n ğ D Mal kaçıran bir şebeke (Baş tarâfi 1 incide) işin tahkikine memur edilmesine rağmen iş şimdiye kadar meyda - na çıkarılamamıştı. Nihayet bugün muhafaza istih - barat teşkilâtı bu işin bütün ip uç- larını şöylece tasvib etmiştir: Bulgaristandan Türkiyeye mu - hacir akmı başlaması üzerine Bul- garistanda bir şebeke bu muhacir- lerden herhangi bir şekilde istifa- deyi düşünüyor ve meşhur Bulgar ticaret müesseselerinden biri olan Amiyan müessesesile Bulgar Ban- kalarından Işiklerse Bank müdürü Banker Cristeff ve Türkiyeden ka çan vatansızlardan biri olan Süren Aramyan derhal sermaye koyarak aralarında bir şebeke kuruyorlar. Buşebeke iki türlü çalışmağa başlamıştır. Bunlar bir taraftan muhacirle- rin emlâkini satıyor diğer yandan bunun parası ve buna kattıkları kendi paralarile de şeker alıp mu- hacirlerle Türkiyeye göndermek üzere hazırlıyorlardı.. Fakat bu işi yalnız başıma yapa- mıyacaklarını anlıyan Bulgar şe- bekesi Türkiyede de ellerinin bu - hunması lüzumunu hissetmiş ve bu hissetme İstanbulda da böyle bir şebekenin kurulmasını geciktirme miştir. İstanbuldaki şebeke de şunlardan mürekkeptir. Meşhur tüccardan fabrikatör Salâhattin Rifat ve şerikleri Bür- han ve Galip, Türkiyenin müteaddit yerlerin- de fabrikaları olan Salâhattin Ri - fatla şerikleri Bürhan Galip te bu iş için mühimce birer sermaye ko- yarak aralarında bir şirket yap- mışlar ve Bulgaristana da giderek ordaki şabeke ile anlaşmışlardır. Nihayet üç-sene evvel faaliyete geçen bu şebeke üç senedir bu şe- kilde Bulgaristandaki Türkleri Türkiyeye gelmeğe teşvik etmiş ve gelenlerin de paralarile şeker alarak gatirmiştir. Yalnız şebeke İstanbula gelen muhacirlerin burada kimse ile te- maş ederek bu işi meydana çıkar- maması için Büyükderede taras - sut altında büyük bir konak kira - İryarak bunu da muhacir — karar- gâhı ittihaz etmişlerdir. Bir taraf- tan böyle muhacirler nam ve he - sabına şeker getirerek memleketi ve hazineyi zarara sokarken bir yandan da muhacirleri dolandır- mayı ihmal etmemişler ve — onlar hesabmna kazdırdıkları sahte mü- hürlerle noterlikten musaddak se- netler de yaptırmışlardır, Böylece 2 nci ve dördüncü noterlikler de kandırılmıştır. Dün sabah derhal muhafaza is- tihbarat dairesinde İstanbul mu - hafaza başmüdürü Bay Hasan riyasetinde, istihbarat memurları, emniyet müdürlüğünden bir -ko- Miser ve gümrük memurlarından teşekkül eden bir komisyon kaçı - rılan şekerlerden ilk parti olarak 320,000 kilosunu tespit etmiştir. Kaçak şekerlerin 500,000 - kiloyu geçtiği anlaşılmaktadır. Bunların vergi ve cezaları bir milyon lirayı bir hayli geçmektedir. Görülen lü- zum üzerine bugün öğleye doğru Bürhan ve Galip bulunarak istih- barat bürosundaki komisyona ge- tirilmişlerdir. Salâhattin Rifat evi ve Basiret hanında 1 numaradaki yazıhanesi aranmasına Tağmen son dakikaya kadar henüz — bulu- 2amamıştı, Komisyon