SAYIFA & lâkis, İngiltere hükümeti gayri- sahili olduğu halde Şattelarab'ın idaresini filen kendi hükmü altı- na koyan bir mukavelenameyi ay- nt günde osmanlı devletile aktey- ledikten sonra 29 temmuz 1913 te neşrettiği bir bildirik ile sınırı sarahaten öteki kıyısına kadar türmekte tereddüd — etmemiştir. Her nevi hürriyetten mahrum o- lan İran devletine de İngilterenin kabul ettirmeği taahhüd ettiği bu bildirik olduğu gibi İstanbul pro- tokoluna ithal edilmiş ve mezkür protokolun cenub sımırı madde- de, esas parçasını te:'cil etzi tir. Lâkin, vaziyetin bu değiştiril. mesi keyfiyetinde hiç bir intiza- ma riayet edilmemiştir. Ezcümle, aynen kopya edilmiş olan metin- de: “Bu beyanname ile tesis olu- nan sınır çizgisi ilişik haritada kıvmızı ile işaret edildi,, deniliyor. Halbuki, bunda mevzuu bahso- lan şey iki taraflı bir beyanname değil, dört taraflı bir anlaşmadır. Bir de, esasen harita denilen şey mevcud olmadığından, harita ü- zerinde kırmızı ile yapılmış işaret dahi olamaz. 1913 metninin 1847 ninkinin tatbiki değil, (a- kat onun genişletilerek değiştiril- mesi ve hattâ 1848 metninin da- hi değişmesi mahiyetinde olduğu- nu isbat etmeğe anlattığım hâdi- sat kâfidir. Bunun böyle olduğu- na kani olmak ve aradaki tezadı görmek için bir taraftan 1847 — 1848 yıllarına aid iki metni ve öte yandan 1913 metnini biribirinin ardınca okumak kâfidir. Şattelarab . hakkında 1913 metni 1848 sınır çizgisini öyle çok tecavüz ediyor ki tatbik kabiliye- tini bile muhafaza edemiyor. Bâ. brâli Şattealarab'ın bir kıyısın- dan öbür kıyısına kadar tam bir hüküm icra etmeği o kadar az is- tiyordu ki 1914 sınır tahdidi ya- pılirken osmanlı komiseri bunu hâlâ dikkate almak istemiyerek: “Öyle bir cümle şekli bulalım ki münazaa hallolunmamış kalsın. diyordu ve bu sözleri de ilave edi- yordu: “İki devlet tarafından bi- rine kati surette işine yaramaz bir karar alınması mücadelenin tazelenmesine sebeb olur.,, Os- manlıların lâkayd olmaları yüzün- den sınır, 1914 ten sonra, gene evelce olduğu gibi kalmış yani mesela 1856 — 57 de İngiltere — İran savaşının vukuu zamanında (Erzurum mukavelenamesinin ak- tinden on yıl sonra) İngiltere dev- leti Şattelarab'ı kendi savaş ge- milerinin Mohammera'ya ve Ah- vaz'a asker dökmelerinde yol ola- rak kullanmıştır ki o zaman eğer nehrin garbındaki devletin hük- mü bütün Şattelarab'a samil ol- sıydı, © sırada Türkiyenin ilan ettiği bitaraflık açıktan açığa ih- Tâl edilmiş olurdu. Zaten Bâbaâli, Şattelarab'ı yalnız kendi hükmü altında bulundurmak - iddiasında d;ğlidi. Nehrin orta hattının tabii Çi me uyarak muvafık olan nır, 1914 yılından sonra bile, evel. ce bulunduğu hale gelmiş oluyor. 1914 te İngiltere devletinin işbu ar işinde ikinci komiseri olan Arnold T. Vilson'un dediğine göre osmanlılarla iranlılar arasın- da © zaman bir hal sureti (Modus vivendi) aktolunuyor ve bunun icabı olarak denize kadar sınır Şattelarab'ın ortasından geçirili- yor (medium filum aguae) ve bu suretle eski ananeler ve âdetler yeni metinden daha kuvvetli çı- kıyor. Hiç biri Erzürum muahedesi- ai kasdetmiyen iki metnin arasın- daki tezad o kadar büyüktür ki bundan siddetli bir mücadele çı- kıyor ve her iki metni hükümden düşürüyor, bu iki metin de 1913 yılında İngiltere ile Bâbıâli ara- sında aktedilmiş