. Çünkü bir geçiş dev- resine girmekte bulunmaktayız. Çekoslovakyada: Bulgaristan'daki kabine buhranın- dan bahseden Norodni Politika gazete- si diyor ki: Değişen kabinenin küçük anlaşmaya yaklaşmak yolunda yaptığı gayretleri överek anmakta ve arzu ede- riz ki yeni hükümet de Yugoslavyaya ve binnetice küçük anlaşmaya yaklaş- mak sıyasasında sistematik bir tarzda devam eder demektedir. Romanya'da: Bulgaristandaki Indepandans — Rümen şöyle tahlil etmektedir: “Georgief kabinesinin — istifasını vermesi üzerine kıral Boris derhal es- ki kabinede harbiye bakanı General Zlatef'i yeni kabinenin teşkiline me- mur etti. Ve aynı gün akşamı teşekkül eden yeni hükümet yemin etmekle he- raber aynı zamanda 10 mayıs 1934 dev- rimi prensiplerine sadık kalacağını ve memleketin ulusal kalkınması sıyasası- na devam edeceğini bildirdi. Başbakan dışarı sıyasada hiç bir değişiklik olma- dığını da bilhassa tasrih etti. Görünüşte Bulgaristandaki bu sı- yasal değişmenin sebebini mali sıkın- tılar teşkil etmektedir. Bulgaristan'ın Cenevrede kuponların öd için sıyasal buhranı gazetesi — de döviz nakli meselesinde muvaffak ola- maması Georgief kabinesinin düşmesi- ne çok müessir olmuştur. Fakat Geor- gief rejiminin malft durum hakkındaki muvaffakiyetsizliği hakikatte büyük bir muvaffakiyettir. Çünkü uluslara- rası eksperleri olan uluslar kurumunun Bulgaristandaki komiseri B. Cheysson ve bulgar ulusal bankası müşaviri B. Köstner Bulgar isteğinin reddedilme- si neticesine Bulgaristanda ökonomik durumun gayet eyi olmasından dolayı varmışlardır. 1933 yılının ilk yedi ayı içindeki bütçe tahsilatı ancak 3.485,2 milyon l&- va iken bugün aynı müddet zarfında 286,6 yani yüzde sekiz fazlasiyle 3 mil- yar 775,8 milyona varmıştır. Genel du- ruşu hakkında ise raporda aynen şöyle denilmektedir: Bir taraftan vergileri toplamakta öteyandan masrafları kıs- makta gösterilen gayretler netitesinde son bütçenin durumu korkulmıyacak bir hale gelmiştir.,, Uluslar kurumu murahhaslarının bu görüşü Georgief hükümetinin icraa- tr hakkında bilâkis övücü bir mahiyet- tedir. Vakta bu değişiklik meselesi mem- leketin dahili, malt durumundan çok ticari münasebetlerle alâkadardırlar. Ve bunu ele alaraktır ki, B. Batalof, mali komite huzurunda Bulgaristanın yaban- cı hamillere karşı olan mecburiyetleri- ni ifa edemiyeceğini müdafaa etti. Ve mali komitenin gerek durumu göreme- inden dolayı ürünü gösterdik- ten sonra Bulgaristan'ın yapamıyacağı mecburiyetleri üzerine alamıyacağını söyledi. Fakat malf komite bunların hiç birini dikkate almadı. Yukarıda dediğimiz gibi bu hal, sryasal buhranı yaratmağa kâfi bir sebeb teşkil etmek- te idi. Fakat bu buhranın bundan baş- ka sebebleri de vardır. Hükümeti elin- de tutan grupun içinde, birkaç zaman- danberi, açıkça kırallık aleyhtarı B. Velçef taraftarlarile Bulgaristandaki parlmanter rejime sadık General Zla- tef taraftarları arasında gizli bir mü- cadele hüküm sürüyordu. Eski başba- kan B. Georgief bu iki taraf arasında bir denklik bulmağa çalıştı. Fakat mu- vaffak olamadı. Hükümetin General Zlatef'e verilmesi, Generalım ve düşün- düğü düzen ve durluk sryasasının mu- vaffakiyetini göstermektedir. Bununla beraber bulgar devleti adamları ara- daki dahili mücadelenin bu sebeble e Ankara'da son zamanda altı aylık ondülâsyon o kadar #aammiüm etmiştir ki; bu gidişle hemen hemen saçını altı aylık ondüle yaptırmamış bayan kalmı- yacak gibidir. Biraz zor ve zahmetli ol- masına rağmen altı ay rahat ve daima hazır bir tuvalet temin etmesinden do- layı zorluğunu göze alan bayanlarımız