su dakikada Bürhan ve Galiple muhacirlerin karsılas - tırmalarını yapmaktadır. AĞ Roma gazeteleri, hadisenin İtalya topraklarında olduğunu söylüyor Roma, 16 (A.A.) — Habeş hükü - metinin uluslar derneği yanmdaki te - şebbüsü, İtalyan hükümetinin Walyal hâdisesi hakkındaki hareketini değiştir- memektedir. Durum, diplomasi bakımından şu şer kildedir: ğ Habeşistan 6 ilkkânun tarihinde | - talyanım Adisababa'daki maslahatgüza- m nezdinde protestoda bulunurken ay « mı zamanda Habeşistanım Romadaki maslahatgüzarı da İtalyan hükümetine verdiği protestoda Walwal ve yyarderin ogaden vilâyeti içinde bulunduğunu ve 800 kişilik kuvvetli İtalyan kıtasınım İn” gi'iz - Habeş muhtelit komisyonuna tar arruz ettiklerini bildirmekteydi. 9 ilk - kânun tarihinde Habeşistan hakeme müracaat isteğinde bulunmuştur. Adi - sababadaki İtalyan maslahatgüzarı, hür kümetinin tarziye ve tamirat istediğini bildirmiştir. Roma hükümeti, hakem meselesinin ileri sürülmiyeceği kanaa - tindedir. Çünkü, bu hükümete göre, hâ- dise İtalyan toprağında olmuştur. Ya - rı resmi İtalyan gazeteleri, İtalyan - Habeş mukavele'erinin İtalyanın Wal - wal üzerindeki hukukunu isbata yelte * nen maddelerini neşretmektedirler. Cnevre, 16 (A.A.) — Havas — ajansı bildiriyor: Habeş hükümetinin bu kez ulaslar derneğinde yaptığı teşebbüs, 1926 da ilkkânun 1925 tarihli İngiliz - İtalyan antlaşmasına karşı yaptığı protestoya benzetilmektedir. Italyanın müttefik- Müthiş leri iyice anlaşıldı Şuşnig: “iç siyasamızı yalnız başımıza idare etmek istiyo- ruz!,, diye bir nutuk söyledi bir has- talık çıktı Tanrı, yayılmasına mani olsun Kolombo, 16 (A.A. — Bir müd- detten beri adada hüküm sürmek- te olan Malarya hastalığı — diğer mınmtakalara sirayet etmiştir. Bilhassa çocuklar nezdinde bu Budapeşte, 16 (A.A.) — Aşağı- | dapeşteden ayrılmazdan önce şu | Hastalığa tutulanlardan bir çok * daki tebliğ neşredilmiştir: Avusturya başbakanı bay Şu « şnig ile bay Berger Valdenneg'in Macar hükümetine yaptıkları iki günlük ziyaret esnasında, iki ülke” nin devlet adamları pek dostça görüşmeler yapmışlardır. Bu gö - rüşmeler Roma anlaşmaları ru * hundan ilham almiş ve iki ulus ü- yelerinin tam görüş uygunluğunu tesbite imkân vermiştir. Budapeşte, 16 (A.A.) — Avus- turya başbakanı bay Şuşnig Bu - ökonomi bakanile Sovyet sefirinin beyanatta bulunmuştur: “— İç sıyasamızı yalnız olarak idare etmek istiyoruz. Bunun için | herkesten daha iyi mevkide bulur nuyoruz ve kendi evimizde hâkim olduğumuza inanıyoruz.,, Öbür yönden bay Berger Val - den de, Macaristanın, Avusturya istiklâlini barışın devamı ve Tuna |. havzasının ökonomik teşkilâtlan - |. ması için şart olarak tanrmasından ları ölmüşlerdir. Hastahaneler ve klinikler ağız- larına kadar doludur. Pek müt - hiş olan bu hastalık 20 günden ber ri devam etmektedri. Trakyadaki ( KÖ PEÜ ct Tekirdağ 16 (AAI) — Mahı: dolayı müutlu olduğunu bildirmiş " | leketimizle Avrupayı birleştiren tir. . seyahati Kayseride fabrikaları, müzeyi gezdiler. Sovyet-Türk dostlu- ğunun eski günleri yadedildi Kayseri, 16 (A.A.) — Okono- mi Bakanı Bay Celâl Bayar ve saygın misafirlerimiz Sovyet bü - yük elçisi Bay Karahan bu akşam fabrikanın lokantasında şerefleri" ne verilen ziyafette bulunmuşlar- dır. Ziyafette vali, Kolaordu kuman- danı, Cümhuriyet — Halk Fırkası Başkanı ve Kayseri Saylâvı Bay Reşid, Sumerbank genel çevirge” ni bulunmaktaydılar. Yemek sonsuz bir neşe içinde geçmiş Türk - Rus gençleri milli Edirne — İstanbul yolunun Te - kirdağ vilâyetine düşen Çorlu — Silivri yolu arasında betonarme olarak yapılacak 25 köprünün yapılması bu hafta ihale edile - cekti, fakat köprülerin münaka- sasına giren mühendislerin iste- nilen vesikaları, ihale şartlarına uygun olmadığından vilâyet dai- mi encümeni bu köprülerin ema- net suretiyle yapılmasına karar vermiştir. ————————mmmm tan ve çok alkışlanan — söylevler söylemişlerdir. Büyük Elçi, söylevinde Türk - Rus iş birliğinin güzel ve büyük oyunlar oynamışlardır. Yemek - bir eşeri olan Kayseri bez fabri- ten sonra Ökonomi Bakanı Bay Celâl Bayar ve Karahan karşılıklı olarak, çok kara günlerde başlı” yan Türk - Rus dostluğunun ma- kasınm — başarımından — doğan memnuniyetini söylemiştir. Say * gn konuklar, ziyafetten — sürekli alkışlar ve candan sevinçler ara - nasmı ve sonsuz kıymetini anla " | sında ayrılmışlardır. KURUN — Başmakaleyi Celâi Nu- yi Gün yazmışlır. İsmet İnönünün yaplığı Trakya seyahatini anlatarak bundan maksat yurdun terakkiye çok müstalil olan bu kısmanın ilerlemesi- için lâzım gelen tedbirlerin alınması olduğunu söylüyor. Ve yalnız Trak- yanın on milyon nüfusu rahat Tahât geçindirebilecek kabiliyette olduğunu ilâve ediyor. CÜMHURİYET — Yunus Nadinin “Buğday işi hem düzeltme, hem de- ğerleme işidir,; başlıklı yazısı son za » | manlarda buğday hakkında alınan tedbirlerden bahsederek bBunun çok verinde bir İs olduğunu «Sylüwror, Ay- ni zamanda Tiürk buğday çeşitleri ara şğı Sabah gazeteleri ne diyorlar? sında en iyi derecede olan yayla buğ- dayının ziraati miktarını arttırmak için Ziraat Bankasının — teşebbüzler yapmasını ve her yıl en iyi Türk yay- la buğdayını yetiştiren çüftçeiye mükâ- fatlar verilmesini tavsiye ediyor. MİLLİYET — Ahmet Şükrü Esmer bugünkü başyazısı “Tutmalı mı Har « camalı mı?,, serlâvhasını taşıyor, Ak« şam güazelesinde Necmettin Sardıkın müdafaa n"ıı"'hacn_ıılı,.