Bursada yeni bir fabrikanın temelleri atılıyor Bursa, Ç(Özel bildiricimizden) — Sümer Bank tarafından şehrimizde ku - rulması kararlaştırrlan kamgarn (yün iplik) Tfabrikası; Mudanya — Bursa deminyolile elektrik fabrikası arasın- 'a yapılacaktır. Burada 200 dönümlük ZL A « su ihtiyacı vardır. Maamalih fabrika- nın ilerideki ihtiyacı olan 34 litreye gö- re tesisat kuvvetlendirilecek ve su ha- vuzları ona göre çoğaltılacaktır. Bu da ayrı bir programa konmuştur. Fabrikaya verilecek su şehrin icin- L am LA bi Li Te Bursa'da Kamgarn fabrikasının kuracağı elektrik fabrikası Arazi ayrılmıştır. Bu parçanın kadast- tosu bitmek üzeredir. Yakında fabrika- Bin temel atımı yapılacak ve yapıya flkbaharda başlanacaktır. Temelin taz- Yikini ölçmek için stren denilen bir #let Bursa sanatlar mektebinde hazır- Tanmaktadır. Kamgarn fabrikası için en başta Bgelen şey bol ve temiz su olduğundan BSümer Bank bu bakımdan Bursayı üst- tün tutmuş ve birçok suları üniversite- ye tahlil ettirmiştir. Tablil, suların bu işe elvergli ve hattâ ideal sular olduğu #onucunu vermiş ve su ölçüleri de eyi Börülmüştür. Verilen raporlara göre şöyle bir proje hazırlanmıştır : Uludağ — ötelinin gündoğusundan geçen (Balklı deresi) ve günbatısın- dan geçen (Zabran deresi) en kuru bir zsamanda 19.11.934 te ölçülerek bu de- selerden aBlıklı'nın saniyede 70 litre; obran'ın da 28 Jitre su taşıdıkları gö- müştür. Bunlara katılacak diğer su- 8 litre kadar olduğu anlaşıldık- tan sonra bu suların yerli malzeme ve beton arme borularla ve saniyede en Aşağı S0 Ditre su taşryacak surette Bur- saya indirilmesi, kararlaştırılmıştır. Bunlardan Zobran derenin suyunu #aniyede 80 litreye çıkarmak ve dere- nin şonundaki Kaplıkaya çağlıyanın- dan istifade edilmek suretile elde edi- lecek suyun hidrometresi 2 olacaktır ki, bu su aşağı yukarı Göztepe ayarın- da bulunacak ve şehirdeki ana su tesi- #atının içine katılmak suretile ayar Zamanda şehrin hem suyu çöğalacak, hem de Uludağın en nefis sularından İstifade edilmiş olacaktır. Kamgarn fab- Tikaşının şimdilik saniyede 17 litrelik de 1500 tonluk bir depoda toplanacak we gene ayrı yollar vasıtasile 55 veya 60 litrelik suyu fabrikaya yerden çeke- bilecek yekilde tesisat yapılacaktır. Diğer taraftan bütün Türkiyenin yün iplik ihtiyacınt karşılryacak olan kamgarn fabrikasının ilk maddesini merinos koyunları vereceğinden Ekim Bakanlığı da memlekette merinosçulu. ğu ileriletmeğe ehemmiyet vermekte ve bunun için bir teşkilat meydana ge- tirmeğe çalışmaktadır. Bu teşkilata şu- batta başlanacak, bakanlığın çizdiği program Üzerinde yürünerek Bursa — Balrkesir ve Çanakkale vilayetlerinde merincs yetiştiricileri çoğaltılacak ve merinosçularla çok sıkı olduğu kadar verimli bir bağlılık kurulacaktır. Sü- mer Bank; Türkiyenin en güçlü bir işini dah abaşarmağa çalışırken aynı zamanda Bursaya iki türlü yardım ve hizmette bulunmuş oluyor. Biri: öko- nomik hayatında belli başlı bir değişik- lik yaratacak olan kaniğarn fabrikasını kurmak, diğeri de sularının bolluğu dillere desta nolmuşken ber sene aylar. ca susuzluktan bunalan Bursanın sula- rını bu vesile ile bursalılara tattırmak.. Bunun için bursalıdar Sümer Banka ne kadar teşekkür etseler yeridir. Daktilo aranıyor Ayda yirmi lira ile otuz İira a- rasında ücret verilecek bir dakti- lo aranıyor. Yazı makinesinde ça- buk olması şarttır. Kısa bir tercü- mei hal ile (510) numaralı posta kutusuna (Ü) rumuzu ile müra- caat. ULUS Samsun'da ( Kadn;Koruf ma ) kurumu... Samsun, (Özel bildiricimizden) — Goçen hafta halkevinde toplanan Sam- sun kadınlarının soysal bir kurum yap- mak için birçok münakaşalardan sonra aralarından 50 kişilik müteşebbis bir heyet ayırdıklarını bildirmiştim. Dün toplanan bu heyet, yeni kurumun ida- Te ve murakabe heyetlerini seçmiş, ku- rumu cemiyetler kanununa göre tes- men taazzuv ettirmiştir. Yeni kurumun adı, (Kadın koruma kurumu) dur. Ka- dınları çalıştırmak, onları her sahada esirgemek ve yükseltmek gibi eırf soye sal bir Ülkü taşıyan bu kurumun 12 ki- şilik idare heyetine şu bayanlar seçil- miştir: Ayşe Hüsnü (belediye reisinin eşi), lise edebiyat muallimi Meliha, piyano muallimi Pakize, tütün fabrikası sicil memuru Melahat Başarar, kız orta mektebi muallimlerinden Mehpare Se- zen ve Merziye Arzaova, Sabriye Ali- şan, Sacide Nuri Şahin, muallim Le- man, Leman Yelkenci, Saffet, Saffet, Cemile Gültekin.., Murakabe heyetine seçilenleri İş Bankasından Bayan Ruhsar ve Selami Nizami, Şu bayanlar da yedek üye olarak seçilmişlerdir: Selma Nizami, muallim Suphiye, Bedriye, Rukıye, Nebahat Servet, Me- diha Şemsettin.. ea Samsunda dağcılık sporlarıt Dağ sporlarile uğraşmak Üzere şeh- rimizde de bir kurum yapılmıştır. Bu kurumu yapanlar, cskiden kızak ve ka- yak işlerile meşgul olmuş sporculardır, Şimdilik spor evinde toplanan ve ça- lışan dağcılar, aralarında beş kişilik bir idare komitesi seçmişler, reisliğe doktor Bay Osman Senaiyi intihab et- mişlerdir. Yurdun ilk noksanlarını tedarik için Bay İbrahim Çehreli tarafından 20 lira verilmiş ve Bay Selim ordulu da 20 ka- yak yaptıracağını vüdetmiştir. Dağeılar, önümüzdeki cuma günü Derbende kadar bir yürüyüş yapacak- lardır. P. K. İzmirde on beş günde bir neşrolu- nan bu bilgi ve terbiye mecmuasının 15 sonkânun tarihli 120 inci sayısı da çıkmıştır. Bu sayıda Bay Vahid Özgü- nen'in (Türk kadını saylav), Bay A, Fuad'in (Hayat bilgisi), Bay A. Nuri"- min (Muhit tetkikleri)” Bay M. Baha'. nın Birinci Bölge, Bay M. Kemal'in (Londra « Melburn), Bay R. Balaba- n'ın (Volter), Bay Rıfkı Zekinin (Bir anneye mektublar), Bay F. O, Bayır'ın (Ülkülü köy mualliminin yaratacağı mektebe doğru), Bay Ümid Atac'ın (Çocuk ve onu saran çevrim), Bay Muzafferin (Menemen kazası muallim- ler toplantısı)), Bay Al — Kemal'in (Dil) başlıklı yazıları vardır. Tavsiye ederiz. İran - İrak sınırı meselesinde İran tezi Dünkü sayımızda, İran dışartişler Dakanı Bay Kazımi'nin, İrak — İran sınır Çizgisi anlaşamazlığı üzerinde u- luslar derneğinde söylediklerini yaz - mıştik. —Bugün bu muhtrranın — sonu- nu veriyoruz: Sinır tahdidi — komisyonu ödevini (vazifesini) bitirmezden önce, genel sa- vaş çıktığı vakit durum bu idi. İran ilan etmiş olduğu bitaraflığa rağmen düşmanlıklara sahne oldu. Barış ilan e- dilince, İran hiç bir devletin itirazına hedef olmıyan kendi sınıriyle asli üye #sıfatiyle Ukuslar Derneğine girdi ve o vakittenberi durumunu değiştizmek su retile gınırlarını genişletmedi. Bundan ötürü, İran 1913 de İstanbul protoko- Tunun tanzim olunduğu bir sırada ma. Hik olduğu durumun — tanılmıyacağını farzetmiyor. Vücuda gelmesi için lazım olan iki taraf iradeleri birleşemediğin- den hükmü ve mahiyeti hiç mesabesin- de olan bir mukavelenamenin kondisi. ne vermiş olduğu ve hiç bir hukukt de- ğeri olmayan bir ödevi 1914 de henüz bitirmemiş olan gayrı muntazam bir ko misyon yüzünden İran bu durumdan mahrum edilmiş idi. 1847 den 1912 ye kadar ve daha #on ra 1913 « kadar toprak durumunu de- Hiştirecek