RE a r 5 PE EREN aa 4 p DE MEN in — ğe A e 33 dış ticaretimiz bilân- 0su - ihracatlarImız bir misli kıymetlendi Satisi, genel çevirgenliği 1933 de bütün güçlüklere rağmen gene | Men harici ticaret statis- i henüz yeni neşretmiştir. Y. he memleketlerin her biriyle | Yeriş yekünlarını ayrı ayrı ih- | *tmiyen bu statistikler evvel- Ki yaz les mmm uymaktadırlar. izin 1933 senesi Okenomik unda harici ticaretin ne nis- r dahilinde değiştiğini yakım- tetkik için 1932 ve 1933 sene- | Matistiklerini kiymet ve hacim ho nlarından mukayese etmeği al buluyoruz: İthalât 32 45.003.723 T. 1. 357.882 1933 74.675.885 T. L. 328.107 Memlekette yeni sanayi subele- faaliyete geçmesi neticesi alâtamız hem kıymet ve hem de im bakımından hissolunacak de azalmıştır. İki sene idha- Arasındaki fark 11,307,838 «lirası ve 29.775 tondur. Ek- Senin yüzde nisbeti kıymet için İde 13.15 siklet için yüzde 831 “indlaki fark ta tabiidir, Bu far ! ebebini ithal ettiğimiz eşya fi Ja 1933 senesi zarfmda olunan veni fiyat düşüklüğü E'liz şe Amerikan dövizleri- melerinde aramak lâzımdır. . Ihracat yz 101.301.355 T. L, 654.170 v3 96.161.855 T. L. 178.720 taz te ihracatımız kıymet ba- 1932 nisbetle yuvarlak da siklet bakımından ton yani Se10 çoğalmıştır. sebebi acun piyasasında ç | sesinde zirai mahsullerin en bir fiyat düşüklüğüne uğ- radar. Netice itibariyle şu- iş oluyoruz ki memleketi- 1933 senesinde bir sene me nazaran daha fazla mal e fiyat düşüklüğü yü- elimize geçen paranm ir. Eğer arpa ih- iZ Normal hacmini muha- di ihracatımız, siklet ba daha ehemmiyetli bir Bösterecekti, Fakat yabana wmızm 1933 de 89,28 1933 de 48.685 tona inme- engel olmuştur. seneler arasında harici Zİn genel yekününu mu- 'k su neticelere varı- 7 İhracat ve İdhalât 187,285,078 T.L. 170,837,740 T.L. — e dğre2 — 16,447,338 ,, — de 8,78 rakkamlaradn açıkça anla- z A, Ya 165 iyesi bir sene zar- Ve daralmıştır. ma arumunun neşrettiği İİ Hey d Yey'etı mecmuası için e ye ticaret o daralma 5 dur. Şu suretle 1933 azılarımızda bu hususta kul | İmiz tahmini rakkamlara | et ve siklet eksilmeleri | » beş milyonluk yani945 a- | tibi harici ticaretimizin | milyon lira yani“; 8,75 | lere göre Avrupa dev- | mutlu bir netice elde etmiş bulu- İ nuyoruz, Ülkemiz 1933 de diğer Avrupa devletlerinden daha iyi okonomik şerait içinde bulunmuş» j tur, Şu noktayı da gözden uzak bu- lundurmsmak lâzımdır. Harici ti- | caretimiz daha ziyade idhalât ba- i kumdan (Sç 13,15) daralmıştır, İ bu daralma memleket lehinedir. Çünkü bir sene evvel hariçten sa- tın almağa mecbur olduğumuz mallardan bir kısmını artık mem- leket dahilinde imal etmeğe mu- i vaffak olduğumuz neticesi mey- dana çıkıyor. İhracat bakımından tesbit ettiğimiz (45 5) daralma başka memleketlerin ticaret hare- “wi #-“lesek olursa esgari bir had olarak göze oçarpmakta- dır. Aşağıya koyduğumuz tablo- da Türkiyenin geçen sene zarfın- daki aylık idhalât ve ihracatmı kontröl etmek kabil olmaktadr. Ticaret bilânçomuzun zirai mab- sullerin elde edilip ihraç edildi- ği mevsim (Eylül — Şubat) için- İde lehimize diğer aylarda (Mart — Ağustos) aleyhimize i olduğu görülmektedir: (Bir Türk lirası hesabile) 1933 ihracat (o İthalât 2ncikânun 6.678 (5.980 698 i Şubat 7.256 5.054 2.202 Mart 8.959 6.237 278 Nisan 5.069 5459 390 Mayıs 6287 7.177 890 Haziran 6.164 4.156 2.007 Temmuz 4791 8.175 3.384 ! Ağustos 5.955 7532 1.577 Eylâl 8.393 4235 4158 İnciteşrin 13.723 O 7.349 6.364 2nciteşrin 13.372 (o 6.560 6.812 İ incikânun 12.514 o 6.750 5.764 İ Yekün Oo 96.161 74.67521486 Bu suretle geçen sene zarfında yabancı memleketlerden satın al dığrmızdan 21,5 milyonluk fazla mal satmış olduğumuz meydana çıkmış oluyor. Bu netice hemen bütün acun memleketlerinin bin türlü çareye baş vurarak elde et- mek istedikleri bir nimettir. Bu noktanın memleket ökonomisi ba- kmından haiz olduğu ehemmiyet aşikârdır. Harici ticaret bilânçomuz genel harbi takip eden ilk normal sene olan 1934 ten 1930 senesine kadar daima açık vermiş ve memleketi - miz kazandığından çok fazla sar - feden bir adam vaziyetinde yaba» na karşı 350 milyonluk ticari bor - ca girmiştir. 