büyük bir istekle altı aylık ondülâsyon- dan istifade etmektedirler. Son zaman- larda İstanbulda kadın saçlarını bozan muzır ilacların kullanılması, Ankara Bayanlarını da oldukça korkutmuştur. Şimdi her gelen müşterimiz başına bil- mediği ve daha evelce kull ş ol- tir. Bunun için her bayan bir berbere ilk defa giderken ve sanatına güven getirinciye kadar endişe eder. Altı ay- lık ondülâsyonlar yeni yapılmaya baş- ladığı zaman tamamiyle öğrenemiyen bazı berberler birçok bayanlarımızın saçlarını yakmışlardı. Bugün Ankara'da kadın saçı üzerin- de her türlü tuvaleti yapan Hüsnü Fu- ad, Ahmed Halil, Rıza, Hasan (Eski Verner), Ankara Palas, Yusuf, İsmail, Galib firmaları Ankara'da kadın ber- berliği alanında ihtiyaca kâfi geliyor- lar. Çünkü tesisatları, levazımları mü- duğu hiç bir ilacı sürdürmek istemiyor. Hakikaten kadın saçı kesmek çok ince ve aynı zamanda tehlikeli bir iş- Bayanların saç tuvaleti çok güç bir iştir. l ldir. Ve fiatları İstanbuldan yük- sek olmakla beraber Ankaradaki masra- fa göre pahalı da değildir. Berberler işlerden memnun değil “İşlerimizin eski kazancı kalmadı. Birçoklarımız akşama kadar hemen he- men günlük masraflarımızı bile çıkar- yoruz. İstanbuldan ve diğer vila- yetlerden gelenlerden geri dönenler bi- le var... Bizim ne belediyeden, ne dev- letten hiç bir dileğimiz yoktur. Fiatla- rı belediyenin pahalı olarak tesbit etti- ğini söyliyenler aldanıyorlar. Birinci sınıf berberlerde sakal ve saç traşı 50; yalnız sakal 25; saç kesmesi ile bera- ber ondülasyon 100, altr aylık ondülas- yon 700 kuruştur. Bunların tabii hepsi kâr değildir. Masraf çıktıktan sonra emek parası olarak bize kalanın ne ol- duğu bilinse hiç kimse berberler çok kazarıryor ve çok para alıyor demege ve böyle bir ki t besl i görmezlerdi..., dindiğini sanmak zamansız olur, Yeni bulgar kabinesinin hüviyetleri, Yeni bulgar kabinesinde üç yeni ba- kan vardır. Bunlar, dahiliye bakanı miralay Krum Kolev, kültür bakanı Ge- nerâl Teodor Radev ve adliye bakanı B. Mihail Kalenderov'dur, Miralay Kolev 1890 yılında Tırno- vada doğmuş 1910 da harbiye mektebi- ni bitirerek zabit olmuş, balkan savaşı- na yüzbaşı olarak ve genel savaşa bin- başı olarak iştirak etmiştir. Kabineye girmeden önce harbiye mektebi müdü- rü bulunuyordu. 1887 de doğan General Teodor Ra- dev 1906 da harbiye mektebinden zabit olarak çıkmış ve 1912 de Peteresburg erkânı harbiye mektebinden mezun ol- muştur. Balkan harbına yüzbaşr olarak iştirak etmiş, genel harbta ise dağ fır- kası erkânı harbiyesinde ve genel er- kânı harbiye dairesi harekât şubesind ev kanunu Londra, Sonkânun “ İngilterede bi rmilyon aile sefax Tet çökmüş olan Mmahallelerde oturud yorlar. İngiliz halkının dörtte biri hâd vasız, ışıksız daracık evlerde yaşıyor, ! Yaşanılmaz bir vaziyette olan v sefaletten başka bir şey ifade etmiyelî evler yalnız Londranın civarına müni hasır değildir; hiç umulmıyacak maş hallelerde de bu gibi evlere rastlanıli maktadır. Payitahtta bodruma benziş yen güneşsiz ve rutubetli evlerde yaşın yanlar 100.000 kişiden aşağı değildir.,, Bu satırları birkaç yıl önce yazmış ve dolayısile refah içinde olan İngilteş re ve bilhassa İskoçyadaki evlerin va- ziyetini ve yaşayışını anlatmıştık. Son yıllarda İngilterenin genel dü- şüncesi bu yüzkarası vaziyete karşı kı- yamet koparmağa başlamıştır. Hangi fırkadan olursa olsun, herkes bu sefa- let yuvalarının ortadan kaldırılmasını istemektedir. Halkın ağır basması so- nunda hükümet, beş yıl içnde — 300,000 ev kurulmasını derpiş eden bir proje yapmıştır. Ancak bu projenin