anlaşmaların asla hasıl olma marş olduğunda, çünkti gerek dahili, ge rek uluslararası hukukun tayin ettiği veçhile İran ile Babılli arasmda uyuş muş iradelerin hiç bir zaman birleşe. mediğinde —ısrar — ediyorum. — İra » deler birleşemedikçe gerek özel gerek gencl biç bir mukavelenamenin aktedil. lemiyeceği üşikârdır İran için, mevcud muahedelerin de- Biştinilmesini istemek burada mevzuu. bahs değildir. Çünkü bu iş için özel (hususi) bir tarzı hareket icab eder ki bulunduğumuz vaziyette büyük bir ha « taya düşmeksizin, bunun en küçük zik- ri bile caiz değildir. Keza, İran için yapılmış anlaşmala. rın ilgasını istemek de mevzuubahs de- Bildir. Çünkü, bu anlaşmalar eğer vu kua bile gelmiş olsaydı, onların feshi- ni mucib olacak sebebler çoktu. Burada mevzuubahs olan şey ancak İran ile Osmanlı saltanatı arasında bir mukavelenamenin sadece mevcud olma. sına kifayet edecek tarzda muhtelif devletlerin hukukuna uygun müşterek bir iradenin hiç bir zaman husule gel- memiş olduğunu göstermektir. Bu te- hakkukun bütün ehemmiyetini elbette Bay reis ve heyet üyeleri Baylar 'tak. dir buyururlar, İranın hakkının gere gekten ne mahiyette olduğu bununla fşikâr olarak tecelli ediyor ki bu hak- ka yalnız zahirde bir mukaveleye ben. zeyen bir takım kararlar — serbestçe bile aktedilmiş — olsaydılar — gene halel getiremezdiler. İşte bu sebeblerden ötürü İran aa ada bildirilen hususlarda itiraz kabul edemez: 1 — Kara sınırı Üüzerinde 1913 de çizilen ve 1914 de Jorasına teşebblis o- hunan sınır tahdidi muamelesinin İran €a işgal edilmekte olan noktaları değişi tirerek ona geniş arazi kaybettirdiği için, 1913 den önceki — durumun yanl (statükonun) tatbikında, 2 — Su sınırında, iki kıyı memle « ketleri olan İrak ve İran erasında bös lünmüş Şattelarabın ortasına kadar iki tarafın müsavi olarak hüküm sürmele. rinde., Baylar, dikkatinizden kaçmamalıdır ki 1913 protokolunun çizdiği sınırı, kcat$ sültasının yağmacı kabileleri tarassut. tan hiç bir zaman hali kalmadığı nok talarda kâin dağlar ve nehirler gibi tabil sıurmm gayrı çizgilerden tabakkümen Bgeçirmiş olmasının Erzurum muaheded namesile hiç bir münascbeti yoktur. Su smırı maddesinde şunu tesbit etmel isterim ki Şattelacabın iki kıyısına ma lik olan ve her ikisi Uluslar Derneğli üyelerinden bulunan iki devlet arasın- da iki hâkimiyetin, nehrin ortasına kâe dar mütesaviyen icrası rejiminden başe ka bir usulün tatbiki kabil değildir. Bi öyle tabil bir tesviye suretidir ki 19 uncu asır içinde hiç bir ihtilafı mucib olmamış ve 20 inci asırda İstanbul pro- tokoluna — rağmen mahluz kalmıştır, Hattâ, 1914 sınır çizilişinden sonra İ« Tan şattelarab üzerindeki aynı hakları « ni evelki gibi bilfill muhafaza etmeke tedir. Uluslar Derneğinin murakabe- «i altında İrak mandasını İcra etmeğe memur olan Büyük Britanyanın bu hu » susta hiç bir İtirası yoktur. Acaba İrak, denize ancak bir Şattel, arab yoliyle varabildiği için, o yolu & çık tutmak üzere onun bâkimiyetini W zerine almayı mı düşünüyor? — İrakın istediği bu ise, bu kabul edilemaz. İ. rakın ne emniyetine, ne bayındırlığına ne İizzeti nefsine en küçük bir halel ge tirmek mevzuubahs değildir. Başka bir takım hükümetler vardın. ki bir nehrin İldi tarafına yalnız kendi«; leri malik olmadıkları halde denize ge gebilmek için ancak © nehirden — başı ka yolları yoktur. Lâkin, bu, hiç bis zaman o nehrin üzerinde ve bütün bos yunca denize kadar tam hâkimiyet va sulta İcrasını taleb etmek için bir se. beb olmamıştır. İi