1930 dan beri hükümetin mü- dahalesi ile vaziyet değişmiş hari- ci ticaret o bilânçomuz lehimize dönmüş ve daima aldığımızdan fazla mal satmak suretile (âzami had 1933te21,5 milyon) geçen yıl sonunda dört senelik müsbet fark 42 milyonu bulmuştur. Dört sene zarfında harice faz - la mal satmak suretile elde edilen 42 milyonluk döviz'in (ecnebi i memleketler üzerine tediye vasr- ! taları) mühim kısmı Cümhuriyet Merke Bankası tarafmdan satm ' alınsrak altma çevrilmiş ve diğer | kiyrsetlerle ebraber bugün Türk Brasınm karşılığını teşkil etmeğe | İ ki hükümetin aldığı müsbet İ kat'i tedbirler sayesinde ülkemiz e. HABER — Aşım Postası Canlı lı ışıklar Elektrik lâmbası kuvvetinde ziya neşreden garip böcekler! Dünya üzerinde yaşıyan bütün canlı hayvanlar hareketleri dola- yısıyle hararet ve elektrik husule getirdikleri gibi, içlerinden bazı. ları da vardır ki, kuvvetli ışık çı- karırlar. Ateş böceklerinin gece pırıl pırıl yanarak uçuşduklarını içimizde bilmiyen var mıdır? İşte yaşıyan hayvanatın çıkarmakta oldukları bu ışığa âlimler biop- hotogenie ismini (o vermişlerdir. Dünyanın her tarafında havada, kırlarda, ormanlarda, deniz üze- rinde ekseriya küçücük fenerlerin gecenin karanlıkları arasmda açı- rp kapanarak yandıkları görülür. Bunlar ne hoş ve ne şöirane bir manzara teşkil ederler. Dağcılık sporu yapanlar çivili ayakkabıla- rm toprak üzerinde çıkardığı ses- ten başka bir ses duyulmıyan ıssız ormanlar içinde yürüyüşlerine de- vam ederlerken önlerinde bir per- de halinde uzayıp giden gecenin! zulmetini hışırtılarla yararak pr! rıldıyan esrarengiz bir cismin ha- vada bazan önlerinden geçdiğini görürler, Yabut gayya kuyusunu andıran mahuf uçurumların en ginlerinde acayip ışıklarm .dolaş- tığını hayretler içinde gördükleri vaki olur. Her birisi suyu en temiz bir elmasdan daha güzel pırılda- yan bu ışıklar işte bazı böcek ve kuşlardan intişar eden ziyalardır. Bu hususta etraflı ve derin tetkikatta bulunmuş olan Natü- ralistler, hayvanat gibi bazı nebat ların da böle ışıldadığını tesbit et- mişlerdir. Chloropbyle'den mah: rum olan ve bu sebeple tagaddi. noktai nazarından hayvanata çok| yakın olan bazı nebatat vardır Wil bu ışıldama hassası onlarda da| görülmektedir. Meselâ Hint ka- ranfili, frenk teresi çiçeklerinde olduğu gibi. Fakat asıl bu hassa mantarlarda ve beyaz deniz yo- başlamıştır. Ökonomik buhrandan evvel son refah senesini teşkil eden 1929 yı- İs ile 1934 arasında acun ticareti, gene ulusal kurunun statistikleri - ne nazaran yüzde 66 nisbetinde daralmıştır. Ayni müddet zarfın - da Türk harici ticaretinin daralma nisbeti yüzde 55 miktarını geçme- |. mektedir. Bu husus da gösteriyor ve bu bakımdan da ökonomik buh - randan en az müteessir olan mem- leketler arasında bulunmaktadır. ihracat mallarımız kiymetlendi Eylölden beri ihracat malları satış piyasalarımızda faaliyet fev- kalâde artmıştır. Bilhassa kliring (takas) acığını kapamak mecbu - riyetinde bulunan Almanya her sahada müşteri vaziyetine geçti- ğinden bir çok mallarımızın fiyat- ları büyük talep karşısında yüzde 100 nisbetinde artmıştır. Bu mal- lar meyahında tiftik, yün, ve yu- murla gibi ihracat maddelerimizi sayabiliriz. Bu nsbette olmamak - la beraber buğday, fındık, tütün, | üzüm, incir ve pamuk fiyatları da yüzde 20 ilâ 50 arasında yüksel - mistir, Saydığımız malların 1933 stokları kâmilen satılmış bir kıs- mınm 1934 mahsulü de elden çı - karılmıştır. R.