robötlar ve gerçekler üretebilmek için kafa patlatıyorlar. “Walt Disney Imagineering”' için en önemli iki pa- rola, “mükemmellik ve kalite””. Bu ad, İngilizce “imagination”' (fantezi) ve ““engineering'” (mühendislik) söz- cüklerinin birleştirilmesiyle oluşmuş. Bu birimdeki görevliler hayal maki- neleri yapıyorlar. Bu makineler öyle- sine mükemmel ki, canlandırdıkları hikâyelerle insanları büyülüyorlar. Geliştirme bölümünde çalışanların tek görevi yeni robotlar imal etmek değil, Varolanları mükemmelleştir- mekle de uğraşıyorlar. Çok fazla teyp bandının harcanıyor olması ve bun- ların sürekli değiştirilme zorunluluğu- nun yarattığı sorunlar, uzmanları ye- ni çözümler aramaya itmiş. Bulunan ilk çözüm, tüm robotların tek bir merkezden yönetilmesiymiş. Tüm ro- botlar ve makineler bu merkezle bir telefon hattıyla bağlantı içinde ola- caklarmış. Bu plandan 1970 yılında vazgeçilmiş, çünkü böylesine dev bir merkezin arızalanma olasılığı olduk- ça yüksekmiş. Şimdi tüm park yine 'tek bir merkezden denetleniyor, ama her robotun yönetimi doğrudan ken- di içinde. Parkın denetlenmesi bilgi- sayar ve dev bir haberleşme ağı yar- dımıyla sağlanıyor. BİLGİSAYARLAR ÇOK DİKKATLİ Hataları için, tüm denetim bilgisayarları kars- şılıklı olarak birbirlerini de dene yorlar. “Bu kadar çok verinin vâ ğBında, bazen hatalı bir uyarı çıkabiliyor. Böyle bir duru tem, örneğin bir arabanın hât lirli bir noktasında durdu nedebiliyor. Diğer bir bile rumu kendi bilgileriyle farklı bir sonuca va uyarıda bulunuyor”. Disney teknisyenleri d netlemek olanaksızdı. Kullanılan bilgisayarla Disneyland'da geliştirilmi ler. Disneyland'ın mühendisle güvenlik sistemini kendileri planlamış ve kurmuşlar. Bu sistemde ana rol- lerden birini, 64 Bit genişlikte bir STD veri taşıtına dayalı, iç haberleş- me sistemi oynuyor. Yani tüm bilgi- sayarlar 64 tek bilgiyi aynı anda alıp işleyebiliyorlar. Larry Langstrom bü- asgariye indirebilmek £ yük bir alçakgönüllülükle “canım, bütün bunlar herkesin sandığı kadar da karmaşık değil”” diyor. Disneyland'ın teknik büyücüleri tüm deneyimlerine rağmen bazen bir çıkmazla da karşılaşabiliyorlar. Teyp bandı harcamalarını önlemek için önerilen bir başka çare de, Compact Disk (CD) kullanılması olmuş. Bu fi- kir başlangıçta pek parlak gibi görü- nüyormuş. Çünkü bu küçük diskle- re çalışma sırası bandında ol- duğu gibi bir ka “işletme sırrı” katı Disneyland ü biri teknisye yeceklerini (| S sayısı en son detayına kadar akıcı ha- reketleri yapmalarına yetiyor. PARİS'TE DİSNEYLAND Robotların gelişme çizgisi içinde sayısal ses saklanması erişilmiş son nokta değil. Şimdiye kadar yaratılmış figürlerin hareketleri oldukça sert. Teknisyenler bunların ziyaretçilere daha esnek davranmalarını sağlaya- cak bir interaktif sistemin hayalini kuruyorlar. Ama henüz bu robotlar ne Disneyland'da, ne Florida'daki Disney World'e, ne de Tokyo'daki üçüncü Disneyland'da geliştirilmiş değil. Ama belki 1992 yılında Paris'in doğusunda açılacak olan dördüncü parkta bu robotları görmek mümkün olacak. Bu yeni Disneyland, bir an- lamda birçok bakımdan abartmalar-. dan oluşan bir proje. Örneğin dev bir alanı kaplıyor. Bu alan Paris'in yak- laşık beşte biri kadar. Ayrıca içeride olacaklar için de çoğu şimdilik gizli tutulan buyuleyıcı planların yapıldı- arasında, Külkedisi'nin sa- bilinen atraksıyonlarm yanı aşık olan teknoloji değil, park- ngi dilin kullanılması gerektiği. Fransa'da olmasına rağmen, isney-Company yöneticileri 'den, Almanya'dan, İspan- n ve İtalya'dan bir sürü insanın par 1 gezmeye geleceğini hesaplıyor- lar. Bu insanların kendi dillerinde ya- zılmış metinler ve tabelalar görmek istemeleri doğal. Belki Disney uz- manları bu konuda da robotlardaki gibi şaşırtıcı bir çözüm bulabilirler. ÜÇ BOYUTLU MICHAEL JACKSON CD-Player'ların genel kullanım için uygun olmadıkları kanıtlanmış olmasına rağmen, Disneyland'daki şovlardan biri sayısal süper-sese da- yanıyor. Disneyland dünyada, Mic- hael Jakson'ın eşi görülmemiş 15 da- kikalık “Capt'n EBo' video klipinin oynatıldığı tek yer. Filmde tehlikeli bir görevi yapmak zorunda olan #uçuk bir uzay gemisi komutanı â şırtıcı uzay seslerini sağlamak için 6 kanal stereo ve çok derin bas ve- ren bir müzik sistemi kullanılıyor. Vi- deonun sinema perdesinde gösterildi- ği salon her zaman ağzına kadar do- lu olmasına rağmen, her ziyaretçi ses- leri net ve yoğun bir biçimde duya- biliyor. Filmdeki bir diğer üstün özellik, mükemmel bir üç boyutluk efekti. Salona giren her ziyaretçi, pop pem- l