gerçek- leşmesi het yanda zorluklarla karşılaş: maktadır. Bundan dolayıdır ki, sıhhat işleri bakanı Hilton Yung parlamenta- nun ilk toplantısında görüşülmek üze-« re yeni bir ikametgâh kanunu hazırla- mıştır. Bu kanun teklifini ndikkate de- ğer bazı ana çizgileri vardır. Bahse mevzu olan projede, haddinden fazla kalabalık olan ev ve dolayısile odalara bir ölçü tesbit edilmekte, bu ölçüye ris ayet etmiyenlere verilecek ceza göste-« rilmekte, çok kalabalık evlerin tesbit edilmesi için mahalli memurlara salâk hiyet verilmekte, böyle dar vaziyetleri ortadan kalirımak ve bu gibi yerlerin yeniden üremesinin önüne gıçmel maksadile icabında para yard bulunulması göz önünde tutulmaktadım Tesbit edilen ölçü ifrata varmaş mıştır. Bu kanun İJayihası esas îh'bırq le mümkün mertebe evlilerle on yaşınd dan aşağı olan çocuklardan gayrı, ere kek ve kadınların yaşadıkları odalarit ayırabilmek maksadile ev halkının a$ olmasını İstemektedir. Bu kanunu ana çizgilerine göre, bir tek odalr evde ikiden fazla, iki odalı evde üçten f lar, üç odalı evde beşten fazla, dörü odalı evde yedi buçuktan fazla, beş yaş hut daha çok odalı evde de on kişie fazla kimsenin oturmasını yasak etg mektedir. Eğer odalar kanunda tesbif edilmiş ölçü büyüklüğünde değilse evx de oturanların sayısı da ona göre azalıi: maktadır. On yaşından aşağı oları ço« cuklar “yarım kişi,, sayılmakta bir yaş şından aşağı olanlar da hiç ıayılmıı maktadır. İkametgâhların — vaziyetleş rinde fevkalâde zorluklar varsa geçicf olmak üzere istisnalar yapılmaktadır. İkametgâh sahibi kanunda tesbit, edilmiş olan ölçünün aşılmamasına dilm kat etmekle mükelleftir ve bu ölçünün korunmasından mesuldür. Eğer ev sa« hibinin tesbit edilmiş ölçünün aşıldı ğından hahberi varsa mesuliyette ona da pay ayrılmıştır. İkametgâh ölçüsiği aşılacak olursa 5 ingiliz lirasına kadar para cezasr alırır ve mahkeme karask rından sonra ikametgâh vaziyetinde deş ğişiklik yapılmadığı müddetçe her gün için ayrıca iki ingiliz lirasına kadar paw ra cezası alınacaktır. Müdahale salahiı yeti yalnız ikametgâhın bulunduğu mıntakanın memurlarına verilmiştir. Bu kanun layihası, yeni evlerin yıı’ pılması ve dolayısile yeni ınıhıllelemı kurulmasını tabiatile, maksada yetecel ölçüde yeni ikametgâhların temin edilq, bağlı t ktadır. Bund mühim ödevlerde bulunmuştur. Savaş- tan sonra harbiye mektebinde muallim- lik etmiş, £ danlıklarda bul ş ordu erknı harbiyesinde şube müdürlü- ğü yapmış, Berlin'de Filibe merkez ku- rak kalmış ve en son iFlibe merkez ku- mandanlığında bulunmuştur. 1934 ağus- tosunda Generallığa terfi etmiştir. B. Kalenderov 1887 de doğmuş, İs- viçrede hukuk tahsilini bitirmiş ve 1913 'yılındanberi Sofya'da avukatlık yap- makta bulunmuştur. B. Kalenderov sı- yasal hayata karışmış radikal demok- rat partileri anlaşmasının icra komite- si üyeliğini yapmış ve bu sıfatla 1933 teki kongrenin toplanmasına sebeb ol- muştur. Malüm olduğu üzere bu kon- gereye B. Eryo da iştirak etmiştir. layı kanun, sıhhat bakanlığına ihti larını bildirmeleri ve ona göre de telkiy Hf yapmaları için memurları, mınta larındaki ikametgâh vaziyetlerini bi an evel araştırmağa davet etmektedi Sıhhat bakanlığı mahalli ihtiyaç ölçüsüne göre projenin tatbik müdd! lerini tesbit edecektir. Bu kanuna göre yeni inki sahalarının tatbiki maksadile, b mevzu olabilecek arsaların satın alı ması yahut da yapılacak olan yeni ler hakkında bu gibi arsaların sahiblei rile görüşüp anlaşabilmeleri için mas hall$ memurlara kanunla salahiyet rilmektedir. 25 sonkânun tarihli Frankfurter Sıytung'şı..