olan Londra mu- kavelenamesi ve beyannamesidir. O halde bu metinlerden bahseder- ken Erzurum sınır çizgisinin sade- te bir tatbikinden ibarettirler de- mek nasıl doğru olur? Bâylar, eğer beni nehir sını- «Aandan kara sınırına doğru lütfen takib etmek isterseniz, Erzurum TURK-RUS ULUS DOSTLUĞU Moskovada yeni bir tezahürle bir daha belirmiş oldu (Başı | jinci sayılada) erd iküm süren ini, harb er bil- a modası halinde di istler, buhrandan kur k yeni ilhak harbla- ha çok bahsediyorlar rmıştır. Barışse tulmak ç: rından gittikçe ve iktidar mevkiine gittikçe daha çok Hattâ lerdir yaklaşıyor! bazı memleketler Mesela, Ja- ç şgal etmiştir. Genel bir tarzda, Japonya büyük Çin ulusunun ülkesin- de kendi evinde gibi hareket etmekte- dir. Yalnız Japonya değil, Almanya da Uluslar Der silahlanmağa ve savaş hazır n ber tütlü bağlardan kur- son zamanda ini brraktı ve bu çıkış, klarına gi- rişilmek iç tulmak için oldu. Daha Vaşingtön muahedesi feshedi Vaşington muahedesinin onu (: denlerden bazıları için & ma yarışına ve Büyük Okyanus'un fet- hi yeni bir savaşa engel teşkil et- mesindedir. Kapitalist diş tıyasası, zaytf ülkelerin zararına o- bir bölünmesi için memleketlerin larak acunun yeni mmüttefik seçmekle meşgul olanlara olmaktadır. Japonya'nın nü mahfelleri açıktan açığa Sovyetl liğine karşı savaştan bahsettikleri tehlikesinin böyle bir savaş artt hesab etmekliğimiz lâzımdır. Halen Av- oprakları- işgal etmeği kendisi için tarihi bir vazife olarak ilan eden bir - hükümet fırkası mevcut olduğunu da unutma - maklığımız lâzımdır. Sovyetler Birtliği, bütün bu tehlikelere, her şeyden önce barış lehindeki faaliyetini pekiştirerek ve saldırışmamak ve saldırganın tarifi andlaşmalarına önayak 'ak cevab vermiştir. Japonya andlaşmasının yapılmış hatamız değildir. Sövyetler Bir) Tahstızlanma davasını geniş bir diplomasi miştır. Birçok müdafaa faaliyeti harcan- lant; devreleri akametini olan silahsızlanma konferan- afaa etmek bize düşmez, sovyet diplomasisinin bu konferanstaki Jmiyacağından emin rılarının bi dikleri — silahsızlanma konferansını dağm? bir barış konferan- önce &t haline çevirmek için olan teklifimiz bir. neticesidir ar edeceğiz. slar Derne- karsı bir silah olarak kullanmak ini hatırlatmalıyım. O zamatdı i uluslar dern n değisiklikle vaş arayanlar bu dernekten çıkmı n duürümünda m olmuğtur. En çok sa- ve şimdiki mensublarının ekse lehinde de ların rolle: savaş ldir. Henüz bu gibi unsur- ne lüzumundan fazla ehem- miyet vermeğe mütemayi! olmamakla beraber, Sovyetler B barışın te- minat altına almması meselesinde ulus- ndeki £ hrmamazlık yapamazdı. lar derneğ şılıklı yardım ha laşması yapılması için Fransa ta dan yap lifi hararet. hazırdır. Bu andlaşmanın şümulü, Av- pa barışının bütün taraftarları için açıktır. Bunun içindir ki, yu isii eri geçen memleketlerin engi ne ve muhalefetlerine rağmen, Sovyet esele hakkındaki hattı şmez addetmekte ve mü- hükümeti bu hareketini de; lahazamız bu eserin muvaffakıyeti Av- pa barışının teminat altına alınma- nda ileri bit adım teşkil edece, kezindedir. Dış dafaa ve bütün ülkelerle bar yasamızın cövheri, barışı mü. münase- betlerimizi g Soövyetler Birliğinin, evrensel barışın — istikrarlı bir âmili sıfatile olan rolü şimdi artık geniş bir surette tanınmaktadır. Barı