ırcuibiu hücum ediyor. Ahmet Şükrü Esmere gpöre harcamalı prensibi belki Fransa için doğru olabilir, fakat Bizim için asla. Biz harcamamalı biriktirmeli- viz. ZAMAN — Ebüzziya Zade buyünkü yazısını Ankarada tutum haftası do « Tayısile Bayan Hikmetin sözlerine hasretmiş ve hükümlerin çok yerinde ve doğru olduğunu söylemiştir. AKŞAM — Başyazı Âli Yucel im- zalıdır. Türk dilinin bünyesinden bah settikten sonra bu dilin çok elâstiki ol duğunu ve çok falza genişlemek kabi- Hiyetinde bulunduğunu ilâve ediyor. En sonra bunu genişletmek için gidil- mesi lâzım gelen yolları birer birer anlatıyor. SON POSTA — İki yıldız imzalı ya- zı bir kibrit çöpünün ehemiyetinden bahsediyor. Ve bir kibrit çöpü savesin de atlattığı ehemiyetli bir hâdiseyi anlatıyor. | ı (Baş tarafı 1 inci de) — ra Anka telefonu Şimdiye kadar 25 sene olarak kâ” bul edilen tekaüt müddeti 20 se * neye indirilecek ve tekaüt ikrami” yesi almak için de 35 sene hizmet lâzım gelecektir. ' 55 yaşına girenlerin mecburi te" kaütlüğe sevkedilmesi de komis” | yonda görüşülecektir. f Ankarada yeni soy adlari Ankara, 16 (Telefonla) — Samsun Meb'usu Ruşeni Bey Öz” bek soy adını almıştı. Kanun ka* bile isimlerinin soy adı olarak altt | * masını menettiği için bu adı Bar * kın'la değiştirmiştir. Veledi' Çele” bi de İzbudak soy adımı almıştır. Edebiyat komisyonu Ankara, 16 (Telefonla) — Edebiyat komisyonu bugün öğle * den sonra Kültür - Bakanlığında toplantılarına devam — edecektir Komisyonun içtimaları daha bif müddet süreceği zannolunuyor. — Rıhtım Şirketinin satın alınması meselesi Ankara, 16 (Telefonla) — İstanbul Rihtim şirketinin — satıt almması hakkındaki kanun lâyiha ları Heyeti Vekilededir. Buradan mecliş kapanmazdan evvel çıkari” larak meclisten geçirilecek ve kâ* | bul edilecektir. Buğdayı koruma lâyihasi! Ankara, 16 (Telefonla) — Buğday koruma kanunu encümem | lerden geçmiş meclise — gönderik miştir. Yarım müzakere edilecek * | tir. Encümenlerde kâbul edilen & sasa göre nüfusu 10 binden fazlâ olan şehirlerde bu vergi alımmıya" caktır. , Meclis ne zaman kapanıyo' - Ankara, 16 (Tuefuulay C Meclistin önümürdeki Perşemb”, günü kapanması ihtimali kuvvet * | Hdir, «( Almanyanın | silâhlanması Bu mesele hakkındâ P Almanlar ne düşünüyor? Roma, 16 (A.A.) — Stamp* - gazetesi, Almanyanın tekrar 'i_' lâhlanması hakkında şu satırla? yazıyor: ' Bu yeniden silâhlanma o dert ceye çıkmıştır ki, artık belli belir siz olanları da kabul etmek lâzı dır. Fakat bu kabulün başı r bir silâh yarışına çevı'ilınımıoî çin de şunlar lâzımdır: <i 1 — Tedafüt emniyet tedbir * lerinin zaif düşmesi kimse tar? — fından istenmiyecek olan Franst nn endişelerini azaltmak. 4 2 — Almanyayı silâhların ta" di hakkında bir mukaveleyi * zaya teşvik etmek lâzımdır. — , Konferansı tekrar ele belki çok lüzumludur, fakat € evvel dörtler anlaşmasını © ve bilkassa ruhi itibarla ele lâzımdır. Sar müzakerelerinin ticesi nümwne olabilir. Muhacırlar anayur"” geliyorlar , Tekirdağ, 16 (A.A.) — ** vatanm Trakya eline kavuşap * — daşlarımız gündengüne "'o.'.ı f maktadır. Son yedi gün içiF y de Romanyadan şehrimize "" , göçemen gelmiş ve hemen B tirilmişlerdir. * Yerleşii için ayrilan yerlere gönâefî lerdir. f LA ) J | N Â | a 5 İ ı ı j ı ı İ ' I ) İ ı il