Ş. Ziya neşreden bir böcek yürür, karnının altındaki zer. Her üçünün kuvvetiyle de u- çar. Bu güzel böceklerin su kenar. larında ve şeker kamışları tarlala- rı üstünde akşamın alaca karanlı- sunlarında daha ziyade müşahe- de edilmektedir. Bilhassa kuzu mantarı denilen bir mantar var-| dır ki çok kuvvetli ziya çıkarmak-! tadır. Bu ziyanın rengi de manta- rın yetişdiği memlekete göre deği» şir. Meselâ Fransada beyazdır. Brezilyada zümrüdi yeşildir. A- vusturyada yetişen kuzu manta- rından intişar eden ziya o kadar kuvvetlidir ki bunun zşığıyle ©- kuyabilmek ve yazabilmek imkâ- nr vardır. Asıl ışıldayan mantarın en gâ- ribi zerrat halinde olanlarıdır ki bunlara pırıldayan mikrop (pho- tobacterie) namı verilmişdir. Men! şei bahri olan bu mantarlardan! bu güne kadar otuz nevi keşfedil.| mişdir. İdrarın, tükrüğün, terin, ender olmakla beraber yaranıri ve birde cesedin bazan yakamoz yapması işte bu pırıldayan zerrat- tan ileri gelmektedir. Bu zerrat bilhassa tuzlu su ba-| Tıklarının derilerinde mevcuttur. Denizden çıkarıldıkdan 24 veya 48 saat sonra bu zerratm parıltı- ları azami dereceyi bulur. Ve hat- tâ ete kolaylıkla sirayet dahi ede- bilir. Fransız profesörlerinden bi- İ ri yüzde üç nisbetinde içinde tuz bulunan su ile ısıtılıp açık bir yere asılan etin gece ışık verdiğini is- bat etmiştir. Fakat hiç şüphe yoktur ki ne- batata nazaran en fazla ziya neş- redsn hayvanattır. Bunların için- de de böcekler birinci safta ge) lirler. Antil adalarında yaşıyan! ve pyrophore namı altnda tanr-| lan bir nevi böcek vardır ki bul hayvanım çıkardığı ziya hayret e- dilecek derecede kuvvetlidir, Bu böceğin üç tane feneri vardır. İki- si kulağının kenarında, bibri 'de karnının altındadır. İlk ikisi ile ile yü- ğında pırıldayarak uçuştukları öyle lâtif bir tablodur ki insan bu manzarayi seyretmeye doyamaz. Bunlar semada âdeta bir şehap gi bi kayarlar. Amerika yeni keşfedildiği za- man Hintlilerin bu böcekleri ka- fes haline getirilmiş kabakların içine koyarak kulubelerinin için- de astıkları ve ışığı ile gece ay- dınlandıkları ve bunun sayesinde yılan ve sivri sinekleri ürküttükle. ri görülmüş, yağmur ve rüzgârda sönmiyen bu ışığı muhabere vası- tası olarak da harpte kullandık. ları tesbit edilmişdir. Buna benzer daha pek çok bö- cekler vardır. Her böceğin cinsine göre neşretdiği ziyanın rengi de değişir. Bazılarında bu ziya be- yazdır, bazılarında da mavi, Yye- şil, turuncu, kırmızı ve soluk ley- lâk rengindedir. Hattâ aynı cins hayvanda yaşın ilerlemesine, mu- iht ve yaşayış tarzına göre ekseri- ya rengi değişmekde olduğu vaki- dir. Pyroprore böceğinin çıkardı. ğı ziyanm kuvvetini anlamak için şu kadarını söyliyelim ki bunun ışığı ile etrafındaki cisimlerin fo- toğrafımı çıkarmak imkânı var. dır. Bu nadir ve garip hayvanlar ayrıca milyonda yedi nisbetinde hararet de neşretmektedirler. Alimler tabiatın bu garabetin karşısında çok ince tetkikatta bu- lunmuşlar ve bunun sebebibni İ- zaha çalışmışlardır. Bu ziyanın nihayet bir taham- muz neticesinden husule geldiği hakkında ileri sürülen fikir akla en yakın gelmektedir. Amerikalılar her sahada tezadı pek severler. Ayni klübün Kriket takımında yerleri olan bu iki Amerikalıdan birinin boyu 210 santimet - re diğerinin 105 santimetredir.