şı temin için Sovyetler Birliğine hitab bir akide olmuştur. Sovyetler Birliği. komşusu olan hiç bir ülkenin, hiç bir devletin ondan korkması için sebeb yoktur, halbuki bazı öbi ük dev- letler için aynı şey söylenemez. Sınıf düşmanlarımız savaş tehlikesinin git. tikçe daha çok hararetlen şeralt ( iği şimdiki nde ptoletarya diktatörlüğü hakkında ne der'erse desinler, bütün a. cunda barış eserinin gerçekleştiri'mesi mimizden daha em'n bir destek Her şeyden önce, Amerika, Çin, İs. panya, Macaristan, Romanya, Çekoslo- , Bulgaristan ve Arnavutlukla dip lomasi,münascb yü bil. dirmeğe lüzum gi Amerika ile normal münasebetlerin teessüsünün büyük ehemmiyeti vardır. Bunun için, veziyetimizi değiştirmeğe ve ne de evelki Amerika bükümetleri- nin beklediği gibi herhangi bir feda « kârlığa muvafakat etmeğe Küzum' gör- medik. Keta, Çin hükümetinin münasebet. leri tekrar tesis hakkındaki teklifini sevinçle kabul ettik. Zira, bu tcessüs momleketimizle büyük —çin ulusu ara sında dostluk münasebetlerinin pekiş- tirilmesine hizmet ee Sinkiang'ın sovyetleştirilmesi hak . kında çıkarılan iftiralar münasebetile, çin önündeki sı- Tüzüumlü addede - gi yabancı toprak- Sovyetler Birli yasasını kaydetm Sövyetler Birl: lâarın ilhakını kendi bul etmez addeder Çinin bütün toprak- ve netlce olarak da Sinkiang üze . rindeki istiklali ve bütünlüğü mutlak rim: yasasile telif ka. olmak lazımdır. Romanya, Çekoslovakya ve Bulgaris- tan ie normal Mmünasebetlerin tekrar teessüsü bilhassa Avrupada barışın menfaatlerine tamamen uygundür. Avrupanın bazı - taraflarında Sov . yetler Birliğiyle henüz normal etmemiş ülkeler vardır. müna * sebetler tesis ndeki rölleri ne ka. leri herhalde sükütla geçmemek lazım. Portekiz nin uluslar derneğine dir. — Holand ve İsviçre girmesi aleyhinde rey vermişler ve bu ——— — ——— muahedesi ahkâmının hiç ilişme- ÖDi genli töplükdari” Üieyündan İstanbul protokolunun İran'dan a- yırdığını görürsünüz. Bu toprak- lar tahminen binlerce kilometre murabbaındadır. Bu topraklar şi- malden cenuba doğru arasından Şirvan ırmağının geçtiği mümbit ve petrollu bir mıntakayı havidir. İsbu petrol mıntakası hakkında dikkate değer ihtiyati kayda lü- zum vardır. 1913 İstanbul proto- oklunun 7 inci maddesi diyor ki İran hükümeti şahinşahisi tarafın- dan 1901 de Villiam Knox d'Ar- ey'ye verilip sonradan Anglo - Persian - Oil Company'ye ihale o- lunan imtiyaz « kendi tabiri veç- hile - işbu protokolun ahkâmı mu- cibince İran'dan Türkiye'ye devr edilmiş olan topraklarda bir baş- tan bir başa bütün kuvvet ve iti- bariyle bakidir. Baylar, işte bu, metnin sarih manasının yine ©o metinle tesi tidir. Çünkü o, Erzurum anlaşması mucibince sınırı tahdid etmekle kalmıyor, belki pek mühim ve büyük toprak parçalarını kendil ginden devretmek suretile bu an- laşmanın sıslifını — tahmin ede- bileceğiniz gibi — fersah fersah aşıyor. İşte, gerek nehir sınırı ve ge- rek kara sınırı üzerinde 1847 yı- hından 1913 yılına yani Erzurum- dan İstanbula kadar mühim sınır değişiklikleri olmuş ve bunlar o zamanın hukukunun iktiza ettiği veçhile teşrii kuvvetlerce -tasdik edilmemiştir. Binaenaleyh, bunla- rın uluslararası hukukça bir değe- ri olmadığı gibi iç hukukça - da hiç bir değerleri yoktur. Bu sebeblerden ötürü, onları mevcud değil