ve bu nedenle öneriyi hemen kabul et- ti. Satıcı bunun mümkün olduğunu, ama bu renkli görüntüleri oyun saha- sında yönlendirebilecek küçük bir ay- gitin, yani Joöystick'in de satın alın- ması gerektiğini belirtti. Bunun ne tür bir aygıt olduğu sorusu üzerine satı- cı bu kelimenin de yine İngilizceden geldiğini, ama bunun Almancaya çevrilmemesinin daha doğru olacağı- nı, çünkü tam çevirisiyle bir “zevk sopası”'nın kuşkusuz yerinde bir ta- nım olmadığını açıkladı. Bunun üze- rine şŞövalyeler büyük bir gürültüyle gülmeye başladılar ve komşu reyon- lardan insanlar gürültünün nedenini anlamak için aceleyle buraya yönel- diler. Heyecan biraz yatıştığında sa- tıcı onlara Joystick'i göstererek ma- nivelanın kaldırılması suretiyle moni- tördeki renkli görüntülerin yönünü ve hızını etkilemenin mümkün olduğu- nu anlattı. Ayrıca bir ateş düğmesi bulunduğunu ve bu düğmenin sürekli ateş edilmesine bile imkân verdiğini belirtti. Hadubrand ve Hildebrand ise tutku ve coşkudan alev alev yanmak- taydılar; bilgisayarın önüne geçmiş- ler, çevrelerini unutmuşlardı. Yalnız- ca Merlin bundan pek fazla etkilen- memiş bir tarzda satıcıya dönerek, her iki şövalye ile birlikte çalıştığı süre boyunca onların çağına ilişkim epey olgu topladığını, ama bazen bu olgu- lar üzerine denetimi elde tutmanın ve belirli şeyleri yeniden bulmanın güç olduğunu ifade etti. Acaba bilgisayar bu konuda yardımcı olamaz mıydı? Satıcı “Sizin gereksinme duyduğunuz şey, akıllı bir data-yönetim progra- mıdır”” diye yanıtladı bu soruyu ve ona tıpkı Mastertex-Plus gibi Book- ware, yani yaklaşık 200 sayfa açıkla- malar ve ekli program disketleri içe- ren ayrıntılı bir kitap olarak mevcut bulunan Masterbase'i tavsiye etti. Böylelikle, gerek Mastertext, gerek- se Masterbase her biri sadece 59 Mark'a mal olacaktı. Hildebrand so- nunda kendini ekrandan ve oraya bu- raya hızla giden, ateş eden, infilak eden uzay gemilerinden koparabilme- yi başarmıştı. Bu arada Merlin “de- ğerli kâğıt parçalar''dan oluşan orta büyüklükte bir “kurtarmalık'' bırak- mıştı kasaya, Büyücü çırakları aygıt- ları, programları ve kitapları paket- lediler. Hadubrand'ı ise ancak baba otoritesinin devreye girmesiyle ekran başından ayırabildiler. Her iki şöval- ye ve onların koruyucusuU yüklerle do- lu olarak -arkalarında istemeyerek yırtılmış bayan mantolarından, halı- lardan oluşan bir iz bırakıp- “Muci- zeler Kalesi”nden ayrıldıklarında, yorgunluktan bitkin düşmüş satıcı, alnındaki terleri silmekle meşguldü. Hildebrand ve Hadubrand'a gelince, onlar da henüz elde etmiş oldukları bu “*mücevherleri” güvence altına al- mak için gururla yurtlarına doğru yö- nelmişlerdi. Hikâye burada bitiyor mu dersi- niz? Uzak yurtlarına yeniden geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalı- şırlarken her iki kahramanımız bazı serüvenler yaşayacaklardır. Daha ne- ler olup bitecek merakla bekleyiniz. AÇILDI Nispetiye Cad. Yıldız Çiçeği Sokak No: 3 (Etiler Postanesi arkası) ETİLER - İSTANBUL 165.31.25 x%*'oa KN TÜM COMMODORE ÜRÜNLERİ gee A MIGA C-64A eğlenin ı w öğrenin AMIGA ve C-64 İÇİN EN YENİ PROĞRAMLAR... Teleteknik Yetkili Satıcısı