kıyıda sakin bulu. nanların müsavi olarak hükim #ürme- elri onlardan hiç birinin ne bayındırlır (, ne de emniyeti için bir tehdid ola maz. Bilakis, bu hususta müsavatsız lığın saldırılamaz olan imtiyazı yalnız bayındırlık, emniyete değil, hattâ istik. lale karşı endişeyi mucib bir teaddidim. Bir nehrin iki kıyısını işgal eden tas taflardan yalnız biri o nehrin istimalik nin şarut ve hududunu kendi nizamla, Tına ve tatbikatta kendi hüküm ve nü« fuzuna tabi kılmak suretile — öte tara 'Ta yüklemek İsterse, hem nehrin ser« bestliğinin bir manası kalmaz, hem nehi rin kıyısını tutan taraflardan birinin şerefi cerihadar olur ve istiklali teh did altında kalır. Bu yolda hareket et. mek nehrin kıyılatını tutan İki taraftası Büyük hikâye Bu da bir hikâyedir Yazan: Yaşar Nabi NAYIR —TSiz kadının çalışmasına taraftar mı- sınız. — Kadının çalışmasını içinde yaşadığı- Mız devrin bir icabr sayarım. Ve hiç bir za- Mman da çalışan bir kadının sırf bu yüzden Wmdubirmeulmiinlhh'm — Karmızın çalışmasına müsaa! miydiniz? —— Tefika: — öğrenmek bir fırsat sayıyor: — Pekî.kfi.îyor, ciddi bir ullı sevmiş ol- duğunuzu itiraf etmiştiniz. Niçin evlenme- diniz? — Meselâ ilkile: En fazla sevmiş oldu- gunuzu söylediğinizle, — O zaman çok genctim. — Peki, Ya ikincisile? ça k::: bir mesele. * Çünkü bu IÜ'_ Ne gibi? İi Oıııılı’ evi — Niçin 'alan söylerdi. ._Bııokıılııı-lıı'iyı'ıklılı'lıı-ı'ııııı'!ıııı — Benim gözlerimde evet. Beni aldat- _ıııııbilıu'hııııul edebilirdim: fakat gözlerimle gördüğüm akm kara olduğunu hmiıhuhıhpıınbdçıwwrlh*- — Sizi aldattığına emin miydi: gördükten / beni en akla sıiğmaz nız. Sinirlerile bağlanan bir erkek — sevgisi- nin ne olduğunu bilmezsiniz. Mantıkı ona kendisini aldatan bir kadmla evlenmemeği emredebilir, fakat sevmemeği aslâ. Sevmek, ihtiyarımızla yaptığımız bir şey midir? Fa- kat kadın sevgilerinde mantıkın rolü bizden fazladır. — Bir sevgi mütehassısı gibi söz söylü. yorsunuz, — Hayır, bu yüzden çok ıstırab n yüzden çok çekmiş — Çok ıstırab çektiniz demek? — —— — Sevgime bağlı kaldığım müddetçe, Fakat bir defa sevdiğim kadımı bir daha görmek ümidini kaybedersem çok çabuk unuturum, — Şu halde bütün erkekler gibi siz de vefasızsınız. — Bu hükmü vermekle siz de bütün ka- dınlar gibi insafsız. Demek Wyor::ını liı“_heni sever göründükleri - müddetçe çektirdik- leri azmış gibi ayrıldıktan sonra da, onlar beni hatırlarına bile getirmezlerken ben gene ıstırab çekmekte devam edeyim. Tabiatın bana verdiği hafıza zayıflığı hiç olmazsa burada işime yariyor. Bu çabuk unutmak hassam da olmasaydı ümidsizlik hareketlere Be B y ıf MAD v “ sevkedebi- '_. Sevdiğiniz kadınlarla niçin darıld nız. a — Hiç birisile darılmadım. Arkadaşça — ıynlılık.H.' ğ — Peki, niçin onları terkettiniz? ğ — Terkeden ben değildim. — Tabii, onlar bekledikleri evlenmezi — teklifi sizden gelmeyince sevginizden N olarak şüphe ettiler ve ümidlerini başka de aramağa mecbur oldular. — Evet, bu kadın mantıkımnı anlıyor K haklı buluyorum. Menfaat ü 4 içine asla karışmıyacağı bir aşk, bu belki  nir ilham ettiği bir Ve belki ben boş yere bunu aramışım, nun peşinden Küfelerle isti a ye alabilirsiniz, bütün bunların içinden ğ tek inci kim size temin & — Kadın kalbini anlamıyorsunuz. Ğ — Bilâkis çok eyi anlıyorum, fakat K dınlar yalnız kendilerinin anlaşılmasını isç — tiyorlar, hiç bir zaman erkeğin ine, arzularına nüfuz etmeğe çat — rine, hisleri: lışmıyorlar. Pu kadar güç bir seyahate mların sıkıntılı gönüllerine uygun ü yor,