farzetmek bizim için hem bir hak, hem de bir va- zifedir. suretle kapitalist nizamının sovyet teh likesine karşt müdafaası prensiplerine e hareket ettiklerini bildirmiş Bu veçhile talizmin prestijini kadar müdafaa etmek istiyen b eketler m olmak üzere, tün ülkeler Sovyet Rusya hakkın aşmama prensiplerinden vazgeçmiş. lerdir. — Kapitalizmin bundan çok bir şey kazanıp kazanmadığı hakkında bir hüküm vermek istemem. Fakat liklerinden ve yahut başkalarının sev. kile isterlerse bu işle meşgul olmakta serbesttir Avrupa haritasında bu ülkeler küçücük noktalarla gözükmek- tedirler. kelerle Sovyetler Birliğinin öbür ül. mnormal münasebetlerin tekrar tesisi hakkındaki prensip kararı değiş- mez bir halde kal ktadır. Sovyetler Birliğinin kendileriyle o. lan münasebetlerini normal bir suret- te inkişaf ettirmekte olduğu memleket lere gelince, Litvanya, Letonya, Eston. ya ve Finlandiya ile olan dostluk sıya - samızı kaydetmeliyim. Bu sıyasa, sov. yet hükümetinin özel bir bildiriğinde kaydedilmiştir. Bu bildirikte bu ülke- lerin ökonomik ve sıyasal tam istiklal. leri tanınmıştır. Lehistan ile Alman yanın bu esere iştirakten imtina ettik- lerini maalesef sükütla geçemiyeceğiz. İsveç, Norveç, Danimarka, İran ve Afganistan ve İtalya ile olan münase. betlerimiz tamamen n al bir surette inkişaf etmekte ve bu hal soysal rejim- leri tomamen biribirine zıd ülkeler ara - sında işbirliği imkânını teyid etmek- tedir. İn, ere ile münasebetlerimiz de keza normal bir surette inkişaf etmek. tedir. Bir yıl önce imza edilmiş olan ticaret mukavelesi ingiliz — sovyet ti- caretinin inkişafı için müsait imkân . lar oçmaktadır. devre zarfımda — Fransa ile fevkalade iyileşti- Geçen münasebetlerimizin ğini burada zikretmek muvafıktır. Bü. tün uluslararası durum ve bilhassa Av- rupada vukubulan değişiklikler Avru. pa barışt ve güvenliğinin garanti altı hakkında olan ve Fransa Birliği tarafından özel na alınması ile Sovyetler bir ehemmiyet atfedilen meselenin ilk safa geçmesine hizmet etmişlerdir. Bu mesele yakın bir gelecekte ehemmiyti- ni kayddecek mahiyette değildir. Bu yaklaşma —ölakadar yolu takihde devamlarına bağlı olacak. tarafların çizilen tır. Lehistan ile kişaf ettirmek hür ettirdik. B diye kadar elde edilen neticelerden do- münasebetlerimizi in rzumuzu açıkça tezâ- unla beraber, yi layı sevincimizden bahsedemeyiz. Bizim tarafımızdan, sovyet — leh iyi komyu. luk münasebetlerinin inkişafına devam arzusunda olduğumuzu katf suretle te- yid © Ulusal sosyalizmin iktidar mevkii. ne gelmesindenberi sovyet — alman münasebetlerinde vukubülan değişikli- ğe karşı gözlerimizi kapamak imkân'. sızdır Almanya ile ancak iyi münase- betlerin tekrar tesisini arzu ediyoruz. Bununla beraber, bu son zamanlarda iki ülke münasebetlerinde ciddi zor. Juklar baş göstermiştir. Bay Hitler (Mayn Kampf) ismindeki kitabının Al manyada daima yenileştirilen tabıların da bir toprak fütuhatı #ryasasma geç. mekten bahsetmekte ve (ulusal gosya. listler Avrupada yeni tapraklardan bahsettikleri vakit, ilk merhale olârak ancak Rusyayı ve kendi iktidarına ko nulmuş muhit devletlerini istihdaf ede- bileceklerini) teyid eylemektedir. Bu bildirik daima meriyette midir? Her. halde evet, çünkü, alman hükümetinit Sovyetler Birli; olan şimdiki mü« nasebetlerinde