65 sayısının ve A harfinin ikili bi- çimlerinin aynı olduğu, uzmanlar ta- rafından bir zamanlar belirlenmiş. Bilgisayar, harfler ve sayılar arasın- daki farkı tanımaz. Eğer programcı programın içinde MC 68000'in An- kara ve Bursa sözcüklerini toplama- sını isterse, işlemci bu emri çekinmek- sizin yerine getirecektir. Herhalde bu tür işlemlerin sonuçlarına şaşacak programcılar vardır. İlk bilgisayarlarda ana bellek, RAM bellek elemanları olarak adlan- dırılan parçalardan oluşuyordu. RAM, İngilizce Random Access Me- mory sözcüklerinin başharflerinden oluşan bir kısaltma. Bu sözcükler “raslansal erişimli bellek” olarak çevrilebilir, ama çoğunlukla bunun yerine “doğrudan erişimli bellek”” kullanılır. Doğrudan erişim ifadesi, en iyi şekilde plak ile kaset teyp ve CD arasındaki karşıtlıkla açıklanabi- lir. Plakta istenen parçanın çalınabil- mesi nasıl sıkıcı bir sarma işlemine gerek duyulmaksızın doğrudan iğneyi o noktaya koymakla sağlanıybrsa, bilgisayar da tek tek RAM bellek hücrelerine doğrudan erişebilmekte- dir. Belleğin büyüklüğü, daha doğru bir ifadeyle kapasitesi, KByte cinsin- den verilir. Buradaki K harfi Kilo (bin) birimini göstermez. Bir KByte 1024 Byte'tir. Demek ki, AMIĞGA 500'ün ana versiyonu 524288 (512 KByte) bellek hücresine sahiptir. Yukarıda anlattığımız RAM bel- lek, bilgisayar için gerek bir “çalış- ma belleği”'dir. Burada kullanıcı programları bulunur, CPU buraya veri aktarabilir, yeniden okuyabilir ya da değiştirebilir. Bu tür bellekle- rin yanı sıra bilgisayarlarda çoğun- lukla “ROM”' (Read Only Memory — salt okunur bellek) ya da sabit de- Ber belleği olarak adlandırılan bellek- ler de bulunur. RAM gibi ROM da bir doğrudan erişimli bellektir. RAM'dan farkı; işlemcinin bu tür elemanlara veri yerleştirememesidir. Bunlar yalnızca okunmaya ayrılmış- tır. Bu nedenle içerikleri kaybolmaz, yani ROM”'da bulunan bilgiler maki- ne kapansa da ya da cereyan kesilse de korunmuş olarak kalır. Halbuki makine kapandığında RAM bellek içeriğini kaybeder. Makine yeniden açıldığında RAM'ın bellek hücrele- rinde raslansal değerler yer alır. Tüm bilgisayarların ROM'larında, açıldıklarında kendiliğinden işlemeye başlayan küçük ya da büyük bir program vardır. Bu program bilgisa- yarı tanımlar, RAM bellekteki boş yerleri denetler ve tam olarak belir- lenmiş başlangıç değerlerini farklı bellek alanlarına yazar. Commodo- re 64'te makine açıldığında ROM'da bulunan BASIC çevirici kendini gös- terir, başlangıç uyarısını yapar ve kul- lanıcının komutunu bekler. İlk AMIGA modeli olan A 1000, çok küçük bir ROM belleğe belleğe sahipti. Burada saklanmış olan prog- ram yalnızca tanımlamayı yapıyor ve işletim sisteminin ana kısmını Kick- start disketinden bekliyordu. Bu tür ROM'lar, ana görevleri bir disket ya da hard disk üzerinde bulunan işle- tim sistemini çalıştırmak olduğun- dan, Boot-ROM olarak adlandırılır- lar. Bu başlangıç sürecine bilgisayar terminolojisinde booting adı verilir. AMIGA500 ve 2000'de ise 256'şar KByte ROM'lar vardır. A>500 ve A 2000'in ROM'larında A - 1000'in ROM'unda bu bulunan tanımlama ve boot programlarının yanı sırâ, di- ğer programları kullanabilen ve hat- ta kullanmak zorunda olan bir sürü altprogram vardır. Örneğin bunlar- dan biri ekranda bir pencere açmaya yarar. Bu tür rutinlerin ROM'a yer- leştirilmiş olmaları çok yararlıdır, çünkü bunların sık sık kullanılmala- rı gerekmektedir. Eğer bunlâar ROM'- da bulunmasalardı, makine açıldığın- da disketten belleğe yüklenmeleri ge- rekecekti. Bu da zamana ve çok de- ğerli bellek alanlarına malolacaktı. En önemli bilgisayar bellek türle- ri tanımış olduğunuz: RAM ve ROM. Bilgisayar dergilerinin çoğunu karıştırırken PROM, EPROM, EE- ROM gibi kavramlara raslarsanız. Bunlar aklınızı karıştırmasın. Tüm bu kavramlar farklı ROM bellek tür- lerinin adlarıdır. Aralarındaki fark- lar, nasıl 'yazılabildikleri (program- landıkları) ve silinebildiklerinde yat- maktadır. Klasik ROM çipleri fabri- kayı içlerinde sabit olarak saklamış olan verilerle terkederken, daha son-. ra içerikleri değiştirilebilen bazı baş- ka ROM türleri de vardır. Bunların RAM değil de ROM olarak kabul edilmelerinin nedeni, bir EPROM ya da EEROM'a veri saklayabilmek için özel ek bazı gereçlere gerek duyulma- sıdır. Ayrıca bunlarda verilerin sak- lanması süreci okunmasından çok da- ha uzun, hatta bazen birkaç dakika sürmektedir. Bu nedenle bu yazılabi- len ROM türleri çalışma belleği ola- rak kullanılmaya pek uygun değildir. BİTLER VE BYTE'LAR UYGUN ADIMDA | Bir bilgisayarın hızı esas olarak iki özellik tarafından belirlenir: Ritim frekansı ve bilgisayarın tek bir vuruş- ta işleyebildiği bit sayısı. Burada yi- ne insanın çalışma biçimiyle bir kar- şılaştırma gündeme geliyor. Giriş gereci | /| 4711 (01000001 | (65) / arız ÇiTTTTes5) | Resim 2. Bilgisayarın belleğinde programlar ve veriler bulunur