vukubulan bir çok hadi ve hükümetin doğu andlaşması dürümü ancak bü seler projesi " önündeki takdirde aydınlığa çıkabilir. Bu vakı « ayı dikkate alacağız ve bündan gerekli olan neticeleri çıkaracağız. Japonya ile olan münasebetlerimiz - de; iki ülke münasebetlerinde her tür. lü vahimleşmeyi İzale arzusiyle, sınır- sız bir sabır ve fedakârlık ruhu göster. ÜÜÜ di £ > llli a DÜ <a aa Z a di dik. hattı hareketi, japon yurddüf larının sövyet sularında avlama hâk* laflı kıma dair meselelerili hall olan de olduğu gibi Sahalindeki japstl imtiyazları hakkındaki ihtilafta da M hafaza ettik. Keza Sovyet hükümetle herkesin bil gibi çin doğu demirye dunun Japonyaya ve Mançukoya satik ması teklifini de barış sryasasındafi mülhem olarak yapmış — ve, öbür taraf ancak kabulü imkânı olmıyan ilk tekt halde, kendisi bulunmuştur. liflerinden bütün larda Şimdi, bu işe dair olan görüşmeler bİC neticeye erişmek yoluna girmiş gibidit! Sovyet ve japon münascbhetlerinit salâhına ve Uzak Doğuda barışın temie nine matuf olan gayretlerimizin iyi bif netice vereceğini umuyoruz. Bununla beraber, bundan emin ölat bilmekliğimiz için hiç bir sebeb yoke tür. Japonyanın savaşcı ve saldırgafi Gnsurları silahlarını birrakmıyorlar. US | zun zamandanberi, Japonyada açıktafi açığa Sovyetler Birliğine karşı savağe tan bahsedilmekte ve bu nevi sovyet # © leyhtarlıklarının hafiflemesi hakkındı! hiç bir emare görülmemektedir. Hükü met organları üzerinde mühim nüföle ları olan bazı japon mabfelleri yalmtd çin doğu demiryolunun müsaderesini değil, aynı zamanda Uzak Doğu top? ve ilk iş olarak Büyük yanos kıytlarımızın ilhakını da istiyofe göz önünde — tutmadali yapamayız. Bilhassa ki, japonların dahâleci sıfatile topraklarımız: en s0fl terketmiş olduklarını da unutmuyoruğu Bütün bunlar bu mescledeki sıyasamız| ve Uzak Doğudaki elzem müdafaa tedi birlerimizi izah eder. Bu tedbirler eV — rensel barış menfaatlerine uygundufi | — raklarımızı; lar. Bunları Türkiye ile olan münasebetlerimiti 4 de ısrarla durmalıyım. Bu münasebet & Ter, dostluk münasebetlerinin en iyi İlY, kişafr için örnek olabilir. Son yıllafi yalnı zökonomik ve kültürel münase betlerin inkişafı devresi olmakla kalâ — mamiş, aynı zamanda türk — ıovy“' | dostluğunun parlak bir sıyasal tezahi4 rü devresi olmuştur.. Daha yakında, — sovyet devrimi'nden önce, Türkiye, İ tanbul ve Boğazlarile tus emperyalisti — ve mürtecilerinin ve tüco&r ve fabrikâi törler Rusyasını temsil eden herkesili hedefi idi. O tarihle sovyet iktid! devresi 2rasında şimdi bir uçurum yüt yılmaktadır. Sovyet iktidarı, amele V8 köylü iktidarı sıfatile, başka bir sryâe sadan mülhem oluyordu ve daima ol* maktadır. Bu styasa, her türlü saklıfi ma plânından uzak durmakta ve ye Türkiye'nin kalkınma eserini derin bif sempati ile karşılamaktadır. İşte türk” sovyet dostluğu bu sağlam temel Bred rinde pekişmektedir. —— ——— ——— — i Temsil Komitesinden ? 31 sönkâ 1935 perşembe günü saat 20,30 da ( Düşünüş ayrılığı) piye” sİ oynanacaktır. Girme kartları bugün saat 17 ile 1f aras'nda Halkevinden alınmalıdır. Daktilo aranıyor Ayda yirmi lira ile otuz lira # rasında ücret verilecek bir dakt? lo aranıyor. Yazı makinesinde g4 buk olması şarttır, Kısa bir terci” mei hal ile (510) numaralı post? kutusuna (Ü) rumuzu ile mür#